Auranız, ruhunuzun fiziksel bir alnasıdır. Onu görebilmek için metafizik bir entellektüel birikime ya da mistik bir yönelişe ihtiyacınız yoktur.Ruhsal gelişiminizin seviyelerini, sağlığınızı ya da psikolojik durumunuzu bu şekilde keşfedebilirsiniz. Farklı ortamlara girdiğinizde karşınızdaki kişilerin auralarını görerek iletişiminize yön verebilirsiniz.
Aura Nasıl Görülür?
1-Süjeyi, düz beyaz bir arka fonun 45 santimetre önünde tutun. Gevşemesini ve derin derin nefes almasını söyleyin.
2-Aurayı en iyi şekilde görebilmek için, süjeden en aşağı üç metre uzakta olmalısınız. Eğer gözlük takıyorsanın çıkarmanız yardımcı olabilir.
3-Işıklar fazla parlak olmamalı veya direkt olarak süjenin üzerine gelmemeli. Doğal ışıklardırma en iyisidir.
4-Aurayı görebilme tekniği, baş ve omuz bölgesinden ileriye, öteye doğru bakmanızı gerektirir. Figürün arkasındaki duvara yoğunlaşın. Bedenin dış çizgilerinden uzağa, öteye baktıkça, çok çabuk bir şekilde, bedeni çevreleyen, donuk beyaz veya grimsi gümüş rengi bir enerji alanı fark edeceksiniz. Neredeyse, kişinin arkasından bir ışık varmış da, yukarıya doğru işaret ediyormuş gibi bir görüntü olacak.
Çok büyük olasılıkla da sonra yok olacak. Bunun nedeni, bu enerji alanını ilk kez gördüklerinde, çoğu insanın doğal tepkisinin, istemeyerek, bakışını kişiye çevirmeleri ve duvara bakmaya devam etmemeleri. Bakışlarınızı yeniden arka fona çevirdiğiniz andan itibaren ise, enerji alanı tekrar görünecek. Gözünüzü, Normal odağa geri dönmemesi konusunda eğitmeniz gerekiyor. İşte öğrenilmesi gereken de budur. Ama bakışınızı kişinin üzerinde değil de, onun ötesinde tutmayı bir kez öğrendikten sonra, çeşitli renklerin, şekillerin, ışıltıların ve hatta ikincil aura alanlarının bile kolaylıkla görülebilecek olduğunu fark edeceksiniz.
Enerji Alanının Ötesini Görebilmek
Bu biraz zaman alabilir. Çoğu insan için ilk görülecek renkler sarı veya pembedir, sonra mavi, yeşil veya mor görülür. Işığın cinsi belirleyici bir faktördür. En kötüsü floresan ışıktır, doğal ve dolaylı ışık ise en iyisidir. Direkt güneş ışığı fazla güçlüdür ve aurayı gölgede bırakarak görünmesini engeller. Mum ışığı da çok iyidir ama izleme arka fonu üzerine gölge vurmamasına dikkat edin. Pratik yaptıkça, çeşitli ışıklandırma koşullarında ve pek de ideal olmayan arka fonlar önünde de auraları görmeye başlayabilirsiniz.
Çeşitli süjeler deneyebilirsiniz. Onlara dedir nefes almalarını ve nefeslerini tam olarak vermelerini söyleyin. Bir ipucu: Her iki harften sonra nefes almak koşuluyla yavaşça alfabenin harflerini saymalarını söyleyin onlara. M harfinden sonra hızlansınlar ve eğer mümkünse, geri kalan diğer harfleri, hiç nefes almadan bitirmelerini söyleyin.
Nefes düzeni değiştikçe aurada da bir değişiklik fark edeceksiniz. Bazı insanlarda, hızlandıkça auraları genişleyecek. Ama eğer doğru nefes alıp vermiyorlarsa, yani derin nefes alıp vermiyorlarsa, auraları çekecek, küçülecek. Tam ve derin nefes alıp vermek, yapabileceğiniz en etkili egzersizdir. Süje nefes aldığında, auranın hafifçe çekildiği görülmelidir ve süje nefesini tam olarak dışarı verdiğinde de auranın genişlediği görülecektir. Eğer süjenin nefes alıp verme düzeni daha az derin bir hele doğru gelişirse, aura çok zayıf ve bedene çok yakın görünebilir.
