alin
Kayıtlı Üye
Bir çoklarımız evrenin yasasını anlar ve inanır hale geldik. Araştıran, öğrenmek için çabalayanlar da kendiliğinden deneyimleyenler de ya da kulaktan dolma fikirleri olanlar da az çok değişimi hissediyor.
Bir çok iddia var ortalıkta, kimimiz inanıyor kimimiz red ediyor ancak aslında büyük çoğunluğumuz değişimi duyumsamaya başladık bile. Bu dönemde kendimizi daha mutlu, daha dilediğimiz gibi bir yaşama yönlendirme imkanları varken, bir çok sebepten tam olarak ilerleyemiyoruz. Aslında bunlardan en önemlilerinden bir tanesine değinmek istiyorum , "değişim korkusu".
Ekli dosyayı görüntüle 2055
Değişim çoğumuzu korkutmuştur, güvenli alanımızdan çıkmak, pek keyifle bakmadığımız bir durum. Nadir anlar yakalarız, herhangi bir durumla ilgili, yılgınlık yaratan kısırdöngülerden kurtulma hissi benliğimizi kaplar, işte o zaman değişim biraz daha kolay yaşanabilir. Ancak dışarıdan bakınca çoğumuzun saçma bulsa da hem fikir olacağı bir durum vardır. Güvenli alanımız daha kötüyken bile, daha iyi olan değişime, aslında tüm benliğimizle istek duyamayabiliriz. İşte bu durum, kuantum sıçramaları yaşamış ya da evrenden dilediğini çekebileceğini gözlemlediği halde, ilerleyemeyen insanların en önemli sorunlarındandır.
Kişisel örnek vereceğim ; uzun zamandır beklediğim, artık pes ettiğim bir şeyi, ani ve net bir kararla, tam inançla çektiğim bir olayı hatırlıyorum. Bilinçli olarak yaratım olmuştu, çok önemliydi, yani olmaması büyük sıkıntı, olması büyük keyif olacak bir durumdu. Şimdi akıl erdiremesem de kendime, olayın gerçekleştiği an gülümseyemedim bile. Bu olgunlukla karşılamak değildi, içimde tuhaf bir boşluk, günlerce anlam veremediğim bir duygu karmaşasıyla, sevinç, mutluluk, keyif hali vb. hiç bir şey yaşamadım hiç bir şey!! Tek duyumsadığım, içimdeki garip boşluk hissiydi. Ne de tuhaf bir durumdu, neydi bu boşluk? Sıkıntı bile yaratsa, benden olan bir şeyler gidiyordu, değişiyordu. O gün şunu net olarak anladım, kişi değişimi (gelişim anlamında daha iyiye olan değişimleri) hazmedemiyorsa şayet ne kuantum onun kurtarıcısı olabilir, ne tüm inanıp yaratabildikleri.
Biz ne yaparsak yapalım, doğru çekelim, dua edelim, her koşulu yerine getirelim, değişim korkumuzu yenemezsek şayet ne duamızı inançla yapmış oluruz -ki duanın en önemli koşuludur o inanç - ne çektiklerimizi netleştirmiş olabiliriz. Sizin yönteminiz her ne olursa olsun, değişim korkusu öyle karışık sinyaller yollamanıza neden olacaktır ki her şey boşa dönen çark gibi. Enerjiyiz, enerji yayıyoruz, benzer benzeri çekiyor, inanç önemli vs. vs. ancak kocaman bir ancak!! Korkularımız, özellikle değişim korkumuz, bizim tüm emeklerimizi boşa çıkarıyor ve "başaramadık, olmadı, bende tutmuyor işte" diye kendimizi koca bir yalana itiyoruz.
Değişime kendimizi ikna etmeliyiz. Dikkat ettiyseniz değişimden kaçma, değişimden korkma vs. değildi başlık, "değişimi kucakla". Değişim yaratacağımız her durumdan, vazgeçilme duygusu değil de yeni bir şeyleri sevgiyle kucaklama duygusunu yaşamak, oldukça fark yaratacaktır.
Aslında alışkanlık denen bu zor kopuş durumları, bizim yine hayrımız için bizde olan durumlardandır. Acıya alışırız, nice büyük sıkıntılar yaşayamam dediğimiz durumlara alışabilme yetimizle, dayanma gücü buluruz. Bu durumda da ehemmiyet, dozu ayarlayabilmekte saklıdır. Alışmak durumunda olduğumuz yerlerde hayrımıza olarak kullanalım elbette. Ancak daha anlamlı güzellikler, daha mutlu, daha sağlıklı, daha pırıl pırıl bir yaşam için bizde olan ama artık işimizi görmeyecek her duruma, teşekkürlerimizi iletip, onları azad edebiliriz. Bunu iç sesinizle konuşma, meditasyon vb. bir çok yöntemle yapabilirsiniz. Sizin için gerekliydiler, hayatınızdaki görevlerini yaptılar ancak şimdi görevlerinin son ayağını yapma zamanı, kendisinden daha iyi durumlar için görevini bırakma zamanı.
Ekli dosyayı görüntüle 2056
Bu değişim her konuda olabilir, insan ilişkileri, maddi kazanım, sayısız örnek verilebilir. Bu değişim yaşam görüşü de olabilir, hiç farketmez. Her biri görevini yaptı artık daha yeni ve iyileri için görevi devretme zamanı.
