Neler yeni
"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Bir başkasının bedenine girme

L

last_writer

Kayıtlı Üye
şimdi öncelikle daha önce başkalarının zihnini ve gerçekten konsatre olduğumda nerde oturduğunu neyaptığını odasında zerinde neolduğuna kadar tahmin edebiliyorum bazen
ama geçen yaşadığım olaya beni hem korkuttu hem heycanlandırdı
olay kız arkadaşım ile msnde konuşurken bir tartışma ile başladı bir anda içime birşeyler çöreklendi ve kusacak gibi oldum o taki bana kustu dediğinde anladım gözlerimi kapattığımda gözlerindeki yaşları gördüm ağladığını söyledi
içindeki duyguları kalbinin nasıl deli çarptığını nefes alışverişinin nasıl hızlı ve doyumsuz olduğu derin derin nefesler hissettim hatta ve hatta aç olduğunu bile ellerinin için terlediği titrediğini sigara içerlken öksürdüğünü ve bu olaylar bittiğinde bitkin bir halde üzerimden tır geçmiş gibi yorgun ve halsizdim
bunun adı nedir arkadaşlar bilen söylesin lütfen saygılarımla...
 
Bu hissettiğin duyguyu yada başkasının bedenine girme durumu ilk ne zaman nasıl başladı. Veya nasıl farkettin böyle bir özelliğin olduğunu .yani doğuştan mı oluyor bu tip şeyler sonradan kendini geliştirerekmi . çok enteresan geldi bana
 
tamamen telepatiyle ilgili sevgili last writer. arkadaşınla telepatik hadiseler içerisinde bulunuyorsunuz. telepatiyi telsizle konuşmak gibi düşünmeyin. olgular transfer edilir telepatide, bu tip hislerin transferi hiç de anormal değil.
 
Bence çok güzel bir yeteneğiniz var. İnsanlar bu yeteneklerini ortaya çıkarmak ve geliştirebilmek için çok emek veriyorlar. Ne şanslısınız ki bu siz de zaten ortaya çıkmış size kalan kontrolü elinize almak.
 
bu bende ilk önce telefonda konuştuğum bir arkadaşın odasını tahmin etmeye çalışmama ile başladı ne yaptığını nasıl yattığını hatta kül tablasında kaç adet izmarit olduğunu tahmin etmem ile başladı %90 ı doğru idi sonra kahve falı bakarken karşımdakinin zihnini okuyabildiğimi fark ettim hiç tanımadığım birinin burcuna kadar tahmin etmeye başladım toplam 2005 yılında başladı peki kontrol edebilmem için bir eğitim varmı sevgili dostlar
teşekkürler şimdiden
 
üstüne varmanız ve geliştirmeniz önemli tabii... bendede bu tur bir yetenek var .. eskiden kullanmazdım , basımdan bir oaly gecti pek hoş olmayan o andan sonra neredeyse her an kullanabilir oldum .. :)
 
bir sorum olucak , bu benim kullandıgım ve sevdigim bir şey : insanların bedenine girmek değilde , cok yakınalrından uzun sureligine takip edebiliyormusunuz (taaki taki pettiginiz kişinin enerjisi veya sizi nenerjiniz azalana akdar) ? :D
 
Bu tür bir yeteneğe sahip olan herkes için yazmak istedim, konu epey önce yazılmış o sebeple genel yazacağım. Bu yetenek genişlerse insanın bedenen ve psikolojik olarak dayanamayacağı bir hal alabilir. Bu yeteneğinizi nasıl kullandığınıza göre ve gücünüzü ne kadar yoğunluğa ulaştırabildiğinize göre şekillenir. Bu sebeple bu ve benzeri bir çok yeteneğin önce eğlence amaçlı olmadığını veya sizi üstün bir şey hale getirmediğini anlamalısınız. Bu hem çok faydalı hem de ciddi sonuçlar doğurabilecek bir yetenek türüdür.
Yeteneğinizin ölçme, değerlendirme ve şekillendirme aşamalarını elden geldiğince yavaş ve kontrollü yapmanız gerekir.
Yeteneğinizi çok ciddi aşamalar kaydettiğinizi düşünmeden:
- Çoklu biçimde kullanmaya çalışmayınız
- Mesafeyi artırmaya çalışmayınız
- Duygusal bağınız olan insanlarla çalışmayınız, çalışacağınız kişilerin gönüllü olması gerekmektedir
- Çalışmalarınızı disiplinle ve ciddiyetle yapınız
Aksi hallerde istemediğiniz ve kontrol edemediğiniz durumlarla karşılaşabilir, yeteneğinizi bloke edebilir, psikolojik ayarlarınızı bozabilir, kim bilir belki kendiniz bile öldürebilirsiniz.
Bu tür durumlarda cici şeyler yerine önce öcü şeyleri yazmak, testi kırılmadan kulak çekmeyi daha uygun buluyorum. Zaten iki elin parmağı kadar doğuştan esaslı yetenek çıkıyor bari onlar da sağlam kalsın arzusundayım.
 
