"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Dr.Masaru Emoto'nun deneyi

Çok ilginç bir deney suyun moleküler yapısını araştırmış ve su damlasının donduğunda değişen şekli

Teşekkürler urum çok güzel bilgilendirici bi paylaşım
 
Düşüncelerimizle suya bunu yapabiliyorsak, %60'ı sudan oluşan bedenlerimize kim bilir neler yapabiliriz.. Gerçekten çok etkileyici, teşekkürler..
 
Suyun Gizli Mesajı


Birbirinden ilginç ve düşündürücü fotoğrafları çeken Japon araştırmacı Dr. Masaru Emoto, su moleküllerinin düşüncelerimizden, duygularımızdan ve kullandığımız kelimelerden etkilendiğini tespit ederek; suyun, söylenen sözlere, hissedilen duygulara, gösterilen görüntülere ve dinletilen müziğe göre nasıl bir değişim gösterdiğini incelemiştir. Basitçe bir ifadeyle, dondurulmuş su kristallerini fotoğraflayan Emoto, depremden hemen önce ve hemen sonra yeraltı sularından aldığı numunelerdeki kristal oluşumlarını incelemiş ve bu verilerin biriktirilmesi durumunda, su kristali teknolojisinin depremleri önceden tespit etmekte kullanılabileceğini de iddia etmiştir.

Su kristalleri fotoğraflarını içeren ve bütün dünyada büyük yankı uyandıran kitabı ‘Suyun Gizli Mesajı’yla Emoto, “Yüzyıllar boyunca, insanlık, yeryüzünden sürekli çaldı ve her seferinde geride çok daha kirli bir dünya bıraktı. Ama şimdi su, bizimle konuşuyor. Su, kristalleri aracılığıyla, bilmemiz gerekenleri bize söylüyor. Bugünden itibaren yepyeni bir tarih biçimlendirmeliyiz. Su, kendimize nasıl bir yön belirlediğimizi büyük bir dikkatle izliyor ve kayda geçiriyor. Benim tek arzum, suyun bütün insanlığa verdiği mesajın herkesçe duyulması ve özümsenmesi” diyor bizlere.

Bedenimizin ve dünyanın yaklaşık %70’inin sudan oluştuğunu göz önüne alırsak, bu durumda gerçekten enteresan bir olayla karşı karşıyayız demektir. İnsan merak etmeden duramıyor; mesela güzel yurdumdaki tüm insanlar oturup bir gün boyunca sadece Beethoven’ın 'Pastoral Senfonisi’ni dinleseler ve birbirlerine ‘seni seviyorum’ deyip teşekkür ve takdirlerini iletseler ve gün boyunca başka bir şey konuşmasalar, hiç olmazsa o gün için ülkedeki cinayetler, kapkaçlar durup, küçük çocuklar ve bebekler tacizden, kadınlar kendilerine uygulanan şiddet ve baskıdan kurtulurlar mıydı? Tüm bunlar bir deli saçması bile olsa, yine de denemeye değerdi sanırım…

Beethoven'ın Pastoral Senfoni'si dinletilen su kristalinin görüntüsü

ImageShack - Online Photo and Video Hosting
http://img198.imageshack.us/img198/4...daszg3.th.png/
ImageShack Album - 6 images
ImageShack Album - 6 images


Sevgi ve takdir sözcükleri dinletilen su kristalinin görüntüsü

http://img18.imageshack.us/img18/1719/ererreha4.png

Teşekkür sözcükleri dinletilen su kristali

http://img710.imageshack.us/img710/646/dddrq1.png

Bach'ın 'air on the G string'i dinletilen su kristali

http://img841.imageshack.us/img841/6196/asdsasdatt6.png

Nefret sözcükleri dinletilen su kristali

http://img828.imageshack.us/img828/3049/adszjpgzd5.png

Heavy Metal dinletilen su kristalinin görüntüsü

http://img121.imageshack.us/img121/3...sdsadaspv3.png


Alıntı
 
Böyle bir etki yapabilmesi inanılmaz bişey. paylaşım için teşekkürler .siz ve sitedeki diğer arkadaşlar sayesinde her yeni gün yeni şeyler öğrenmenin keyfini yaşıyorum.
sağlıcakla kalın
 
daha önce bunu görmüştüm saol
burada önemli olan biliyorsunuz insan vucudunun ortalama %60 ı sudur
siz kristaldeki değişikliği bi kenara bırakıp kendinizdeki değişikliğe bir bakın
kuran okuyunca veya nemaz kıldığınızda vucudunuz nasıl değişiyordur
acaba?

Lütfen imla kurallarına dikkat ediniz.
 
