Curcumin: Zerdeçal'ın Gizli Bileşeni, Sağlığa Faydaları

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,726
Tepkime puanı
7,641
Konum
Nirvana
İş
Witch
Curcumin: Zerdeçal’ın Gizli Bileşeninin En İyi 10 Sağlık Faydası
İnanılmaz sağlık faydalarıyla zerdeçalın gizli bileşiği curcumin. Bu günlerde zerdeçal yalnızca baharat olarak kullanılmanın ötesine geçti. Zerdeçal ile altın süt yapılıyor, cilt bakım ürünlerine ekleniyor, yemeklerde kullanılıyor ve birçok sağlık probleminde takviye olarak alınıyor. Lezzeti ve sağlık yararları açısından zerdeçal sağlıklı bir beslenme düzeni için oldukça faydalı bir besindir. Zerdeçal faydalarının temelinde, güçlü anti-enflamatuar ve antioksidan özellikleri taşıyan bir kimyasal olan curcumin bulunur.
Beslenmenize zerdeçal ekleyerek, sağlığınız açısından büyük faydalar sağlayabilirsiniz, konsantre bir dozda zerdeçal takviyesi alarak ise daha etkili ve hızlı sonuçlar elde edebilirsiniz. Bu inanılmaz bileşik, cildinizden beyninize kadar, içeriden ve dışarıdan sağlığınızı oldukça iyi yönde etkiler.
Curcumin Nedir?
Curcumin, belirli bitki türleri tarafından üretilen sarı tonlu bir kimyasaldır. Aslında, güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar özelliklere sahip olan doğal bir bitki pigmenti olan bir curcuminoid türüdür.
Temel olarak zencefil ile aynı familyaya ait güçlü bir şifalı bitki olan zerdeçalda bulunur. Zerdeçal genellikle kurutulur, öğütülür ve yemeklerin lezzetini, rengini, besin değerini arttırmak için kullanılan zengin bir baharat haline getirilir.
Zerdeçalın faydaları kapsamlı bir şekilde araştırılmıştır. Zerdeçal ve zerdeçal esansiyel yağının faydaları arasında enflamasyonu azaltmasından beyin sağlığına iyi gelmesine kadar uzanır. Aynı zamanda zerdeçalın yan etkileri çok nadir görülür ve vücut tarafından iyi tolere edilen bir besindir.
En İyi 10 Sağlık Faydasıyla Curcumin
  1. Enflamasyonu Hafifletir
  2. Cilt Sağlığını Düzenler
  3. Kan Şekerini Düzenler
  4. Anti-Kanser Özelliklerine Sahiptir
  5. Ruh Sağlığını İyileştirir
  6. Kan Pıhtılarını Önler
  7. Eklem Ağrılarını Hafifletir
  8. Kolesterolü Dengeler
  9. Detoksifikasyona Yardımcı Olur
  10. Beyin Fonksiyonunu Artırır
1. Curcumin Enflamasyonu Hafifletir
Enflamasyon, vücudu hastalığa ve enfeksiyona karşı korumaya yardımcı olan normal bir immün yanıttır. Öte yandan kronik iltihaplanma, kanser, kalp hastalığı ve diyabet gibi bir dizi kronik duruma katkıda bulunduğuna inanılan ciddi bir sorundur.
Curcuminin en önemli yararlarından biri, enflamatuar sürece dahil olan çeşitli enzimlerin aktivitesini bloke ederek vücuttaki iltihabı rahatlatma kabiliyetidir. Oncogene’de yayınlanan bir insan çalışması, çeşitli bileşiklerin anti-enflamatuar etkilerini karşılaştırmış ve enflamasyonu tedavi etmek için kullanılan iki yaygın ilaç olan aspirin ve ibuprofen’in en az etkili olduğu ve curcumin ekstraktının enflamasyonu azaltmada en etkili olan ilaçlardan biri olduğunu bulmuştur.
Zerdeçal sağlık söz konusu olduğunda güçlü bir etkiye sahiptir. Enflamasyonu hafifletmek sadece kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda artrit, inflamatuar bağırsak hastalığı ve astım gibi inflamatuar durumların semptomlarını da iyileştirebilir.
