Cinlerle net alakası olan cevaplarsa sevinirim

Tuğbacan

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2019
Mesajlar
44
Tepkime puanı
35
Müslüman cinler biz gibimi mesela biz bazen şeytanın vesveselerine uydumuz oluyor bazen günahkar olduğumuz yada akşama kadar kahvede oturanda ben müslümanım diyor cinlern müslümanı biz gibimi yoksa sadece ve sadece ibadetle mi ilgilenir ?teşekkür ?
 

Hasvili

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Mar 2015
Mesajlar
57
Tepkime puanı
106
Tam musluman olanida var seriata uygun yasayan, musluman olup gunah isleyip farkinda olan ve iyiyi ve kotuyu ayirt edemeyen guclu cinlerde var.
 

TheFurioso

Kayıtlı Üye
Katılım
9 May 2018
Mesajlar
131
Tepkime puanı
131
Yani onlarda bizgibidir deilmi günah sahibidir ?

Bizim gibiler aşağı yukarı onlarda insana göre sabır daha fazla bide atıyorum kötüyse tam kötü iyiysede çok iyidir. Genelde Dinlerine çok bağlıdırlar en azından müslümanları :)
 
Ü

Üye silindi 58480

Cinler 1 kere gunah isleyip dinden ciktilar mi tamamen kafir olurlar.

***

Insanlar oyle degil ama, gunah isleyince de ibadetten vazgecmezler insanlar ve tovbe ederler ama cinler bir kere aleni kufur islediler mi motivasyonlari tamamen kufre kayiyor. Fitratlari boyledir. Dinamo taslari, soldan saga devrilirken siz tek dokunusla o taslari sagdan sola devrilecegi sekilde tam tersine cevirebilirsiniz. Akis yonunu degistirmek bir dokunusa bakar yani. Iste cinler de buna benzer ayni hassas dengededir. Bir kere tovbe ettirilirlerse muslumanlik enerjisi tarafina dogru bir frekansa kayarlar. Butun zulumlerini birakirlar. Ama guclu seytanlar tarafindan kufre zorlanirlarsa da kafir olurlar.

Bu yuzde kabileler halinde yasarlar ve kabileden ayrilan cinler aninda seytanin esiri olarak direk kafir olur. Bu yuzden kabileler surekli savas halindedirler. Bu yuzden bir cin oldururseniz 10 larcasi ile de ugrasmak zorunda kalirsiniz. Birbirlerini desteklerler.

***

Ya kafirdirler ya dinine sahip cikarlar. Ortasi yoktur. Ateist cinler yani yaraticidan kopuk cinler yoktur. Onlar kafirdirler insanlara musallat olduklari vakit ve dogru ayetler okundugunda bu onlari da yakar. Kuranin bizim bilmedigimiz o boyuttaki itibari cinleri ve seytanlari kiskivrak yakalamistir.

***

Allah seytanlarin ve cinlerin tamamini ayetleri ile abluka altina alarak bir Kuran indirmistir. Cinler aleminde, Kurana ve gerektigi gibi iman eden kisiye, ateist cinlerin bir serri de dokunamaz oyle bir bir cin YOKTUR ! O alem bizden oncesini gordu. Kovuldular. Insan irki daha kendi Kiyameti ile tanisip tanrinin katindan butun butun kovulmadigi icin anlayamiyor Cinler irkinin ortak kollektif bilinc azabini.
Insan irki daha dunku cocuk hukmundedir. Cinler kesin olarak ya kafir ya da inanclidir. Ortasi yok cunku gecis cok hizli oluyor. Munafiklik mertebeleri yok cunku. Bilinc altlari yoktur cinlerin. Tek bilinc tabakalari oldugu icin, iman kuvveti olusturma ve bilincaltinin gucu ile Allahin esmalarini devsirebilme kapasiteleri cok zayiftir. Insanlara hayranlik duymalari bu yuzdendir imanli cinlerin. Cunku zihin gucumuzu ve iman ile gelen derin derin takva ve mutmain olan auramizi gorur gormez mest olmaya baslarlar. Bizim uzerimizden Allahin yaratma sanatini gorur surgunde olduklari bu yerden bagislanma dilerler. Evleri korurlar. Hirsiz girerse ona musallat olurlar.

