Benim şuan için tavsiye edebileceğim öncelikli olarak bir mürşide tabi olmanız, sonrasında ayetel kürsiyi vird edinmeniz. Yatsı namazlarını nerdeyse uykumu getirmeye çalışan varlıklar ile resmen manevi savaş vererek zar zor kılabiliyordum. Bir gün ayetel kürsi okuduğumda uykumu getirmeye çalışan ağırlığın üzerimden kalktığını hissettim ve bunun üzerine sabah akşam 7 şer kere okuduğum ayetel kürsiye birde gün içinde 50 adet daha ilave ettim yeri geldi sabah 50, akşam 50 adet okuduğum da oldu keşke devam ettirebilseydim ama şuan 7+7 nin üstüne bir de 50 adet daha okuyabiliyorum zaman nedeniyle. Ben de olumlu neticeler oldu size de tereddüt içinde tavsiye edebiliyorum çünkü normalde bir uzman tarafından verilmesi lazım bence bu tarz tavsiyelerin ama 22 senedir uğraştığınıza göre bence denemenize değer diye düşünüyorum. Senin de namaza başlamanı tavsiye ederim.
Bir de şu aşağıdaki alıntı olan uygulama var onuda uygulayabilirsin. Büyü 4 elementle yapılıyor diye biliyorum. Yani atıyorum büyüyü yapıp ağaca bağlıyorlar ve rüzgar estikçe hava elementinin etkisiyle büyü ağaçta durdukça etki ediyor diye biliyorum. Büyüden köklü kurtulmak için o materyali bulup yok etmek gerekiyor ama bunu yapamıyorsan bir ve iki defa süre okuyarak bundan kurtulamıyorsun sonsuza dek virdlerine devam etmen gerekiyor. Bunlar benim kendi tecrübelerim doğru veya yanlışlığı tartışmaya açık sadece tavsiye ediyorum.
Büyünün duygusal bağlantı kısmı ile de daha derin bilgiler çıksa ortaya güzel olacak aslında. Benim kaderim gereği dünyadaki sosyal hayata çok iyi adapte olamıyorum. Yaklaşık 10 sene önce yaşadığım gönül işine de neredeyse zorla ittiler beni ve karşı tarafın benden bu kadar abartılı bir şekilde hoşlanacağını düşünmemiştim. Nasıl duygular beslediyse artık hala tam olarak eski hayatıma dönemedim. Evlenmemiştir diye de düşünüyorum çünkü evlense kendi eşiyle olan duyguları sayesinde belki bana olan hisleri azalır diye bekliyorum ama şuan için pek de öyle gözükmüyor.
Verdiğiniz reçete için teşekkür ederim, Bayağı ayrıntılı ve sabır isteyen bir işeleme benziyor. Namaza inşallah başlarım. Büyünün 4 elementle yapıldığının mutlaka doğruluğu vardır, ama mutlaka doğal materyallerle yapılır, cam veya plastik uğradığı kimyasal değişimden dolayı makbul değilken, bakır kap vs tariflerde sıkça geçen mutlaka bakır olmalı diye üzerinde durulan bir şey. Bir de büyünün semboller üzerinden yapılması olayı var mesela kendinize zenginlik kazanç ile ilgili muska yaptırmışsanız genellikle ağaç dibine gömdürülür, ağacın hem boy atması hem derine kök salması birebir sembolize ettirilerek etkisi sağlanır, rızk kapama, ölüm büyüsü gibi daha şerli olanları da mezarlıktaki cesede yakın yere atılması veya cesedin yanındaki topraktan alarak büyü ile ilgili formüle serpilmesi ki burada sözünü ettiğim rastgele bir toprak değil "ölü toprağı" olarak büyü formülünü hazırlayan kişinin özellikle belirtmesidir.
Kişissel gelişim kitapları çıktığında bir aralar bu kitaplar insanlarda pasif agresifliği arttırıyor diye yazılar çıkmıştı. Yani kişi diyelim para kazanmak istiyor düzgün bir planlama yapıp aktif hayatın içine girerek bir yerden başlamak yerine, kendi içinden ben çok para kazanmak istiyorum gibi bir olumlamayı öfkeli ve gergin bir şekilde defalarca yapıp gelişme bekleyebiliyor, veya rehber meleğim bilmem kimi bu konuda bana yardıma çağırıyorum önermesini tekrarlayıp neredeyse hiç harekete geçmiyor sonrasında da daha fazla psikolojik buhranlara giriliyor.
Bu pasif agresiflik, ben bastırılmış agresiflik diye tabir etmeyi daha doğru buluyorum, bilgisayar korsanlarında da var, büyüye sık başvuran sürekli etrafındakileri aşağı çekme peşinde ki kişilerde var. Nasıl ki emniyet teşkilatlarında seri katillerin, bilgisayar korsanlarının genel ortak özelliklerinden bir profil çıkarılmışsa büyücüye başvurmaya meraklı kişilerinde mutlaka bir kaç genel ortak yanı vardır, (başlı başına yeni bir konu başlığı

)
Her gönül ilişkisinde insan "sevmek" dediği veya sevmek zannettiği şeyin egonun elde etme arzusu olduğnu anlasa belki dünya daha çekilir bir yer olacak, yani "ya benim olusun ya kara toprağın" mantığında sevme hakkıyla incelerseniz zaten pek sağlıklı bir sevme modeli değil. İnsan elde edemediği bir şey geçek olmadığında vazgeçmiyor veya yön değiştirmiyorsa mutlaka saplantılı başka düşünceler fikirler duygular o insanın içinde vardır. Kısasacası size büyü yaptıran kişinin size beslendiği duygu veya saplantı yoğunluğu kadar o kişinin genel vibrasyonları, elde etmek isteyip elde edemediği başarı veya eşya mal mülk gibi şeylere olan tutumu da bence etken unsur. Tabii bir de size beslediği duygularda atıyorum ölmüş veya evini terk etmiş bir baba figürü varda sizinle bu bilinçaltı eksikliği kapamaya çalışmaktaysa buda etken unsur. Bir diğeri aklıma gelen unsur da cezalandırma arzusu vay sen beni nasıl istemezsin Terk/red edersin görürsün sen al sana deyip büyücüye taşınma.
Büyüye başvuran kişilerde benim gördüğüm aşrı etrafını kıskanma, şükürsüzlük, aşırı meraklılık,
aşırı negatif düşüncelerin esiri olma, belki çocukuktan itibaren aile tarafından kısıtlanmışlık (mesela çok istediği oyuncakların alınmaması) veya şiddet ki (bastırılmış agresifliği tetikleyen unsurdur) bu tür kişilerin büyücüye hiç başvurmasalar bile tam olarak bilmedikleri ve kontrol edemedikleri bazı ruhsal yetenekleri de gelişmiş olabiliyor genelikle de bu yetenekler hızlı nazarlarının değmesi gibi şerli olan yetenek türü oluyor.