Yardımcı bir ipucu daha: Süjenin hafif hafif bir sağa bir sola sallanmasını sağlayın. Auranın, kişiyle beraber hareket ettiğini göreceksiniz. Bazen süjenin yanından ayrılmayacak; ama başka kişilerde kişinin arkasında kalacak. Bir omuz üzerinde bir renk topu da görebilirsiniz, veya bir koldan aşağı doğru, güçlü, parlak bir ışıktan çizgi de görebilirsiniz. Bunlar nabız gibi atabilir ve sonra yok da olabilirler.
Renk Titreşimleri
Çoğu zaman, auraların, bedene yakın olan temel bir renkleri vardır ve bu renk baş ve omuz bölgesinden iki-üç ile yedi-sekiz santimetre arasında bir mesafede ışın yayarlar. Bedenin her tarafı aura tarafından çevrelenmiş olmasına karşın, en kolayı baş ve omuz bölgesi çevresindeki bölümü görmektir. Bu renk başka bir renkle de karışmış olabilir ve bu genellikle ışık spektrumunda bir üstünde veya bir altında olan renktir. Örneğin, sarı olan bir temel, yeşille veya turuncuyla karışacaktır. Bir an sarımtırak açık yeşil sonra tekrar sarı olabilir.
İnsan aurası genellikle durağan değildir, iç uyaranlara olduğu kadar, dış uyaranlara bağlı olarak da değişebilir. Yaptığımız, söylediğimiz veya düşündüğümüz her şey enerji alanımızı etkiler. Yaydığımız renk, hem fiziksel çevremizden etkilenir hem de temas ettiğimiz insanlardan ve onların yaydıkları enerji alanlarından etkilenir. Yediğimiz içtiğimiz şeyler, aldığımız ilaçlar ve önceki egzersizde de gördüğümüz gibi nefes alış verişimiz de auramız üzerinde etkilidir.
Doğru ya da yanlış aura diye bir şey yoktur, hiçbir renk de diğerinden iyi değildir. Bazı renk tonları pek fazla arzu edilmeyecek özellikleri gösterebilirler; ama auranın parlaklığı ve berraklığı, sağlık, barış ve mutluluğun çeşitli derecelerine işaret eder. Berrar ve parlak, donuk ve dumanlıdan daha iyidir. Aşağıdaki çizelge renk spektrumunu anlamak açısından genel bir rehber olarak kabul edilebilir.
Çakra renkleri
Mor - Erguvan : Spiritüel beceri, ilahi bağlantı, mistik anlayış, kozmik bilinç. Meditasyon esnasında sıklıkla görülür. Hipofiz bezinde bulunur.
İndigo Mavi : Esinlenmiş düşünce ve derin bilgelik. Kuvvetli sezgisel yetenekler ve telepati. Spiritüellik ve Tanrı'ya bağlı kişiliği gösterebilir. Kendine hakim olma gücü gelişmiştir. Beyin epifizinde bulunur.
Mavi : Sanatçı ruhludur. Zeka, mantıklı düşünme, ikna yeteneği, iletişimi kuvvetlidir. Bulanık olması bağnaz bit tutum gösterir. Tiroit bezinde bulunur.
Yeşil : Denge, uyum, şifa verme, sakinleştirici güç. Berraksa uyum yeteneğini, çok yönlü becerikliliği; bulanıksa hilekarlığı, kıskançlığı gösterir. Kalp bölgesinde bulunur.
Sarı : Sevgi ve şevkat, merhamet, iyimserlik, "yaşam soluğu". Koyu cansız sarı, kuşkuyu, açgözlülüğü gösterir. Bölgesi güneş sinirağıdır.
Turuncu : Enerji ve sağlık, fiziksel canlılık, dinamik güç. Aurada turuncu aşırılığından gurur sonucu çıkabilir. Kirli turuncu düşük zihin kapasitesi veya bencillik demektir. Karında dalak bölgesinde bulunur.
Kırmızı : Fiziksel yaşam, canlılık, hırs, cinsel güç. Bulanık veya kirli kırmızı, şiddet veya tutku eğilimini gösterir. Genital organlar bölgesindedir.
Diğer renkler
Kızıl : Şehvet, düşük düzeyde tutkular, materyalizm.
Pembe : Karşılıksız sevgi, alçakgönüllülük.
Kahverengi : Hırs, bencillik.
Altın : Yüksek benlik, iyi özellikler, uyum.
