Bizim kuşlarımız bile deli...

MeHDiX

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eki 2013
Mesajlar
696
Tepkime puanı
789
Konum
İstanbul
İş
Fitness egitmeni, Sosyolog, ilahiyat
YıI 1934 Uludağ zirvelerinden inen altı kartal, Bursa Orhangazi'de bir leylek yuvasına saldırdı. Anne ve baba leylekleri öldürüp, dört yavruyu kaçırdılar.

Aradan bir kaç gün geçti...
Yine bir grup kartal, yine Orhangazi'de başka bir leylek yuvasına saldırdı.
Ancak bu kez yuva boştu. Nasıl haberleştiler ise, leylekler yavrularını güvenli bir yere gizlemişti. Sonra her yerden haberler gelmeye başladı. Kartallar gruplar halinde leylek yuvalarına saldırıyordu.
Bir kaç gün sonra ülkenin dört yanından Bursa, Aydın ve Trakya'ya yüzlerce
leylek akın etti. Aynı şekilde kartallar da toplanıyordu. insanlar çevrelerinde leylek ve kartal sayısının olağanüstü arttığının farkındaydı.
Gökyüzünde bir hareketlenme vardı. Bir şeyler oluyordu.
Bu kuşlar neden toplanıyordu?
Bu neyin habercisiydi?
Leyleklerin ve kartalların toplanması iki ay sürdü.
Ağustos...
Aydın'da Menderes deltasında inanılmaz bir savaş başladı.
Havada amansız bir mücadele vardı.
Bir tarafta leylekler, diğer tarafta kartallar. Halk başı yukarıda bu savaşı izliyordu. Kartallar güçlü pençeleriyle, leylekler de uzun gagalarıyla savaşıyordu. İnsanların gönlü leyleklerden yanaydı. KöyIüIer yaralanıp yere inen leylekleri tedavi etmeye çalışıyorlardı.

Nineler yaralı Ieyleklerin başında dua ediyordu. Hatta Kızılay'ı göreve çağıranlar bile oluyordu. Kimileri ağaçlara tırmanıyor, yuvalardaki yavru leyleklere yiyecek ulaştırıyordu.

Ülkenin genelkurmay başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın bu savaşa müdahale etmesini isteyenler bile vardı.
Ama günler geçiyor, savaş sürüyordu.
İki taraf da kayıplar veriyordu.

Daha da ilginci hem leyleklere, hem de kartallara ülkenin değişik yerlerinden sürüler halinde takviye geliyordu.

Bu savaşı kim kazanacak?
Kartallar güçlüydü ama leylekler sayıca üstündü. Üstelik daha organize idiler. Genç leylekler kartalları yoruyor, tecrübeli yaşlılar ise yorulan kartala öldürücü gagayı vuruyordu. Ayrıca insanların yardımı nedeniyle leylekler yerleşim birimlerine yakın bölgelerde savaşıyordu.

Kartalların savaşı ormanlık, dağlık alanlara çekmesine izin vermiyorlardı.

Her yerden ölü ve yaralı haberleri geliyordu. Sayıları yüzlerle ifade ediliyordu.

Neyse ki günler sonra savaş bitti.

Kazanan sayıca üstün olan leyleklerdi. Kartallar bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı.. 1934 yılında yüzlerce insanın izlediği pek çok gazeteye konu olmuş bir savaş bu.

O günlerde Türkiye'deki New York Times gazetesinin muhabirinin Amerika'ya bu haberi geçtiği söylenir.

Derler ki, leyleklerin ve kartalların savaşı bir kaç yıl sonra Kara Harp Okulu'nda havacılık dersinde işlendi.
İki tarafın savaş taktikleri öğrencilere anlatıldı.
Bu ülkenin kuşları bile savaşçı.

(alıntı)
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Çok ilginç bir bilgiymiş. Nisan 21 -24 arası süren üç gün soğuk hava vardır. Meyve çiçeklerini düşürür. Bu soğuk günlere leylek soğukları denir. Acaba arlarında bir alaka var mıdır.
 

MeHDiX

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eki 2013
Mesajlar
696
Tepkime puanı
789
Konum
İstanbul
İş
Fitness egitmeni, Sosyolog, ilahiyat
Çok ilginç bir bilgiymiş. Nisan 21 -24 arası süren üç gün soğuk hava vardır. Meyve çiçeklerini düşürür. Bu soğuk günlere leylek soğukları denir. Acaba arlarında bir alaka var mıdır.
Elbette. Halk takviminde leyleklerin çokça ismi geçer.
Misal:Leylek 8’e gelmez 9’a kalmaz. (Leylekler, martın 8’ini 9’una bağlayan gece gelir )

Yada:Leyleğin Karı: Martın ilk haftası, soğukların kırılması. ( Kar yağar, havalar yumuşar.)
 

romeo713

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Haz 2015
Mesajlar
146
Tepkime puanı
86
vay be ne acaip olay ,.. malazgirt meydan muharebesi gibi resmen gözümün önünde yaşadım olayı ..
 
Üst