Bir de diğer taraftan düşünmek gerekiyor. Gerçekten büyü mü yapıldı? Bazı danışanlarımda da var bu düşünce, Kendini bir şeylere inandırma.. Bıraktı, istemiyor beni, başkasını tercih etti. Eeee o zaman kesin işin içinde büyü var. Evet büyü vardır. Kara büyü evlerden ırak...Ama her önüne gelen kendini hoca gösteren büyü yapamaz. Büyüyü tutturamaz. Basit bir işlem değil. Bakımlarda kaç danışanıma sende büyü yok demişsem inandıramıyorum. Gerçekten çıktığı zaman söylerim. Bu işi bilen usta kişiye yöneltirim, ancak sayı o kadar azdır ki. Hele bir danışanım bana 100 büyü yapılmış diye geliyor.Bir iki de değil. O kadar inandırmış kendini ne söylesem kabul etmiyor. Çünkü İlla beni seviyor sevmeli düşüncesi mevcut. Üstüne adam evli çocuğu var, ama inandıramıyorum. Asla kabul ettiremiyorum. Sorun kendinde görmüyor. Hadi gerçekten büyü yapıldı. Kara büyü yapan kadar yaptıranda anlaşmalı da olsa dünyevi yada manevi alemde nasibini alır. Evlilik mutlu bir şekilde yürümez. Üstüne bir de çocuk, büyü yapılmış mutsuz evliliğin üstüne olmaz. Olsa da bir yerden araz çıkar. Büyüden güçlü ilahi nizam var. Yaratıcı var. Evlilik kaderi ve kutsal bir müessesedir. Tabi kutsal görenlere ?Merhaba, Confusion daha önce konu açmıştı. Sevdiğim kızı işlem, büyü yaptırarak benden ayırdılar, başkasıyla evlendi diye. Sanırım hâlâ onu bekliyorsunuz? Sorduğunuz soru birine büyü yapmak değil dimi. Sizden büyü ile koparılan, başkasıyla evlendirilen kişideki büyü bozulup geri bana döner mi? Büyü ile kurulan evliliklerin sürdürülebilirliği var mı? Cevap aradığınız soru bu mu? Doğru mu anladım? Çoğu kişi size yorum yapmıştı konunuzaOnlar bedelini elbet ödeyecekler ve üstelik kadın artık evli. Bunu da unutmayın...
Geçmiş tecrübe ve bakım bilginize saygı duyarım ancak nizam olduğu görüşünüzde size katılmıyorum. "Nasibini alır" kısmında da varsa anlaşmalara bağlı olarak durumdan duruma göre değişiklik göstereceğini düşünüyorum.Bir de diğer taraftan düşünmek gerekiyor. Gerçekten büyü mü yapıldı? Bazı danışanlarımda da var bu düşünce, Kendini bir şeylere inandırma.. Bıraktı, istemiyor beni, başkasını tercih etti. Eeee o zaman kesin işin içinde büyü var. Evet büyü vardır. Kara büyü evlerden ırak...Ama her önüne gelen kendini hoca gösteren büyü yapamaz. Büyüyü tutturamaz. Basit bir işlem değil. Bakımlarda kaç danışanıma sende büyü yok demişsem inandıramıyorum. Gerçekten çıktığı zaman söylerim. Bu işi bilen usta kişiye yöneltirim, ancak sayı o kadar azdır ki. Hele bir danışanım bana 100 büyü yapılmış diye geliyor.Bir iki de değil. O kadar inandırmış kendini ne söylesem kabul etmiyor. Çünkü İlla beni seviyor sevmeli düşüncesi mevcut. Adam evli çocuğu var üstüne, ama inandıramıyorum. Asla kabul ettiremiyorum. Sorun kendinde görmüyor. Hadi gerçekten büyü yapıldı. Kara büyü yapan kadar yaptıranda bu evlilikten nasibini alır. Evlilik mutlu bir şekilde yürümez. Üstüne bir de çocuk büyü yapılmış mutsuz evliliğin üstüne olmaz. Olsa da bir yerden araz çıkar. Büyüden güçlü ilahi nizam var. Yaratıcı var. Evlilik kutsal bir müessese tabi kutsal görenlere?
