Aşağılayıcı Söz Özgüvensizlik Belirtisi

Psikolog Özen İlhan Oldaç, aşağılayıcı söz söyleyen kişilerin öfke kontrolünü sağlayamadığını belirterek bu kişilerde özgüven eksikliği olduğunu ifade ediyor.

Oluşan bu duygusal şiddet ortamı, bireylerin aile, iş ve okul hayatını altüst ediyor.

Maruz kalınan aşağılayıcı sözler insanı psikolojik olarak etkiliyor, iş ve okul hayatında verimi düşürürken evlilikleri de sarsıyor.

Oldaç, sarf edilen incitici sözlerin, hakaretlerin karşı taraf için ileride büyük problemlere yol açtığını belirtiyor. Tehditvarî ve aşağılayıcı sözlerden özelikle çocukların etkilendiğini ifade eden Oldaç, "Gün içinde anne çocuğuna 'sen beni öldürüyorsun, seni babana söyleyeceğim, baban senin hakkından gelir, yaramazlık yaparsan seni tuvalete kilitlerim, vb.' sözler söylüyor. Bu sözler karşısında çocuk annesi tarafından sevilmediğini, değersiz olduğunu hisseder. Evde kimsenin onu anlamadığını düşünür. Bu tür aşağılayıcı sözler çocuğun psikolojisini bozar." diyor.

Oldaç'a göre ayrıca bir öğretmenin öğrencisine 'Bak arkadaşın Ayşe'ye çok akıllı, sen çok tembelsin. Senin gibi bir çocuktan ileride hiçbir şey olmaz, sen işe yaramazsın' gibi kırıcı ve kıyaslayıcı sözler, çocuğun kişilik gelişimini olumsuz etkiler. Özgüveni zedelenir, çocuk ders çalışmak ve okula gitmek istemez.

Bir yöneticinin işyerinde çalışanına uyguladığı duygusal şiddet ise iş motivasyonunu düşürür ve çalışanda iş kaynaklı birçok hastalık ve depresyon ortaya çıkar. Ayrıca eşler arasında söylenen kırıcı sözlerin karşı tarafın kendini değersiz hissetmesine sebep olduğunu söyleyen Oldaç, evliliklerin bu nedenle bitme noktasına geldiğini söylüyor. Aşağılayıcı söz söyleyenlerin kişiliğinin gelişmemiş olduğunu ifade eden Oldaç, "Bu kişilerin özgüveni zayıftır, stresle başa çıkamazlar. Kendine saldırılmış olduğunu hissettiğinde hemen kırıcı sözler söyler. Bunların mutlaka tedavi olması ve öfke kontrolünü sağlaması gerekiyor." diye konuştu.

BU SÖZLERİ SÖYLEMEYİN!

-Kadının eşine söylediği kırıcı sözler: Sen ne biçim erkeksin, iki kuruş kazanıyorsun onu da başıma kakıyorsun, kılıbık, elinden hiçbir şey gelmiyor, beceriksiz, senden baba olmaz.

-Erkeğin eşine söylediği kırıcı sözler: Sen ne biçim kadınsınsın? Çocuklara böyle mi bakılır? Senin aklın erkek işlerine ermez, sen dizini kır evde otur, beceriksizsin, çok çirkinsin, beyinsiz kadın, ananın evine git, bıktım senden.

-Yöneticinin çalışanına söylediği kırıcı sözler: Verdiğim bir işi de düzgün yap, amirine karşı mı geliyorsun? Seni kovarım, beceriksiz, elinden bir iş gelmiyor, bu işyerinde benim dediğim olur, ben müdürüm, üniversiteyi nasıl bitirebildin?

-Annenin çocuğuna söylediği kırıcı sözler: Akıllı ol yoksa seni döverim, hemen uyu yoksa öcüler gelir seni yer, dediğimi yapmazsan sana küserim ve seni sevmem, sen beni öldürüyorsun, seni babana söyleyeceğim, baban senin hakkından gelir, yaramazlık yaparsan seni tuvalete kilitlerim, sen ne kadar aptal çocuksun, anlatıyorum anlatıyorum anlamıyorsun, kes sesini.

-Öğretmenin öğrencisine söylediği kırıcı sözler: Senin kafan basmıyor mu? Geri zekalı mısın? Bir soruyu çözemedin, beceriksiz, aptal, bak arkadaşın Ayşe çok akıllı, sen çok tembelsin, senin gibi bir çocuktan hiçbir şey olmaz, işe yaramazsın.

Kaynak: Güncel Psikoloji Haberleri

Konu toplumumuzda onemle ele alinmalidir. Zira insanlarin birbirlerine karsi en ufak toleranslari kalmamistir. Herkes birbirine karsi savunma halinde; iyi niyetle soylenen sozlerin altinda dahi bir negatiflik aranmaktadir. "Nush ile uslanmayani etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanin hakki kotektir"- nasihattan anlamayani sertce uyarmali, uyaridan anlamayani dovmelidir anlaminda - gelenegi gunumuzde ne yazik ki devam etmektedir. Saldiri niteligi tasiyan sozlere genellikle terbiye seviyesi dusuk, sevgisiz bir aile ortaminda yetismek zorunda kalmis bireylerde rastlamaktayiz. Insanlar birbirlerinden o derece nefret eder hale geldiler ki; sahip olduklari evcil hayvanlari bir insandan cok degerli goruyorlar. Gerci evcil hayvanlariyla iletisimlerine dikkat edersek, hep komut seklinde sozler sarfedildigini farkedeceksiniz. Sevgiyi tatmamis olan birey, sevgiyi vermeyi de bilemez. Kucuk egolarimizi bir kenara birakmadigimiz surece mutlu olmamiz ve mutlu etmemiz pek mumkun olmayacaktir. Saglicakla ve hosca kalin.

