Çakralar gerçekte nedir?

  • Konbuyu başlatan Üye silindi 57044
  • Başlangıç tarihi
Ü

Üye silindi 57044

Çakralar ile ilgili konular çok fazla popülerdir.. Neredeyse herkes çakraları sorgusuz sualsiz kabul eder... Çakraların kökenleri çok fazla eskilere dayanmaz. Çizgiler(nadiler) ise çok fazla eskilere dayanır.. İda, pingala ve sushumna çizgileri... sağ, sol ve orta çizgi...

Çakra kelimesine ilk defa hindu vedalarında rastlanır.. Fakat bedensel ve psişik enerji noktası olarak değil.. Kral'ın gücünü bir merkezden diğer merkeze çeviren bir tekerlek olarak bahsedilmiştir..

İlk nadilerden(çizgilerden), milattan önce 1000'li yıllarda klasik upanişadlarda söz edilmiştir.. Fakat çakraların tek kelimesi bile geçmez o kaynaklarda.. Çakralar ile ilgili bilgiler milattan sonra 8.yüzyılda ilk olarak geçer.. Çakralar ilk olarak budist metinlerde geçer.. 4 çakra olarak adlandırılırlar.. toprak, su, hava ve ateş gibi.. her element için bir çakra.. aşağıdan yukarıya.. makul ve mantıklı..

Esasında bugünkü 7 çakra sisteminin öyle çok fazla bir geçmişi ve kronolojisi yoktur.. Fazlasıyla modern'dir.. Bugün bildiğimiz ve kabul ettiğimiz 7 çakra teorisi 20.yüzyılın başlarında Sir John woodroffe tarafından ortaya atılmıştır.. Yani kısacası; bugün her çakra için bir renk belirliyorlarya hani(rengarenk).. İşte o hikaye kitabının yazarı ve kurucusu Sir John Woodroffe'dir.. Geçmişteki hiç bir kadim metinde çakralar herhangi bir renk veyahut vücutsal bölge ile ilişkilendirilmemiştir.. Hepsindende öte hiç kimse 7 çakra var dememiştir.. budistler 4 tane var demiştir.. başkaları 5 demiştir.. bir diğerleri 6 demiştir.. 7 diyen yoktur.. 7 sayısı new age saçmalığıdır.. yok öyle bir sayı.. upanişadlardada geçmez öyle bir sayı..

Yani kısacası çakra teorisi tamamıyla saçmalık ve afakidir.. Bugün new age saçmalıkları adı altında sefirotlar içinde aynı şeyleri yapıyorlar.. keter, hohmah ve binah.. bunlar 3 analardır.. bunları kafaya koyuyorlar.. Gevura sol kol, hesed sağ kol... Tifferet kalp, netzah ve hod gövde.. Yesod göbeğin iki parmak altı ve malkhut ise kök bölgesi ve bacaklar.. al sana maneviyat diyorlar..

sufizmdeki letaifler içinde böyle bir yönteme gidiliyor.. En kutsal parçalardan olan letaifler bile bugün vücudun parçalarına bölünüyor.. işte ne biliyim birisi göğüs memesinin sol iki parmak altında deniliyor.. diğeri göğüs memesinin sağ iki parmak altında deniliyor.. Geçmişte yaşayan Allah dostları bunları görse yazanın suratına tükürürdü.. Letaifler tamamıyla ihsan etme kaplarından söz eder.. Kalp, ruh, sır, hafi ve ahfa.. bunlar emir alemine aittir.. ateş, hava, su ve toprak.. birde nefsi natuka ise fiziksel aleme yani emri alan aleme aittir.. böylece toplamda 10 letaif vardır.. 9 değil 10.. 11 değil 10.. tam olarak 10 letaif vardır..
 