***

Ateist cin yoktur. Yaraticisindan gafil cin yoktur. Onlar goge yukselip gogun katmanlarini dinliyorlardi. Sonra gogun kapilari onlara kapandi. Bunu Kuran haber verir. Cin suresinde cinler bize tamamen zaaflarindan ve ic islerinden haber verilirler. Bu bile basta seytan ve iblis faktoru ile bizi tanistiran onlarin lanet ettigi bir kaynaktir. Onlari hem ifsa eder Kuran hem de sifa ayetleri ile kovar hem de ilim sahibi kisinin dogru okumalari ile onlari yakarak oldurebilir.
 

magicex

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eki 2012
Mesajlar
185
Tepkime puanı
128
Cinler aleminde, Kurana ve gerektigi gibi iman eden kisiye, ateist cinlerin bir serri de dokunamaz oyle bir bir cin YOKTUR !

Sevdiği erkeği aldı diye müslüman cine başka bir cin büyü yapamıyor anladığım kadarıyla :)
 

Tuğbacan

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2019
Mesajlar
44
Tepkime puanı
35
Cinler 1 kere gunah isleyip dinden ciktilar mi tamamen kafir olurlar.

***

Insanlar oyle degil ama, gunah isleyince de ibadetten vazgecmezler insanlar ve tovbe ederler ama cinler bir kere aleni kufur islediler mi motivasyonlari tamamen kufre kayiyor. Fitratlari boyledir. Dinamo taslari, soldan saga devrilirken siz tek dokunusla o taslari sagdan sola devrilecegi sekilde tam tersine cevirebilirsiniz. Akis yonunu degistirmek bir dokunusa bakar yani. Iste cinler de buna benzer ayni hassas dengededir. Bir kere tovbe ettirilirlerse muslumanlik enerjisi tarafina dogru bir frekansa kayarlar. Butun zulumlerini birakirlar. Ama guclu seytanlar tarafindan kufre zorlanirlarsa da kafir olurlar.

Bu yuzde kabileler halinde yasarlar ve kabileden ayrilan cinler aninda seytanin esiri olarak direk kafir olur. Bu yuzden kabileler surekli savas halindedirler. Bu yuzden bir cin oldururseniz 10 larcasi ile de ugrasmak zorunda kalirsiniz. Birbirlerini desteklerler.

***

Ya kafirdirler ya dinine sahip cikarlar. Ortasi yoktur. Ateist cinler yani yaraticidan kopuk cinler yoktur. Onlar kafirdirler insanlara musallat olduklari vakit ve dogru ayetler okundugunda bu onlari da yakar. Kuranin bizim bilmedigimiz o boyuttaki itibari cinleri ve seytanlari kiskivrak yakalamistir.

***

Allah seytanlarin ve cinlerin tamamini ayetleri ile abluka altina alarak bir Kuran indirmistir. Cinler aleminde, Kurana ve gerektigi gibi iman eden kisiye, ateist cinlerin bir serri de dokunamaz oyle bir bir cin YOKTUR ! O alem bizden oncesini gordu. Kovuldular. Insan irki daha kendi Kiyameti ile tanisip tanrinin katindan butun butun kovulmadigi icin anlayamiyor Cinler irkinin ortak kollektif bilinc azabini.
Insan irki daha dunku cocuk hukmundedir. Cinler kesin olarak ya kafir ya da inanclidir. Ortasi yok cunku gecis cok hizli oluyor. Munafiklik mertebeleri yok cunku. Bilinc altlari yoktur cinlerin. Tek bilinc tabakalari oldugu icin, iman kuvveti olusturma ve bilincaltinin gucu ile Allahin esmalarini devsirebilme kapasiteleri cok zayiftir. Insanlara hayranlik duymalari bu yuzdendir imanli cinlerin. Cunku zihin gucumuzu ve iman ile gelen derin derin takva ve mutmain olan auramizi gorur gormez mest olmaya baslarlar. Bizim uzerimizden Allahin yaratma sanatini gorur surgunde olduklari bu yerden bagislanma dilerler. Evleri korurlar. Hirsiz girerse ona musallat olurlar.

