Herkes hakettiğini yaşıyor.
Matrix herkese hakettiğini yaşatmaya programlı.
Hayat gerçekten de müşterek. Yani ortak. Yani tek format ama çok katılımcı var. Herkese aynı oyun oynatılıyor. Yani başkasına yaşattığın her şey, aslında kendi kader yazılımına yaptığın bir interaktif-proaktif müdahalendir. Bu manada da herkes kendi kaderini kendisi ya-zar. Yani sadece çok çalışıp, iyi bir yerlere geldiğinde kendi kaderini kendin yazmış olmuyorsun. Başkalarına yaşattıkların ve onlardan aldığın etkileşimle de kendi kaderini ileriye dönük bir şekilde taleplendirmeye devam ediyorsun, ilginç kırılmalar eşliğinde önünü alamayacağın hadiselerin sonuçlarını üstlenmeye zorlanıyorsun.
İnsanlar varoluşsal denklemlerini kesinlikle yanlış kuruyorlar. Çünkü algı seviyeleri parçaları birleştirmeye yetmiyor. O yüzden parçaları azaltarak, resmin küçülterek, bağlamından kopararak işi son derece nefsani bir çerçeveye indirgeyerek bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.
Trafikte bir kaza yaptığında bile, bilinç altında kendi kendini cezalandırmak ve artık bir güzel arınmak ihtiyacında olduğu bilmek zorundasın. Derin benliğinin, yüzeysel benliğinle uzay-zaman üzerinden nasıl etkileşimlere girdiğini öğrenmek zorundasın. Yoksa bir anda en düşük algıya gerilersin ve trafik kurallarına göre suçlayabildiğin herkesi suçlama ve bir tazminat avantajı sağlama kaygısına girersin. Mesele asla birlaç sıyrıkla atlattığın trafik kazası değildi.
Büyü neden yaparlar ? Çünkü haksızlığa uğradıklarını düşünürler. Yine yanlış denklem ! Çünkü eksik kurulmuş, sonuca ulaştırmıyor. Haksızlığa uğramayı zaten önceki girdilerinle kendin talep etmiş oldun. Haksızlığa uğraman aslında üzerinden kalkmakta olan bir lanetin belki de son çırpınışları iken, sen bunu hiç bir şekilde haketmediğini düşünerek duble direnç göstererek borcunu katlıyorsun. İnsan parçaları gerekirse yıl yıl, ömür ömür birleştiremedikçe bütüncüllüğe ulaşamaz, bütüncül bakamazsa adaletin matematik denklemnini kuramaz, herşeyin herkese meşru olduğu zannı galip gelir, kendini doğru bir şekilde sorgulayamaz, sorgulayamazsa da paramparça bir komplo teorisi olarak kalır ve serbest radikallerin güdümüne girer.. Yani parçaları çok iyi birleştirebilir, ama oturmayan parçaları rastgele birleştirerek saçma sapan bir düşünçe yumağı içine girdiğini artık bir türlü anlamamaz.