Ejderha

Mwuetsi

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
6
Efsanevi bir yaratık olan ejderha (Türkçesi Evren) çoğunlukla büyüsel veya ruhani güçlere, özelliklere sahip, kuvvetli ve büyük bir yılan veya başka bir sürüngen olarak tasvir edilmiş, tanımlanmıştır. Batı tasvirleri genellikle kanatlıyken, Doğu-daki tasvirlerde genellikle kanat bulunmaz. Ejderhalarınkine benzer özellikler içeren efsanevi yaratıklar neredeyse her kültürde mevcuttur. Hatta ejderha Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerinin simgesidir. Ve çoğu zaman iki yüzlü düşmanları belirtmek için 2 başlı ejderha deyimi kullanılır.

Abra: Altay şamanlığında, yeraltındaki büyük denizde (Tengiz) yaşadığına inanılan, Erlik hizmetlisi, timsah biçimli efsane yaratığı. Abura diye bir söylenişi de vardır. Yeşil bir kumaştan yapılmış ve örgülerle süslenmiş Abra-nın tasviri, şamanın giysisine asılır. Abra-nın başı puhu tüyleri (ülberk) ile süslenir. Gözü, parlak bakır düğmelerden, ayakları da genellikle kırmızı kumaşlardan seçilmiş yamalardan yapılır. Bunlara, örülmüş dokuz püskül eklenir.

Yelbegen: Zaman zaman yedi başlı dev ya da bir evren (ejderha) olarak tanımlanan mitolojik canavar.
Yedi başlı Yelbegen, adlı büyük dev varmış,
Öç alır ay güneşten, onları yer yutarmış.
Büyük Tanrı Bay-Ülgen, aya bakar sararmış,
Ayı bitirip yiyen, bu deve ok atarmış.
Dev bazan yıldızları, kovalar götürürmüş,
Sonra da parçalarmış, ağzından tükürürmüş.
Yıldızlar bu azgından, kaçarmış hep göklere,
Dev onları ağzından, saçarmış hep göklere.

Altay mitolojisinde Ay-ı yiyerek onun küçülmesine (Ay tutulması) yol açan göksel canavar; Yilbüke, olarak ta tanımlayabileceğimiz Yelbegen-in neden olduğu ay tutulmasından sonra Altay Türkleri "Yine Yelbegen ayı yedi" derlermiş.

Yutba: Altay tasarımlarında, Yeraltı Denizi-nde (Tengiz) yaşadığına inanılan, çatal kuyruklu ve dört ayaklı olarak algılanan yılan, yeraltı canavarı. Bazı metinlere göreyse Doymadım ırmağının kıyılarında yeşil baldırlı, beyaz göğüslü, büyük kayığa benzer çeneli korkunç canavarlar vardır. Bunlara Yutpa denir. Yutpa-lar Erlik sarayının bekçileridir. Zaman zaman Abra-nın karşıtı olarak kullanılır.

Şaman giysisinde, cübbenin bir yanında yer alan, yeraltı canavarı olarak algılanan yılanı temsil edecek biçimde çatal kuyruklu ve dört ayaklı olarak tasarımlanan, kötü ruhlardan koruduğuna inanılan, siyah kumaştan şerit.

ALINTIDIR...

Ejderhalar yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu derisi pullu, ağzından ateş saçan dev kertenkele ya da yılan olarak tarif edilirler söylencelerde. Bu yaratıkların insanların düş dünyasına nasıl girdiği tam olarak bilinemiyor. Dev boyuttaki dinozor kemiklerine rastlayan insanların düş gücünü çalıştırması yoluyla ortaya çıkmış olabilirler. Bir başka görüşe göre de ejderhalar aslında insanların içinde yer alan yılan korkusunun abartılmış bir biçimidir. Sözgelimi batı dillerinde ejderha anlamına gelen dragon sözcüğünün kökeni olan Yunanca’daki “drakon” sözcüğü başlangıçta her türlü büyük yılan için kullanılırdı. söylencelerdeki ejderler de insanların karşısına çeşitli biçimlerde çıksalar da aslında hep büyük sürüngenler olarak kaldılar.

