Anne-Baba Tutumlarının Çocuğun Kişilik ve Benlik Gelişimindeki Rolü

  • Konbuyu başlatan Üye silindi 70925
  • Başlangıç tarihi
Ü

Üye silindi 70925

1. Demokratik Anne-Baba Tutumu

Çocuklarını seven ve benimseyen, ilişkileri sevgi ve saygıya dayanan, sorunlarını konuşup danışarak çözümleyen anne-babalardır. Bu tutuma sahip anne-babalar, çocuklarına karşı hoşgörü sahibi, çocuklarını destekleyen, bazı sınırlamalar dışında isteklerini diledikleri biçimde gerçekleştirmelerine izin verirler. Ailede gerginlik yerine, ılımlı, sıcak bir hava vardır. Çocuklara söz hakkı tanınmıştır. Ailede belli kurallar vardır. Ancak, bu kurallar dayakla, baskıyla, korkutmayla sürdürülmez; gönüllü benimsenmesi söz konusudur. Amaç, çocuğu sindirmek değil, sorumluluk duygusu kazandırmaktır.

Demokratik aile ortamında güven verici, destekleyici ve normal sınırlar içinde hoşgörü vardır. Çocuğun duygu ve düşüncelerine saygı duyulur. Çocuğun da ailede söz hakkı vardır. Ailede çocuğa değer verilir, çocuk olduğu gibi kabul edilir. Çocuk, en az anne-baba kadar ailenin değerli bir üyesidir. Çocuk yeterli sevgi ve şefkat görür. Çocuğun ilgisi, ihtiyaç ve yetenekleri göz önünde tutulur. Anne-baba, çocuğun kendini gerçekleştirmesine ve bağımsızlık kazanmasına yardımcı olur. Böylece çocuk, kendi kararlarını kendisinin vermesi alışkanlığını kazanır.

Demokratik aile ortamında yetişen çocuklar, girişim yeteneğine sahip olurlar. Kendine güvenli, kendi kendine karar verip, sorumluluk taşımasını öğrenirler. Kendi kendini yönetebilen, iç kontrole sahip bir insan olur. Sağlıklı ve dengeli bir kişilik geliştirir. Çocuklarda, olumlu duygusal, sosyal ve zihinsel gelişmeye yol açar.


Demokratik bir tutumun bulunduğu aile ortamında, çocuğa küçük yaşlardan itibaren belli sınırlar içinde özgürlük verilmesi, ona kendisiyle ilgili konularda kararlar verebilme imkanının sağlanması, çocuğun bağımsız bir kişilik geliştirmesine; dışa-dönük, aktif, girişimci ve liderlik özelliklerine sahip, kişiler arası etkili ilişkiler kurabilen bir kişi olarak yetişmesini sağlamaktadır. Ancak çok aşırı hoşgörü, çocuğu bencil yapmakta, hep kendisine hizmet yapılmasını, istemektedir.

2. Aşırı Koruyucu Anne-Baba Tutumu

Çocuğa büyük bir sevgi ile bağlanmış, çok kollayıcı olan anne-baba tutumudur. Bu tutumda anne-baba gerektiğinden fazla kontrol ederek aşırı özen gösterir. Çocuğun her istediği yerine getirilir.

Aşırı derecede koruyucu olan ailelerde yetişen çocuklar, bağımlı, kendine güveni olmayan, duygusal problemleri olan bir kişi olabilir.


Aşırı koruyucu yaklaşım, çocuğun kendi kendisini yöneten bir kişi olmasını engeller. Çocuğun bir yanlışlık yapacağından korkarak üzerine aşırı derecede titreme, onun yerine işleri anne-babasının yapması çocuğun bağımsız bir kişilik gelişimini güçleştirir. Çocuğun kendi kendisine yetmesine imkan vermez. Çocuğun bağımsız bir kişilik geliştirmesi için, anne-babaların çocuğun kendi işlerini kendisinin yapmasına, kendi kararlarını kendisinin vermesine fırsat sağlamalıdır. Böylece çocuk, kendine güven sağlayacak, kendi kendini yönetebilen bağımsız bir kişilik geliştirebilecektir.

