Çalışma Sırasında Grup ve Niyet

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan aris
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

aris

Kayıtlı Üye
ÇALIŞMA SIRASINDA GRUP VE NİYET

Dersten seçilmiş alıntılar

Her şeye niyet ile ulaşılır. Niyetsiz, bir kitabı bile açmaya değmez. Niyeti oluşturmak çalışma sırasında gereklidir, zorunludur ve diğer herş eyden daha önemlidir. Eğer niyetinizi kaybetmezseniz, çalışmaya tutunursunuz.

Çalışırsınız, niyeti saklarsınız ve böyle yaparak kendiniz için engeller oluşturursunuz. Sonra materyal ile oynamaya başlarsınız, öyle ki niyetle birlikte onun yukarısına gider ve bu gerçek analize benzer: “Bunun üzerindeki ihsan niyetini oluşturabilmek için, zevk için olan arzunun ne kadarını kullanmalıyım? Çalışmada ne kadar derinlemesine araştırmalı ve sebebe ne kadar bağlanmalıyım ki böylece niyetin Yaratan ile yakın olmaya yönelmesini korurum?” Bu da aynı türde bir analiz. Bu faktörlerin kalmasını sağlamada olan yeteneğinizi ölçmek için niyetinizi çalışma materyaline uygularsınız. İleride, aynı şekilde, zevk için olan arzunuzun materyaline ihsan etmek için niyeti uygulayabilecek durumda olursunuz.

Soru: Çalışma sırasında doğru niyeti nasıl tanımlayacağız? Bu nedir? Sürekli aklımda farklı düşünceler dolaşıyor; durum sürekli değişiyor.

Ne zaman ki farklı düşünceler kafanda tekrar ve tekrar dolaşırlarsa, bunun anlamı “engel” diye adlandırılanlara yollanmandır ki bununla çalışma ile olan ilişkini tanımlamak zorundasın. İnsan ihtiyaç sonucunda hareket eder. Sen bana soruyorsun: “Bunu nasıl yapay olarak başarabilirim? Hangi ihtiyacı seçmeliyim? Hangi düşünceyi? Bunları nereden bulabilirim? Bana bunları nereden ve nasıl alabileceğim konusunda tavsiye verin – kesinlikle bunları alırdım.” Başka şekilde söylemek gerekirse, kendinde hiçbir şeyin yok.

Böyle bir durumda, sana şunu söyleyebilirim: grupla bağlan ve arkadaşlarının ihtiyaçlarını al. Ama eğer seninle olan bağlantı, topluluğun senin arzularını her saniye yenilediğini garantilemiyorsa, doğru şekilde gelişemeyeceksin. Burada gerekli olan topluluktan çalışma arkadaşlarımla beraber aldığım ihtiyaç, aynı zamanda ders sırasında kendi başıma çalıştığım niyet. Tekrarlıyorum: niyetin izin verdiğinden daha fazlasını çalışmadan almanıza değmez, öyle ki niyet sizi terk etmez.

Bir çalışabilen insanlar vardır, bir de dikkat dağıtan düşünceler, aşırı yorgunluk ve diğer nedenlerden dolayı çalışamayan insanlar vardır. Çalışabilenlerin uygun bir teşviki, arzusu ve ruh hali vardır. Ve “bırakma” durumunda olmayanlarda çaba göstermeliler: çalışmaya mümkün olduğu kadar çok konsantre olabilmek için ve onları Kaynak’a geri getiren ışık dışında hiçbir şeye yalvarmamak için. İlgi gösterebilmek için, olabilecek bir ifşada belli bir bağlantı oluşturabilmek için dilemeliler; akan ışığın onların kendi egolarıyla olan ilişkilerinde “bırakma” durumunda kalmasını sağlayacak yetenek vermesi için ve ihsan ilerledikçe aksine – bunun için bir dürtü oluşturmak için.

