Anlam veremiyorum

Merhabalar , konuyu tam olarak nereye açacağımı kestiremedim , yanlışım olduysa kusuruma bakmayın lütfen . Çok inançlı bir insan olmadım hiçbir zaman lakin yaş ilerledikçe insan kendine sığınacak bir liman arıyor , çok uzatmayacağım hemen konuya gireceğim . Ne zaman dua etsem başıma kötü şeyler geliyor bu uzun zamandır böyle devam ediyordu başlar da tesadüftür - kuruyorumdur diye çok üzerinde durmadım ancak artık anlam veremiyorum . Ne için güzel bir şekilde dua etsem tam tersi gerçekleşmeye başladı özellikle son iyi aydır . En basiti annem için dua ettim sabahına kadını hastaneye kaldırdık , babam için dua ettim sabahına yine hastaneye kaldırdık . Arkadaşlarım için dua ettim ki çok uzun zamandır arkadaşlarımdı artık arkadaşım değiller . Üniversite hayatım için dua ettim , çok boş bir sebepten okuldan atıldım . İşe girdim bari iş hayatım için dua edeyim dedim dördüncü gün fuhuş baskını olup iş yeri kapandı . Kendim hakkında ah evet bugün iyi gözüküyorum , makyajım da güzel oldu gibi şeyler söylediğim an ya merdivenlerden düştüm , ya trafik kazası yaşadım , ya gerçekten kötü haberler aldım . Saydığım herşey iki ay içinde gerçekleşen olaylar . Evet belki çok büyük sorun arz etmiyor ama bu benim hayatım ve 20 yaşındayım hayatım yokuş aşağı gidiyor . Ne istesem olmuyor , artık bir şey istemeye en basiti çevremi sevmeye bile korkar oldum . Anlattıklarım da hiçbir şeyi ima etmiyorum paranormal demiyorum , sadece sizlerden yardım istiyorum , neden oluyor , ne yapmam gerekiyor . Şimdiden teşekkür eder , iyi günler dilerim .

Bir şeye tam inancımız yoksa o şeyi kullanmamız da gerekmez. Dua ediyorsanız inanarak edin, içselleştirin ki duanıza sizden gerçek bir parça geçsin, Siz gerçek olun dua da gerçek olsun. Basit yani. Başka bir şey varsa da kontrolleri yapılır. Bir de kaç zamandır bu inancı tanıdığınız da önemli, yani "pozitif yaklaşacağım ama negatif olacak" inancı. Bu inanç kadar edeceğiniz dua inancı da güçlü mü? Ben olanlar yüzünden böyle bir inanca sahip oldum derseniz kendinizi yanıltıcı bir duruma sorarsınız, zira siz negatifliği direk "dua ediyorum böyle oluyor, bir şeye güzel diyorum diye böyle oluyor" diye bir düşünceye sahip olmuşsunuz. Halbuki gerçek bu olmayabilir, Siz sadece bir yol üstünden gitmişsiniz.

Kader çizginizde bu yaşananlar zaten öncesinden belli ve siz bu aralıklarda dua edip bunların olduğunu iddaa ederseniz başlı başına yanlışa düşmüşsünüz demektir. Bir anne evlat doğuruyor geleceği için dua ediyor fakat bulunduğu konum savaşın ortası. Verebileceğim tek örnek bu olurdu sanırım. Bazen yaşananlar karşısında yapabileceğiniz tek şey duadır fakat olumsuzluklarda suçlu tutacağınız konu dua olursa açıkçası durumun ne olacağını çok da yazmak bana düşmez biraz mantıklı düşünmenizi tavsiye ederim.

Bilinçaltınızla ilgili bence,yani kendini tanıma çalışma sıyapın,insan tek bir varlıkmış gibi gözüksede insanda birlik yoktur yani aynı kişinin içinde birden çok parça vardır,bir saat biri egemen olur arkasından iki saat başka biri ,o gider başka bir benlik parçası egemen olur bence bunları nedeni bu,akıl hastalığı değildir bu sıradan insanın halidir bu ,kendi kendine psikanliz kitapalrı var çok zevkli geliştirci onları uygulayın düşlerinizi kendinizi annlamaya çalışın.

Şahsen benim başımada çok sık gelen birşey bu o yüzden seni çok iyi anlıyorum. Tabi ben bu konu üzerinde biraz düşününce Tanrının sistemini kendi özel isteklerimle manipüle etme cüretinde bulunduğumu farkettim. Tanrım vuruldum yardım et dersen yerde yatarken üstünden bir araba geçipte seni öldürme ihtimali artıyor bence. Tanrıya Tanrının sözleriyle yaklaşmak gerek ki ateşten denizleri kağıttan gemilerle geçelim.