Aşırı koruyucu tutum çocuğun sosyal gelişimini ve uyumunu da zedeler. Bencil bir kişilik geliştirmesine neden olur. Çocuk, kendini gruba kabul ettirmek için toplum-dışı ve isyankar davranışlara başvurabilir.

3. Aşırı Otoriter Anne-Baba Tutumu

Çocuğu sürekli kontrol altında tutan, kurallara sıkı sıkıya uymasını bekleyen anne-baba tutumudur. Çocuk, sıkı bir kontrol ve baskı altındadır. Çocuğun kurallara sıkı sıkıya uyması gerekir. Kurallara uymazsa çocuğa ağır cezalar verilir. Çocuk, anne-babaya boyun eğer.

Otoriter ve baskıcı anne-baba, disiplin yönteminde genellikle cezaya başvurur. Katı ve sıkı tutumda, genel olarak verilen cezanın suç ile orantısı yoktur. Bazen aşırı olabilir. Dövme, azarlama, bağırma, korkutma, kınama ve ayıplama en sık rastlanan ceza çeşitleridir.

Otoriter ailelerde, çocuğun duygu ve düşüncelerine fazla önem verilmez. Ailede ilişkiler gergindir. Çocuk, anne-babadan çekinir. Attığı her adımda, yaptığı her işte yanlış yapma korkusu vardır. Çünkü, en küçük bir yanlış cezalandırılır.


Aşırı otoriter katı tutum, çocuğu bunalımlı, ürkek ve korkak bir kişi olarak yetiştirmektedir. Bu tutum altında büyüyen çocuklar, diğer insanlarla ilişki kurmakta güçlük çekmektedirler. Çocukta aşağılık duygusu gelişebilmekte ya da isyankarlık görülebilmektedir. Ayrıca, yapılan araştırmalarda demokratik anne-baba tutumunun bireyin kendini gerçekleştirmesini olumlu, otoriter anne-baba tutumunun ise olumsuz yönde etkilediği anlaşılmaktadır.

Baskıcı anne-babaların çocukları, kendilerine güven duygusu geliştirememektedir. Aşırı baskı ve disiplin, çocuğu içe-dönük, güvensiz ya da kinci, saldırgan yapabilmektedir. Bu tutum, çocuğu suça yöneltebilir. Çocuk okuldan, evden kaçabilir. Bu tutum, çocuğun kendisine saygısını azaltır, mutsuzluğa ve içe kapanıklığa yol açabilir. Baskıcı disiplin ve otoriter tutum, çocuğu pasif bir kişilikle yetiştirerek, çocuğun girişimci olmasını engeller. Çocuk dar kalıplar içerisine sokularak, çocuğun güdümlü bir kişilik geliştirmesine neden olur. Çocuk nazik, dürüst ve dikkatli olmasına karşılık; çekingen, başkasının etkisinde kolay kalabilen, aşırı duyarlı bir yapıya sahip olabilir.

Kısaca, çocuğun içten sevgi ve saygı görmediği otoriter aile ortamı, çocuğun kendisine güven duygusunu engellemekte, dış otoriteye bağımlılık geliştirerek içe kapanık, çekingen bir kişi olarak yetişmektedir. Bu aile ortamlarında yetişen çocuklarda büyük ölçüde iç çatışmalar ve nörotik problemler görülmektedir. Ayrıca, bu ailelerde sık başvurulan ceza ve dayak, çocuğun kişiliği üzerinde ve ruhsal durumunda derin yaralar açabilmektedir.