***

Ateist cin yoktur. Yaraticisindan gafil cin yoktur. Onlar goge yukselip gogun katmanlarini dinliyorlardi. Sonra gogun kapilari onlara kapandi. Bunu Kuran haber verir. Cin suresinde cinler bize tamamen zaaflarindan ve ic islerinden haber verilirler. Bu bile basta seytan ve iblis faktoru ile bizi tanistiran onlarin lanet ettigi bir kaynaktir. Onlari hem ifsa eder Kuran hem de sifa ayetleri ile kovar hem de ilim sahibi kisinin dogru okumalari ile onlari yakarak oldurebilir.
 

Tuğbacan

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2019
Mesajlar
44
Tepkime puanı
35
Dennese guxrel cevap verdin ama tam olarak tatmin olmadım kafamda soru işareti var cinlerde nefis yoksa neden insana aşık oluyorlar ? Bir müslümancin bile aşık olabilir bu demek oluyorki nefsi var yani günahta işleyebilir yada müslümanı melek gibi ibadet ederse kendiniz diyorsunuz tam iyidir neden melek deil ? cinlerin müslümanı hiç mi kötü düşünce gelmez atıyorum bir hiristiyan cin müslüman cine nefret kendi halkına iyiyse bu onların tamamn kötü olmadını gösterir ve bu tekrar onların nefis sahibi oldunu gösterir ayette diyor ben cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım.. ozaman ahirette müslüman cinler hesap çekilmicek sizin deyiminizle ? off off kime neye inanıcaz teşekkür ederim cevap verdiniz
 

Tayleigh

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Mar 2013
Mesajlar
101
Tepkime puanı
41
Konum
Hatay
İş
Öğrenci
Ben bu soruya mantık çerçevesinde cevap vermek istiyorum. İnsanlar 3. boyutta yaşar ve zaman çizgileri vardır. Cinler ise 4. boyutta yaşarlar.Yani böyle biliyoruz biz en azından.Örneğin balıkları ele alalım. Onlar yaşadıkları gölde veya denizde herşeyi 2 boyutlu görüyorlar. Eğer sen bir balığı elinle gölden çekip çıkarırsan 3 boyutlu dünyanın farkına varır ve şaşırır. Artık onun için yeni bir alem vardır ve geride bıraktığı herşey önemsiz kalmıştır. Suda nefes alırken artık havada nefes alan canlıları görür(Yeni bir biyoloji kanunu) Yüzgeçsiz hareket eden canlılar görecektir(Yeni bir fizik kanunu) Bunun gibi birçok yeni kanun çıkacaktır balık için. Ve o balığı geri ait olduğu aleme yani göle bırakırsanız diğer balıklara neler anlatacaktır veya anlatmayacaktır? Biz şuan tam olarak açıklayamasak da bahsettiğim balıklarız. Diğer boyutlar ve oralarda yaşayan varlıklar var evet ama onların yaşam kanunları farklı yaşam döngüleri farklı zaman kavramları farklı. Onların müslümanları veya kafirleri nasıl tam olarak anlayamaz ve bilemeyiz. Doğrusu bunu bilmemiz istenseydi Allah cc. kuran-ı kerim de bol bol cinlerden bahsederdi. Ama bilmemiz gerekenleri buyurdu.
 
D

DAİMON

Aslında Kuran ı Kerim de ki bilgiler kafi geliyor olmalı. Geri kalanı Allah ın bildirmesiyle öğrenebileceginiz gayba dair bilgilerdir. Ve ancak o zaman mutmain olabilirsiniz. Kim ne derse desin kendi deneyiminden başkasını aktarmayacaktır. Allah dilemedikçe gaybın bilgilerini öğrenemezsin. Örnegin; melekler, ahiret inancı, kader ve kaza gibi konularda iman esaslarımızda mevcuttur. Allah a kalben iman ettigimizn göstergesidirler. Görmeyiz ama Allah var dedigi için inanırız.

İnternetten bazı bilgiler ve ayetler derledim. Buraya kopyalayıp yapıştıracagım.

