Cinsel Rollerin Kalıplaşması

  • Konbuyu başlatan Üye silindi 56746
  • Başlangıç tarihi
Ü

Üye silindi 56746

cinsiyetler arasında davranış ve özellik farklılıkları konusunda insanların kalıplaşmış algılayış biçimleri vardır. bu kalıplaşmış algılamaların gerçekle hiçbir ilişkisi olmayabilir, ancak insanlar kalıp yargılara "sanki gerçekmiş" gibi inanırlar.

değişik davranış özellikleri gösteren birbirinin zıddı sıfatlar dizisi oluşturulsa ve bu sıfatların hangisinin "erkeğimsi" hangisinin "kadınımsı" olduğunu göstermeleri deneklerden istense, acaba nasıl bir sonuç elde edilir?

örneğin:

çok konuşkan...hiç konuşkan değil
korkak...cesur
temiz...pis

özelliklerinden hangisi, büyük bir olasılıkla erkek davranışını, hangisi kadın davranışını göstermektedir? bir başka anlatımla, "tipik bir erkek" ve "tipik bir kadın" yukarda verilen özelliklerden hangisini daha çok gösterir?

bu tür araştırma Broverman ve meslektaşları tarafından abd'de uygulanmıştır. araştırmacılar, deneklerin hangi özelliğin istenen, beğenilen, "iyi" özellik olduğunu belirtmelerini de istemişlerdir.

erkeklerle ilgili algılama kalıbında "iyi" olarak görülen özellikler:
saldırgan, bağımsız, duygusuz, tarafsız, baskın, kolayca etki altında kalmaz, yarışkan, mantıklı, dobra dobra konuşur, kolay alınmaz, maceraperest, kolay karar verir, kendine güvenli, önderlik yapar, hırslı, iş yapma yeteneği var, matematik ve bilim alanlarına ilgili, önemsiz olaylara aldırmaz, faal, dünya işleriyle ilgili, duygu ve düşünceleri ayırt edebilir, dış görünüşü fazla önemsemez.

kadınlarla ilgili algılama kalıbında "iyi" olarak görülen özellikler:
konuşkan, zarif, kibar, başkalarının duygularının farkındadır, dindar, dış görünümlerine özen gösterirler, tertipli, sakin, güvenecek birine gereksinmesi vardır, sanat ve edebiyatla ilgilidir, hassas duyguları kolaylıkla ifade edebilir.

tablolar incelendiğinde, erkeklerle ilgili algılama kalıplarının daha olumlu olduğunu görüyoruz. demek oluyor ki, kadın ve erkek davranışlarıyla ilgili algılamamız önceden belirlenmiş kalıpların etkisi altına kalmakla yetinmiyor, bu kalıplara "iyi" ve "kötü" nitelikler de veriyoruz. nitelikler incelendiğinde, erkeklerin davranışlarının çoğunlukla daha "iyi" olarak algılandığı sonucuna varıyoruz.

algılama kalıpları çocukların yaşamlarında nasıl bir işlev görüyor? şimdi bu konuyu ele alalım:

çocuklarda kalıplama:

algısal kalıpların gelişimi erken yaşlarda başlar. iki, iki buçuk yaşlarındaki çocuklarda cinsel algılama kalıplarına rastlanır. ilkokul çağındaki çocuklarda kalıplar tam anlamıyla yerleşmiştir. bu konuda uzunlamasına araştırma yapan Kuhn, Nash, ve Brucken (1978) erkek çocuklarıyla ilgili kalıpların daha belirgin olarak ortaya çıktığını, kızlarla ilgili kalıpların ise o kadar belirgin olmadığını gözlemişlerdir. dört ve beşinci sınıf öğrencileri erkeklerin kuvvetli, atılgan, acımasız, hırslı, baskın ve cesur olduklarını açık seçik belirtmişlerdir. kadınlarla ilgili kalıplar o kadar belirgin olmamakla beraber, bu yaştaki çocuklar kadınların zayıf, duygusal, yumuşak kalpli, sevecen olduklarını söylemişlerdir.