Ortadoğu’da ejderha ve yılan kötülük sembolü olarak çıkar karşımıza. İnsanları kaçıran, acı çektirerek öldüren canavarlardır. Karanlıklar dünyasıyla ilişkide oldukları düşünülür. Tam tersine Uzakdoğu’daysa ejderhalar saygınlığı olan iyilik simgesi yaratıklardır. Çin ejderi Long, Çin mitolojisinde ırmak göl ve okyanuslarda yaşayan, göklerde gezinen dev bir yaratıktır. Başlangıçta bir yağmur tanrısı olan Long, Avrupa’daki kötülülük simgesi ejderhanın tersine göksel iyiliğin ve verimliliğin simgesiydi. MÖ 6 yüzyıla değin uzanan yağmur ayinlerinde bir grup dansçı Long’u canlandırırdı. Geleneksel Çin topluluklarında şans getirmesi için bugün bile benzer törenler yapılır.

Çin’de ejderhalarla uğraşanlara göre bu düşsel hayvanın tanımı şöyledir: Bir ejderhanın, devenin başına erkek geyiğin boynuzlarına, bir canavarın gözlerine, bir ineğin kulaklarına, bir yılanın boynuna, bir sazan balığının pullarına, bir kartalın pençelerine ve bir kaplanın ayaklarına sahip olduğu anlatılır. Gövdesinde 117 tane pul vardır. Bunların 81 tanesi iyi etkiyle (yang) 36 tanesiyse kötü etkilerle (yin) doludur. Böylece ejderha biraz koruyucu biraz da yok edicidir.


Eski Çin söylencelerine göre evrenin yaratılışıyla ilgili dört ejderha vardı. Bunlardan birincisi tanrıların kutsal konutlarını koruyan Gökyüzü Ejderhası (Tian Long), İkincisi Gizli Hazine Ejderhası (Fu Zang Long) üçüncüsü su yollarına hükmeden Yeryüzü Ejderhası (Di Long) dördüncüsüyse yağmur ve rüzgarları yöneten Ruhlar Ejderhası (Shen Long). Yaygın inanışa göre bu ejderhaların son ikisi çok önemlidir. Bu dört ejder zamanla Ejder Krallar (Long Wang) ad verilen tanrılara dönüşmüşlerdir. Ejderhaların Çin kültüründeki önemi o denli büyüktür ki uzun süre Çin bayrağında ejderha simgesi yer almıştı. Batıdaki ejderhalardan farklı olarak doğudaki ejderhalar kanatsız olarak betimlenirdi.


Uzakdoğu’da iyi ve koruyucu olarak düşünülen ejderhalar batı dünyasında genellikle kötü, korkulacak canlılardı. Korumasız, çaresiz insanları kaçırırlar ya da büyük hazinelere bekçilik ederlerdi. Hazinelere bekçilik eden ejderha düşüncesi öylesine yaygındı ki bir çok masala ve öyküye konu oldu. İngiliz yazar J. R. R. Tolkien, “Hobbit” adlı kitabında Smaug adını verdiği ejderi bakın nasıl anlatıyor: “Orada yatıyordu, olağanüstü, kızıl altınımsı bir ejderha… Derin bir uykudaydı; çenesinden ve burun deliklerinden bir tıkırtı geliyordu ve tabi duman parçacıkları da, ancak uykudayken alevlerin boyları küçüktü. Altında, yani tüm uzantılarının ve kıvrık kuyruğunun altında ve görülmeyen zeminlere doğru ve tüm yönlerde uzayıp giden çevresinde, yığınlarca değerli şey, işlenmiş ve işlenmemiş altın, sayısız değerli taş ve mücevher ve kırmızı ışıkta üzerlerine al lekeler vurmuş gümüşler yayılmıştı.

