Bir bedende birden fazla ruh?

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Bir yaşam düşünün; doğduğumuz zaman bir bedene bir ruh veriliyor. Bu ruh bu bedende yaşıyor ve beden ölünce ruh gitmesi gereken yere gidiyor. Peki bir yaşamda bir beden ölüp dakikalar içinde giden ruhun yerine yeni bir ruh gelerek kişi yaşamına devam edebilir mi?

Bazı hastalıklarının nedenlerini araştırırken karşıma çıkan bir durum oldu. büyük bir sır olarak saklanıyor, detayları bulamıyorum. Kafam karışık, gönüllü olarak bu konuda yardımcı olan kişiler trans sırasını hatırlayamıyor o yüzden bilinçli akılları ile bir cevap veremiyorlar, trans sırasında detaylı bilgi vermiyorlar konuyu kapatıyorlar.

Kısacası bu yaşamın da bir beden ama birden fazla ruha sahip olduğunu ( aynı anda bir bedende yaşayan iki ruhtan bahsetmiyorum)
düşünen ya da bu konuda araştırması bulunan arkadaşlar bana ulaşılabilirler mi?
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Ne kadar işinize yarayabilir bilmiyorum fakat bu başlık altında bir çok inanışa göre bilinen ve kabul edilen ruh'un varlığından tutun nerde nasıl yaşadğına kadar çok farklı ..
Bir göz attığım da Moğol şamanizminde bir beden de birden fazla ruhun var olduğuna yer büyük. Belki kafanızdakilerle bir bağlantı kurabilmeniz için faydası olur diye aşağıdaki yazıyı paylaşıyorum ..
Kişide Birden fazla Ruh Olması
Bütün insan ve hayvanlar birden fazla ruha sahiptir; bir fiziksel bedende mekan edebilmek için birkaç farklı ruhun bir arada bulunması gerekiyor. Bütün Sibirya ve Moğolistan boyunca insanın en az üç ruha sahip olması gerektiği inanılır. Samoyed gibi bazı topluluklar bu sayının daha fazla olduğunu, kadınlarda dört ve erkeklerde beş olduğu inanılır. Hayvanlar da her biri reinkarne eden iki ruha sahiptir: beden ruhu ami ve suns ruhu. Bundan dolayı av hayvanları bölgelerine tekrar tekrar dönen ruhlara sahiptir ve bundan dolayı gücendirilmemelidir. İnsanlar aşağıdaki üç ruha sahiptir (kolaylık açısından sadece Moğol terimleri veriyorum):
Suld ruhu, ölümden sonra doğada kalır
Ami ruhu, reenkarne eder
Suns ruhu, reenkarne eder