CİN SURESİ
Hakkında
Mekke döneminde inmiştir. 28 âyettir. Ağırlıklı olarak cinlerden bahsettiğiiçin “Cin sûresi” adını almıştır. Sûrede ayrıca tevhit, peygamberlik ve öldükten sonra dirilmek gibi meseleler konu edilmektedir.
Nuzül
Mushaftaki sıralamada yetmiş ikinci, iniş sırasına göre kırkıncı sûredir. A‘râf sûresinden sonra, Yâsîn sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

Abdullah b. Abbas’tan nakledilen rivayete göre bir gün Hz. Peygamber ashabından birkaç kişiyle birlikte Ukaz panayırına doğru giderken Nahle denilen yerde ashabına sabah namazını kıldırmıştı. Onun namazda okuduğu âyetleri işiten cinler bu âyetlerin tesirini derinden hissedip hayranlık duymuşlar, bu olayı kendi topluluklarına da anlatmışlar ve Kur’an’a inandıklarını, artık rablerine hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarını açıklamışlardır. İşte bu olay üzerine Cin sûresi inmiştir (Buhârî, “Tefsîr”, 72).
Konusu
Sûrenin ana konusu cinler ve bunlara ait özel durumlardır. Sûrede bir cin topluluğunun Hz. Peygamber’den Kur’an dinlediği ve ona iman ettiği, inanç bakımından cinlerin de müminler ve kâfirler olarak ikiye ayrıldığı bildirilmekte ve cinlerle ilgili olarak insanın normal yollardan elde edemeyeceği bilgiler verilmektedir. Ayrıca sûrede Allah Teâlâ’nın varlığı, birliği, büyüklüğü, evrendeki hükümranlığı ve Allah’tan başkasına ibadet edilmemesinin gereği üzerinde durulmuş, öldükten sonra dirilme ve hesap vermeye iman gibi İslâm’ın bazı inanç esasları ele alınmıştır. Gayb bilgisinin Allah’a mahsus olduğu, bu bilgileri ancak kendisinin razı olduğu kimselere bildireceği ve Allah’ın ilminin kuşatıcılığı ifade edilerek sûre sona ermiştir.

Cin Suresi 1. Ayet Tefsiri

Meal (Kur'an Yolu)
﴾1-2﴿

De ki: Cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle söyledikleri bana vahyolundu: "Biz, doğru yolu gösteren harika bir okuma dinledik ve ona iman ettik. Artık kesinlikle rabbimize kimseyi ortak koşmayacağız.
Tefsir (Kur'an Yolu)
Sözlükte cin, “örtmek, gizli kalmak” anlamındaki cenne fiilinden isim olup “gizli, görünmeyen varlıklar”mânasına gelir, tekili cinnîdir. Terim olarak cin, ateşten yaratılmış, duyularla idrak edilemeyen, şuur ve irade sahibi, ilâhî emirlere uymakla yükümlü olan, insanlar gibi iyileri ve kötüleri bulunan varlık türünü ifade eder. Cin kelimesi gerek Kur’an’da (22 yerde) gerekse diğer İslâmî kaynaklarda insan ve melek dışındaki üçüncü bir akıllı / şuurlu varlık türünün adı olarak kullanılmıştır.

İnsanlar gibi cinler de kendi aralarında evlenip çoğalırlar; insanlara nisbetle daha üstün bir güce sahiptirler. Meselâ kısa sürede uzun mesafeleri katedebilir, insanlar onları görmedikleri halde onlar insanları görür, insanların bilmediği bazı hususları bilirler; fakat gaybı bilemezler. Cinlerin gaybı bildiklerine dair yanlış inancı Kur’an kesinlikle reddeder (bk. Sebe’ 34/14). Gökteki meleklerin konuşmalarından gizlice haber almak isterlerse de buna imkân verilmez (bk. Hicr 15/18). Kur’an bazı cinlerin Hz. Süleyman’ın emrine girerek ordusunda hizmet gördüklerini ve insanlarla beraber çalıştıklarını bildirmektedir (bk. Sebe’ 34/12-13).

