GabrielAngel
Kayıtlı Üye
Cinler kendi âlemlerinden bu âleme devamlı kalmak üzere geçemez. Muhakkak belli bir zaman sonra geri dönmek zorundadır. Nasıl ki, komaya giren bir insanın belli bir zaman sonra uyandırılması gerekiyorsa, suya giren bir insan belli bir müddet sonra sudan çıkmak zorundaysa, cin de bir vakit sonra kendi âlemine dönmek zorundadır. Tek imkânı vardır o da, ya medyumluk özelliğe sahip manyetik enerjili bir insan bulmak ve onunla muhatap olup enerjisinden istifade etmek, ya onun içine girip bir müddet vaziyeti idare etmek, ya zayıf ve hasta bünyelerden enerji hırsızlığı yapmak ya da herhangi bir sinek, böcek vs. hayvanın içine girip zaman kazanmaktır. Asr-ı saadetten bir hâdise bize bu konuda ışık tutmaktadır. Hz. Ayşe(r.a.) validemiz bir gece cinler tarafından yatağından kaldırılarak yüksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. Hz. Ayşe validemiz sebebini sorunca: Sen cinler âleminden bir Müslüman katlettin. Bunun mahkemesi yapılacak, denildi. O da: Ben nerede bir cini öldürdüm, dediğinde ona cevap verildi: Sen Kur’ân-ı Kerim okurken, bizim Müslüman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın içine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı görünce öldürdünüz. Dolayısıyla içinde bulunan kardeşimiz de öldü. Bunun hesabı görülecek. Hâdisenin sonunda barış ve anlaşma yapıldı. Olay tatlıya bağlandı. Zaten rivayetlerden bize gelen, evde her hangi bir haşerat, muzır mahlûk görürseniz yılan, çıyan, böcek vs. bunları hemen telef etmeyin. Zararları yoksa ilişmeyiniz, denilmiştir.