Chillout' Alıntı:
Bu tür bir yeteneğe sahip olan herkes için yazmak istedim, konu epey önce yazılmış o sebeple genel yazacağım. Bu yetenek genişlerse insanın bedenen ve psikolojik olarak dayanamayacağı bir hal alabilir. Bu yeteneğinizi nasıl kullandığınıza göre ve gücünüzü ne kadar yoğunluğa ulaştırabildiğinize göre şekillenir. Bu sebeple bu ve benzeri bir çok yeteneğin önce eğlence amaçlı olmadığını veya sizi üstün bir şey hale getirmediğini anlamalısınız. Bu hem çok faydalı hem de ciddi sonuçlar doğurabilecek bir yetenek türüdür.
Yeteneğinizin ölçme, değerlendirme ve şekillendirme aşamalarını elden geldiğince yavaş ve kontrollü yapmanız gerekir.
Yeteneğinizi çok ciddi aşamalar kaydettiğinizi düşünmeden:
- Çoklu biçimde kullanmaya çalışmayınız
- Mesafeyi artırmaya çalışmayınız
- Duygusal bağınız olan insanlarla çalışmayınız, çalışacağınız kişilerin gönüllü olması gerekmektedir
- Çalışmalarınızı disiplinle ve ciddiyetle yapınız
Aksi hallerde istemediğiniz ve kontrol edemediğiniz durumlarla karşılaşabilir, yeteneğinizi bloke edebilir, psikolojik ayarlarınızı bozabilir, kim bilir belki kendiniz bile öldürebilirsiniz.
Bu tür durumlarda cici şeyler yerine önce öcü şeyleri yazmak, testi kırılmadan kulak çekmeyi daha uygun buluyorum. Zaten iki elin parmağı kadar doğuştan esaslı yetenek çıkıyor bari onlar da sağlam kalsın arzusundayım.
Genişletmek için tıkla ...
Yeteneklerin fazlalığı neden bu tür olumsuzluklara sebep olur ? Bunun sebebi veya kriteri nedir ? Yeteneklerin fazlalığına sahip olup ta olumsuz etkilerden korunmak mümkünmüdür ?
 
yare-i yarim' Alıntı:
Yeteneklerin fazlalığı neden bu tür olumsuzluklara sebep olur ? Bunun sebebi veya kriteri nedir ? Yeteneklerin fazlalığına sahip olup ta olumsuz etkilerden korunmak mümkünmüdür ?
Genişletmek için tıkla ...
Çünkü bu yeteneklerden bir haber yetiştirilip, bütün düşünce ve davranış sistemimiz bunların olamayacağı bilgileri ile şekillendirilir. Aslında olumsuzluklar daha çok bu durumların bilincimize ters düşmesinden meydana gelir. Tabii ki başka enerjisel etkiler de neden olabilir. Bugüne kadar öğrendiğiniz ateş eli yakar gerçeğiyle, yeni yakmayan gerçekliğiniz sizi şoka sokabilir.
Bunun ötesinde başkalarını hissetmek hep güzel değildir hele de çoklu ve mesafesiz olursa. Kendi yaşadığım bir olaydan örnek vererek, bu örneği kaç insanın kaldırabileceğini sizin kendi cevaplarınıza bırakıyorum.
Bir uçağın düşme anından yere çakılıp patladığı ana kadar, uçaktaki insanların yaşadığı şok ve acı oranına göre birinden birine sekerek yaşadıkları her şeyi yaşadığınızı, çaresizliği, ayaklarınızdan başlayarak vücudu saran hızlı yanığı, yanınızdaki bebeğinizin kolunuzla birlikte yanışını izlemeyi, eşinizin yüzüne patlayan camı ve kafasından çıkanların size yapıştıktan sonra sizin de basınçla ciğerlerinizin büzüşmesini, hayatınızın (o kişinin kendi hayatı) film şeridi gibi geçerken kaybettiklerinizi veya daha önce yapmadıklarınızın pişmanlıklarını kalbiniz göğüs kafesinden fırlayacakmış gibi olurken deneyimlemek.. Burada duruyorum sanırım yeterli, bunları alakasız biçimde uyumaya hazırlanırken uçağın bir anda düşme anında midenizin ve organlarınızın yukarı çıkma hareketiyle, artık yatağınızda ve kendi bedeninizde olmadığınız fark ederek ve pin pon topu gibi yolcudan yolcuya geçerek yaşadığınız şoku hayal edin.
Bunun adı heyecan değil, korku değil, üstünlük değil, ürperme değil, üzülme değil, bu herhangi bir şey değil. Bu ölmeden defalarca ölmek, orada olmadığınız için kendinizi şanslı hissederken, o insanları kurtarmak veya acılarını yok edebilecek bir şey yapamamanın verdiği acizlik gibi bir birinden alakasız duyguları bir anda beraber yaşamak gibi anlamsız bir durumdur. Bazı insanların eşleriyle ve hatta çocuklarıyla 40 yılda geliştiremediği bir bağı siz belki de saniyenin onda 1 inde hiç tanışmadığınız, bırakın tanışmayı, tesadüfen sokak çekiminde tvde bile görmeyeceğiniz, asla adını bile duymayacağınız 7.5 milyar insandan herhangi biriyle oluşturabiliyorsunuz. Çünkü ondan bir parça oluveriyorsunuz o an. Simülasyon oyunlarında veya film izlerken bile oyun atmosferiyle oyun bittikten veya film bittikten sonra 10-15 dk bağ kurabilen kendini o ortamda hisseden insanın böyle bir deneyim yaşadıktan sonra bağının ne kadar güçlü olabileceğini tahmin etmeye çalışın.Bağ kurulan o insanın/insanların bir de başına gelenleri.
Yaşadığım en kötü toplu deneyimlerden bir tanesi budur. Bu ne olursa olsun hiçbir insanın yaşamaması gereken bir şeydir.
Kontrolsüz güç, güç değildir.
 