Evet kırıcı olan sözler bilinçli yada bilinçsizse söylense dahi ,söyleyenin özgüvensizliğine işarettir ..Mükemmel bir paylaşım..

"Öğretmenin öğrencisine söylediği kırıcı sözler: Senin kafan basmıyor mu? Geri zekalı mısın? Bir soruyu çözemedin, beceriksiz, aptal, bak arkadaşın Ayşe çok akıllı, sen çok tembelsin, senin gibi bir çocuktan hiçbir şey olmaz, işe yaramazsın."
_______________________________________________
Senin kafanın basmadığı ve yüksek ihtimalle de hiç bir zaman basamayacağı şeylere basıyor bizm aklımız Sn. olamayan hocam. YARATANDAN ötürü sevgilerimle.arty:
hani hiçbirşey yok olmaz sadece yer değiştirirmiş ya o halde iletiyorum namuhterem şahsınıza... Öğrenmekten aciz öğretmenlere öğretmenler günü hediyem olsun :smash: İyi dersler...

Paylaşım çok güzel.
Her kim olursa olsun; Hiç kimsenin bir diğer kişiyi aşağılamaya, onurunu kırıp rencide etmeye hakkı yoktur. Özellikle güçlü olan kendinden güçsüzü aşağılar. Bu ya ekonomik güç' dür, ya mevki' dir, ya ebeveyn olma, ya da öğretmen olmanın getirdiği, karşıdakinin ona muhtaç olduğunu bilerek, bilinçli veya bilinçsiz yaptığı eylemdir. Gerçekten bu insan psikolojisinde derin yaralar açmaktadır. Hele hele çocuklarda ileri derecede travmalara neden olabilmektedir. Anne ve baba olmak bir yetenektir; biyolojik yakınlık asla yeterli değildir. Öğretmen olmak başlı başına bir yetenektir; üniversiteyi bitirip, matematik, fizik, tarih vs.öğretmek yeterli değildir. Askerliğini yapan bir eri aşağılamak, ona hakaret etmek çok iyi bir komutanın tarzı, egosunu tatmin ettiği bir yer olmamalıdır. Özel veya Devlet kurumu fark etmez, hiç bir üstün astına hakaretini, aşağılayıcı tavrına mazeret olamaz. Bu insan haklarına aykırıdır. Ne dinen doğrudur, ne de etik olarak doğrudur. Her bireyin, yaşı ve konumu ne olursa olsun değer görmeye hakkı vardır, normal olanı da budur.

Daha da fazlasını yapıyorlar. Allah belanı versin. Sabahı görmezsin inşallah. Doğduğun saate güne lanet olsun. Gibi sözler. Bunları az duymadım yani.

Aslında bir kişiye ne kadar kötü, başarısız, işe yaramaz vs. olduğu söyleniyorsa bu özelllikler tamamen söyleyen kişiyle bağdaştırılabilir. Özgüven eksikliği, kendini beğenme ne derseniz diyin. Bunun yerine olumlu cümleler söylenerek o kişinin de özgüven eksikliği giderilip kendini aşması, ideallerine ulaşması sağlanabilir. Bu örneği öğretmen olan annemden biliyorum. Öğrencilerine daima bazı şeyleri başaramasalar bile güven aşılar ve yapabileceklerini görmelerini sağlardı. Şu anda öğrencilerinin yarısından fazlası ideallerine ulaşmış ve sevdikleri işi yapıyor. Ve bildiğim kısmı kendi hayatlarında en başarılı insanlar.

Sayın mefetseger siz çok şanslı olmalısınız. Bizimkiler de tam tersine aşağılayarak, senden bir şey olmaz, bir işe yaramıyorsun gibi konuşarak özgüvenimimden eser bırakmıyorlar. En ufak hatamızda beceriksiz diyorlar. Bir de başarı bekliyorlar. Böylece insan toplumdan uzaklaşarak daha çok sanala yakınlaşıyor. Malesef herkeze bu konuda eğitim vermeli. Burada ebeveyn olanlar varsa rica ediyorum çocuğunuza bu şekilde davranmayın. Onun hayatını etkilemiş olursunuz ve sizden uzaklaşmasını sağlarsınız. İyi forumlar.

Merak ediyorum insanların kalbini kıranlar, geceleri sahiden rahat uyuyabiliyor mu?
Her kim ve ne olursa olsun birini bile incitmiş olabilme ihtimali benim canımı çok acıtıyor.
Ne kadar ürkütücü.

İkili ilişkilerin çıkara hizmet ettiğini düşünürsek, kişilerden maksimum fayda sağlama fikri, dikkatli sözcük kullanmaktan geçer.
Kontrol sürekli ellerimde olsun, ben bilirim, ben doğruyum vb düşünce sahiplerinin kalbini kırmaktan asla rahatsızlık duymuyorum. Aksine zevk alıyorum. Baskı yüzünden uykusuz kalacağıma, kendi baskısının yansıması ile o kalsın.