Smaug, kanatları ölçüp biçilemez büyüklükte bir ejderhaymışçasına kıvrılmış ve hafifçe bir tarafa abanmış yatıyordu. Ejderha paha biçilmez yatağında boylamasına yattığından hobbit, altın parçacıkları ve değerli taşlarla kaplanmış uzun soluk karnını ve alt kısımlarını görebildi...”

Ejderhalarla ilgili bilinen bir başka şey de onların ağızlarından ateş püskürtmeleridir. Bir ejderha geniş kanatlarını açıp havalandığında ve çevresine ateşler yağdırdığında düşmanların en korkuncu olabilir. Onu yenmek ancak cesur şövalyelerin ya da korkusuz masal kahramanlarının başarabileceği bir şeydir. Ağzından ateş püskürten ejderha masalının kökenini yine yılanlarda bulabiliriz belki. Bazı zehirli yılanlan ısırıkları, ya da püskürttükleri zehirler bir ateş gibi yanma hissi verebilir. Zehirin verdiği bu yakıcı his belki de ağzından ateş çıkan büyük yılanlar, sonrasında da ejderhalar masalını doğurmuş olabilir.

Bir ejderhayla karşılaşırsanız eğer yapmamanız gereken şeylerden biri onun gözlerine bakmaktır. Ejderha, gözlerine bakanı kolayca etkisi altına alır, onu öldürmez ama kendine köle yapar. Bir başka söylenceye göre de ejderhalar insanlara yalanlar söyleyerek onları etkileri altına almak isterler. Konuşmalarında karşı konması çok zor bir ses tonu kullanırlar. Bu ses tonuna dayanıp etkilenmeyenlerin dikkat etmesi gerekense ejderlerin bol bol yalan söylemeleridir. Kimi zaman yalan söylemeseler bile söyledikleriyle başka şeyleri kastedebiliriler. Ursula Le Guin, “Yerdeniz Büyücüsü” adlı kitabında, kahramanı büyücü Ged ile bir ejderhanın karşılaşmasını şöyle anlatıyor: “Ejderha, Ged gibi Kadim Lisan’da konuşuyordu. Çünü bu dil ejderhaların hâlâ kullandığı bir dildir. Kadim Lisan’ı kullanmak, bir insanı doğru söylemeye mecbur eder, ancak bu ejderhalar için geçerli değildir. Bu onların kendi dilleridir, bu dili kullanırken yalan söyleyebilirler; kelimelerin anlamını saptırıp, yanıltabilirler. Dikkatsiz bir dinleyici, her biri gerçeği yansıtan ama hiçbir yere varmayan ters sözcüklerle bir labirente çekilebilirler..."

Ejderhalar hakkında anlatılan şeylerden biri de sağlık ve sonsuz yaşam verecekleri inancıdır. Oldukça uzun ömür sürdükleri anlatılan ejderhalar aynı zamanda hastalıklara da çare olabilirler. Ejderhanın su içtiği yerden içenin, ya da yattığı yerde yatanın hastaysa iyi olacağına, sağlıklıysa uzun bir ömür süreceğine inanılır. Bu inanış biraz da ünlü “Şahmaran” söylencesini andırıyor. Yılanların padişahı olan Şahmaran’ın da bir tür ejderha olduğunu düşünmek çok da yanlış olmaz. Tıpkı ejderhalar gibi Şahmaran da korku verici olduğu kadar uzun ömrün, sonsuz yaşamın ya da hastalıkların tedavisinin bir simgesidir.

Ejderhalar gerçekte hiç var olmadılar, insanların hayal ürünü canlılardı. Yine de yalnızca hayal ürünü olan bir canlının doğudan batıya hemen hemen bütün kültürlerde yer alması ve hakkında anlatılan bir öykü bulunması ilgi çekici değil mi? İnsan ister istemez soruyor kendine, acaba gerçekten yaşadılar mı diye...