Ancak, daha iyi durumda olup kendi istek ve arzu ile çalışan birinden yardım almadıkça kendi içlerinde kalan insanlar bunu yapamazlar. Onlar başkalarına yardım etmek zorundalar. Bizler birçok parçaya bölünmüş tek bir adam gibiyiz. Bir sonraki aşamaya kendi başımıza geçmek yerine, bu aşamaları beraber geçebiliriz. Böyle yaparak, zaman kazanırız; birbirimize yardım ederiz ve her birimiz diğerimize bağlanmış hale geliriz. İşte bu nedenle çalışma sırasında, özellikle, her birimiz maksimum çaba göstermek zorundayız, tek ortak niyeti korumalıyız.

Burada, çalışma arzusu olmayan insanlar görüyorum: yapamazlar, bunun için yapabilirlikleri yok; materyal kuru, anlaşılmaz: Buna neden ihtiyacım var? – Kaynak’a geri getiren ışığı çekmek için. Amaçta ilgisizliğiniz var, öyleyse düzelme isteyebilirsiniz. İlginiz olduğunda, düzelme istemeyeceksiniz, - gıdasını aklınızda bulduğunuz bilgi ile çoktan doldunuz. Bu sebepten dolayı eğer doğru hareket edersek birinin ilgisiz ve bağlantısız olduğu durumda takdis edilebilir.

Yine de bu durumda olan kişi tek başına hareket edemez. Çevreleyen topluluğun yardımına ihtiyaç duyar. Bu yüzden çalışma her zaman grup içinde olur ve isteme gücü ve arzusu olan bizler bu algı elementlerini ve şuanda “bırakma” durumunda olan çalışma arkadaşlarımızı desteklemeliyiz. Baal HaSulam şöyle der; eğer bir obje maneviyatta birçok aşamadan geçiyorsa, bizim dünyamızda kendini birçok aşamada bulacak olan objeler vardır.

Maneviyatta, kadın ve erkek bir Partzuf oluşturur. Aynısı çocuklar ve geri kalanlar içinde geçerlidir. Birçok aşama insanın içinde hissedilir. Durgun, bitkisel, hareketli ve insan seviyeleri bir bireyin içinde var olur. Gece, gündüz, dünya, cennet – özellikle ne olduğu fark etmez – bunların hepsi bir Partzuf’un içindedir.

İşler burada farklı. Burada her şey iç ve dış kısımlar olmak üzere ikiye ayrılmış durumda, birçok insana ve her birinin kendine özgü bir şeyi var. Adam HaRishon bütün ruhları içerir. Dünyadaki bütün milletler ve genel olarak, her şey tek bir Partzuf’un içindedir, ancak bu sırada bizim dünyamızda her şey birçok parçaya ayrılmıştır. Eğer bizler tek bir mevcudiyette birleşirsek ve herkes hem kendi işini yapar hem de kısmen diğerine bağlanırsa, o zaman diğeri kendi o belli kısımla meşgul etmek zorunda kalmaz. İşte bu şekilde diğerlerine yardım ederiz. Eğer kendi içimizde bu birleşmeye erişirsek ve birleşik bir hareket sergilersek, düzelmeyi bitirebiliriz. Davranışların çokluğu birbirimize bağlanmamaktan kaynaklanmaktadır.

Öyleyse, maneviyatta bir dizi aşamadan geçen insana uygulananlar, - materyalde tek bir mevcudiyette birleşen çok sayıda insana dağılır ve her birinin yüklendiği küçük bireysel davranışlar birleşerek hepsini bitirebilir. Özellikle topluluktaki kişi böyle bir fırsattan yararlanmalı. İşte bu nedenle kimin öğrenmek istediği ve kimin öğrenmek istemediği fark etmiyor. Önemli olan geçilen aşamalarla olan ilişkimiz. Ayrıca, kişiyi içinde bulunduğu aşama da ilgilendirmemeli. Bana bunun Sitra Ahra tarafında bulunduğunu söylemeyin – her şey Tanrı’dan gelir. Her aşama kutsal ve önemlidir ve size yukarıdan gönderilene bağlı olarak bunu fark etmek zorundasınız.

