"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

"EGO'lar Çöplüğü"

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Marian
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Marian

Kayıtlı Üye
İnsanların kendini konuşarak veya yazarak ifade etmesi iyi bir şey, eğer ki hayatı sadece kendi gördükleri ve bildiklerinden ibaret sanmasalar...

İnsan şişmiş egosu ile aslında kendisini körleştirdiğinin, kendini kendi içine hapsettiğinin farkında mı bilmem ancak yeryüzü şişmiş ve körleşmiş egolar çöplüğüne çoktan dönüşmüş durumda.

EGO; en yalın anlamı ile “BEN” ya da “BENLIK DUYGUSU”. Adem ile Havva’dan beri var olan kişilik olgusu ya da kişinin ta kendisi.

Düşünmek, hissetmek, diğerleri ile aramızdaki ilişkinin şeklini biçimlendirmek, algılamak, öz güven, öz savunma gibi pek çok kişisel yapıların toplamı, kişisel bilincin merkezi. Aslında işe yarar bir şey bu EGO…tabii ki doğru yönlendirildiğinde.

Eğer ki insan kendi kifayetsizliğinin tanrısı haline dönüşmüşse kaldır at o EGO’yu…egolar çöplüğüne

Elbette her insan önemli ancak hiçbir insanın varlığı ve diğer insanlar arasındaki konumu, bir diğerinden önemli değil, olmamalı. Bir diğerinden önemli olmak ancak dünyaya ve topluma kattıkları iyi şeyler ile olabilir, buna sözüm yok. Zaten o önemli insanlarda ego şişkinliği göremezsin, alçak gönüllüdür ya da önemini hazmetmiştir. Hani “aşmış” deriz böylelerine. Aslında aştıkları egolarıdır.

Bir de sebepsizce kendini çok önemli bulanlar vardır, kendi egosunun ötesini göremeyecek kadar kör olanlardır bunlar. Her hangi bir konuda elle tutulur, dişe dokunur tek bir söz sarfedemediği halde her konuda ahkam kesebileceğini sanan kifayetsiz muhterislerler de denilebilir böylelerine… . İnsanlık, tarihte en çok bu tip ego şişkinlerinden, dev bencillik kütlelerinden zarar görmüştür.

Bu ego şişkinleri, buldukları her fırsatta egolarını kusarlar ki rahatlasınlar…çünkü ego temizlenmesi en zor şey, kusmadan şişkin egoyu boşaltamazlar. Kussun ki yeni şişkinlikler için yer açılsın…işte böyle böyle oluşur devasa boyutlardaki egolar çöplükleri, üstelik geri dönüşümsüz, yığılır da yığılır.

Kahramanımız başlar yeniden ego şişirmeye…kendince doğrularını en üst noktaya yığmaya, buna ters olanları kendi kuralları ile cezalandırmaya. Hiç aklına bile getirmez daha öneceden yaptığı yanlışları ve haksızlıkları. Doymak bilmez,doymadıkça çirkinleşir, saldırganlaşır, terbiyezleşir, abuklaşır, sakilleşir… terkedemez bir türlü egosunu.

Bir insanın egosu bir diğerininki ile karşılaşır ve çatışırsa da işte o zaman kıyamet kopar. Birbirlerinin egosunu yok edene kadar uğraşırlar. Bir tehlike mi sezdiler, hemen pençeler çıkar. O güne kadar sarfettikleri sevgi ve saygı sözcükleri, bir bakmışsın ki çamura dönüşmüş. Çünkü ego, kendini haklı çıkarmak için sayısız bahaneler üretebilir.

EGO; iyi yönetilemediğinde tüm mutsuzlukların kaynağı. Egosunu iyi yönetebilen insan hiç bir zaman çatışmaz. Birileri onunla çatışsa da , o kimseyle çatışma halinde değildir.

EGO’yu iyi yönetebilmek biraz ZEKA gerektiriyor sanırım, ancak öfke, kin, kibir, nefret öyle etrafımızı kuşatmış ki kimi zaman zekamız bile tüm bu kötü duygulara yenik düşebiliyor.

Evet, kendimizi sevmek, kendimize değer vermek çok güzel, yeter ki EGO’muz bir diğerine sevgisizliğin dili olmasın, yetersizliğin aracı hiç olmasın.



Bir diğerini anlamaya çalıştıkça ego çöplükleri azalacaktır.....

Alinti
 
Hayatımızı ne yönetiyor, o hep suçladığımız değerimizi anlamayan bizi bir türlü takdir etmeyenler mi, yoksa kendi egolarımız mı? Biz dış dünyayı yargıladığımız kadar objektif kendimizi yargılayabiliyor muyuz acaba? Şimdi içsel bir yolculuk yapalım uzayda, kimse duymadan, şahit olmadan inelim benliğimizin derinliklerine. Ve bakalım, en sevmediğimiz huylarımız, itici yönlerimiz, doymayan egolarımız neler? Haydi paylaşalım…Merak etmeyin ayıp olmaz, çünkü itiraf etmek kendini tanımanın ilk adımıdır, kendini kabullenmektir, ve kim bilir şimdi başlarsak kendimizi kendimiz gibi görmeye, belki değişebiliriz de.
Haydi egolarımızı burda egolar çöplüğünde bırakalım ne dersiniz....
 
Geri
Üst