Üç ruh bedeni saran enerji alanında bulunur. Üç ruh arasında, yaşama en kritik olan suld ruhudur. Eğer bedenden ayrılırsa ölüm hemen hemen kaçınılmazdır. Diğer iki ruh herhangi bir zarara neden olmadan fiziksel bedenden geçici olarak ayrılabilir. Canlı bir varlık küresel bir enerji alanını işgal eder. Kürenin yedi çakraya tekabül eden yedi deliğin kesiştiği dikey bir ekseni vardır. Suld ruhu bu bölgede bulunan küçük bir tengervasıtasıyla Gök Baba ile direkt bir irtibat bulunan başın tepesindeki taç bölgesinde bulunur. Diğer iki ruh beden eksenindeki deliklerden girip çıkar. Tam dengeli olabilmeleri için suns ve ami ruhları hep eksenin zıt taraflarında bulunmaları gerekir. Biri heyecanlandığı zaman ruhların yedi delikten dolaşımları hızlanır, bu da kalbin atışlarının hızlanmasına ve yükse enerji ve gerilim hissine neden olur. Ami veya suns ruhlarının dengesi ruhsal bir saldırı veya fiziksel travmayla bozulabilir. En ciddi durumlarda ami veya suns bedenden dışarıya atılabilir ve bu uzun süre devam ederse hastalığa veya zihinsel dağınıklığa sebep olabilir. Ruh kayıplığı veya dengesizliği durumunda düzeni tekrar tesis etmek üzere bir Şamanın yardımına gerek vardır. Ruhların gücü kişinin sahip olduğu hiimori (rüzgar tayı) miktarına orantılıdır. Farkındalık (setgel) göğüs bölgesinde odaklanmaktadır. Beyin her ne kadar bedensel işlevler için önemli görülürse de, bilincin nihai merkezi göğüstür.
Suld üç beşeri ruh arasında en bireyselleşmiş olanıdır. Sadece bir kez bir fiziksel bedende mekan eder. Ölümden sonra bir süre bedenin etrafında bulunur ve bazı topluluklar bu ruhlar yardım ve korunma için yakın tutmak üzere kalabilecekleri ongon ruh evleri yaparlar. Yaklaşık olarak sekiz nesil sonra suld bir doğa ruhuna dönüşür. Suld hiç bir geçmiş yaşam deneyim taşımaz, dolayısıyla birisini diğer insanlardan ayırt eden özellikleri geliştirir. Karizma ve itibar güçlü bir suld ruhunun belirtilerdir, bundan dolayı suld, dağ ve ağaçların ihtişamını belirtmek için de kullanılır.
Ami bedene dirilik veren ruhtur. O solunum, amisgal ile ilgilidir. Ölümden sonra, sema ve dünya arasında bir kuş şeklinde beklediği Dünya Ağacına döner. Ami ruhları akrabaları arasında tekrar doğma eğilimindedir. Ami, onları doğum anında bedenlere girmek üzere ruh atları, omisi murin üzerinde gönderen rahim tanrıçası Umai'nin koruması altındadır. Ami, bir hastalık anında geçici olarak bedenden çıkmış olsa da, ami ölümden önce sürekli olarak bedeni terk etmez.
Suns ruhu, suld ruhu gibi kişiliğin gelişmesine katkıda bulunur, ama aynı zaman geçmiş yaşamların birikimini de taşır. Suns, enkarnasyonlar arasında alt alemin bir sakinidir, ama dost ve akrabaları bir hayalet şeklinde ziyaret edebilir. Alt alemin efendisi Erleg Han suns için sorumludur ve ne zaman ve nerede doğacağını tayin eder. Eğer bir ruh dünyada yaşamı boyunca içi fesat olup büyük kötülük yapmışsa, onu ruhların sonsuza dek yok edildiği (helak) alt alemin bir kısmı olan Ela Guren'e gönderebilir. Suns ayrıca bedeni terk edip alt aleme girebilir, bu durumda bir Şamanın ruhu geri getirmek için Erleg Han ile müzakereye girmesi gerektirebilir.
İnsanları oluşturan ruhlar üçlemi üç aleminin özlerinin karışımı olarak görülebilir. Suld en çok bu dünya ile bağlantılıdır, çünkü başka bir yerde yaşamaz. Ami, Dünya Ağacında yaşar ve neredeyse bir üst alem varlığıdır. Suns'un alt aleme ait olduğu açık ve kesindir. Fiziksel bir varlık olabilmek için çok sayıda ruha sahip olma gereği, canlı fiziksel bir varlığın birden fazla aleme ait ruhlarının kesişmesini temsil ettiğini ima etmektedir.

Alıntıdır.
 

hozbay

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Eki 2012
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Astral seyahattayken kısının yanında trampet vs calmaları bu bedenın sahıplı oldugunu gosterırmıs. Eskı bır gelenknve yıne afrıkalılar dan esınlenerek mantıklı olabılır.
 

dozert

Kayıtlı Üye
Katılım
15 May 2010
Mesajlar
111
Tepkime puanı
2
Konum
İzmir
Bir yaşam düşünün; doğduğumuz zaman bir bedene bir ruh veriliyor. Bu ruh bu bedende yaşıyor ve beden ölünce ruh gitmesi gereken yere gidiyor. Peki bir yaşamda bir beden ölüp dakikalar içinde giden ruhun yerine yeni bir ruh gelerek kişi yaşamına devam edebilir mi?

İşte Bence Çoğumuzun Merak Ettiği Şeyde Bu.Bir İnsanın Kalbi Durduktan Sonra Ruh Bedenden Ayrılır.Kalp İçin 4 dakika Vakit Vardır.4 Dakikada Geri döndürmek İçin Adrenalin Ve Birtakım İğneler Yapılır.Beyin 2 dk. Sonra Yaşamını Yitirir.Nitekim Beynimizide Geriye Döndürücek İlaçta Yapıldı,Aynı Kalp gibi.Topu topu 5 Dakikamız Olucak Eğer Bu Sürede Gerçekten Bir Ruh Bulup Tekrar Bedene Girdirilebilir İse Bu Dünya'da Bir Çağ Atlanıp Kısmen Ölümsüzlüğü Bulduk! Demektir. :) Çalışmalarınızın En Kısa Zamanda Sonuç Vermesi Dileğiyle :) Sevgiyle Kalın..
 