ALINTIDIR...
 

Mwuetsi

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
6
Ejderhalar. Çocuklara anlatılan hikayelerin efendileri. Ejderhalar tanrıların çocuklarıdır ve Krynn'e ilk yerleşenlerdir. Ejderhalar devasa boyutlara ulaşıncaya kadar büyürler, yüzyıllar boyu yaşarlar ve büyük hazine yığınları biriktirirler. Tüm ejderhalarda ejderha korkusu özelliği vardır. Özet olarak bu özellik düşmanlarını felç eder ya da zayıflatır ve düşünmeden saldırmalarına neden olur. Tüm gerçek ejderhalar, kuzenleri olan wyvernler gibi uçabilirler. Ejderhaların ayrıca güçlü nefes silahları da vardır.
Bir ejderhanın gücü, o ejderha yaşlandıkça artar. Oldukça ölümcül düşmanlardır, zekidirler ve kurnazdırlar. Uzak bir mesafeden görünmezleri tesbit edebilir, gizli nesleri bulabilirler. Saldırırken bir ejderha düşmanlarını yenmek için dişlerini, kuyruğunu, ön ve arka pençelerini ve kanatlarını kullanabilir. Bunlara ek olarak nefes silahı ve herhangi bir büyüsü ile de saldıracaktır. Ejderhalar yumurtadan doğarlar ve aşağıda bahsedilen ejderha çeşitlerine ulaşana kadar büyümeye devam ederler:

Kromatik Ejderhalar

Beyaz Ejderhalar
Bu buz ejderhaları genellikle Buzduvarı buzullarında ya da benzeri oldukça soğuk bölgelerde yaşarlar. Beyaz ejderhaların nefes silahları bir krağı konisidir. Kromatik ejderhalar arasındaki en küçük ve en yavaş düşünen üyedir. Buna karşın buzullar altında yaşamaları onlara bazı diğer ejderhalarda olmayan fazladan bir özellik kazandırmıştır: su altında nefes alabilmek.

Kırmızı Ejderhalar
Kırmızı ejderhalar Krynn'in dağlık kesimlerine yerleşmişlerdir. Değerli eşya toplamaları konusunda yeşil ejderhalardan daha kötü bir ünleri vardır. Düşmanlarına ilk olarak büyüsüyle saldırırlar. Kurbanlarının hazinesine zarar vermemek için nefes silahı olan alevleri son çare olarak kullanırlar. Ejderhaların şekil değiştirme özellikleri vardır ve kromatik ejderhaların en irileri olarak, en tehlikelileridir.

Mavi Ejderhalar
Maviler kendilerine ev olarak Krynn'in kuru ve çöl bölgelerini tercih ederler. Maviler kolaylıkla grup halinde çalışabilirler ve dövüşürken rahatlıkla organize olabilirler. Oldukça iyi organize olmaları sayesinde de, savaşta güçlü bir saldırı gücü oluştururlar. Mavi ejderhalar düşmanlarını yok edebilmek için büyülerini ve güçlü nefes silahı olan şimşekleri kullanırlar.

Siyah Ejderhalar
Bu kötü ejderhalar inlerini bataklıkların çevrelerinde seçerler. Su altında nefes alabilirler ve efendileri tarafından kontrol edilebilmeleri çok zordur (Mızrak Savaşı'ndaki Ejderhaordularının Siyah Kanadı, ejderhalarını kontrol edemeyen yüceefendi yüzünden düşmüştür.) Siyah ejderhalar düşmanlarını kör etmek için önce darkness(karanlık) büyüsünü kullanır, sonra da ölümcül asit ve büyüleriyle saldırırlar.

Yeşil Ejderhalar
Yeşil ejderhalar Krynn'in ormanlarında yaşarlar ve düşmanlarına karşı verdiği savaşlarda yakın dövüşe pek girmek istemezler. Yeşil ejderhalar düşmanlarının hazinelerine göz dikerler ve bulabildikleri kadarını alırlar. Bir yeşil ejderha, büyüleri bittikten sonra düşmanları üzerinde nefes silahı olarak ölümcül klor gazını kullanacaktır.

