Başlıca Hipnoz Teknikleri

DylanObrien

Banlı Kullanıcı
Katılım
16 Haz 2014
Mesajlar
154
Tepkime puanı
4
Hipnotizma yapmak için bir çok usul kullanılmaktadır. Hatta her hipnotist kendi kişiliğine uygun bir usul tespit ederken; sujenin durumunu da göz önüne alarak bu usulünde zaman zaman değişmeler yapabilmektedir. Belli başlı hipnotistlerin kullandıkları usulleri ve metotları yeri geldikçe izah etmeye çalışacağız. Ama esas vermek istediğimiz kendi kullandığım metodun ayrıntılarını burada sizlere sunabilmektir. Yılların araştırmalarının vermiş olduğu bilgi ve tecrübe birikimini burada satırlara dökmeye çalışacağım. bu arada literatür bilgisi ile çatışan veya desteklenen yerleri de özellikle belirteceğim. Şimdilik aşağıda ismi belirtilen araştırmaların usul ve metotlarını ve bu arada kendi usulümüzü aktarmaya çalışacağım. Bunlar;

Kendi Usulümüz «Bakışla Tespit, Sözle Telkin»
DELEUZE USULÜ
Tester USULÜ
NOİZET USULÜ
ESSDAİL USULÜ
FARİA USULÜ
BRAİD USULÜ
CHARCOT USULÜ vardır.
LIEABEAULT USULÜ
BERNHEIM USULÜ


1- KENDİ USULÜMÜZ: BAKIŞLA TESPİT, SÖZLE TELKİN METODU

Metodumuz temelde diğer tekniklerden pek farklı değildir. Bütün teknikler temelde aynı fizyolojik kanunlardan hareket ederek belirli sonuçlara ulaşmışlardır. Temelde aynı olan metotlar ve teknikler kullandıkları yol itibarı ile birbirinden ayrılmaktadırlar.

Metodumuzun giriş kısmını Hipnotabilite: (Suggestibilite) testlerini izah ederken kısmen değinmiştik. Burada konuyu daha detaylı ve etraflı olarak inceleyeceğiz.

Şahsıma yapılan müracaatların çoğu. hipnotizmayı nasıl yaptığım ve bu işin püf noktasının ne olduğu etrafında idi. Durum bu merkezde olunca; elbette ki bende bu konuya fazla eğileceğim ve bu suallere tatminkar bir cevap vermeye çalışacağım.

Çalışmalarımızda esas elde etmek istediğimiz amaç süjelerimizin bize olan itimat ve güvenlerini sağlamaktır. Bunun için de bir çok hileli yola başvurmaktayım. Tarafımızdan bilinen bir çok fizyolojik illüzyon ve halüsinasyonlardan yararlanarak; süjelerimizin itimadını sağlamaktayız. Süjelerimizin itimadını temin ettik-ten sonra onları yavaş yavaş istediğimiz yöne kanalize etmekte ve bu arada oluşan telkin alma kabiliyetindeki artmadan da yararlanarak onları hipnotize etmekteyiz.

Herhangi bir süjemle hipnoz konusunda anlaşmaya vardıktan sonra daha önceki bölümlerde gördüğümüz; «Hipnoza Hazırlık» safhasında gerekli olan tüm şartları yerine getirmeye çalışırım.

Hipnoza hazırlık safhasında belirttiğim Genel Faktörler ve Özel Faktörler'den ne kadar fazla yararlanabilirsem başarım da o oranda artmaktadır. Ama bunun yanında bu bahsettiğimiz kolaylaştırma faktörlerin çoğuna sahip olmadan da çok başarılı hipnotizma seansları yaptığımızı burada belirtmek isterim. Yeri geldikçe bu seansların özel durumlarını izah etmeye çalışacağım.