Xian

Banlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2017
Mesajlar
25
Tepkime puanı
38
ben de bu konuda biraz şüpheliyim. düşünün ki sizi her açıdan sömüren, aşağıya çekmeye çalışan bir sistemde yaşıyorsunuz ama buna rağmen güya sizi nirvana denilen boyuta ulaştıracak bilgilerin ortalıkta dolaşmasına izin veriyorlar. hatta öğrenmeniz için bu yönde sizi kendileri teşvik ediyor. ayrıca kabala, büyü, astroloji vs. dünya dolusu kaynakla okült bilimleri önüne seriyorlar ama bakıyorsun, bu yolda ömür harcayan usta kişiler dahil kimse birkaç adımdan öteye gidemiyor. çakralar temelde gerçeğe dayansa da, bugün bildiğimiz haliyle bence kolpadan ibaret.
 
U

Utopia

@Xian Kolpa demeyelim de, yürüdüğün birkaç adımdan sonra esasında yol diye bir şeyin olmadığını fark ediyorsun, bu farkındalığın sahiplerine üstad diyoruz. Hedef, amaç, isabet bunlarla kandırıldık hep çünkü dünya hayatının süsü bunlar. Hedef olmadan yolda da olamazsın. Allah'a ya da ulaşmaya çalıştığın neyse ona ulaşmaya debelendiğinde daha da hızla kaçmaya başlar senden, kedinin kuyruğunu yakalamaya uğraşıp aslında oyun oynadığını fark etmemesi gibi bir şey.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Yani kısacası çakra teorisi tamamıyla saçmalık ve afakidir.. Bugün new age saçmalıkları adı altında sefirotlar içinde aynı şeyleri yapıyorlar.. keter, hohmah ve binah.. bunlar 3 analardır.. bunları kafaya koyuyorlar.. Gevura sol kol, hesed sağ kol... Tifferet kalp, netzah ve hod gövde.. Yesod göbeğin iki parmak altı ve malkhut ise kök bölgesi ve bacaklar.. al sana maneviyat diyorlar..
@Mertmert Bu konuyla ilgili yazın için teşekkür ederim...İnsanları öyle bir kandırıyorlar ki;Hayatımızdaki bütün sorunların çakraların tıkanıklığından kaynaklandığını söyleyenler var...Etrafımıza bir dönüp baktığımızda bu konularla uzaktan yakından alakası olmayan kişilerin hayatları çok daha düzgün...Bir de insanları suçlu hissettiriyorlar,çakramız tıkalı olduğu için sorunlarımızın olduğunu iddia eden şahıslar var...Zamanında ben de düşünürdüm hayatımdaki bazı durumların çakra bozukluğundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını...Daha çok bilinçlenmeliyiz,daha çok sorgulamalıyız...Saçma gelen ya da hayatınızda uygulayıp da sonuç alamadığımız öğretilere inanmaktan vazgeçelim artık...Herkesin yolu ve çareleri farklıdır...Ruhsal yolculuğumuza odaklansak en azından maneviyatımız ilerler...Hekesin keşfettiği başka bir öğreti var,hangisine inanalım?O yüzden herkes kendi yolculuğunda kendi deneyimleriyle öğrenebilir...
 
Ü

Üye silindi 57044

@Mertmert Bu konuyla ilgili yazın için teşekkür ederim...İnsanları öyle bir kandırıyorlar ki;Hayatımızdaki bütün sorunların çakraların tıkanıklığından kaynaklandığını söyleyenler var...Etrafımıza bir dönüp baktığımızda bu konularla uzaktan yakından alakası olmayan kişilerin hayatları çok daha düzgün...Bir de insanları suçlu hissettiriyorlar,çakramız tıkalı olduğu için sorunlarımızın olduğunu iddia eden şahıslar var...Zamanında ben de düşünürdüm hayatımdaki bazı durumların çakra bozukluğundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını...Daha çok bilinçlenmeliyiz,daha çok sorgulamalıyız...Saçma gelen ya da hayatınızda uygulayıp da sonuç alamadığımız öğretilere inanmaktan vazgeçelim artık...Herkesin yolu ve çareleri farklıdır...Ruhsal yolculuğumuza odaklansak en azından maneviyatımız ilerler...Hekesin keşfettiği başka bir öğreti var,hangisine inanalım?O yüzden herkes kendi yolculuğunda kendi deneyimleriyle öğrenebilir...
Biraz geç cevap oldu kusura bakmayın! Öncelikle motive edici mesajınız için teşekkür ederim.. İkinci olarak sizinle aynı duyguları yaşadığımıda itiraf etmeliyim. Yani tam olarak bende bir zamanlar çakraların dengelenmesi hususunda çokca kafa yormuş bir insanım. Hatta başıma gelen en ufak bir talihsizlikte; onun sebebide felanca çakramın çok fazla çalışmasından kaynaklanıyor demişliğimde vardır..