2. Curcumin Cilt Sağlığını Düzenler
Anti-enflamatuar ve antioksidan özellikleri sayesinde, cildinizin parlak ve sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir. Maryland’deki Uniformed Services Üniversitesi Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden yapılan bir araştırmaya göre, curcumin hücre hasarını önlemek için serbest radikalleri etkisiz hale getirmeye yardımcı olur. Ayrıca yara iyileşmesini hızlandırabilir ve kolajen birikimini artırabilir.
Ayrıca zerdeçal iltihapla ilgili çeşitli cilt sorunlarının tedavi edilmesine yardımcı olabilir. Çin’den 2016 yılında yapılan bir hayvan çalışması, farelerde curcumin uygulamasının, enflamatuar hücrelerin proliferasyonunu(hücre çoğalması) yüzde 50 ve sedef hastalığı semptomlarını da önemli ölçüde azalttığı görülmüştür. Diğer araştırmalar – Zerdeçal ve neem kullanımıyla ilgili yaygın Ayurvedik tıp uygulaması ve 30 meme kanseri hastası üzerinde Rochester Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü tarafından yürütülen randomize(rastlantısal), plasebo kontrollü bir klinik çalışmayı inceleyen bir pilot çalışma da dahil olmak üzere – Uyuz ve radyasyon kaynaklı dermatit gibi diğer cilt sorunlarının tedavisinde de yararlı olabileceğini düşündürmektedir.
3. Curcumin Kan Şekerini Düzenler
Yüksek kan şekeri sağlığa ciddi zararlar verebilir. Kısa vadede, artan susama, yorgunluk ve kilo kaybı gibi diyabet semptomlarına neden olabilir. Uzun süreli yüksek kan şekeri düzeyleri, sinir hasarı, yara iyileşmesinde bozulma ve görme kaybı gibi daha tehlikeli sonuçlara da yol açabilir.
Bazı kanıtlar zerdeçalın, bu ciddi yan etkileri önlemek için normal kan şekeri seviyelerinin korunmasına yardımcı olabileceğini göstermektedir. Uluslararası Endokrinoloji Metabolizması Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, curcumin glukoz üretimini azaltarak, enflamasyonu hafifletir, glikoz alımını uyarır ve pankreasta insülin salgılanmasını artırarak çalışır.
Hint Klinik Biyokimya Dergisi’nde yayınlanan bir çalışma, diyabetik hastalara, genel bir diyabet ilacı olan metformin ile kombinasyon halinde curcumin verilmesinin düşük kan şekeri, oksidatif stres ve enflamasyon ile sonuçlandığını göstermiştir. Bir 2012 insan çalışmasında, dokuz ay boyunca curcumin takviyesi alan hastaların, plasebo alan hastalara kıyasla diyabet geliştiren prediyabetiklerin sayısını önemli ölçüde azalttığı da görülmüştür.
4. Curcumin Anti-Kanser Özelliklerine Sahiptir
Beslenme düzeni kanserin büyümesi ve gelişimi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Aslında, zerdeçal gibi kanserle savaşan gıdaların alınması, tümörleri küçültmeye ve kanser hücrelerini öldürmeye yardımcı olmada etkili olabilir.
Curcumin, hücre sinyallerini bloke eder ve kanser gelişiminde doğrudan rol oynayan belirli enzim türlerinde ve büyüme faktörlerinde hücre bölünmesini inhibe(baskılama-engelleme) ederek çalışır. Laboratuvar çalışmalarında, pankreatik, kolorektal, meme ve akciğer kanserleri ve aynı zamanda multipl miyeloma dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerine karşı etkili olabileceğini bulmuştur.
5. Curcumin Ruh Sağlığını İyileştirir
Araştırmaların insanlarla sınırlı olmasıyla birlikte, bazı çalışmalar curcuminin zihinsel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabileceğini ve depresyon, anksiyete gibi durumların tedavisine yardımcı olabileceğini göstermektedir. Amerikan Tıp Direktörleri Derneği’nde yayınlanan bir 2017 çalışması daha önce yapılan altı çalışmanın verilerini derledi ve curcuminin yan etki riskileri ve plaseboya kıyasla hem depresyon hem de anksiyete belirtilerini önemli ölçüde azaltabildiğini buldu.
Diğer hayvan denemelerinde de anksiyeteyi azaltmaya yardımcı olabileceği ve beyin gelişiminde rol oynayan ve anksiyete gibi bilişsel bozukluklara karışabilen bir tür omega-3 yağ asidi olan DHA seviyelerini artırabildiğini buldu.
