Dua ederken yalnız hissetmek

Neo5

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Mar 2021
Mesajlar
50
Tepkime puanı
13
Ben eskiden dua ederken kendimi çok yalnız hissederdim ve sonunda çevremde yalnızca boş duvarlar olduğunu farkettim ve dua etmeyi bıraktım uzun zamandır dua etmiyorum. Bence biz karıncaları ne kadar önemsiyorsak o da bizi o kadar önemsiyor.Herşeyin kendi çabamız olduğunu düşünüyorum siz dua ederken kendi inancınıza göre tanrıyla iletişimde olduğunuzu hissedebiliyor musunuz?Benim gibi birine önerileriniz nelerdir
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,121
Tepkime puanı
4,762
siz dua ederken kendi inancınıza göre tanrıyla iletişimde olduğunuzu hissedebiliyor musunuz?

Dua etmek 4. Duvarı yıkarak tanrıya ulașmaktır. Kutunun dışından düşünerek, kendini așarak, matrixin gizli yazılmıș kodlarını çalıştırarak, hatta belki de yaratılış amacını gerçekleştirerek yukarı aleme karşı açık kapı bırakarak vizyonel bir duruș sergilemeyi bașarmaktır.

Hani filmlerdeki karakollarda sorgu odası olur ya, ayna duvarın arkasındaki polis amiri sorguyu oradan takip eder. Sorguya çekilen kişi masumdur ve o amirin aslında oracıkta hemen aynanın dibinde olduğunu ve pür dikkat kendisini izlediğini bilir ve bir anda kendisine iyi polis kötü polis muamelesi yapan çaylakları boșverip direk aynanın arkasındaki kişiye yönelir. Yani farkındalık olarak içerisi ile beraber dışarısı ile de etkileşimdedir.

Dua etmek onun gibi bișey. Gücünün sınırları dışındaki bir güce ulașma talebidir. İște o yüzden insan anca zora girince bir anda dualar etmeye bașlar. İstisnasızdır bu. Göçük altında kalan herkes dua eder. En tanrı tanımaz insan bile dua etmeyi dener. Sonradan psikolojim bozuktu o yüzden dua ettim diyerek yine inkar eder o ayrı. Firavun bile boğulurken dua etti. Yani herkeste o gizli kod yazılı. Zorda kalınca tanrılara yakarabildiğini anlaman çok ironiktir aslında.
 

Neo5

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Mar 2021
Mesajlar
50
Tepkime puanı
13
Dua etmek 4. Duvarı yıkarak tanrıya ulașmaktır. Kutunun dışından düşünerek, kendini așarak, matrixin gizli yazılmıș kodlarını çalıştırarak, hatta belki de yaratılış amacını gerçekleştirerek yukarı aleme karşı açık kapı bırakarak vizyonel bir duruș sergilemeyi bașarmaktır.

Hani filmlerdeki karakollarda sorgu odası olur ya, ayna duvarın arkasındaki polis amiri sorguyu oradan takip eder. Sorguya çekilen kişi masumdur ve o amirin aslında oracıkta hemen aynanın dibinde olduğunu ve pür dikkat kendisini izlediğini bilir ve bir anda kendisine iyi polis kötü polis muamelesi yapan çaylakları boșverip direk aynanın arkasındaki kişiye yönelir. Yani farkındalık olarak içerisi ile beraber dışarısı ile de etkileşimdedir.

Dua etmek onun gibi bișey. Gücünün sınırları dışındaki bir güce ulașma talebidir. İște o yüzden insan anca zora girince bir anda dualar etmeye bașlar. İstisnasızdır bu. Göçük altında kalan herkes dua eder. En tanrı tanımaz insan bile dua etmeyi dener. Sonradan psikolojim bozuktu o yüzden dua ettim diyerek yine inkar eder o ayrı. Firavun bile boğulurken dua etti. Yani herkeste o gizli kod yazılı. Zorda kalınca tanrılara yakarabildiğini anlaman çok ironiktir aslında.
Neden tanrılar dedin?benim sorunum dua etmekte değil boşa ettiğimi hiçbir anlamanın ve yararının olmadığıyla alakalı neden cevap gelmicekse dua ediyorum bence bu kadar buyuk bir gücün bizi her az düşündüğünü düşünmek ve sonuc beklemek bizim kibirimiz olabilir mi
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,121
Tepkime puanı
4,762
Neden tanrılar dedin?
Çünkü bütün kilit nokta kafanda kurguladığın tanrı fikrinde çözümlenir ya da düğümlenir. Duayı devlete mi ediyorsun? Tanrıya ediyorsun.