AkuJuk

Banlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2011
Mesajlar
198
Tepkime puanı
27
Konum
Kâinat
Böyle bir şey üzgünüm ki söz konusu bile değildir.
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
şunlarda merak edilmeli. gerçekleşiyorsa bile bu şey neden gerçekleşiyor, ruhlar bu dünyadalar mı? özgürce. biri öldü o bedene gireyim mi yapıyor kendimi seçiyor bunu yoksa istemsiz seçiyor ve yapıyor mu? ve neden ruh olarak kalmıyorda bi bedene geçemeyi tercih ediyor?
 

Gecegezen

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eki 2012
Mesajlar
47
Tepkime puanı
3
ben bildiğim walk-in walk- aut

1- Walk-In : Bedene Giren Transfer Transfer Ruh. 2- Walk-Out : Bedenden Çıkan Orjinal ruh

bunun yıldız tohumları ile alakası var.
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Sayın Urum bu konuda var mı yeni gelişme ve bulgularınız ?
 

guneş4

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
91
Tepkime puanı
3
Bir çalışma vardı ölümcül hastalar tartılıyor ve öldüklerinde 21 gr bir eksilme oluyordu.Buna göre ruh 21 gr mış.Sizin dediğiniz öldükten sonra bedene başka ruhun girmesi hali.Eğer böyle bir şey olsaydı yeni gelen ruh aynı bedende farklı bir kişilik oluşturacak bu mutlaka fark edilmez miydi bana reenkarnasyonu çağrıştırdı.Düşündürücü..Ama ruhlar istediği bedene girebilir mi bu bana mantıksız geldi bu ölüm yok demek gibi..
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Ölümün varlığını kim kanıtlamıştır ki ? Bedensel ölüm mevcuttur evet ya ruhsal ? Belki de sadece kıyafet değiştirip başkalarını giyiyoruz ;) Bilinmeyen herşeyin % 50 oluru ve olmazı vardır.
 

janet

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Mar 2011
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
320
Yaş
53
Konum
Bursa
İkinci beden - Lobsang Rampa

Tibetli bir rahip bedeni yıprandıktan sonra ingiliz bir adamın bedenine geçişini anlatıyor kitap. Lobsang Rampa "Üçüncü göz", "Eskilerin mağarası" ve bir kaç kitabı daha var, aklıma gelmedi şu anda. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Benim oğlum böyle birşey yaşamış olabilir diye düşünüyorum. 3 aylıkken çok hastaydı ve ölmek üzereydi. Doktorlar yapılabilecek birşey yok, hazırlıklı olun dedikleri gün aniden babam vefat etti. Ertesi gün oğlum sapasağlam, sağ sola gülücükler saçan bir bebek haline geldi. Hepimizi şaşkına çevirmişti aniden iyileşmesi, hani bıçakla keser gibi derler ya, aynen öyle oldu.
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Bu tür rastlantıları duyuyordum bir ara. Ailen birinin ölmesine paralel birinin doğması gibi..
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
İkinci beden - Lobsang Rampa

Tibetli bir rahip bedeni yıprandıktan sonra ingiliz bir adamın bedenine geçişini anlatıyor kitap. Lobsang Rampa "Üçüncü göz", "Eskilerin mağarası" ve bir kaç kitabı daha var, aklıma gelmedi şu anda. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Benim oğlum böyle birşey yaşamış olabilir diye düşünüyorum. 3 aylıkken çok hastaydı ve ölmek üzereydi. Doktorlar yapılabilecek birşey yok, hazırlıklı olun dedikleri gün aniden babam vefat etti. Ertesi gün oğlum sapasağlam, sağ sola gülücükler saçan bir bebek haline geldi. Hepimizi şaşkına çevirmişti aniden iyileşmesi, hani bıçakla keser gibi derler ya, aynen öyle oldu.


