C.G. Jung'un "Bağımlılıklar" makalesinden

Impulse

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2019
Mesajlar
325
Tepkime puanı
340
Bağımlılık bir hastalık değil, bir tavırdır. Bağımlılık neticede "saplanıp kalmak istediğimiz" bir davranıştır.
Bağımlılık, sonucunu düşünmeden davrandığınız bir durumdur.
Bağımlılık, o anda hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar çok istediğiniz bir şeydir.
Bağımlılık, kişinin arzularını gerçekleştirmesiyle ilgilidir, kişinin ihtiyaçlarını karşılamasıyla bir ilgisi yoktur. Bağımlılık en saf ve basit haliyle bencilliktir.

Her tür bağımlılık kötüdür, konusu ne olursa olsun. Bağımlılık, düşünme yeteneğinin kaybı ve kendini bütünüyle arzuya vermek demektir. Bu yüzden her tür bağımlılık kötüdür. Zihni örten ve kişiye düşünmeden hareket etmeye sevk eden her şey kişinin insanlığını azaltır. Aslında bu, tedbirsel düşünceden yoksun hayvanların halidir. Bağımlılık bu sebeple insan dışılığın zirvesidir.

Fiziksel olarak zararlı şeylere bağımlılık kişiyi mahveder. Zararlı olmayan şeylere bağımlılık ise bağımlılık olarak kabul edilmese de aslında öyledir. İdealizm, din, hatta Tanrı kavramı, kendi içlerinde iyi şeyler olsalar da bağımlılık nesnesi olup kişinin bahsi geçenlerle ilişkisini zararlı ve kötü bir hale getirebilir.

Net bir şekilde düşünemediğimizde, bir fikir üzerine düşünmeyi reddettiğimizde, kendi içimize kapanıp sadece yapmak istediğimizi ve sadece yapmak istediğimiz için yaptığımızda bu, bağımlılıktır ve çok kötüdür.

Benim için kutsal olan, büyük saygı duyduğum alanlarda bile tartışmaya açığımdır. Tartışmak, beni inandığım şeyde şüpheye düşürmez. Tam tersine, kendimi tartışmaya zorlayarak inançlarımı tekrar gözden geçiririm. Bu nedenle meydan okumak iyi bir şeydir. İdealizm mutlak bir şeydir. Mutlak şeyleri tespit etmek kolaydır çünkü basittirler. Bu yüzden mutlaklar sadece inanan kişinin zihninde var olabilir ama gerçek hayatta bir rol oynamazlar. Gerçek hayat akar ve dalgalanır, mutlaklarsa taş gibi sabit kalır. Bu yüzden onlara yapışanlar bunu, sonuçlarını düşünmeden bir bağımlılık şeklinde yaparlar. Bu aptallıktır ve tehlikelidir.

Bağımlılık çarpıtılmadan görülmelidir. Bağımlılık bir seçimdir, zayıf bir zihnin zayıf bir iş yapma seçimi. Bu, ahlaka karşı işlenmiş, suç niteliğinde bir saldırıdır. Bu, kişinin insanlığına tam kalbinden saldırıdır.

Bağımlılığa verilecek en mantıklı cevap sıkı bir disiplindir. Zihnin bütünüyle yeniden yönlendirilmesi gerekir, tıpkı askeri eğitimlerde oldugu gibi. Bağımlılara sempatiyle yaklaştığımızda halihazırda zarar görmüş kişilere zarar veririz. Bu zayıflığı üzerimizden atıp bağımlılara kayda değer dozda bir sertikle muamele etmeliyiz. Bencil zayıflık karşısında disiplin uygulamayı; sert, acı veren cezalar vermeyi öğrenmeliyiz. Birbirimize bu şekilde yardım edebilir ve bağımlılıkları sonlandırabiliriz.

İnsanları doğru dürüst düşünmeye ve hareket etmeye itmeliyiz. Bay İyi Çocuk kendini şımartmakla, uyuşturucu alıp kafayı çekerek kendine acımakla dünyanın "sevelim sevilelim mekanı" olmasını istemekle meşgul, ama böyle olmaz.

Bu dünyayı iyi bir yer yapmak istiyorsan bir asker gibi disiplinli olmalısın. Kendin böyle yaşa, diğerlerinin de öyle olmasını bekle ve seninle hemfikir olmayana sempati duyma.
 
Üst