Gümüş : Çok yönlü beceriklilik, yüksek enerji, sürekli seğişim.
Gri : Depresyon, düşük enerji, korku.
Siyah : Kin, kötü niyet, fesatlık.
Kaynak : Mark Smith
Aura Nasıl Görülür?
1-Süjeyi, düz beyaz bir arka fonun 45 santimetre önünde tutun. Gevşemesini ve derin derin nefes almasını söyleyin.
2-Aurayı en iyi şekilde görebilmek için, süjeden en aşağı üç metre uzakta olmalısınız. Eğer gözlük takıyorsanın çıkarmanız yardımcı olabilir.
3-Işıklar fazla parlak olmamalı veya direkt olarak süjenin üzerine gelmemeli. Doğal ışıklardırma en iyisidir.
4-Aurayı görebilme tekniği, baş ve omuz bölgesinden ileriye, öteye doğru bakmanızı gerektirir. Figürün arkasındaki duvara yoğunlaşın. Bedenin dış çizgilerinden uzağa, öteye baktıkça, çok çabuk bir şekilde, bedeni çevreleyen, donuk beyaz veya grimsi gümüş rengi bir enerji alanı fark edeceksiniz. Neredeyse, kişinin arkasından bir ışık varmış da, yukarıya doğru işaret ediyormuş gibi bir görüntü olacak.
Çok büyük olasılıkla da sonra yok olacak. Bunun nedeni, bu enerji alanını ilk kez gördüklerinde, çoğu insanın doğal tepkisinin, istemeyerek, bakışını kişiye çevirmeleri ve duvara bakmaya devam etmemeleri. Bakışlarınızı yeniden arka fona çevirdiğiniz andan itibaren ise, enerji alanı tekrar görünecek. Gözünüzü, Normal odağa geri dönmemesi konusunda eğitmeniz gerekiyor. İşte öğrenilmesi gereken de budur. Ama bakışınızı kişinin üzerinde değil de, onun ötesinde tutmayı bir kez öğrendikten sonra, çeşitli renklerin, şekillerin, ışıltıların ve hatta ikincil aura alanlarının bile kolaylıkla görülebilecek olduğunu fark edeceksiniz.
Enerji Alanının Ötesini Görebilmek
Bu biraz zaman alabilir. Çoğu insan için ilk görülecek renkler sarı veya pembedir, sonra mavi, yeşil veya mor görülür. Işığın cinsi belirleyici bir faktördür. En kötüsü floresan ışıktır, doğal ve dolaylı ışık ise en iyisidir. Direkt güneş ışığı fazla güçlüdür ve aurayı gölgede bırakarak görünmesini engeller. Mum ışığı da çok iyidir ama izleme arka fonu üzerine gölge vurmamasına dikkat edin. Pratik yaptıkça, çeşitli ışıklandırma koşullarında ve pek de ideal olmayan arka fonlar önünde de auraları görmeye başlayabilirsiniz.
Çeşitli süjeler deneyebilirsiniz. Onlara dedir nefes almalarını ve nefeslerini tam olarak vermelerini söyleyin. Bir ipucu: Her iki harften sonra nefes almak koşuluyla yavaşça alfabenin harflerini saymalarını söyleyin onlara. M harfinden sonra hızlansınlar ve eğer mümkünse, geri kalan diğer harfleri, hiç nefes almadan bitirmelerini söyleyin.
Nefes düzeni değiştikçe aurada da bir değişiklik fark edeceksiniz. Bazı insanlarda, hızlandıkça auraları genişleyecek. Ama eğer doğru nefes alıp vermiyorlarsa, yani derin nefes alıp vermiyorlarsa, auraları çekecek, küçülecek. Tam ve derin nefes alıp vermek, yapabileceğiniz en etkili egzersizdir. Süje nefes aldığında, auranın hafifçe çekildiği görülmelidir ve süje nefesini tam olarak dışarı verdiğinde de auranın genişlediği görülecektir. Eğer süjenin nefes alıp verme düzeni daha az derin bir hele doğru gelişirse, aura çok zayıf ve bedene çok yakın görünebilir.
Yardımcı bir ipucu daha: Süjenin hafif hafif bir sağa bir sola sallanmasını sağlayın. Auranın, kişiyle beraber hareket ettiğini göreceksiniz. Bazen süjenin yanından ayrılmayacak; ama başka kişilerde kişinin arkasında kalacak. Bir omuz üzerinde bir renk topu da görebilirsiniz, veya bir koldan aşağı doğru, güçlü, parlak bir ışıktan çizgi de görebilirsiniz. Bunlar nabız gibi atabilir ve sonra yok da olabilirler.