Metalik Ejderhalar

Altın Ejderhalar
Bu ejderhaların bilgin ve büyücü olukları bilinmektedir. İnsan benzerleri gibi büyü kitapları vardır. Altın ejderhalar yaşamak için dağları tercih ederler ve metalik ejderhaların en büyükleridirler. Kırmızı kuzenleri gibi, altın ejderhaların da nefes silahı ateştir, fakat aynı zamanda klor gazı yaratabilme yetenekleri de vardır. Altın ejderhalar savaşa girmeden önce ilk olarak büyülerini kullanırlar.

Bakır Ejderhalar
En küçük metalik ejderha olan bakır ejderhalar in olarak kendilerine Krynn'in dağlık bölgelerini seçmişlerdir. Oldukça benmerkezci ve bencil olan bakır ejderhalar, bu özelliklerine karşın iyi ejderhalardır. Bakır ejderhaların nefes silahı bir slowness(yavaşlatma) gazıdır. Saldırırken ilk nefes silahını, sonra da yıkım özelliği olmayan büyülerini kullanır. Eğer bu düşmanlarını durdurmazsa, onların üzerine asidik nefes saldırısıyla saldıracaktır.

Bronz Ejderhalar
Bronz ejderhalar, tuzlu ya da tatlı olsun, herhangi bir su beldesinin yanında yaşarlar. Bronz ejderhaların mavi ejderhalarla aynı özellikte nefes silahları vardır, fakat bunun yanın yanında mide bulandırıcı bir gazı da düşmanlarının üzerine üfleyebilir. Bronz ejderhalar savaşmaktan hoşlanmazlar ve savaştan önce ESP özelliklerini kullanarak düşmanının asıl nedenini öğrenirler.

Gümüş Ejderhalar
Gümüş ejderhalar yuvalarını insan ve yarı insan yerleşim yerlerine yakın yerlerde seçerler ve insanlarla ejderhaların birlikte çalışmasını isterler. Şekil değiştirme özellikleri vardır ve bu özellikleri sayesinde de bu amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırlar. Gümüş ejderhalar Krynn halkları tarafından sevilirler. Nefes silahları, düşmanlarını felç eden bir gaz bulutu ve bir soğukluk konisidir.

Pirinç Ejderhalar
Pirinç ejderhalar mavi kuzenleri gibidirler: onlar da diğerlerinden daha kurak yerlerde yaşamayı seçerler. Pirinç ejderhalar gücün doğruyu ortaya çıkaracağına inanırlar, fakat diğer ejderhalardan daha fazla bencil değildirler. Bir düşmanla karşılaştığında, düşmanlarını geriye püskürtmek için bir pirinç ejderha, nefes silahlarını kullanacaktır—uyutucu bir gaz ya da bir sıcaklık dalgasıdır—ondan sonra büyülerini kullanacaktır.

Diğer Ejderhalar

Amfibiyan Ejderhalar
Bir yeşil ejderha ve bir deniz ejderhası arasındaki melez amfibiyan ejderhaları, insanların yarım-ogrelere davrandıkları kadar itibar görürler diğer ejderhalar arasında: iki tarafın da kötü özelliklerini almışlardır. Amfibiyan ejderhalar uçamazlar ve dev bir kurbağa gibi görünürler. Denizlerdeki gemilere, genellikle nedensiz yere saldırırlar ve gemiyi batırmak için büyü ve asidik nefes silahlarını kullanırlar. Üzerleri asit sızdıran siğillerle kaplıdır ve dillerini bir kurbağa gibi kullanarak "sineklerini" yakalayabilirler. Ayrıca çevreye uyum sağlayabilmek için deri renklerini de değiştirebilirler.