Belirttiğimiz çevre şartlarını da sağladıktan sonra süjemle hipnoz odasında karşı karşıya geliriz. Odada bulunan şahıslar ve süjem pür dikkat, hareketlerimi takip etmektedir. Bu andan itibaren biraz occultik (gizemci), biraz esrarengiz tavır ve cümlelerle seansıma başlarım.

Şimdiye kadar bir kaç seansım hariç bakışla hipnotizma yapmış değilim. Dr. Braid'in yapmış olduğu metodun bir benzerini uygulamaktayım. Bahsettiğim hipnoz odasının sade ve düz olan duvarına 20 x 20 cm. ebadında bir beyaz veya saman kağıdını bir selobantla yapıştırırım. Bu yapıştırma olayı rasgele bir olay değildir. Yaptığımız her hareketin ya occultik bir anlamı veya fizyolojik bir temeli vardır. Kağıdı yapıştırdığımız yer süjemin göz hizasından 30-40 cm. yukarıda bulunur. Yaptığım çeşitli denemelerde en uygun şartın bu olduğunu gördüm. Süjenin gözüyle aynı seviyede tutulmuş, kağıt yapıştırma çalışmalarının sonucu daha başarısız oldu.

Sıra süjemin kağıda olan uzaklığın tespite geliyor. Sujenin kağıda olan uzaklığı 1,5-2 metre kadar olmalıdır. Daha uzak ve daha yakın mesafelerde aynı şekilde daha başarısız sonuçlar verdiğini gördüm.

Süjemizi uygun bir kanepeye oturturum. Oturtma işlemi de çok önemlidir. Süje otururken adalelerinden hiçbirinin kasılmaması gerekir. Çünkü sabit bir şekilde uzun süre durmasını isteyeceğimiz süjenin dikkati, bir müddet sonra adalelerinin ağrısı ve kasılması sonucu dağılabilir. Bu da bizim işimizi bozar. Onun için süjemi diş hekimlerinin kullandığı tipten bir ayarlanan koltuğa oturtmak en iyi yoldur. Şayet kullandığımız koltuk bu ise bu koltuğu 30-40 derecelik bir eğim yaptırılarak, arkaya yatırılması sağlanır. Burada dikkat edilecek önemli noktalar-dan biride süjenin boyun adalelerinin boşta kalmasına mani olmaktır. Bu tip koltuklarda süjemizin başını destekleyecek düzenekler bulunduğun-dan pek problem olmamaktadır. Şayet böyle bir koltuk imkanına sahip değilsek, rahat ve arkası uzun olan bir kanepeden yararlanabiliriz. Kanepenin arkasının (sırt dayanacak kısmın) uzun olmasının amacı; süjen'nin başını destekleme imkanına sahip olmamızdandır. Şayet böyle bir koltuğumuz yoksa seansımızı basit bir karyola üzerinde de yapabiliriz


****************

Şimdi herkesin rahatlıkla uygulayabileceği bir ipnoz yöntemiyle konumuzu toparlayalım... Bu çalışma için öncelikle bir süje bulmakla işe başlayın. Gönüllü bir süjeyi bulduktan sonra neler yapacaksınız adım adım bunu görelim:

Çalışmaya başlamadan önce elinizi yüzünüzü sabunla iyice yıkayın. Mümkünse ılık bir duş alın.

Kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği, sessiz bir odaya geçin. Süjenizin başına ve sırtına yumuşak yastıklardan hazırlayacağınız bir döşekle, hafif dik bir pozisyonda yatmasını sağlayın. Tam oturmasın ama tam da yatmasın. İkisinin ortasında bir şekilde kanepeye uzansın. Odanızın ışığını azaltın. Elinize ışığı mavi kap kağıdıyla örtülmüş küçük bir el feneri alın... Süjenizin göz hizasının biraz üstünde tutarak, mavi ışığa konsantre olmasını isteyin. 2-3 dakika süreyle sadece mavi ışığa baksın ve ondan başka hiç bir şey düşünmesin. Mavi ışık süjenizin gözlerinden 30 cm kadar uzakta tutulmalıdır. Bu süre içinde kendisine şu telkinlerde bulunmaya başlayın:

"Gayet rahat, gayet sakinsiniz... Sizi saran ağırlıklardan kurtulun... Rahatça uzandınız... Vücudunuzda sizi rahatsız eden bir şey varsa hareket edip düzeltebilirsiniz... Vücudunuzu serbest bırakın... Omuzlarınızı serbest bırakın... Külçe gibi bu koltuğa yığın kendinizi... Gayet rahat ve sakin durumdasınız... Gözlerinizi kapatmak istiyorsunuz ama kapatmayın. Işığa, sadece ışığa bakın... Zihniniz sesime ve ışığa odaklanmış durumda... Asla gözlerinizi kapatmayın... Dikkatlice ışığı gözleyin ve sesime konsantre olun... Az sonra gözlerinizi kapatacaksınız... iyice gevşemeye başladınız... Gevşiyorsunuz... Üçe kadar sayacağım... Uç deyince gözlerinizi kapatabilirsiniz... Bir... iki... Uç..."

Süjeniz gözlerini kapattıktan sonra 15 saniye kadar susun. Bırakın a ritmi onu sarsın. Bu arada şu telkinlerde bulunun:

"Bacaklarınız, kollarınız, karın ve sırt kaslarınız gevşiyor... Yüz kaslarınız, gözlerinizin etrafındaki kaslar gevşiyor... Bir gevşeme dalgası sizi kuşatmış durumda... Bu gevşemenin sizi sarmasına izin verin... Omuzlarınızı, başınızın yastığa değen kısımlarını bırakın yığılmasına yatağa serilsinler... Birazdan gözlerinizi açmanızı sizden isteyeceğim... Biliyorum. Sizi saran bu gevşeme hali yüzünden gözlerinizi açmak size büyük bir azap gibi geliyor... Ama komutumu bekleyin... Üçe kadar sayıyorum... Uç deyince açın gözlerinizi açacaksınız... Bir... İki... Üç..."

15 saniye hiç bir şey söylemeyin. Mavi ışığınıza bakmaya devam etsin... Bu arada şu telkinlerde bulunun:

"Gözlerinizi büyük bir zorlukla açık tutuyorsunuz. Işık sizi ağır ağır kendinizden geçiriyor... Ona dikkatle bakınız... Tüm dikkatinizi ona yöneltiniz... Işık gittikçe silikleşmeye ve bulanıklaşmaya başladı... Göz kapaklarınız iyice ağırlaştı... Gözlerinizle birlikte tüm vücudunuz ağırlaştı... Kollarınız, bacaklarınız kurşun gibi ağır... Daha çok ağırlaşıyor... Bu ağırlığı gittikçe daha çok hissediyorsunuz. Bu ağırlık tüm vücudunuzu sarıyor... Göz kapaklarınızı açık tutmakta güçlük çekiyorsunuz... Üçe kadar sayacağım ve siz zorlukla açık tutmaya çalıştığınız gözlerinizi büyük bir huzur içinde kapatacaksınız... Gözlerinizi kapadığınızda şimdiye kadar hiç olmadık bir huzur ve gevşeme dalgası sizi kuşatacak... Bir... iki... Üç..."
Süjenize 15 saniye telkin vermeden onu kendi haline bıraktıktan sonra size daha önce "kendi kendine gevşeme" metotlarında verdiğimiz nefes alma egzersizlerini süjenize yaptırın ve daha sonra şu telkinlerle ipnoz deneyinize devam edin:

"Gevşiyorsunuz... Gittikçe daha fazla gevşiyorsunuz... Uyku ile uyanıklık arasındaki bir sınırda derin bir şekilde gevşiyorsunuz... Gayet rahat, gayet sakinsiniz... Büyük bir huzur içinde gittikçe daha çok, daha çok gevşiyorsunuz... Rahat, sakin ve düzenli olarak nefes alıyorsunuz... Kendinizi içinizden hissedin... Kendinizi içinizden hissedin... Ağır ağır dalgalanıyorsunuz... Kalbiniz sakin ve güçlü olarak atıyor... içinize dolan enerji sizi beşikteymiş gibi sallamaya devam ediyor... Gayet rahat, gayet sakinsiniz... Gevşemenin sizi saran duygusunu hissedin... Gevşemenin verdiği huzuru hissedin... Gevşiyorsunuz... Gittikçe daha çok gevşiyorsunuz... Tüm bedeniniz bir külçe gibi yığılmış vaziyette... Ve siz onu hissedemiyorsunuz bile... Kendinizi içinizden hissetmeye devam edin... Bırakın gevşemenin huzuru sizi iyice sarsın... Artık enerjinizin kaynağıyla bir ve bütünsünüz..."

Süjeniz şu anda telkin alma yeteneğiyle orantılı bir gevşeme şuuru içinde bulunmakta... Artık isteğiniz doğrultusunda ona bazı telkinlerde bulunabilirsiniz. İlk başlarda ona büyük bir enerjiyle dolu, neşeli bir şekilde kalkacağını telkin edin. Bu onun streslerden büyük bir oranda arınmasını sağlayacaktır. Çalışmalarınız ilerledikçe onu çeşitli alışkanlıklarından kurtarabilir ya da eğer varsa psikosomatik kökenli rahatsızlıklarını tedavi etmeye de çalışabilirsiniz. Deneylerinizdeki başarınızı ölçmek için, süjenize bazı telkinlerde bulunarak süjenizin gevşemede hangi aşamaya kadar ulaştığını test edebilirsiniz. Örneğin ondan bir elmayı gözünün önünde canlandırmasını isteyin. Eğer bunu başarırsa en az orta dereceye yakın bir transın gerçekleştiğini düşünebilirsiniz.

Süjenizi tekrar uyandırmak için şu yolu izleyin: "Şimdi bir müddet susacağım... Tekrar sesimi duyduğunuzda sizi saran bu gevşeme şuurundan yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayacaksınız..."
25 - 30 sn kadar sustuktan sonra şu telkinlerle çalışmanızı sona erdirin:

"Derin bir nefes alın ve verin... Gevşeme halinden çıkmaya kendinizi hazırlayın... Tekrar derin bir nefes atın ve nefesinizi verin... Nefesinizi verirken sizi saran gevşeme hali hızla verini normal şuurunuza terk etmeye devam edecek... Uyanıyorsunuz... Eski halinize geri dönüyorsunuz... Az sonra sizden gözlerinizi açmanızı isteyeceğim... Yavaş yavaş ellerinizi ve ayaklarınızı kıpırdatabilirsiniz... Biraz sonra üçe kadar sayacağım... Uç dediğimde tamamen uyanmış olacaksınız. Gözlerinizi açtığınızda büyük bir enerji dolmuş vaziyette neşe içinde uyanacak ve ayağa kalkacaksınız... Bütün baskılardan ve streslerden uzak bir yaşam sizi bekliyor... Ayaklarınızı, bacaklarınızı ve kollarınızı kıpırdatın ve gerin kendinizi... İyice gerin... Boynunuzu ve başınızı oynatın... Bir... iki... Üç..."

Bu tür ipnoz çalışmalarını yaparken, süjenizin şuuraltı her türlü tesiri kabule açık olacağı için, sizin duygu ve düşünce bazında sürekli pozitif bir enerji üretmeniz gerekmektedir. Eğer o gün çok yorgun ya da stresliyseniz. Kesinlikle süjenizle ipnoz çalışmaları yapmamaya özen gösterin.


Kaynaklar

Ruhsal Güçleri Geliştirme Teknikleri
 
Üst