Renk Titreşimleri
Çoğu zaman, auraların, bedene yakın olan temel bir renkleri vardır ve bu renk baş ve omuz bölgesinden iki-üç ile yedi-sekiz santimetre arasında bir mesafede ışın yayarlar. Bedenin her tarafı aura tarafından çevrelenmiş olmasına karşın, en kolayı baş ve omuz bölgesi çevresindeki bölümü görmektir. Bu renk başka bir renkle de karışmış olabilir ve bu genellikle ışık spektrumunda bir üstünde veya bir altında olan renktir. Örneğin, sarı olan bir temel, yeşille veya turuncuyla karışacaktır. Bir an sarımtırak açık yeşil sonra tekrar sarı olabilir.
İnsan aurası genellikle durağan değildir, iç uyaranlara olduğu kadar, dış uyaranlara bağlı olarak da değişebilir. Yaptığımız, söylediğimiz veya düşündüğümüz her şey enerji alanımızı etkiler. Yaydığımız renk, hem fiziksel çevremizden etkilenir hem de temas ettiğimiz insanlardan ve onların yaydıkları enerji alanlarından etkilenir. Yediğimiz içtiğimiz şeyler, aldığımız ilaçlar ve önceki egzersizde de gördüğümüz gibi nefes alış verişimiz de auramız üzerinde etkilidir.
Doğru ya da yanlış aura diye bir şey yoktur, hiçbir renk de diğerinden iyi değildir. Bazı renk tonları pek fazla arzu edilmeyecek özellikleri gösterebilirler; ama auranın parlaklığı ve berraklığı, sağlık, barış ve mutluluğun çeşitli derecelerine işaret eder. Berrar ve parlak, donuk ve dumanlıdan daha iyidir. Aşağıdaki çizelge renk spektrumunu anlamak açısından genel bir rehber olarak kabul edilebilir.
Çakra renkleri
Mor - Erguvan : Spiritüel beceri, ilahi bağlantı, mistik anlayış, kozmik bilinç. Meditasyon esnasında sıklıkla görülür. Hipofiz bezinde bulunur.
İndigo Mavi : Esinlenmiş düşünce ve derin bilgelik. Kuvvetli sezgisel yetenekler ve telepati. Spiritüellik ve Tanrı'ya bağlı kişiliği gösterebilir. Kendine hakim olma gücü gelişmiştir. Beyin epifizinde bulunur.
Mavi : Sanatçı ruhludur. Zeka, mantıklı düşünme, ikna yeteneği, iletişimi kuvvetlidir. Bulanık olması bağnaz bit tutum gösterir. Tiroit bezinde bulunur.
Yeşil : Denge, uyum, şifa verme, sakinleştirici güç. Berraksa uyum yeteneğini, çok yönlü becerikliliği; bulanıksa hilekarlığı, kıskançlığı gösterir. Kalp bölgesinde bulunur.
Sarı : Sevgi ve şevkat, merhamet, iyimserlik, "yaşam soluğu". Koyu cansız sarı, kuşkuyu, açgözlülüğü gösterir. Bölgesi güneş sinirağıdır.
Turuncu : Enerji ve sağlık, fiziksel canlılık, dinamik güç. Aurada turuncu aşırılığından gurur sonucu çıkabilir. Kirli turuncu düşük zihin kapasitesi veya bencillik demektir. Karında dalak bölgesinde bulunur.
Kırmızı : Fiziksel yaşam, canlılık, hırs, cinsel güç. Bulanık veya kirli kırmızı, şiddet veya tutku eğilimini gösterir. Genital organlar bölgesindedir.
Diğer renkler
Kızıl : Şehvet, düşük düzeyde tutkular, materyalizm.
Pembe : Karşılıksız sevgi, alçakgönüllülük.
Kahverengi : Hırs, bencillik.
Altın : Yüksek benlik, iyi özellikler, uyum.
Gümüş : Çok yönlü beceriklilik, yüksek enerji, sürekli seğişim.
Gri : Depresyon, düşük enerji, korku.
Siyah : Kin, kötü niyet, fesatlık.
Kaynak : Mark Smith