''Tanrıya Tanrının sözleriyle yaklaşmak gerek ki ateşten denizleri kağıttan gemilerle geçelim.'' Zerre katılmıyorum bu cümleye, öncesinde geçenlere ve cümleleri destekleyen ne dini bir görüş nede mantık açısından akla yatan bir mana taşımayan bir düşüncedir şahsi olarak isteyen istediği şekilde düşünebilir, inanabilir bu bizi ilgilendirmez fakat bir başkasına öneri olabilecek iken büyük bir yanlışı uyarmak görevimdir. Yaradanı zerre tanımayan, bilmeyen insanlarında halen daha günümüzde varolduğu bir gerçek bu kişi ve kimseler sadece içten bir konuşma ile herhangi sıradan bir arzuda , manada dahi yaradana dua niteliğinde hizmetlerini etmiş sayılıyorlar. Herkese iyi akşamlar.

Tanrının sözleri = Kutsal kitaplar.
Ateşten deniz = Yaşadığımız hayat ve vermek zorunda olduğumuz sınav.
Kağıttan gemimiz = Maneviyatımız.

Benim bakış açım bu ve vermek istediğim mesaj, alıcı tarafından tam olarak yukarıda sıraladığım ve aşağıda açıkladığım şekilde algınacaktır.

Şimdi yukarıda ayrı ayrı olan parçaları tekrar birleştiriyorum.
Eğer Allah'a dua ediyorsanız bunu dini vecibeleri yerine getirip kutsal kitaptan yararlanarak yapın. Bu şekilde güçlenecek olan maneviyatınız istediğiniz huzura kavuşmanızı sağlayacaktır.

Benim sözlerimin mantıksız akla yatmayan bir tarafını görürsen bunu mantıksız olduğunu söylerek değil mantıksız olduğunu gösterek yap. Anlayış ve saygıyla karşılarım.

Bir alıntı yapmak istiyorum

Allah adı yerine, tanrı veya tanrı adı yerine Allah demek caiz değildir. Çünkü tanrı, ilah, mabud-put demektir. Asuriler, Türkleri, güneşe, yıldızlara tapınmaya alıştırdıkları için tanyeri ağarınca, güneşe tapınırlardı. Bu sebepten, Güneşin ismi, tanyeri ve nihayet tanrı oldu.

Allah kelimesi özel isimdir. Hiçbir dilde karşılığı olmaz. Allah kelimesinde müzekkerlik, müenneslik yoktur. İlah kelimesinin ise her dilde karşılığı, bazı dillerde de müzekker [erkek] ve müennes [dişi] şekli vardır. Mesela Arapça’da Mabud-Mabude, Türkçe’de Tanrı-Tanrıça, İngilizce God-Goddess, Fransızca Dieu-Deesse, Almanca Gott-Göttin gibi. Bu kelimelerin hiç biri Allah ismi yerine kullanılmaz. Allah manasına yalnız Allah kelimesini kullanmak gerekir. Çünkü Allahü teâlâ, (Benim ismim Allah’tır. Bana, Allah diye ibadet edin) buyuruyor. Kendisi ne bildirmişse onu kullanmak gerekir. İlah manasında her millet kendi dilindeki kelimeyi kullanır. Fakat Allah her dilde aynıdır. (S.Ebediyye)

Kutsal kitaplar diye bir ihtam olamaz konu yaradan ise. Başlı başına kelimeleriniz ve hitap şekliniz yanlış iken mantıklı olduğunuzu düşünmemi beklemeyin bu bir tartışma değilidr çünkü ortada bariz olan konular mevcut. İnancınız ve bakış açınız verdiğiniz tavsiyelere gram uyum sağlayamamakla beraber dini kabul eden bir insanın tek bir kitabı mevcuttur. Tabiki de dine bakış açısı sadece müslümanlık olmalı diyemem kişi kendisi seçer fakat yorum yapan kişinin müslümanlıktan mı hristiyanlıktan mı diğer dinlerden mi bahsettiğini belirtmeli ki okuyucunun aklında bir sağlıklı fikir belirsin. Ben müslümanlıktan bahsetmediğinizi düşünerekten yazıyorum bunları eğer ki bahsediyorsanız da yine mantıksız ve yanlış olduğunuz çok konu saymaya ben devam etmek durumundayım.

Özel mesaj kutunuz dolu, yanıt alamıyorsunuz.

Sildim şuan

İtiraf etmeliyim ki kesinlikle haklısın. Bu arada yazarlık kariyerimin başlangıcındayım ve sana methiyeler düzemiyorum. Keşke elimde öyle bir imkan olsa da sana ne kadar haklı olduğunu görkemli bir şekilde gösterebilsem ve tüm insanlığa bu ihtişamlı haklılığınla ışık saçabilsen. Bu bakış açısına sahip olduğunuz için çok şanslı hissediyor olmalısınız. Herkesin bir saniyeliğine durup düşündükten sonra adeta beyninde süpernova etkisi yaratan bu kadim sözleri sarfettiğiniz için başta kendim olmak üzere tüm insanlık adına size şükranlarımı sunuyorum. Sizin bu aydınlatıcı sözlerinizden aldığım ilhamla kimsenin bundan sonra kutsal kitaplar şeklinde bir ithamda bulunmaması için tez vakitte çalışmalara başlayacağımı gururla belirtmek isterim.

Konu benim açımdan kapanmıştır yukarıda verdiğim tavsiyeyi sakın dikkate almayın Banisteriopsis nickli arkadaşın üstün kadim bilgileriyle yanlış olduğu tastikleşmiştir.