Chillout' Alıntı:
Çünkü bu yeteneklerden bir haber yetiştirilip, bütün düşünce ve davranış sistemimiz bunların olamayacağı bilgileri ile şekillendirilir. Aslında olumsuzluklar daha çok bu durumların bilincimize ters düşmesinden meydana gelir. Tabii ki başka enerjisel etkiler de neden olabilir. Bugüne kadar öğrendiğiniz ateş eli yakar gerçeğiyle, yeni yakmayan gerçekliğiniz sizi şoka sokabilir.
Bunun ötesinde başkalarını hissetmek hep güzel değildir hele de çoklu ve mesafesiz olursa. Kendi yaşadığım bir olaydan örnek vererek, bu örneği kaç insanın kaldırabileceğini sizin kendi cevaplarınıza bırakıyorum.
Bir uçağın düşme anından yere çakılıp patladığı ana kadar, uçaktaki insanların yaşadığı şok ve acı oranına göre birinden birine sekerek yaşadıkları her şeyi yaşadığınızı, çaresizliği, ayaklarınızdan başlayarak vücudu saran hızlı yanığı, yanınızdaki bebeğinizin kolunuzla birlikte yanışını izlemeyi, eşinizin yüzüne patlayan camı ve kafasından çıkanların size yapıştıktan sonra sizin de basınçla ciğerlerinizin büzüşmesini, hayatınızın (o kişinin kendi hayatı) film şeridi gibi geçerken kaybettiklerinizi veya daha önce yapmadıklarınızın pişmanlıklarını kalbiniz göğüs kafesinden fırlayacakmış gibi olurken deneyimlemek.. Burada duruyorum sanırım yeterli, bunları alakasız biçimde uyumaya hazırlanırken uçağın bir anda düşme anında midenizin ve organlarınızın yukarı çıkma hareketiyle, artık yatağınızda ve kendi bedeninizde olmadığınız fark ederek ve pin pon topu gibi yolcudan yolcuya geçerek yaşadığınız şoku hayal edin.
Bunun adı heyecan değil, korku değil, üstünlük değil, ürperme değil, üzülme değil, bu herhangi bir şey değil. Bu ölmeden defalarca ölmek, orada olmadığınız için kendinizi şanslı hissederken, o insanları kurtarmak veya acılarını yok edebilecek bir şey yapamamanın verdiği acizlik gibi bir birinden alakasız duyguları bir anda beraber yaşamak gibi anlamsız bir durumdur. Bazı insanların eşleriyle ve hatta çocuklarıyla 40 yılda geliştiremediği bir bağı siz belki de saniyenin onda 1 inde hiç tanışmadığınız, bırakın tanışmayı, tesadüfen sokak çekiminde tvde bile görmeyeceğiniz, asla adını bile duymayacağınız 7.5 milyar insandan herhangi biriyle oluşturabiliyorsunuz. Çünkü ondan bir parça oluveriyorsunuz o an. Simülasyon oyunlarında veya film izlerken bile oyun atmosferiyle oyun bittikten veya film bittikten sonra 10-15 dk bağ kurabilen kendini o ortamda hisseden insanın böyle bir deneyim yaşadıktan sonra bağının ne kadar güçlü olabileceğini tahmin etmeye çalışın.Bağ kurulan o insanın/insanların bir de başına gelenleri.
Yaşadığım en kötü toplu deneyimlerden bir tanesi budur. Bu ne olursa olsun hiçbir insanın yaşamaması gereken bir şeydir.
Kontrolsüz güç, güç değildir.
Genişletmek için tıkla ...

Bu anlattıklarınızla kontrolsüz gücün nekadar kötü olduğunu gördüm cidden kimse yaşamak istemez bunu yaşayanın psikoloisi çok sağlam değilse sanırım çok büyük bir zarar görür.
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Geri
Üst