Sevgili Medea, dikkatiniz ve ilginiz sayesinde bu soruya farklı bir bakış açısı kazandırdınız teşekkürler hatırlattığınız için.Merhaba, Confusion daha önce konu açmıştı. Sevdiğim kızı işlem, büyü yaptırarak benden ayırdılar, başkasıyla evlendi diye. Sanırım hâlâ onu bekliyorsunuz? Sorduğunuz soru birine büyü yapmak değil dimi. Sizden büyü ile koparılan, başkasıyla evlendirilen kişideki büyü bozulup geri bana döner mi? Büyü ile kurulan evliliklerin sürdürülebilirliği var mı? Cevap aradığınız soru bu mu? Doğru mu anladım? Çoğu kişi size yorum yapmıştı konunuzaOnlar bedelini elbet ödeyecekler ve üstelik kadın artık evli. Bunu da unutmayın...
Bu cümlelerde çok fazla anlam var. Çok fazla detay, çok fazla yaşanmışlık var.son cumlelerin guzel bir final cumlesibenim kalbime aldigim insan, bir erkegin bir kadindan alabilecegi hormonal ve duygusal beklentiler cercevesi ile sinirli degildi. benim annem babam sirdasim dostum kisacasi herseyimdi. politik olmayi beceremeyisi, politik olmasi gereken durumlarda o cocuksu beceriksizligi, mimikleri baskaydi benim icin. kurtulusumdu.
Yatak ve bir çiçek dışında neydi sizin için?
Anlamını bilmeden kirlettiniz ruhunu.
Öldürdünüz ruhuyla sevenleri.
Yalnızlıkla beraber ahenkle aktı her damla.
Sıkışıp kalan ruhuna bir nefes aradı,
Yağmuru hissetti yüzünde.
O çok severdi.
Umarım hak ettiğimizi, bizi anlayıp hissedecek şekilde yaşayan bir insanda bulabiliriz gönül dostum ^^Bu iki dortluk cok sey anlatiyor anlayabilene. Hormonal etmenler de baskin oluyor elbette ama bazen oyle bir seversin ki. Sevgili kavramindan ote bir hissiyat. Annem babam dostum kardesim hatta bir babanin ustune tir tir titredigi narin kizi. Opmek dokunmak haz almak sosyal cevreye verilen mesajlar gibi bu fani dunyanin somut kavramlariyla degil de daha bir ruhani duygularla sevebilmek esas olan. Biz farkli sehirlerdeydik ve senede 4-5 defa goruyordum. Yanimda degildi ama sikayetci de degildim. Sadece varligini sevebilmek.Beklentisiz menfaatsizce.
Büyü ile veya büyüsüz evlenipte uzun yıllar mutlu olabilen birilerini ben tanıdığımı hatırlamıyorum. Basit bir örnek vermek gerekirse bir arkadaşım vardı ve 5 vakit namazındaydı, evlenmeden önce nerdeyse kadın karakterine tapıyordu, durumu da iyiydi ve evlendiği kız da ondan daha zengindi, evlendikten sonra kadın karakteri için söylediklerini forumdaki bayanlar alınmasın diye buraya yazmıyorum.
Başka bir örnek, işi gereği eve geç giden birisine evde problem olmuyor mu? diye sorduğumda,
-Merak etme 5 sene sonra zaten eve gitmek istemiyorsun diye cevap vermişti.
Örnekler çoğaltılabilir.
Evliliği en basit haliyle yaşam mücadelesindeki ortağı olarak kabul ederek insanlar bu işe girerse en az zararla çıkar diye düşünüyorum. Komşu perdelerini değiştirmiş biz de değiştirmeliyiz yarışına girilirse eziyet kapıları açılır, sonrası malüm.
Kusura bakmayın ama evliliğe çok sıg yorumlar yüklemişsiniz ve tek erkek taraflı cümleleriniz var ...Yorumlarınızla objektif olamamışsın. .. Komşuydu perdeydi derken erkek kadın ilişkilerine girişgah yapamamışsınız.