Yazmiyim diyorum da gel gelelim içimdeki engel olmuyor buna. Eğer kuran indirilmeden önce bunlar konuşuyor olsaydı kutsal kitaplar konusunda haklı olacaktınız. Çünkü o ana kadar yazılmış kitaplara inanılmakta özgürdü insanlar ve bir sonluğa dair ibare, kesinlik yoktu. Kurandan sonra son dinin müslümanlık olduğu ve aynı zamanda kuranın da son kutsal kitap olması ile hükmü geçen dinin müslümanlık ve kitabı olan kuran son kutsal kitap olarak insanlara emir olarak geçti. Bu durumda incil ve diğer kitapların hükmü kalmamakla beraber kutsallığı da aynı şekilde yok oldu. Buna bir hristiyana yada diğer inanan üyelere açıklarsak küfür olarak algılama olasılıkları bir hayli fazla fakat bir inanan olarak sizi uyararak söylüyorum ki çok yanlış düşüncelerin hakimiyetindesiniz. Kutsal kitaplar olarak bakmak incilinde tevratında halen daha bir hükmü olduğunu söylemekle eşdeğer ve bunu okuyan bir kişi ben onu da seçerim mantığında sizden fikir türetmiş olacaktır ki bunu yapmaya insani ve diğer manalarda bir hükmünüz bulunmamakta. Bu şu demek değildir. İncili, tevratı allah göndermedi bu şu demektir o kitapları gönderen allah son kitabı ile dini açıdan mesajlarını sonlandırdı ve tek bir kutsal kitap kaldı. İnsanın okuyup seçebileceği. Diğerlerini seçenlerin (kurandan sonra yaşayanlar) hükmünü verecek olan allahtır ki kuranda bunun nasıl olacağı konusunda geçen ibareler mevcuttur. Bilgisiz bilgisizlikten oluşuyor. Yaradanım yardımcınız olsun

Bakara Suresi 62 ;Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah’a ve ahiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar.

Ali İmran Suresi 85: Kim İslam’dan/Allah’a teslim olmaktan gayrı bir din ararsa artık o, ondan asla kabul edilmeyecektir. Ve o, âhirette hüsrana düşenlerdendir.

Ali İmran Suresi, 19: Allah katında din İslam’dır/Allah’a teslim olmaktır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık/haset yüzünden ihtilafa düştüler… Kim Allah’ın ayetlerine nankörlük ederse, Allah hesabı çabucak görecektir.


Maide Suresi, 68: De ki: “Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni tam uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz.” Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun küfür ve azlığını elbette artıracaktır. Küfre batan topluluk için tasalanma artık.



Kuran-ı Kerim'de diğer kitapların hükümsüz olduğuna dair tek bir ayet yok.

Yani tek tek okuyup her bir ayeti inceleyip bu sonuca vardığınızı mı söylüyorsunuz yoksa googleye ..... .... ...? yazıp çıkan sonucu mu bana aktarıyorsunuz. Kendinize iyi bakın.

İnteraktif araştırmanın bir sonucu demek daha mantıklı olur çünkü ben bu araştırmayı yapmadan önce bile söylediklerimin doğru olduğunu biliyordum. Sonuç itibariyle ben görüşümü ayetlerle destekleyip güçlendirmişken. Sen sadece beni küçük düşürecek yeni yollar aramakla meşgulsün. Google dan bilgi edinmek günah değil arada sende dene.

Eğer son gelen din ile bir önceki dinlerin ve kitaplarının hükmü olduğuna inanıyorsan ve bunları ayetlerde arıyorsan geçmiş olsun durum vahim. Gerek insanlığı ve yaradanı hiç anlamamış birisindir. Söylemlerim kişisellik olarak sert olacak çünkü son derece bilgisiz ve muhtemelen gündelik hayatına bunu yaşatan ve yansıtan birisi olduğun büyük olasılıkla belli. Daha fazla açıklama yapmayayım diyorum fakat hala anlamamış olmana muhtemelen kişisel bir sorun olarak algılamak mantıklı oluyor diyorum. Küçük düşürmeye çalışmıyorum şuan gözümde öyle olduğun için seni akıllı ve gerçek bir araştıran insan olmaya davet ediyorum benden bu kadar.

Burası tartışma forumu değil diye biliyorum. Herkes görüşünü belirtir lakin görüşleri eleştirmek bize düşmez arkadaşlar. Saygılı olmalıyız. En azından bu forumda.

Bence senin bilinçaltınla alakalı birşey. Kendini hep olumsuzluklara karşı doldurmuşsun ve her dua etmek isteyip el açınca otomatik olarak devreye giriyor. Sana tavsiyem pozitif yönde düşünüp kendini rahat bırakman ve ruhunu dinlendirmen senin için iyi olucaktır.ve birşey daha diyeceğim . Madem pek inancın yok o zamanda sırf dua etmek için dua etme. İsteyerek et ve olumlu düşün . Aksi taktirde bu negatif enerjin dönüp seni geri bulabilir.