Çakra sistemine bir insan itikat ederse o sistem onun bir realitesi olmaya başlıyor.. Mesela dışarıda çok fazla sinirli ve kavgacı bir insan gördüğümüz zaman hemen onun güneş çakrası fazla açıktır. Egosu şişiktir vs. gibi kendimize has bireysel yorumlar yapıyoruz.. Aynı zamanda sınırını bilmeyen bir kişi için sakral çakrası fazla aktif olabilir.. Aynı zamanda dindar bir adam için taç çakrası açık.. Herşeyi mantık ile yorumlayan bir adam için, felsefeciler için vs buğaz ve alın çakrası açıktır diyebiliyoruz.. Durugörürler için 3.gözü açıktır. Sezgileri biraz kuvvetliyse hemen 3.göz olaylarına girmeye başlıyoruz.. Bakıyoruz ki herkes çeşit çeşit.. En ideali demekki çakraların dengede olmasıdır öyleyse diyoruz ve çakralarımızı dengelemeye çalışıyoruz.. Ahir ömrümüzü meditasyonlarla harcıyoruz..

İtiraf etmeliyim 1, 1 buçuk sene bende öyle olduğuna inanmıştım.. Ama öyle değil.. Hiçbirşeyi kontrol edemiyoruz.. Mesela ocak ayında mantık olarak yükseliyorum. Şubat ayında ise duygusal olarak yükseliyorum.. Mart'da sinirliyim.. Nisan'da ise daha sakin ve dengeliyim.. Bunların hiçbirisinin çakraların dengesi ile alakası yoktur.. Yani esasında çakralar gerçekten var olsada, bizim onlarda herhangi bir kontrolümüz yoktur.. Spiritüel, ruhani, metafizik herhangi bir çakrada esasında yoktur.. Fakat organların işleyişi tarzında, fiziksel beden ile ilişkili düşünürsek onları mantıklı bir zemine oturtmuş oluruz..

Mesela kişinin midesel faaliyetleri için güneş çakrası diyebiliriz.. Aynı zamanda karaciğerinin faaliyetleri içinde bunu diyebiliriz.. Sakral çakra için bağırsak hareketleri diyebiliriz.. Kök çakra için ise cinsel bezler ve adrenalin diyebiliriz.. Sembol olarak kullanılabilir.. Zaten geçmişteki insanlarda tıp bilgisi, anatomi bilgisi vs. fazla gelişmediği için, o zamanın insanları esasında bunu bir nevi simya temeli üzerine oturtmuşlardır.. Geçmişte simya idi günümüzde kimya oldu.. Geçmişteki insanlarda esasında bu güçleri, bu anatomik kuvvetleri esasında bir şekle oturttular.. O yüzden mesela güneş çakrası ateş ile ilişkilendirilir ve karın bölgesi ile bağlantılıdır.. Mantıken baktığımız zamanda o bölgede mide var.. Midede gerçekten içine odun(besin) atılan bir ateş gibi faaliyet göstermektedir..

Yani esasında bu öğretiler hep Hindistandan gelmektedir.. Beden apana, samana, vyana, udana ve prana olmak üzere beş gerçeklikten tezahür eder.. Nadilere uyarlayacak olursak; apana ve samana sol çizgidir.. İda nadidir.. Tamasik(maddi-cehalete batmış) bir kuvveti ima eder. Vyana ve udana sağ çizgidir. Pingala nadidir. Rajasik(manevi-imana batmış) bir kuvveti ima eder. Prana ise orta çizgidir. Sushumna nadidir. Satvik(ruhani-mutlak dinginlik ve mükemmellik hali) bir kuvveti ima eder.. Orta çizgi, sushumna aynı zamanda brahman kapısı olarakta geçer eski kadim metinlerde..

