Duygular ve Organların Bağı

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Duyguların organlarla ilişkisi nasıldır?

Duygular her zaman organlarla ilişkilidir. Her olumlu duygu, sağlıklı çalışan organ tarafından yaratıldığı gibi her olumsuz duygu da, sağlıksız organların ürünüdür. Aynı şekilde olumsuz yöndeki duygular kendisiyle ilgili olan organa zarar verir. Kalp, özel bir



yere sahip olduğu için olumsuz duyguların hepsinden etkilenir. Her olumsuz duygunun hastalık yaratmasının sebebi, bozulmalar ve işlevin kaybedilmesinden ötürüdür. Aynı şekilde bir organda gelişen işlevsel bozuklukta bu duyguların hissedilmesine sebep olur. Bir örnek verecek olursak, karaciğerdeki bir bozukluk kişinin sinirlenmesine, kalpteki bozukluk ise kişinin sıkça ağlamasına ve gülmesine neden olabilir. Bu duyguları inceleyeceksek olursak;

Neşe: Kalpten kaynaklanan bir duygudur. Kişi ne kadar mutlu olursa ruhu da canlı ve neşeli olur. Bu duygu normal şartlarda insana son derece faydalıdır. Aynı zamanda kan dolaşımının düzgün olmasını sağlar. Bu duygunun aşırı olmasında kalp ve akciğerler zarar görür. Bunun sebebi, aşırı duygunun organların konsantrasyonunu bozmasıdır.

Öfke: Bu duygu karaciğerle ilgilidir. Karaciğerdeki enerji akışını tam tersine döndürür. Sürekli olarak öfkeli olmak, karaciğer ve akciğerlere zarar verir. Bu duyguyla ortaya çıkanlar baş ağrısı, baş dönmesi, kızarmış bir yüz, kızarık gözler, kaburgalarda ağrı, soluk almada zorluk çekme, bulantı gibi belirtilerdir. Vücutta düzenli bir kan akışı olmamasına ve bilinç kayıplarına sebep olur.

Üzüntü: Akciğerleri ilgilendiren bir duygudur. Akciğerlerdeki işleve zarar vererek, bu organın durgunlaşmasına sebep olur.

İnsanlarda görülen belirtileri, göğüste baskı, ağırlık ve depresyondur. Üzüntünün sürekli olması durumunda ateş de ortaya çıkar. Bu duygu dalağı da etkisi altına alabilir. Bunun sonucunda bedendeki besin ve sıvı dağılımı zarar görür. En belirgin özellikleri, uykusuzluk, huzursuzluk, iştah kaybı ve aşırı zayıflamaktır.

Dalgınlık: Bu duygu dalak ile ilgilidir. Kişinin depresyona girmesine ve durgunlaşmasına sebep olan bu duygu, mide ve dalağın işlevini yerine getirememesine neden olur. Bu duygunun kalple de ilgili olması kalp hastalıklarının yaşanmasına sebep olur. En belirgin özellikleri; depresyon, midede gerilim, bellek kaybı, iştahsızlık, çarpıntı, huzursuz uykuların yaşanmasıdır. Kadınlarda adet düzensizliklerin yaşanmasına da neden olabilir. Kalbin ve dalağın durgunlaşması kendini çarpıntı ağızda ve dilde yaralar, dil ucunda kızarıklık ve kabızlık olarak kendini gösterir.

Keder: Bu duygunun yaşanması akciğerlere zarar vermektedir. İşlevi zayıflayan organlar; cilt renginde solukluk, solunum güçlüğü, uyuşukluk, sessizlik, iştah kaybı, yorgunluk, az konuşma ve tuvalete çıkma zorluğu yaşatır.

Korku: Bedendeki çekingenliğin bir anda ortaya çıkmasıdır. Organlardaki zayıflama sonucunda meydana gelir. Bu duygunun yaşanması böbreklere zarar verir. Bunun sonucunda yalnız kalma isteği, bacaklarda güçsüzlük, idrarı ve dışkıyı denetleyememe, suskunluk, bel bölgesinde ağrı sorunları görülür.

Panik: Bu duygu da ani etkiler arasında yer alır. En çok etkilediği organ kalptir. Bu duygu yaşandığında ürkeklik, ani çarpıntılar ve zihinsel olarak huzursuzluk yaşanır.

Alıntı
(Konuyu umarım doğru yere açmışımdır.)
 
Üst