çocuklar kalıpları bu kadar erken yaşta nereden öğrenirler:

bu kalıplarla doğmadıklarına göre, çevrelerinden, özellikle ana-babalarından ve evdeki diğer kişilerle olan ilişkilerinden. bunun yanı sıra tv programları da kalıpların öğrenilmesinde önemli bir kaynak oluşturur.

cinsel algılama kalıpları türkiye'de, özellikle küçük kasabalarda ve kırsal kesimde belirgindir. geleneksel türk kültürü, eğitim, endüstrileşme ve şehirleşme süreçleri sonucunda değişikliğe uğramıştır. türkiye'de yapılacak araştırmalar, bu etkenleri göz önünde tutmak zorundadır.

"saçı uzun, aklı kısa", "elinin hamuruyla erkek işine karışma" gibi dilimizde bulunan bir dizi deyiş, kadın ve erkeklerle ilgili kalıpların bulunduğunu ve erkeksi özelliklerin daha beğenilir ve istenilir özellikler olduğunu gösterir. türkiye'de bu konuda yapılacak araştırmalar, toplumumuzun psikolojisi yönünden ilginç ve ilerideki gelişmeler için yol gösterici olur.

yetişkinler arasında kalıplama:

bilimsel bir makalenin ne derece iyi yazıldığını ve yazarın konusunu ne kadar iyi bildiğini araştırmak için bir araştırma düzenlediğimizi varsayalım. üniversite öğrencilerini denek olarak kullanalım ve bu deneklerden yarısına makalenin bir kadın tarafından yazıldığını, diğer yarısına yazarın erkek olduğunu söyleyelim. bu makalenin değerlendirmesinde iki grup arasında herhangi bir fark gözlenir mi? Mischell (1974) bu araştırmayı abd'de uygulamış ve erkek yazarın daha yüksek değerlendirildiğini bulmuştur.

Condry (1976) adlı psikolog 9 aylık bir bebeğin bir oyuncakla oynayışını yüzlerce üniversite öğrencisine video aracılığıyla göstermiştir. bu öğrencilerin yarısına bebeğin kız
olduğu, diğer yarısına da erkek olduğu söylenmiştir. iki grubun bebeği algılayışları ve bebeğe atfettikleri duygular birbirinden anlamlı bir biçimde farklı olmuştur. çocuğun davranışı aynı olduğu halde, denekler kafalarındaki cinsel algılama kalıplarını kullanarak, "erkek" ve "kız" bebeğe "uygun" algılamalarda bulunmuşlardır.

ALINTI: DOĞAN CÜCELOĞLU
 

KarBahçesi

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ağu 2018
Mesajlar
442
Tepkime puanı
341
birileri cambazların akıllarını öyle bir tutmuş ki hangi ipte yürüyeceğini bilmiyor bunu bilmediğini de bilmiyor...
 
Ü

Üye silindi 58480

Kim ne derse desin bu yüzyıl kadınların yüzyılı.

Savaşlar dönemi bitti erkeklerin güçlü ve cesur olma gerekçeleri epey törpülendi.

Sanayi devrimi başladı erkekler ellerinde kalan kas gücü avantajı ile çalışıp ev gecindirmeye başladılar.

O da bitti.

Yapay zeka dönemindeyiz. Yapay zeka demek deyatcılık üstü detaycılık ile insan tabiatına en uygun kalıpları projelestirebilmek demek.




Bu devirde erkekler vallahi ya akıllı olacak ya akıllı olacak. Yoksa kadınlar aldı götürüyor işi.

İstanbul'daki süper kupa finalini kim yönetti? Kadın hakemler. Esprili anlar oluştu. Hakemin sert ama halden anlayan mimikleri maça damga vurdu. Deli mi ne isimli YouTuber da bu yüzyıldaki erkek ırkını temsil etti.
 

Similar Threads

Üst