İnsan vücudunun su içeriği yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişir. Çocukların vücudunun su oranı yüksektir (% 70, yeni doğan bebekte ise % 90) ve yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlar. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu daha çok tüketmek gerekir. Yetişkinlerde vücut su oranı % 60, yaşlılarda ise % 50’dir. Dünyamızın da %70i sularla kaplı,insan ve dünya hatta kosmoz arasında müthiş benzerlikler var.Mikrokosmoz-makrokosmoz aslında aynı şeylerdir.İnsan küçük modeli(micro),evren ise macro olandır.

Bu konudaki en önemli mesaj,kendimizi sevmemizdir.Düşüncelerimiz bir su zerresine böylesine etki yapabiliyorsa,kim bilir kendimize ve evrene nasıl zararlar veririz.Kendimizle, çevremizdekilerle vede doğayla barışık olmalıyız.
Severek,inanarak yaptığımız her şey bizi ve bedenimizi mutlu eder.Durugörü sahibi kişiler,düzenli namaz kılan ve inançları kuvvetli olan kişilerin enerji alanlarının diğer kişilere oranla daha geniş olduğunu gözlemlemişler.Ancak tam teslimiyet ve odaklanma ile yapılan namazda farkındalıkta da artış olur.Ben günümüzde yaygın olarak yapılan yoga ve meditasyonu,namaz ve zikire benzetiyorum.Sonuçta hepsinin amacı Bir.
Sevgi ve ışıkla kalın
 
selam olsun arkadaşlar hepinize bu platform a yeni üye oldum çok keyf alıyorum teşekkür ederim gizemli büyüleyici ve keyf verici bilgiler paylaştığınızdan ötürü,sorumun yeri belki burası değildir fakat öğrenene kadar mazur görmenizi rica eiyorum sizden,geceleri yatarken bazı geceler kalabalık bi ortamın içindeymişim gibi sesler duyuyorum sebebi nedir bilgisi ve tecrübesi olan bi arkadaşım cevap verirse çok memnun olucam,teşekkürler

Lütfen imla kurallarına dikkat ediniz.
 
İnsan vücudunun su içeriği yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişir. Çocukların vücudunun su oranı yüksektir (% 70, yeni doğan bebekte ise % 90) ve yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlar. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu daha çok tüketmek gerekir. Yetişkinlerde vücut su oranı % 60, yaşlılarda ise % 50’dir. Dünyamızın da %70i sularla kaplı,insan ve dünya hatta kosmoz arasında müthiş benzerlikler var.Mikrokosmoz-makrokosmoz aslında aynı şeylerdir.İnsan küçük modeli(micro),evren ise macro olandır.

Bu konudaki en önemli mesaj,kendimizi sevmemizdir.Düşüncelerimiz bir su zerresine böylesine etki yapabiliyorsa,kim bilir kendimize ve evrene nasıl zararlar veririz.Kendimizle, çevremizdekilerle vede doğayla barışık olmalıyız.
Severek,inanarak yaptığımız her şey bizi ve bedenimizi mutlu eder.Durugörü sahibi kişiler,düzenli namaz kılan ve inançları kuvvetli olan kişilerin enerji alanlarının diğer kişilere oranla daha geniş olduğunu gözlemlemişler.Ancak tam teslimiyet ve odaklanma ile yapılan namazda farkındalıkta da artış olur.Ben günümüzde yaygın olarak yapılan yoga ve meditasyonu,namaz ve zikire benzetiyorum.Sonuçta hepsinin amacı Bir.
Sevgi ve ışıkla kalın
Katılıyorum...Güzel bir tesbit...
 
Bazen siteye materyalist düşüncelerle teşrif buyurup parapsikoloji konularını red eden üyelerimiz için bu konunun güncellenmesi iyi olur diye düşünüyorum.
 
Dr. Emoto isimli şahsiyet bu deneyin düzmece olduğunu kendiside itiraf etmiştir ancak bu itirafa kadar güzel söz söyleyerek oluşturduğunu söylediği donmuş su kristallerini 150 dolar gibi paralara satarak 7 haneli rakamlarla ifade edilen hatırı sayılır bir servete ulaşmıştır.
Güzel tezgah yani şeytanın aklına gelmez.
 
Bu konu da diğer konular gibi inanılacak bir özellik taşımadığından sorun olmayacaktır :)
Wikipediden alıntı :
]Emoto'nun çalışmaları çoğunlukla olarak nitelendirilir ve topluma fiziksel olarak doğru bir şekilde kanıtlanamayan yanıltıcı iddialar sunduğu için eleştirilmektedir.
]Dr. Emoto'nun deneylerini tekrarlayan birçok kişi benzer sonuçları alamamıştır. 2003 yılında bu deneyleri tekrarlayan ve sonuç alamayan James Randi, Dr. Emoto'ya eğer test şartlarında deneyini tekrarlayabilirse 1.000.000 USD teklif etmiştir, fakat Dr. Emoto bu iddiayı kabul edememiştir.
 
Geri
Üst