6. Curcumin Kan Pıhtılarını Önler
Kan pıhtılarının oluşumu, çoğu insan için önemli bir sağlık sorunudur. Kan pıhtıları, trombosit agregasyonu adı verilen ve kanınızdaki trombositlerin bir araya toplanmasına ve bir pıhtı oluşturmasına neden olan bir süreçten oluşur. Bu inme, derin ven trombozu ve pulmoner emboli dahil olmak üzere bazı ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Araştırmalar, curcuminin doğrudan enflamasyonda yer alan doğal bir süreç olan eikosanoid biyosentezini değiştirdiğini düşündürmektedir. Odense Üniversitesi’nin Danimarka’daki Çevre Tıbbı Bölümü’nün araştırmasına göre, pıhtı oluşumunda merkezi bir rol oynayan bir eikosanoid olan tromboksanların sentezini özellikle etkilediğini bulmuştur.
Bazı laboratuvar ve hayvan çalışmaları, curcuminin kan pıhtısı oluşumu riskini azaltmak ve sonuç olarak sağlık üzerinde olumsuz etki riskini en aza indirmek için platelet agregasyonunu başarılı bir şekilde inhibe edebileceğini göstermiştir.
7. Curcumin Eklem Ağrılarını Hafifletir
Romatoid artrit eklemlerde ağrı, sertlik ve şişlik gibi semptomlara neden olan enflamatuar bir durumdur. Antioksidan ve anti-enflamatuar özelliklerinin zenginliği ile birlikte, curcumin eklem ağrılarını azaltmada ve romatoid artrit semptomlarını iyileştirmede etkili olabilir.
Bir insan çalışması, romatoid artrit tedavisinde kullanılan yaygın bir ilaç kadar etkili olabileceğini bile bulmuştur. Çalışmada romatoid artritli hastalara curcumin, diklofenak sodyum ve her ikisinin kombinasyonu verildi. Çalışmanın sonunda, her üç gruptaki hastalar belirgin bir iyileşme gösterdi, ancak curcumin verilen kişiler aslında semptomlarda en büyük azalmayı gösteren hastalardı. Diğer çalışmalar, doğal bir ağrı kesici olarak da çalışabileceğini ve eklem hasarının yanı sıra sinir hasarı gibi diğer nedenlerden kaynaklanan ağrıyı azaltmaya yardımcı olabileceğini de bulmuştur.
8. Curcumin Kolesterolü Dengeler
Yüksek kolesterol düzeyleri, kalp hastalığı için ana risk faktörlerinden biridir. Bu mumlu, yağ benzeri madde damarlarınızda birikerek, sertleşmesine ve daralmasına neden olur, kalp kaslarınızı zorlayarak vücudunuza kan pompalanmasını zorlaştırır.
Curcumin kolesterol seviyelerini kontrol altında tutarak kalp sağlığını artırabilir. Endonezya Üniversitesi’nden yapılan bir çalışmada, akut koroner sendromlu hastalarda curcuminin hem total hem de kötü LDL kolesterol düzeylerini azalttığı gösterilmiştir. Benzer şekilde, Hindistan’daki Amala Kanser Araştırma Merkezi’nden yapılan bir başka araştırmada, günde 500 miligramdan fazla curcumin almanın yararlı HDL kolesterolü artırdığı ve sağlıklı kolesterolü 10 sağlıklı insan gönüllüsünde yüzde 12 gibi etkileyici bir oranda düşürdüğü bulundu.
9. Curcumin Detoksifikasyona Yardımcı Olur
Vücudumuzun güçlü bir detoks sistemi vardır: Ciğerler karbondioksitin atılmasına yardımcı olur, karaciğer toksinleri temizler, böbrekler kanı süzer ve bağırsaklar besin maddelerini besinlerden ayırır ve atık ürünlerden arındırır. Bu sistem kendi başına oldukça iyi çalışmasına rağmen, tehlikeli toksinleri ve bakterileri dışarıda tutmak için daha verimli çalışmasına yardımcı olacak birçok yol vardır.
