Ayrılık yaşayan birine verilecek tavsiyeler

1. Duygularını Kabul Et
Ayrılığın ardından her türlü duygu (üzüntü, öfke, kafa karışıklığı) normaldir. Kendine zaman tanı ve bu duyguların geçerli olduğunu kabul et. Onları bastırmak yerine yaşamak daha sağlıklı bir yol olabilir.

2. Destek Al
Yalnız hissetmemek için yakın arkadaşların, aile üyelerin veya güvendiğin insanlarla konuşmak çok önemli. Duygularını paylaşmak hem rahatlatıcı olabilir hem de seni daha güçlü hissettirebilir.

3. Kendine Zaman Ayır
İlişki sırasında kendini ihmal ettiysen, şimdi kendi hobilerine, ilgi alanlarına ve kişisel gelişimine odaklanmak için iyi bir fırsat. Yeni şeyler denemek, seyahat etmek ya da uzun süredir yapmak istediğin projelere zaman ayırmak kendini daha iyi hissettirebilir.

4. Sosyal Medyadan Uzak Dur
Ayrılıktan sonra eski partnerinle ilgili sosyal medyada dolaşmak, iyileşme sürecini zorlaştırabilir. Onu takip etmeyi bırakmak ya da sosyal medya molası vermek, kendi iyiliğin için faydalı olabilir.

5. Kendi Değerini Hatırla
Bir ilişki sona erdiğinde, kendi değerini sorgulamak yaygındır. Ancak, bir ilişki senin değerinle ilgili bir ölçü değildir. Sen değerlisin ve tek başına da tam bir insansın. Bu süreç, kendine olan sevgi ve saygını artırma şansı olarak da görülebilir.

6. Sabırlı Ol
İyileşmek zaman alabilir ve bu süre herkes için farklıdır. Kendine karşı sabırlı ol. Acının geçeceğine inanmak, uzun vadede daha sağlıklı ve huzurlu bir ruh haline kavuşmanı sağlayacaktır.

7. Profesyonel Yardım Almayı Düşün
Eğer süreç çok zor geliyorsa, bir terapistten ya da danışmandan profesyonel destek almak duygularını yönetmene ve sağlıklı bir şekilde toparlanmana yardımcı olabilir.

Her ayrılık zorlayıcıdır, ancak bu sürecin sonunda daha güçlü ve daha bilinçli bir birey olarak çıkabilirsin.

Not: Tabi tavsiyelere uymayacaklar. Bu yüzden burada kalsın belki birine kendisi için lazım olur.

Bastırılmış olan herşey, bir gün zihnine darbe yapmak için iç dünyandaki dağlara çekilir. Ve orada büyümeye devam eder.

Ayrılık yaşıyorsan yasını yaşamalısın. Travmaların varsa, burnunu elinle tutup derin havuza bombalama atlar gibi atlayıp kendi iç dünyana teftișe çıkmalısın. Travmaları çözmenin en en güzel yolu, onları körebe oyunundaki gibi kapalı gözlerle kendi iç dünyamızda aramaktır. Emin olun kolayca kendilerini ele verirler. Anlașılmak ve sıkıștığı yerden çıkmak ister her travma.


Doğru akıtılamayan acılar, seni zamanla kendine karşı yabancılaștırır. Kendilerini en tanınmaz hale getiren insanlar, üstü başı travma dolmuș ve ısrarla bunu göz ardı etmek için rolden role girmeye çalışan insanlardır. Tüm naturalliklerini yitirirler.

Acıdan kaçmak o an için mantıklı bir seçim olabilir. Sarsılmaz ve güçlü bir duruş göstermek gerekir bazen. Ama ilk fırsatta geriye dönüp o halı altına süpürürken acı ile yüzleșip doğru ayrışma sağlanmalıdır.


Acılar uzun bir süre ihmal edilerek kaçıș psikolojisi ile bastırılarsa, bu sefer de kanser olarak sana geri dönerler. Bu, o acıya karşı gerçekten çaresiz olduğuna inanmıș olmanın bedelidir. Benim bir duygum var, o duyguyu özgür bırakmayacak kadar içinde tuttum ve kendi parçam yaptım, ama aynı zamanda ona karşı çaresizim demiş olursun. Bu 5B durumun da 3B deki en belirgin izdüșümü kanserdir. Kontrolsüz hücre çoğalmasıdır. Duyguyu da bırakamadın aynı şekilde kendin çoğalttın çünkü.

Bu konuda herkesin bir yöntemi vardır elbette ben ayrılık (dost arkadaş vs kaybettiğimde de yaparım. Artık sevgililerle işimiz yok ). yaşadığımda kendime bu kişi için bir üzülme süresi veriyorum. mesela 1 gün bir saat o süre zarfında üzülüyorum. Sonra bir film yada dizi izliyorum. Kutlamamı yapıyorum. Üzüntüyü ve kişiyi uğurluyorum. Çünkü gitmesi gerekiyor. Bu iyi bir yöntem. Sonrasında da tütsü balmumu falan yakıyorum. Enerjisini de siliyorum. Gidenin arkasından takılmamak gerekir. Gidiyorsa sizin hayatınızda ki görevi bitmiş demektir.