Evlilik sorumluluk demektir ve herkes halinden memmunsa bu sorumlulukları kimin aldığının hiç bir önemi yok. Yani erkek çalışacak kadın ev işi yapacak diye klasik kayide yok...Karşılıklı olarak saygı herşeysen önemli ...insanlar sinirlenebilir ama karşınızdaki kişinin aynı zamanda sizide temsil ettiğini düşünüp üslübunuzu ona göre ayarlamanız gerekiyor... tartışmalar ayıplı kelimelerle yüzgöz olmayacak şekilde yapılırsa ne ala.....mutlu olmak için önce mutlu etmek gerekir.....sevginizi söylemektene kırıldıgınızı söylemektene çekinmeyin.....ortak zevkleriniz olsun eger yoksada birlikte yeni şeyler keşfedin.....birbirinizi özgür bırakın ama başıboş da degil.....karşınızdaki kişinin kendi özel alanını oluşturmasına izin verin..... Bence en güzel büyük bu.....sevin.güvenin... ve birlikte aşkın büyüsüne kapılın
ve birlikte aşkın büyüsüne kapılın
Evlilik sorumluluk demektir
İşte bu sorun karşılıklı ne istendiğini bilinmemesi halinde çıkıyor bence. Mesela ben düğün hiç sevmiyorum. Yapmak istemiyorum. Karşımdaki adam bunun farkında mı acaba? Bu konuları oturup konuşuyorlar elbette. Ama şu yönden bakılmıyor: Düğün neden istiyor? Bizi mutlu edecek mi? Maddiyatımız yetecek mi? Borca girmeye değer mi?Hangi birliktelik? İnternetten bulduğum bir söz de şöyle diyor.
-Avrupa' da evlilik tangoya benzer; iki kişiyle yapılır. Türkiye' de evlilik düğün halayına benzer; aileler arasında yapılır.
İlyas Salman' ın bir filmi vardı kız alacak diye bütün sülaleyi traş ettiriyordu falan. En fakirinden, en zenginine genelde bayanlarda kendini prenses zannetme sendromu olabiliyor malesef.
Nasıl bir sorumluluktan bahsediyoruz, imkanı olandan da, olmayandan da sanki Amasya, Sivas ve Erzurum kongresini yapıp cumhuriyeti kurması beklenme durumu olabiliyor, sonrası malum borç ödemeyle ömür geçiriyorlar, tabi bu arada birbirlerini öldürmezlerse.
Erkeklerinde illaki vardır haksız oldukları yerler, benim aklıma gelenler bunlar.
Herkese mutlu evlilikler diliyorum.
İşte bu sorun karşılıklı ne istendiğini bilinmemesi halinde çıkıyor bence. Mesela ben düğün hiç sevmiyorum. Yapmak istemiyorum. Karşımdaki adam bunun farkında mı acaba? Bu konuları oturup konuşuyorlar elbette. Ama şu yönden bakılmıyor: Düğün neden istiyor? Bizi mutlu edecek mi? Maddiyatımız yetecek mi? Borca girmeye değer mi?
Karşılıklı gösteriş merakı evlilik daha başlamadan insanı mahvediyor.
Çevremize çok bağlı kalıyoruz. Annesinin evinde olsa yüzüne bakmayacağı koltuk takımını moda diye, gösterişli diye aldırıyor kadın. Nitekim erkek de bu konuda bence kendinş tam anlamıyla ifade edemiyor. Maddiyattan ibaret bir ilişki söz konusu ise erkek kaçınmayı seçmiyor pek. Biraz da erkekler alıştırdı kadınlara prensesliği. Tamam seviyorsan yap ama ne bileyim daimi mutluluk maddeden önemli değil mi güzel kardeşlerim.. Şöyle bir oturun düşünün yahu. Sevdiğinle aynı evde yaşayacaksın. Şartlar neden önemli olsun? Ben böyle bakıyorum. Tabi başka düşünenlere saygım sonsuz.