“Çalışmak için arzum yok?” Harika! Çalışmak için arzum olmaması mükemmel. Bunun anlamı, şimdi bunun üstesinden gelmeye çalışabilirim. Topluluğun güçleri nerede? Dün ve dünden önceki gün nerede? Bunların hepsini tek bir resme topladıktan sonra, hala beni Kaynak’a getiren ışığa istekliyim. Yaratan bana güçleri vermeli, ama egomu yanlış bir şekilde doldurmak için değil, neşeli bir şekilde ilerleyebileyim ve istekle çalışabileyim diye. Hayır. Bunu yaparak kendimi tamamlanmış hissetmemem sorun değil. Böyle bir çalışmaya arzum olmaması sorun değil ve arzusuz devam etmem de sorun değil. Şimdi beni Kaynak’a geri götüren ışığı çekmek istiyorum. Şimdi bilginin ötesine gitmek için güç kazanmak istiyorum.

Böyle bir durumda kim daha çok faydalı çıkacak? Materyalin kuru gözüktüğü insan. Sadece durumu doğru şekilde algılaması gerekiyor. Diğer bir taraftan da, manevi olarak yükselmiş durumda olan, sebeplerini kullanan, ders sırasında çalışan, bir şeyleri yazıya döken, çizim yapan – kişi, belki şimdiki durumunu doğru kullanamıyor. Bu onun dış sebepler nedeniyle çalışması gibi (Partzufim Abba ve Ima’nın birbirlerine yüz yüze veya sırt sırta dönmesi gibi) ve kendini unutması.

Eğer grup içinde çalışıyorsak durum farklı. Biri kendini unuttuğu, istekle çalıştığı, manevi olarak yükselmiş ve pozitif duyumlar yaşadığı halde, bir diğeri tersine, çalışma için arzusu olmamasına sevinir (çünkü bu dua etmek için ön koşul oluşturuyor, çaba sarf etmesine imkan veriyor ve belki de bilginin üzerinde bir şey ile onurlandırılacak) - bununla birlikte, bir grup içinde herkes birbirini telafi eder. Ne ile? Çaba ile. Çaba sarf etmek, sen çalışmak istiyorsun ve ben istemiyorum. O zaman sen bana destek olursun ve ben de sana destek olurum.

Bizler tek bir kişi gibiyiz. Maneviyatta, sadece tek bir kişi var, ancak burada pek çok parçaya bölünmüş durumdayız. Eğer tek bir kişi oluşturursak, birbirimizi düzeltiriz. Örneğin, sen yükselmen benim kuruluğumu tamamlar.

Biz burada sanki bir laboratuarmış gibi çalışmalıyız. Beraber, bizi yukarı göndermesi için bir durum üzerinde çalışırız. Bir şeylerle, madde ile ilgileniriz, buna “bizim durumumuz” denir. Herkes, sanki kimyasal bir madde ile çalışıyormuş gibi, kendisine verilen testleri yönetir ve sonuç olarak, birlikte, ortak bir madde üzerinde çalışırız ve bu madde gruba yukarıdan verilmiştir. Yukarıdan gruba tek bir bedenmiş gibi davranılır. Eğer bir kişi bir şey üzerinde çalışıyorsa, tıpkı kimyasal laboratuarda olduğu gibi – o zaman genel olarak, bizler burada ortak bir harekette çalışmaktayız ve yükselmeye başladık.

Herkes çalışma sırasında kendi durumuna dikkat etmeli, böylece hepimiz beraber çalışabiliriz. İki faktöre ihtiyacımız var: herkes kendi iç durumu üzerinde çalışmalı ve beraber Yaratan ile ilişkide çalışmalıyız. Hepsi bu. Başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Bu kadar basit.

(1 Ocak 2004 ve 26 Aralık 2004 tarihli TES derslerinden alıntı)

 
Geri
Üst