4. İlgisiz Anne-Baba Tutumu

Bu tutum, çocuğa karşı ilgisiz, çocuğun maddi ve manevi ihtiyaçlarına karşı duyarsız, sevgi ve şefkati yetersiz, kontrolü gevşek anne-baba tutumudur. Bu tür ailelerde disiplin yok denecek kadar gevşektir. Çocukları yönlendirme ve kontrol söz konusu değildir. Çocukların davranışları sınırlandırılmaz. Çocuklar kendi hallerine bırakılmıştır. Anne-baba umursamaz bir tutum içindedir. Çocuk, ilgi ve sevgiden yoksundur.

İlgisiz ve kayıtsız anne-baba, çocuğu kendi başına yalnız bırakır, onun ihtiyaçlarını görmemezlikten gelir. Çocuk ile anne-baba arasında iletişim kopukluğu söz konusudur, çocuk ailede dışlanır. Çocuğun ailede dışlanması, istenilmemesi, sevilmemesi ve ilgisiz kalınmasının birçok psiko-sosyaI nedenleri vardır. Çocuğun kişiliği üzerinde en çok olumsuz etkiler bırakan anne-baba tutumu, çocuğa karşı ilgisiz ve sevgisiz davranmadır.


İlgisiz veya gevşek anne-baba tutumu, çocukların kin, düşmanlık ve endişe duygularına kapılmasına neden olmakta; kavgacı, isyankar, saldırgan ve suç işlemeye eğilimli olabilmektedir. Ayrıca, ilgisiz anne-baba tutumu çocuğun kendine güvensiz ve olumsuz bir benlik kavramı geliştirmesine neden olmaktadır. İlgisiz çocuk, kendini boşlukta hissedip, kendi kendini yönlendiremeyebilir. Başı boş olarak kendine ve çevresine zararlı hale gelebilir.

Bazı anne-babaların, çocukla olan ilişkilerinde belli prensipleri yoktur. Dengesiz ve tutarsız bir tutum gösterirler. Bazen aşırı hoşgörülü, bazen sınırlandırıcı ve cezalandırıcıdır. Bu tutum da, çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Çocuk neyin iyi neyin kötü olduğuna karar veremez. Anne-baba, o anki kendi psikolojik durumuna göre davranır.

Sonuç

Çocuğun gelişen kişiliği ve benliği üzerinde anne-baba tutumları güçlü bir etkiye sahiptir. Bu etkinin sağlıklı ya da sağlıksız oluşu, anne-babanın tutumunun çeşidine bağlı olmaktadır. Anne-babanın otoriter tutumu, çocuğun bağımsız bir kişilik geliştirmesine izin vermez. Demokratik tutum, çocuğun kendi kendine karar verme yetkisini ve sorumluluk duygusunu kazandırır. İlgisiz tutum ise, çocuğu boşlukta bırakmaktadır. Çocuğun kişilik ve benlik kavramının gelişmesinde otoriter ve ilgisiz tutuma göre, demokratik tutum daha çok olumlu bir etki yapmaktadır. Çocuk için iyi anne-baba tutumu, ne tam serbest, ne de sert ve baskıcı olmayan; bu tutumların dengeli bir karışımı olan tatlı-sert bir tutumdur. Tutarlı, dengeli sevgi ve ilgi çocuğun kendine güvenini ve benlik saygısını yükseltir. Anne-babalar, çocukların hayattaki tutumları, inançları, değerleri, benlik kavramları ve kişilik özellikleri için birinci derece referans kaynaklarıdır.



(Alıntı Makale: Yrd. Doç. Dr. Mevlüt KAYA)
 

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
702
Tepkime puanı
1,221
Çocuk yetiştirmek için çok aydın ve donanımlı bir birey olmak lazım. Küçükken yaşadığın minik bir şey gelecekte dağ gibi sorunlar silsilesine dönüşüyor. Özellikle bu çağda psikolojik testten ve yeterlilikten geçemeyen, maddi durumu yetemeyen kimsenin çocuk sahibi olmasını gerçekten çok acımasızca buluyorum.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Her anne ve baba adaylarının bu maddelerden haberinin olması lazım.
 
Üst