Şimdi bu durumu gözlemleyip, niyetlerinize bir de bu gözle bakın. Değişime kucak açabildiğiniz, korkularınızdan arındığınız an farka şaşıracaksınız.
Alin.
Sevgiyle...
Bir çok iddia var ortalıkta, kimimiz inanıyor kimimiz red ediyor ancak aslında büyük çoğunluğumuz değişimi duyumsamaya başladık bile. Bu dönemde kendimizi daha mutlu, daha dilediğimiz gibi bir yaşama yönlendirme imkanları varken, bir çok sebepten tam olarak ilerleyemiyoruz. Aslında bunlardan en önemlilerinden bir tanesine değinmek istiyorum , "değişim korkusu".
Ekli dosyayı görüntüle 2055
Değişim çoğumuzu korkutmuştur, güvenli alanımızdan çıkmak, pek keyifle bakmadığımız bir durum. Nadir anlar yakalarız, herhangi bir durumla ilgili, yılgınlık yaratan kısırdöngülerden kurtulma hissi benliğimizi kaplar, işte o zaman değişim biraz daha kolay yaşanabilir. Ancak dışarıdan bakınca çoğumuzun saçma bulsa da hem fikir olacağı bir durum vardır. Güvenli alanımız daha kötüyken bile, daha iyi olan değişime, aslında tüm benliğimizle istek duyamayabiliriz. İşte bu durum, kuantum sıçramaları yaşamış ya da evrenden dilediğini çekebileceğini gözlemlediği halde, ilerleyemeyen insanların en önemli sorunlarındandır.
Kişisel örnek vereceğim ; uzun zamandır beklediğim, artık pes ettiğim bir şeyi, ani ve net bir kararla, tam inançla çektiğim bir olayı hatırlıyorum. Bilinçli olarak yaratım olmuştu, çok önemliydi, yani olmaması büyük sıkıntı, olması büyük keyif olacak bir durumdu. Şimdi akıl erdiremesem de kendime, olayın gerçekleştiği an gülümseyemedim bile. Bu olgunlukla karşılamak değildi, içimde tuhaf bir boşluk, günlerce anlam veremediğim bir duygu karmaşasıyla, sevinç, mutluluk, keyif hali vb. hiç bir şey yaşamadım hiç bir şey!! Tek duyumsadığım, içimdeki garip boşluk hissiydi. Ne de tuhaf bir durumdu, neydi bu boşluk? Sıkıntı bile yaratsa, benden olan bir şeyler gidiyordu, değişiyordu. O gün şunu net olarak anladım, kişi değişimi (gelişim anlamında daha iyiye olan değişimleri) hazmedemiyorsa şayet ne kuantum onun kurtarıcısı olabilir, ne tüm inanıp yaratabildikleri.
Biz ne yaparsak yapalım, doğru çekelim, dua edelim, her koşulu yerine getirelim, değişim korkumuzu yenemezsek şayet ne duamızı inançla yapmış oluruz -ki duanın en önemli koşuludur o inanç - ne çektiklerimizi netleştirmiş olabiliriz. Sizin yönteminiz her ne olursa olsun, değişim korkusu öyle karışık sinyaller yollamanıza neden olacaktır ki her şey boşa dönen çark gibi. Enerjiyiz, enerji yayıyoruz, benzer benzeri çekiyor, inanç önemli vs. vs. ancak kocaman bir ancak!! Korkularımız, özellikle değişim korkumuz, bizim tüm emeklerimizi boşa çıkarıyor ve "başaramadık, olmadı, bende tutmuyor işte" diye kendimizi koca bir yalana itiyoruz.
Değişime kendimizi ikna etmeliyiz. Dikkat ettiyseniz değişimden kaçma, değişimden korkma vs. değildi başlık, "değişimi kucakla". Değişim yaratacağımız her durumdan, vazgeçilme duygusu değil de yeni bir şeyleri sevgiyle kucaklama duygusunu yaşamak, oldukça fark yaratacaktır.
Aslında alışkanlık denen bu zor kopuş durumları, bizim yine hayrımız için bizde olan durumlardandır. Acıya alışırız, nice büyük sıkıntılar yaşayamam dediğimiz durumlara alışabilme yetimizle, dayanma gücü buluruz. Bu durumda da ehemmiyet, dozu ayarlayabilmekte saklıdır. Alışmak durumunda olduğumuz yerlerde hayrımıza olarak kullanalım elbette. Ancak daha anlamlı güzellikler, daha mutlu, daha sağlıklı, daha pırıl pırıl bir yaşam için bizde olan ama artık işimizi görmeyecek her duruma, teşekkürlerimizi iletip, onları azad edebiliriz. Bunu iç sesinizle konuşma, meditasyon vb. bir çok yöntemle yapabilirsiniz. Sizin için gerekliydiler, hayatınızdaki görevlerini yaptılar ancak şimdi görevlerinin son ayağını yapma zamanı, kendisinden daha iyi durumlar için görevini bırakma zamanı.
Ekli dosyayı görüntüle 2056
Bu değişim her konuda olabilir, insan ilişkileri, maddi kazanım, sayısız örnek verilebilir. Bu değişim yaşam görüşü de olabilir, hiç farketmez. Her biri görevini yaptı artık daha yeni ve iyileri için görevi devretme zamanı.
Şimdi bu durumu gözlemleyip, niyetlerinize bir de bu gözle bakın. Değişime kucak açabildiğiniz, korkularınızdan arındığınız an farka şaşıracaksınız.
Alin.
Sevgiyle...