Curcumin, detoksifikasyona yardımcı olmaya ve vücudunuzu çeşitli mekanizmalarla desteklemeye yardımcı olabilir. Meksika’da yapılan bir inceleme, curcuminin karaciğeri hasara ve hastalığa karşı koruyabildiğini ve toksinleri ve zararlı bileşikleri vücuttan uzaklaştırmaya yardımcı olduğunu bulmuştur. Journal of Applied Toxicology Dergisi’nde yayınlanan bir hayvan çalışmasında, curcuminin sıçanları cıva zehirlenmesine karşı korumaya yardımcı olduğunu bulmuştur. Curcumin, Hindistan’daki Ulusal Beslenme ve İlaç Toksikolojisi Araştırma Merkezi’ne bağlı olarak, toksinlerin ve kansere neden olan bileşiklerin birikmesini önlemek için detoksifikasyonla ilgili spesifik enzimlerin düzenlenmesine yardımcı olabileceği de bulunmuştur.
10. Curcumin Beyin Fonksiyonunu Artırır
Tabağınıza koyduğunuz şey beyninizin sağlığı üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Ultra işlenmiş gıdalar ve abur cuburların oksidatif strese ve enflamasyona katkıda bulunduğu düşünülürken, beyine yararlı gıdalar ile beslenmek bilişsel sağlığı destekleyebilir ve Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif koşulları önleyebilir.
Hayvan araştırmaları, curcuminin beyin fonksiyonlarına bağlı bir tür büyüme hormonu olan beyin kaynaklı nörotrofik faktör düzeylerini arttırabildiğini ve geleneksel Çin tıbbında yüzyıllardır beyin işlevini geliştirmek için kullanıldığını göstermektedir. İnsan çalışmaları yeterli olmasa da, hayvan çalışmalarında – özellikle sıçanlar – curcuminin hafızayı iyileştirebileceği, oksidatif hasarı azaltabileceği ve bilişsel sağlığı geliştirebileceğini bulmuşlardır.
Curcumin İçeren En İyi Gıdalar
Zerdeçal, Hindistan ve Güneydoğu Asya’ya özgü bir bitkidir ve zencefil ile aynı aileye aittir. Bitkinin rizomları tipik olarak kaynatılır, daha sonra fırınlarda kurutulur ve zengin ve canlı turuncu-sarı renk tonuna sahip ince bir toz haline getirilir.
Zerdeçal, birçok farklı şekilde kullanılabilecek çok yönlü bir baharattır. Özellikle lezzetli yemek tariflerine uygun bir toprak aroması ve biraz acı tada sahiptir, ama bazen tatlılarda da kullanılır.
Yemeklerinize eklediğiniz zerdeçal curcumin açısından yeterli olmayabilir. Nitekim Ürdün’deki Haşimi Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada, saf zerdeçal tozunun yaklaşık yüzde 3 oranında curcumin içerdiği bulunmuştur.
Daha konsantre bir curcumin dozunu almak için, zerdeçal ekstraktından yapılan curcumin takviyeleri mevcuttur. Bu takviyeler, zerdeçal tozunda bulunandan çok daha yüksek bir curcumin dozajı içerir, potansiyel sağlık yararlarını en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olur.
Karabiberde bulunan ve curcumin emilimini artırmaya yardımcı olan doğal bir bileşik olan piperin içeren bir takviye seçtiğinizden emin olun. Hindistan’da bir hayvan çalışmasında, curcumin ile birlikte piperin uygulanmasının yüzde 2,000’lik bir oranla curcuminin biyoyararlanımını arttırdığını bulmuş. Ayrıca, organik zerdeçal ile yapılan bir ek aramak isteyebilirsiniz ve fermantasyon süreci de emilimi artırmaya yardımcı olabileceğinden, fermente edilmiş bir curcumin kapsülü kullanmayı tercih etmelisiniz.
Curcumin Yan Etkileri ve Önlemler
Zerdeçalın bol miktarda sağlık faydası olmasına rağmen, bazı yan etkileri de vardır. Örneğin, zerdeçalın deri ile temasında, bazı kişilerde kaşıntılı bir döküntü ve cilt tahrişine neden olabilir ve yüksek dozda alınan zerdeçal takviyesi de başka yan etkilere neden olabilir.
