Dede Korkut’un 3. Nüshası Bulundu, Kayıp 13. Destan da Ortaya Çıktı

aNAkSaRatE

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
426
Tepkime puanı
1,720
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olduğu kadar Türk kültür tarihinin de en büyük kaynaklarından biri kabul edilen ve 12 hikâyeyi içeren Dede Korkut Kitabı’nın bütün dünyada iki yazması bulunuyor. Biri Almanya’nın Dresden şehrinde diğeri Vatikan’da olan nüshaların sayısı Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü

Halk Bilimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Ekici’nin ses getiren keşfiyle üçe çıktı. Ekici, gelişmeyi Türk Dil Kurumu, Bayburt Valiliği, Bayburt Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu iş birliği ile düzenlenen “Dünya Kültür Mirası Dede Korkut Uluslararası Sempozyumu”nda açıkladı.

Kayıp Destan 3. Nüshada

Keşfin hikayesini anlatan Ekici, 3. nüshanın 12 hikaye (destan) içeren Dede Korkut Kitabı’nın 13. destanını da içerdiğini söyledi. Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Folklorü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Ekici, sempozyumda yaptığı sunumda Dede Korkut’un 3. nüshasına ait sayfaları da paylaştı.

Kazakistan’ın Mangışlak bölgesinde Türk kültürüyle ilgili araştırmalar yaptıklarını söyleyen Ekici, “O coğrafyada tanıştığımız dostlarımız Dede Korkut nüshalarının ellerinde olduğunu söylediler. 61 sayfalık bir dosya olarak bana verdiler. Bu dosyanın içerisinde 13. Dede Korkut anlatması olarak adlandırdığımız Salurkazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi de var. Geri kalan kısmı ise Dede Korkut’un soylamalarından ibaret” dedi.


Dede Korkut’un Önemi Nedir?

Dede Korkut’un tam olarak kim olduğu tartışılsa da Oğuz boylarının destanlaşmış hikayelerini derli toplu bir biçimde aktaran bir anlatıcı olduğu biliniyor. Dede Korkut’un anlattığı hikayeler ancak XV. yüzyılda yazıya geçirilebilmiştir.

Türk edebiyatının ilk ürünlerinden olan Dede Korkut Hikayeleri, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan yörelerindeki yerleşme, yurt kurma uğraşlarını ve akınlarını konu alır. Oğuz boylarının çeşitli kahramanlık öyküleri, akıncıların töreleri ve gelenekleri doğal çevre içinde hikaye edilir. Dede Korkut hikayeleri yer yer şiir yer yer düzyazı biçiminde yazıya geçirilmiştir. Bu eşsiz değerdeki yazılar önce Almanyanın Dresden Kitaplığı’nda bulunmuş ve Türkçe’ye ilk kez Kilisli Rifat Bilge tarafından kazandırılmıştır.

Kitabın asıl adı Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan’dır. Anlamı Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı’dır. Kitap 12 destansı hikaye ve bir mukaddimeden oluşmuştur. Hikayeler Kuzeydoğu Anadolu dolaylarındaki müslüman Oğuzların hayatını anlatır.

Türkolojinin en büyük isimlerinden kabul edilen Prof. Dr. Fuat Köprülü, Dede Korkut’un Türk edebiyatı ve kültürü için önemini şöyle anlatmıştı:

“Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut Kitabı’nı da diğer gözüne koysanız, Dede Korkut ağır basar” sözleriyle önemini anlamamız gereken bir kültür mirasımızdır.

- Alıntı -
 
Üst