Deniz Ejderhaları
Deniz ejderhaları dalgaların altında yaşarlar ve bir ejderha ile bir kurbağa arasındaki biryaratık gibi görünürler. Sahiplendikleri bölgeler birkaç yüz mil karelik alanları kaplamaktadır ve hem dışarda hem de su altında nefes alabilmektedirler. Deniz ejderhalarının nefes silahları bir buhar konisidir ve sadece onun bölgesine girecek kadar aptal olanlar üzerinde kullanacaktır.

Gölge Ejderhalar
Gölge ejderhalar yarısaydam gri renkli gizemli yaratıklardır. Gölge ejderhalar sadece son zamanlarda Krynn üzerinde görülmeye başlamıştır ve iyi ya da kötü olabilirler. Bir gölge ejderhanın nefes silahı kara bir sistir ve içine yakalananları kör eder.

ALINTIDIR...
 

Whısper

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
152
Tepkime puanı
9
ejderhaların var olduğu konusunda geniş bi araştırma yapmama neden olacaksın :) yinede teşşekkür ederim ..Ve su imzan "Verilen hediye asla sorgulanmaz!" bir hediye sorgulanmaz ancak geri iyade edilebilir..Doğdugumuz anda bize verilenler birer hediye deil vazifedir...
 

Whısper

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
152
Tepkime puanı
9
Sizde öyle :) teşşekürler bilgilerin cok faydası dokunucak :)
 

Revenant

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Şub 2011
Mesajlar
11
Tepkime puanı
1
Çok güzel bir paylaşım olmuş ancak bazı bilgiler bana fantastik gibi. Tavsiyem; ejderhalar hakkında detaylı bilgi edinmek için neredeyse tüm uygarlıkların mitolojilerini araştırmanızı tavsiye ederim. Özellikle İskandinav ve Çin mitolojisi.

Saygılar...
 

Revenant

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Şub 2011
Mesajlar
11
Tepkime puanı
1
Basiliskler hakkında bilginiz var mı acaba ?

Sadece ejderha olarak geçmez çoğunlukla nefesinde ve bakışında öldürme gücü bulunan fantastik bir yaratık olarak geçer. Çoğu ejderha bakışıyla en cesur insanları bile korkudan titretebilir. Bu nedenle bazı insanların ejderhalara basilisk demesine şaşmamak gerek. Ancak ejderhalar sadece bakışıyla etkileyebilir, çoğunlukla son darbeyi kendileri vurur. Buna rağmen mitolojide birçok yılanda basilisk özelliği bulunmaktadır.

Bazı kaynaklarda ise felç etkisi yarattıkları söylenir. Bu açıklamaya göre ejderhaları da basilisk olarak sayabiliriz.

Anlayacağınız biraz karmaşık bir konu ama isterseniz daha detaylı bilgiler sunabilirim.

Saygılar...
 

Marrok

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ocak 2011
Mesajlar
54
Tepkime puanı
5
Konum
Eskişehir
Sadece ejderha olarak geçmez çoğunlukla nefesinde ve bakışında öldürme gücü bulunan fantastik bir yaratık olarak geçer. Çoğu ejderha bakışıyla en cesur insanları bile korkudan titretebilir. Bu nedenle bazı insanların ejderhalara basilisk demesine şaşmamak gerek. Ancak ejderhalar sadece bakışıyla etkileyebilir, çoğunlukla son darbeyi kendileri vurur. Buna rağmen mitolojide birçok yılanda basilisk özelliği bulunmaktadır.

Bazı kaynaklarda ise felç etkisi yarattıkları söylenir. Bu açıklamaya göre ejderhaları da basilisk olarak sayabiliriz.

Anlayacağınız biraz karmaşık bir konu ama isterseniz daha detaylı bilgiler sunabilirim.

Saygılar...

Verdiğiniz ve vericeğiniz her bilgi için sabırsızlanıyorum.Nasıl hayat verilebildiği ve nasıl öldürülebildiğini bilmeme rağmen yaşayışları ve tarihteki efsaneler hakkında pek bi bilgim yok aydınlatırsanız minnettar kalırım..
 