Zerdeçalın sebep olduğu bazı yan etkiler:
  • Mide bulantısı
  • İshal
  • Düşük kan şekeri seviyeleri
  • Artan kanama riski
  • Azalmış doğurganlık riski
  • Artan adet akışı
Bazı çalışmalar ayrıca zerdeçalın demir emilimini bozabileceğini ve potansiyel olarak demir eksikliği ve anemi semptomlarına katkıda bulunabileceğini düşündürmektedir.
Ek olarak, zerdeçal genellikle güvenli olmasına rağmen, hamile kadınlarda uterus kasılmalarını uyardığı için hamilelik döneminde curcumin takviyesi alınmamalıdır. Diyabet ilaçları veya kan incelticiler kullanıyorsanız, bir etkileşimi önlemek için curcumin takviyesine başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.
Curcumin Hakkında Son Düşünceler
  • Curcumin bileşiği, zerdeçalda bulunan ve sağlık açısından zengin yararlar sağlayan bir kimyasal türü olan curcuminoid.
  • Potansiyel zerdeçal faydaları arasında iltihabı azaltma, daha iyi bir cilt sağlığı, düşük kolesterol ve kan şekeri seviyeleri ve eklem ağrısını hafifletme yer alır. Zerdeçal ayrıca kanser önleme özelliklerine sahip olmasının yanında, detoksifikasyona ve kan pıhtılarını önlemeye de yardımcı olabilir.
  • Zerdeçalı beslenmenize eklemenin yanı sıra, sağlık faydalarından daha etkili bir şekilde yararlanabileceğiniz curcumin takviyeleri de mevcuttur.
Curcumin (Zerdeçal etken maddesi) ve Kanser
Curcumin; zerdeçal bitkisinin köklerinden elde edilen, sarı-turuncu renk veren bir maddedir. Özellikle Asya ülkelerinde yemeklerde sıklıkla kullanılan köri baharatının da ana maddesidir.
Binlerce yıldır geleneksel Hint ve Çin tıbbında önemli yere sahip olan curcumin, birkaç on yıldır özellikle kanser alanında bilimsel çalışmaların da ilgi odağı olmuştur.
Şimdiye dek yapılan laboratuvar çalışmalarında curcuminin özellikle anti-inflamatuar ve antikanser özelliklerine dair birtakım olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Ancak bu bulgular henüz klinik çalışmalarla doğrulanmadığından insanlar üzerindeki etkisi net olarak bilinmemektedir.
Yan etki, maliyet ve ulaşılabilirlik konusundaki avantajları ve laboratuvar çalışmalarından elde edilen olumlu sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda, curcuminin üzerinde çalışılmaya değer bir madde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak klinik çalışmalarla elde edilen yeterli güvenilir kanıtların bulunmaması ve ilaç etkileşimi potansiyelinin olması nedeniyle şu an için tıbbi amaçlı kullanımından kaçınmak en doğru yaklaşım olacaktır.
Zerdeçal (Curcumin) Nedir, Tarihçesi Nasıldır?
Hint safranı olarak da bilinen zerdeçal (turmerik), zencefilgiller familyasına ait çok yıllık otsu bir bitkidir. 300’den fazla aktif bileşeni barındırsa da köklerinden elde edilen sarı-turuncu pigment özelliğindeki bir madde, bitkinin tıbbi özelliklerinin dayandırıldığı temel biyolojik aktif bileşenidir. Yaklaşık 200 yıl önce kurkumin olarak adlandırılan bu madde, özellikle Asya ülkelerinde yemeklerde sıklıkla kullanılan köri baharatının da ana maddesidir. Ayrıca E100 koduyla gıda renklendiricisi olarak da kullanılmaktadır.
Curcumin, Asya’da -özellikle de geleneksel Hint tıbbında- 2500 yıldan fazla bir geçmişe sahiptir. Binlerce yıldır yara iyileşmesi, sivilce, yanık, çeşitli cilt hastalıkları, göz infeksiyonları, sinüzit, romatizma, depresyon, stres, hazımsızlık gibi çeşitli sağlık problemlerinde kullanılmıştır. Curcuminin hastalıkların tedavisinde kullanımına ilişkin ilk bilimsel çalışma 1937 yılında yayımlanmış, daha sonra 1949 yılında yayımlanan bir çalışmada antibakteriyel etkinliğine ilişkin umut verici sonuçlar elde edilmesiyle çalışmalar hız kazanmıştır.