Cin telakkisi insanlık tarihinin her döneminde ve bütün kültürlerde mevcuttur. Eski Asurlular ve Bâbilliler’de kötü ruh ve cinlere inanılırdı. Sâmî kökenli kavimlerde cinlerin değişik sınıfları bulunduğu kabul edilirdi. Eski Mısır’da cinler çoğunlukla yılan, kertenkele gibi sürüngenlere benzetilirdi. Eski Yunanlılar’da daimon adı verilen insan üstü varlıklar bulunduğu kabul edilir, bunlar iyi ve kötü olarak ikiye ayrılırdı. Eski Romalılar’da da insanlara zarar verebilen kötü ruhlar telakkisi mevcuttu. Çinliler’de cinlerin her yerde bulunduğu, iyi ve kötülerinin olduğu kabul edilirdi. Özellikle taoist rahipleri cinlerin zararlarından korunmak için muska yazar, efsun yaparlardı. Hintliler’de de iyi ve kötü cin telak kisi mevcuttu. İran kültüründe cin telakkisi Zerdüşt öncesinden gelir. Eski Türkler’de cinler bütün hastalıkların kaynağı kabul edilir, bu cinler şaman tarafından hasta bedenlerden uzaklaştırılırdı.

İsrail kültüründe, daha çok İran’ın düalist sisteminin tesiriyle kötü ruh ve cin anlayışı belirginleşmişti. Yahudiler cinlerin çöllerde ve harabelerde yaşadığına inanırlardı. Yahudi kutsal kitaplarında ağrı ve felâket veren, kan emen cinlerden söz edilirdi (II. Samuel, 1/9; Süleyman’ın Meselleri, 30/15). Hıristiyan kültüründe cin telakkisi daha çok Yahudilik etkisinde gelişmiştir. Yeni Ahid, cinleri putperestlerin tanrıları (meselâ bk. Resullerin İşleri, 17/18 ), bedensel ve ruhsal hastalıkların kaynağı (Matta, 12/28; Luka, 11/20) olarak gösterir. Bilhassa XII. yüzyıldan itibaren cin telakkisi hıristiyan sanatının önemli bir teması haline gelmiştir. Avrupa’da ve daha sonra Amerika’da cadılık ve büyücülük büyük ilgi görmüştür.

İslâm’dan önce Araplar cinlere bazı tanrısal güç ve yetenekler yükler, onlar adına kurban keserlerdi. Cinlerin kâhinlere gökten haberler getirdiğine inanırlar; böylece Allah ile bu gizli varlıklar arasında bir bağ kurarlardı (bk. İbn Âşûr, VII, 405). Câhiliye Arapları’nın bir kısmı şeytanın şer tanrısı olduğuna inanır, melekleri Allah’ın askerleri, cinleri de şeytanın askerleri sayarlardı (bk. En‘âm 6/100). Kur’ân-ı Kerîm bu bâtıl inançları reddetmiş, cinlerin de insanlar gibi Allah’a kulluk etmeleri için yaratıldıklarını haber vermiştir (Zâriyât 51/56). Onlara da peygamber gönderilmiş, içlerinden iman edenler olduğu gibi inkâr edenler de olmuştur (En‘âm 6/130). Hz. Peygamber ilâhî emirleri cinlere de tebliğ etmiştir (Ahkaf 46/29; cinlerin insanlarla ilişki kurup kuramayacağı konusunda bk. Nâs 114/6; cinler hakkında bilgi için bk. M. Süreyya Şahin-Ahmet Saim Kılavuz, “Cin”, DİA, VIII, 5-10, ayrıca bk. En‘âm 6/100; Hicr 15/27; Kehf 18/50).

Yukarıda “Nüzûlü” başlığında belirtildiği üzere cinlerden bir grup, Hz. Peygamber’den Kur’an dinledikten sonra geri dönüp, doğru yolu gösteren ve üstün nitelikleri sebebiyle kendilerini hayran bırakan Kur’an’a inandıklarını, artık rablerine hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarını kendi topluluklarına açıklayarak onları da uyarmaya çalışmışlardır. Âyetten anlaşıldığına göre Hz. Peygamber o esnada Kur’an dinleyen cinleri görmemiş, fakat onların Kur’an dinledikleri kendisine vahiy yoluyla bildirilmiştir; ancak daha sonraki buluşmalarında cinleri gördüğü ve onlara tebliğde bulunduğu rivayet edilmiştir (bilgi için bk. Ahkaf 46/29). Cinlerin Kur’an’ı dinlediklerini haber vermekten maksat, Hz. Peygamber’den defalarca Kur’an dinledikleri halde iman etmemekte direnen müşriklerin cinlerden ibret ve örnek almalarını sağlamaktır (Şevkânî, V, 350).