Revenant

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Şub 2011
Mesajlar
11
Tepkime puanı
1
Genel olarak ejderha soyundan gelmişlerdir ancak tarih deki hiçbir efsanede basilisk adı ile geçmezler. Hep ejderha yada büyük yılan olarak geçerler. Yunan Mitolojisi'nde ve İskandinav Mitolojisi'nde bolca geçerler. Hemen hemen her yılan yada ejderhada bu güçten söz edilmiştir. Ayrıca birkaç Çin efsanesinde de geçmişlerdir. Genel özelliklerini zaten biliyorsunuz ancak bilinmeyen birkaç özelliği daha vardır. Örneğin çok güçlü ve ölümcül olmalarına rağmen kendilerini zorda yada korudukları bir kişiyi veya yeri tehlikede hissetmedikleri zaman asla saldırmazlar.
Yaşayışları ise biraz karmaşıktır. Efsanelerdeki ejderhaların basilisk özelliğini doğuştan aldığı söylenir ancak büyük yılanlar ise sonradan kazanmıştır. Büyük yılan demek zorundayım çünkü Yunan Mitolojisi'nde pek ejderha kavramı yoktu. Genel olarak büyük yılan anlatımı geçmektedir. Mesela Yunan Mitlerinde Medusa karakteri bolca geçmektedir ve karakterdeki güçte aslında bir basilisk gücüdür.
Yaşadıkları yerler ise çok çeşitlidir. Kimisi bir tepelerde. Kimisi mağralarda. Bazıları ise yer altı ve su altında yaşarlar. Aslında amaçlarına ve korudukları yere göre değişim gösterir.

Umarım sizi biraz aydınlatabilmişimdir. Dediğim gibi eğer efsane örnekleri istiyorsanız özellikle İskandinav Mitolojisi'nden başlamanızı tavsiye derim...
 

Marrok

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ocak 2011
Mesajlar
54
Tepkime puanı
5
Konum
Eskişehir
Genel olarak ejderha soyundan gelmişlerdir ancak tarih deki hiçbir efsanede basilisk adı ile geçmezler. Hep ejderha yada büyük yılan olarak geçerler. Yunan Mitolojisi'nde ve İskandinav Mitolojisi'nde bolca geçerler. Hemen hemen her yılan yada ejderhada bu güçten söz edilmiştir. Ayrıca birkaç Çin efsanesinde de geçmişlerdir. Genel özelliklerini zaten biliyorsunuz ancak bilinmeyen birkaç özelliği daha vardır. Örneğin çok güçlü ve ölümcül olmalarına rağmen kendilerini zorda yada korudukları bir kişiyi veya yeri tehlikede hissetmedikleri zaman asla saldırmazlar.
Yaşayışları ise biraz karmaşıktır. Efsanelerdeki ejderhaların basilisk özelliğini doğuştan aldığı söylenir ancak büyük yılanlar ise sonradan kazanmıştır. Büyük yılan demek zorundayım çünkü Yunan Mitolojisi'nde pek ejderha kavramı yoktu. Genel olarak büyük yılan anlatımı geçmektedir. Mesela Yunan Mitlerinde Medusa karakteri bolca geçmektedir ve karakterdeki güçte aslında bir basilisk gücüdür.
Yaşadıkları yerler ise çok çeşitlidir. Kimisi bir tepelerde. Kimisi mağralarda. Bazıları ise yer altı ve su altında yaşarlar. Aslında amaçlarına ve korudukları yere göre değişim gösterir.

Umarım sizi biraz aydınlatabilmişimdir. Dediğim gibi eğer efsane örnekleri istiyorsanız özellikle İskandinav Mitolojisi'nden başlamanızı tavsiye derim...

Çok teşekkürler çok yararı olucak Saygılar..
 
Üst