Curcuminin; birtakım aracı molekül, enzim ve faktörlere karşı etkileri üzerine çalışılmış ve antimikrobiyal, anti-inflamatuar etkileri ile bağışıklık sistemini düzenleyici, böbreği-karaciğeri koruyucu, kan şekerini düşürücü birtakım etkileri gösterilmiştir. Bazı çalışmalarda anti-inflamatuar etkinliğinin gösterilmesi ve inflamasyonun (yangı) kanserde rol oynayan etmenlerden olması, curcuminin kanserin önlenmesi ve tedavisinde kullanılabileceği düşüncesini doğurmuştur.
1985 yılında Dr. Kuttan’ın, laboratuvar çalışmalarında curcuminin antikanser aktivitesinin olabileceğini göstermesiyle, araştırmalar bu alana yönelmiştir. Son dönemlerde ise kanserde özellikle koruyucu etkisi üzerine odaklanılmıştır. Curcumin; düşük yan etki riski, düşük maliyet, kolay ulaşılabilirlik gibi özellikleriyle ideal koruyucu ajan profili çizmektedir. Ancak bağırsaklardan emilim oranının düşüklüğü, ilaçlarla etkileşme potansiyelinin yüksekliği ve etkinliğine dair mevcut kanıtların yetersizliği bu noktadaki engelleridir.
Curcumin’in Kanser Etkileri Üzerine Yapılan Laboratuvar Çalışmaları
Yapılan birçok laboratuvar çalışmasında curcuminin gerek tedavi, gerekse korunma noktasında birtakım anti-kanser özellikleri saptanmıştır. Literatürde curcuminin çeşitli tümör hücrelerinde, hücre çoğalmasını engelleyici (anti-proliferatif) etkilerinin araştırıldığı birçok laboratuvar çalışması mevcuttur. Bunlardan birinde; curcumin, rahim kanserli hücre serilerinde hücre çoğalmasını engellemiştir.
Fareler üzerinde yapılan bir başka çalışmada ise; curcumin prostat kanserli hücrelerde çoğalmayı anlamlı derecede engellemiştir. Yine fareler üzerinde yapılan bir çalışmada da; farelerin bir kısmı curcuminle beslendikten sonra farelere yemek borusunda kansere neden olabilen bir madde enjekte edilmiş ve sonuçta curcuminle beslenen farelerde hücre çoğalması belirteçlerinin anlamlı derece daha düşük olduğu görülmüştür.
Curcuminin kanserin yayılmasını engelleyici özelliğinin araştırıldığı bir çalışmada ise; prostat kanserli hücrelerde yayılımı engellediği görülmüştür. Yine bir başka çalışmada da; curcumin meme kanserinde yayılımı engelleyici etki göstermiştir.
Bazı çalışmalarda da curcuminin kemoterapi veya radyoterapiyle birlikte kullanımının etkileri değerlendirilmiştir. Biri 2013, diğer 2014 yılında yayımlanan iki çalışmada; curcumin kalınbağırsak kanserli hücre serilerinde, kemoterapi ilacı 5-Fluorouracil’in duyarlılığını artırmıştır. 2014 yılında yayımlanan bir başka çalışmada da; baş-boyun kanserli hücre serilerinde, bir diğer kemoterapi ilacı sisplatinin etkinliğini artırmıştır. Yine yumurtalık kanseri hücrelerinde sisplatinin etkinliğini artırdığını raporlayan çalışma da mevcuttur. Bir başka çalışmada ise; lenf kanserinde radyoterapinin duyarlılığını artırdığı raporlanmıştır.
Curcuminin antikanser etkilerinden üzerinde en çok çalışılanlardan biri de korunmadır. Bu çalışmalardan birinde; curcuminin, ağız boşluğu kanseri gelişimini baskılayabileceği raporlanmıştır. Fareler üzerinde yapılan bir çalışmada ise; bağırsaklarda polip gelişimini önleyerek, kalın bağırsak kanserine karşı koruyucu etki gösterebileceği belirtilmiştir.
Curcumin’in Kanser Etkileri Üzerine Yapılan Laboratuvar Çalışma Sonuçları
Curcuminin kanserin önlenmesi veya tedavisindeki etkilerine yönelik oldukça az sayıda klinik çalışma mevcuttur. Bu çalışmalar da (birkaçı hariç) az sayıda olgu içeren başlangıç aşamasındaki çalışmalardır. Olgu sayısı nispeten yüksek çalışmalardan birinde; kalın bağırsak kanserli 126 hastaya cerrahi öncesi dönemde verilen curcuminin, kilo kaybını azalttığı ve genel olarak sağlığı geliştirdiği belirtilmiştir.