3. âyette “rabbimizin şanı” diye çevirdiğimiz tamlamadaki ced kelimesi sözlükte “büyüklük, ululuk, zenginlik, güç, asıl” anlamlarına gelmektedir. Burada Allah’ın şanının yüce olduğunu ve hiçbir şeye muhtaç olmadığını ifade eder. Âyetin devamında “O, ne bir eş edinmiştir ne de çocuk” meâlindeki cümle de bu yorumu desteklemektedir. Cinlerin bu sözleri onların, müşriklerin “Melekler Allah’ın kızlarıdır”şeklindeki inançlarından haberdar olduklarını ve bu bâtıl inancı reddettiklerini gösterir.

İlk ayetini tefsiriyle birlikte paylaştım. Geri kalanına Kur an yolu adlı mealde ulaşabilirsin.

Diğer ayetlerde ise;

  • Araf Suresi, 38. ayet: (Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin." Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat artırılmış bir azap ver diyecekler. (Allah da:) "Hepsi için kat kattır. Ancak siz bilmezsiniz" diyecek.

  • Neml Suresi, 17. ayet: Süleyman'a cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları toplandı ve bunlar bölükler halinde dağıtıldı.

  • Neml Suresi, 39. ayet: Cinlerden ifrit: "Sen daha makamından kalkmadan, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim." dedi.

  • Sebe Suresi, 41. ayet: (Melekler) Derler ki: "Sen Yücesin, bizim velimiz Sensin, onlar değil. Hayır, onlar cinlere tapıyordu ve çoğu onlara iman etmişlerdi."

  • Saffat Suresi, 158. ayet: Onlar, Kendisi'yle (Allah ile) cinler arasında bir soy-bağı kurdular. Oysa andolsun, cinler de onların gerçekten (azap için getirilip) hazır bulundurulacaklarını bilmişlerdir.

  • Fussilet Suresi, 29. ayet: İnkar edenler dediler ki: "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptırmış olanları bize göster, ayaklarımızın altına alalım, en aşağılarda bulunanlardan olsunlar."

  • En'am Suresi, 100. ayet: Cinleri Allah'a ortak koştular. Oysa onları O yaratmıştır. Bir de hiçbir bilgiye dayanmaksızın O'na oğullar ve kızlar yakıştırıp-uydurdular. O ise nitelendiregeldikleri şeylerden Yücedir, uzaktır.

  • Zariyat Suresi, 56. ayet: Ben, cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.

  • Cin Suresi, 5. ayet: "Oysa biz, insanların ve cinlerin Allah'a karşı asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık."

  • Cin Suresi, 6. ayet: "Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını arttırırlardı."

  • Cin Suresi, 16. ayet: Eğer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde 'dosdoğru bir istikamet tuttursalardı', mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.

  • Nas Suresi, 6. ayet: Gerek cinlerden, gerekse insanlardan (olan her hannas'tan Allah'a sığınırım).

  • Sebe Suresi, 12. ayet: Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında Rabbinin izniyle iş gören bir kısım cinler vardı. Onlardan kim Bizim emrimizden çıkıp-sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından taddırırdık.

  • Ahkaf Suresi, 29. ayet: Hani cinlerden birkaçını, Kur'an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki: "Kulak verin;" sonra bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler.

  • Sebe Suresi, 14. ayet: Böylece onun (Süleymanın) ölümüne karar verdiğimiz zaman, ölümünü, onlara, asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası haber vermedi. Artık o, yere yıkılıp-düşünce, açıkça ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azap içinde kalıp-yaşamazlardı.

  • Fussilet Suresi, 25. ayet: Biz onlara birtakım yakın-kimseleri 'kabuk gibi üzerlerine kaplattık,' onlar da, önlerinde ve arkalarında olanları kendilerine süslü gösterdiler. Cinlerden ve insanlardan kendilerinden önce gelip-geçmiş ümmetlerde (yürürlükte tutulan azap) sözü onların üzerine hak oldu. Çünkü onlar, hüsrana uğrayan kimselerdi.