benim sorunum dua etmekte değil boşa ettiğimi hiçbir anlamanın ve yararının olmadığıyla alakalı

Tanrıyı bir gezegende oturmuş beyaz saçlı, beyaz sakallı elinde bir asa olan ihtiyarlamıș ve zor yöneten biri gibi kodlamış olabilirsin. Veya buna benzer bir şekilde insani surette Tanrı kabullerin olabilir bilinç altında.

İndirgenmiş bir Tanrı fikri duayı temelden etkiler tabi ki.

Kendini son derece değersiz hissedersin. Dua ederken aptal gibi hissetme hissi gelir. Bana öyle olurdu.

neden cevap gelmicekse dua ediyorum

Israrcı ol diye. İstediğin şey heves mi gerçek mi diye önce sana belli olsun diye.

Herkes zengin olmak ister. Ama bu kişilerin yüzde 99' u sadece zengin olma fikrini kıskanmakla kalır ve bunu anlamazlar bile. Kalpten istiyorum dua ediyorum ama olmuyor derler. Halbuki evren kalpten isteklerini gercekleștirmeye zaten programlıdır.

Kalbinin dili olsaydı şu an içinde bulunduğun durumu bile sessiz bir dua ile sürekli talep ettiğini sana söylerdi.

Dua önce kendini tanıma sonra kendi evrenini bilinçli olarak manipule edebilme sanatıdır. Yani test edebilme tahtası değil, sen duanı duyuyor mu diye evreni teste tabi tutuyorsun farkında olmadan. İçine şüphe kattığın herșey evrenden sonsuz olasılıklar barındırarak olarak geri döner. Enerji talebin o yönde çünkü. Enerji hata yapmaz.


bence bu kadar buyuk bir gücün bizi her az düşündüğünü düşünmek ve sonuc beklemek bizim kibirimiz olabilir mi

Kibir olmaz. Ama içinden bir olumsuz his sana bunun kibir olduğunu telkin ederse zaten dualarının en büyük engeli de yine bilinçaltin olur.
 
Son düzenleme:

serkan dahlan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2022
Mesajlar
67
Tepkime puanı
115
çocuk yaşta bünyamin diye bi arkadaşım vardı beraber işkenceye uğradık hem fiziksel hem mental 1 yıl kadar acaba duvarların arkasında tanrı bizi duymuyo mu dedim :(
 

Alakan

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Tem 2022
Mesajlar
1,101
Tepkime puanı
2,101
Çok basit bir örnek vereceğim. Diyelim ki canınız çikolata çekiyor ve eşiniz eve gelirken çikolata alsın istiyorsunuz. Aradınız çikolata almasını söylediniz o da size tamam dedi. Şimdi şu şekilde bakalım kafanızda sürekli "ya acaba çikolata alır mı bana, çıkıp ben kendim mi alsam acaba ya da dur arayayım tekrar söyleyeyim" kafanızda bu düşüncelerin döndüğünü ve eşinizin de bu düşüncelerden haberdar olduğunu farz edelim. Ne düşünürdü? Derdi ki "bana, benim sözüme güvenmiyor herhalde"
Her şey güvenle başlıyor. Bu işin bir noktası.

Bir diğer nokta ise aradığınız her ne ise buna tanrı deyin veya bizden daha yüksek bir güç ismi ne olursa olsun önce kendimizde aramalıyız onu. Ben benden daha yüksek bir güce erişmek istiyorsam önce kendime dönmeliyim. Bunu da hemen örnekleyelim. Ben "dress code" olan bir lokantaya pespaye biçimsiz kıyafetlerle girmeye çalışıyorum. Beni içeri alırlar mıydı? Yani işin özü şu ki "hep bana" olmaz. Biraz da "benden al" olacak. Neyi alacak bizden? Biz kıyafetlerimizi nasıl uyumlu hale getireceğiz? Öfkeyi, nefreti, kibri, kıskançlığı vb negatif olanları bırakarak. Kalbinizi ve ruhunuzu temizlemeden isterseniz aralıksız dua edin bir karşılığı olmayacak.
 
Üst