Cerrahi müdahale sonrası takip altında tutan prostat kanserli 199 hasta ile yapılan bir diğer çalışmada ise; yeşil çay, nar, brokoli ve curcuminden oluşan bir karışımın verildiği hastalarda, tedavi sonrası 6 aylık dönemde PSA (Prostat Spesifik Antijen) artış oranı % 63.8 daha düşük bulunmuştur.
Bazı başlangıç çalışmalarında; radyoterapiye bağlı yan etkilerin ve semptomların azaltılmasında birtakım olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Radyoterapi alan baş-boyun kanserli 50 hastanın katılımıyla yapılan bir başlangıç çalışmasında; sandal ağacı yağı ve curcumin içeren bir krem radyasyon dermatitinin (radyasyona bağlı cilt yangısı) önlenmesinde etkili olmuştur. Radyoterapi alan meme kanserli 30 hasta üzerinde yapılan benzer bir başka çalışmada ise; curcumin, radyasyon dermatitinin şiddetini ve cilt soyulmalarını azaltmıştır. Cilt, genital bölge, meme veya ağız içinde kansere bağlı lezyonları olan 62 hastanın katılımıyla yapılan bir çalışmada da; curcumin şikayetlerde rahatlama sağlamıştır.
2008’de yayımlanan ve ileri evre pankreas kanserli 25 hastanın katılımıyla yapılan bir çalışmada; bir hastada hastalık 18 aydan uzun süre stabil seyretmiş; bir hastada da tümör %73 küçülme göstermiştir. Ancak diğer hastalarda herhangi bir olumlu yanıt elde edilememiştir. Bir başka klinik çalışmada da; curcumin ileri evre pankreas kanserli 17 hastada, kemoterapi ilacı gemsitabinle kombine edilerek verilmiş ancak olumlu bir sonuç alınamadığı gibi 5 hastanın şikayetlerinde artış olmuştur.
Curcumin’in Olası Yan Etki ve Riskleri
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), kurkumini ‘’genel olarak güvenli’’ olarak tanımlanmıştır. Nitekim literatürde de curcumin kullanımıyla direkt ilişkili ciddi yan etkiler bildirilmemiştir. Ancak ilaç etkileşimlerine ilişkin literatürde güçlü kanıtlar mevcuttur.
Başta kemoterapi ilaçları olmak üzere birçok ilaçla etkileşimine dair çalışmalar mevcuttur. Yine ilaçların metabolizmasında görevli enzimleri etkilediğine ilişkin çalışmalar da raporlanmıştır. Bir başka laboratuvar çalışmasında ise; curcuminin kemoterapi ilaçlarının etkinliğini azaltabileceği belirtilmiştir.
Peki, o zaman ne yapmak gerekir?
Hayvan çalışmaları ve diğer laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlar, curcuminin özellikle anti-inflamatuar ve antikanser özelliklerinin olabileceğine işaret etmektedir. Ancak laboratuvar ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan, insan fizyolojisinden uzak çalışmalar; klinik çalışmalar kadar değer taşımamaktadır.
Nitekim curcuminin tıbbi kullanımına ilişkin klinik çalışmalar da oldukça az sayıdadır, dolayısıyla insanlar üzerindeki etkileri net olarak bilinmemektedir. Bu yüzden curcuminin herhangi bir sağlık durumunda kullanıma ilişkin güvenilir kanıtlar olduğunu söylemek güçtür.
Nitekim henüz herhangi bir sağlık durumu için kullanımı da onaylanmamıştır. Curcumin ve curcumin içerikli ürünlerin kullanımına ilişkin bildirilen ciddi yan etkiler olmasa da özellikle kemoterapi ilaçları olmak üzere, ilaç etkileşimlerine ilişkin veriler mevcuttur. Bu noktada, şu an için bu ürünün tıbbi amaçlı kullanımından kaçınmakta yarar vardır.
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,726
Tepkime puanı
7,641
Konum
Nirvana
İş
Witch
Bu yazı bir internet sitesinden alıntıdır..
 
Üst