  • Ahkaf Suresi, 18. ayet: İşte bunlar, cinlerden ve insanlardan kendilerinden evvel gelip- geçmiş ümmetler içinde (azap) sözü üzerlerine hak olmuş kimselerdir. Gerçekten onlar, ziyana uğrayanlardır.

  • Araf Suresi, 179. ayet: Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır.

  • Hud Suresi, 119. ayet: Rabbinin rahmet ettikleri dışında. Onları bunun için yarattı. Böylece Rabbinin (şu) sözü tamamlanıp gerçekleşmiştir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan, (kafirlerin) tümüyle dolduracağım."

  • Kehf Suresi, 50. ayet: Hani meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik; İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir.

  • Secde Suresi, 13. ayet: Eğer Biz dilemiş olsaydık, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat benden çıkan şu söz gerçekleşecektir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (İnkar edenlerle) tamamıyla dolduracağım."
Bu ayetleri okuyarak cinler hakkında kesin bilgilere varabilrisiniz. Nasıl oldukları ve yapabildikleri hakkında bilgiler içeriyor.
Bu bilgiler genel insanlık için yeterli görülmeseydi Allah daha fazlasını bize açıklardı. Dedigim gibi gayba dair diger fazla bilgiler Allah ın nasip ettigi kişilerce bilinebilir. Her nefis her ruh gayb aleminin sırlarını idrak edebilecek kabiliyette değil.
 

bolçi41

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Ağu 2018
Mesajlar
59
Tepkime puanı
15
kötüsü tam kötü iyisi tam iyi olur ortasi yok
 
Ü

Üye silindi 58480

Dennese guxrel cevap verdin ama tam olarak tatmin olmadım kafamda soru işareti var cinlerde nefis yoksa neden insana aşık oluyorlar ?

Cinlerin asik olmasini siz Leylanin Mecnuna asik olmasi gibi mi algiliyorsunuz ?
Hayir,
cinin asik olmasi demek ; zaten zayif olan aklini, sadece ve sadece sizden aldigi enerji ile beslenecek hale getirmis olmasi demektir.
Cinin asik olmasi, siz geceleyin bir fatiha okurken bile olumune size abanmasi demektir. Sizi yormasi, enerjinizi surekli karadelik gibi emmesi demektir. Sizi korkutmasi demektir. Olumune direnen cin sizi dinden bile sogutabilir. Cunku bir dua okumaya baslarsiniz cin rahatsiz olur. Ve enerji ihtiyacini sizin uzerinizden tamin edecegi icinsize tum gucu ile abanarak vesveselerinizle sizi vurmaya baslar. Gece fatiha okursaniz cinlerden emin olacaginiz yerde okursaniz cinler size gorunecek diye korkarsiniz.

Bu da cinin inkar enerjisinin katsayisinin, sizin iman enerjiniziz katsayisindan daha yuksek oldugunu gosterir. Iste basedemeyeceginiz icin iman da olusmayacagi icin bu blokaj altinda artik bilirkisi aramalisiniz.

Zaten bu yuzden bu isleri bilen hocalar cinler bunyeyi terketmeye yanasmadigi icin cini yakmak zorunda kaliyorlar. Bu nefsi mudafadir.
 
Ü

Üye silindi 58480

Yani cinin asik olmasi demek, bircok yerden alacagi en temel yasam enerjisini, tum temellerden keserek sadece sizden gelen korku ve tereddut enerjisi ile beslenmeye baslamasidir. Siz artik o cinin sizi rahat birakmasini unutun ! Cok fena musallat olur. Ask = musallatin dibi.

Bu insanlar icin de boyledir. Insan; ailesinden, hobilerinden, arkadaslarindan, mesleginden, seyehatlerden, yemeklerden, baklavalardan, profiterollerden vs vs enerji ve hayat motivasyonu alirken; asik oldugunda evrenin genelinden aldigi butun background enerji yollarini kesebiliyor. Ve sadece asik oldugu o kisiye fokuslanabiliyor. Oysa o kisi evrenin tum enerjisine sahip olamaz ama oyle olmak zorundaymis gibi bir beklenti dayatilir ona. Yani bir kisi digerinin evrenden aldigi enerjinin artigi ile beslenmek zorunda kaliyor. Asalak halden de kurtulamiyor.
 
Üst