Mesela günümüzde bu işlerden para kazanan kişilerde prana diye bir kavram vardır.. Prana almak, prana çekmek vs gibi şeyler söylerler hep.. İşte onun sebebide esasında bu kadim öğretilerden gelen bilgeliğin kötüye kullanılmasından başka birşey değildir.. Gerçektende bir öğreti vardır.. Kökleri çok eskilere dayanan öğretiler vardır.. Manevi anlamda bu benim için bgahavad gita'dır.. Kabala'dır.. sufizm'dir.. Enerji bedenle ilgili bilgeliklerde var.. yok değil.. Eski hint metinlerinde var bunlar hep..

Bu öğretilerin kökü hindistandan geliyor.. Sadece enerji ile ilgili olanlar değil.. Manevi, ruhani, yaratana ulaşmak ile ilgili bilimler bile oradan geliyor.. Biz yahudilerden geliyor, ismailoğullarından geliyor zannediyoruz.. Ama işin ucunu biraz kurcalayınca hiçte öyle olmadığını anlıyoruz ne yazık ki..
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Çakra sistemine bir insan itikat ederse o sistem onun bir realitesi olmaya başlıyor.. Mesela dışarıda çok fazla sinirli ve kavgacı bir insan gördüğümüz zaman hemen onun güneş çakrası fazla açıktır. Egosu şişiktir vs. gibi kendimize has bireysel yorumlar yapıyoruz.. Aynı zamanda sınırını bilmeyen bir kişi için sakral çakrası fazla aktif olabilir.. Aynı zamanda dindar bir adam için taç çakrası açık.. Herşeyi mantık ile yorumlayan bir adam için, felsefeciler için vs buğaz ve alın çakrası açıktır diyebiliyoruz.. Durugörürler için 3.gözü açıktır. Sezgileri biraz kuvvetliyse hemen 3.göz olaylarına girmeye başlıyoruz.. Bakıyoruz ki herkes çeşit çeşit.. En ideali demekki çakraların dengede olmasıdır öyleyse diyoruz ve çakralarımızı dengelemeye çalışıyoruz.. Ahir ömrümüzü meditasyonlarla harcıyoruz
Çok doğru geldi bana bu yorumunuz...Diğer yazılanlara da katılıyorum,bu öğretilerin gerçeklik payı olsa bile sadece duygu durumlarımıza etki edebilir ama sorunlarımızın hiç birini çözmez...Meditasyon,çakra açmak,düşünce gücü kendimizi iyi hissettiren duygu durumlarımızı etkiler ama değiştirmek istediğimiz hayat gerçeğini değiştiremez...Eğer kaderinizde ,hayatınızda ya da kısırdöngülerde işe yarayan bir yöntem varsa harekete geçmektir...Düşündüklerimizi,hissettiklerimizi kimsenin özgürlüğüne zarar vermeyecek şekilde çabalayarak ya da yeni yollar bularak hayata geçirmektir..Meditasyon sandığımız gibi öyle hareketsiz kalıp manzara hayal etmek değildir...Bir insan bir işe kendini kaptırdığı zaman o da bir meditasyondur...Resim çizerken,örgü örerken,bir araç kullanırken büyük bir konsantrasyon içine girebiliriz,bu da bizi rahatlatır...Onu artık kendi hayatımızda biz bulacağız...Bazı gerçekleri ,kadim bilgileri inkar etmiyorum ama dediğim gibi kaderin üstünde büyük etkileri olduğuna inanamıyorum...Hayallerini gerçekleştirmiş ya da çok başarılı olmuş bazı insanların otobiyografilerini incelediğimizde ya da röportajlarını okuduğumuzda meditasyon ya da çakralardan bahsedenleri gördünüz mü?Ya da bazı kısırdöngüleri değişmiş insanları dinlediğimizde de hiç bu konulardan konuşulduğuna şahit olduk mu?Bu işin reklamını yapan kişiler ve bu kişileri destekleyen müşterilerin yorumları hariç ben bu şekilde kendi hayatını düzene sokanı tanımıyorum..Öyle olsaydı gerçek hayatta da karşımıza çıkardı...Belki yazının kast ettiği başka ama bunlar da benim şimdiye kadar elde ettiğim sonuçlar..
 
Üst