Şaka yapmıyorum ama dediğiniz olayın benzeri bende gerçekleşmiş.Ben doğduğum mosmor,nefes alamayan ölmek üzere bir şekilde doğmuşum doktorların yapacak bir şeyi yokmuş ama sonradan ne olmuşsa olmuş ertesi gün ben sapasağlam olmuşum. Annemler şaşırmış. :)
 

Maksimilyanus

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 Ocak 2013
Mesajlar
153
Tepkime puanı
7
Konum
World
İş
Bilgisayar Mühendisi
Sn.Urumhamatahayil,insan ölünce ruhu gideceği yere gider,hiç bir ruh başı boş dolaşmaz ve bir beden bulalım da girelim demezler ve böyle bir imkanlarıda yoktur.Yaratıcının kuralı budur.Ruh teslim alındıktan sonra belli aşamalardan geçtikten sonra kendisinin ameli gereğince küçük bir pencere açılır ve orada gireceği yani hak ettiği yeri görür.Bazı inanışlar da bir insan ölünce ruhunun başka bir bedene gireceğine ve o bedende yaşayacağına inanılırdı.Bu inanış insanların bazı korkularını yenmekten öte bir şey değildir.Bir insanın vadesi yettiği zaman ne bir dakika ileri nede bir dakika geri de kalır zamanı gelince ruhunu teslim eder.Eğer vadesi yetmemiş ise yaşaması için Yaratıcı tarafından imkanlar verilir ve o kişi hayata döndürülür.
 

GodIsDead

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ağu 2013
Mesajlar
64
Tepkime puanı
0
Cocuklugumdan berı duyarım sanırım bununla alakalı dıye dusunuyorum . Ne zaman bırı olurse o sırada bırı dogarmıs ben hep ruhların yer degıstıgıne ınanırdım bunu duydugumda
 

janet

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Mar 2011
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
320
Yaş
53
Konum
Bursa
Şaka yapmıyorum ama dediğiniz olayın benzeri bende gerçekleşmiş.Ben doğduğum mosmor,nefes alamayan ölmek üzere bir şekilde doğmuşum doktorların yapacak bir şeyi yokmuş ama sonradan ne olmuşsa olmuş ertesi gün ben sapasağlam olmuşum. Annemler şaşırmış. :)

Oğlum da doğduğunda leylak rengiydi ve nefes almıyordu. Hemen oksijen verdiler ve nefes almaya başladı. Hastalandığında bir aylıktı. İki ay boyunca tedavi gördü ve zerre kadar iyileşme olmadı. Özel hastanede yattık ve doktorlar elinden geleni yaptı. 3 aylıkken doktorlar nesi olduğunu bulamamıştı hala. Vicudu iflas ediyordu sanki. Cuma günüydü, saat 11 cıvarı doktor "Yapabileceğimiz herşeyi yaptık, her duruma hazırlıklı olun" dedi. Bir - bir buçuk saat sonra da babam evde tek başınayken vefat etmiş. Hiç bir rahatsızlığı yoktu. 46 yaşındaydı. Ertesi gün oğlum hiç hastalanmamış kadar sağlıklıydı...
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Oğlum da doğduğunda leylak rengiydi ve nefes almıyordu. Hemen oksijen verdiler ve nefes almaya başladı. Hastalandığında bir aylıktı. İki ay boyunca tedavi gördü ve zerre kadar iyileşme olmadı. Özel hastanede yattık ve doktorlar elinden geleni yaptı. 3 aylıkken doktorlar nesi olduğunu bulamamıştı hala. Vicudu iflas ediyordu sanki. Cuma günüydü, saat 11 cıvarı doktor "Yapabileceğimiz herşeyi yaptık, her duruma hazırlıklı olun" dedi. Bir - bir buçuk saat sonra da babam evde tek başınayken vefat etmiş. Hiç bir rahatsızlığı yoktu. 46 yaşındaydı. Ertesi gün oğlum hiç hastalanmamış kadar sağlıklıydı...

Ben doğduğumda bir akrabam ölmüş mü bilmiyorum.Bu arada ben ertesi gün hemen iyileşmemişim bende bir süre rahatsız olarak durmuşum.Doktorlar bir şey yapamamış.Sonra bir anda iyileşmişim. :)
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Bence bu tez biraz zor görünüyor sevgili urum.. Hem böyle bir konuya yazı yazacakların bu işi abartmadıklarını veya hayal ürünü şeyler yazmayacaklarınıda asla garanti edemezssin sonuçta. Bence inandırıcı olmaz yazılan yazılar...
 
Üst