ANADOLU’DA NEOLİTİK DÖNEMDE TANRI VE TANRIÇA
İndirmek için tıklayınız...
ÖNSÖZ
M.Ö. 10. binden 5. bin’ e kadar, yaklaşık beş bin yıl gibi uzun bir süreyi kapsayan ve genel tanımıyla Neolitik olarak adlandırılan dönem içerisinde, Anadolu gibi büyük bir coğrafyada yaşayan halkların, siyasi, ekonomik, inançsal anlamda aynı kalmalarını beklemek kesinlikle imkânsızdır. Son dönem çalışmalarıyla, değişmeye başlayan “Neolitik” teriminin, besin üretimi ve yerleşik yaşam dışında çok farklı unsurları içerisinde barındıran uzun bir dönem olduğu anlaşılmıştır. Bu dönem, Anadolu’nun her yerinde aynı anda yaşanmaya başlanmadığı gibi, her bölgede farklı zamanlarda, farklı gelişim silsilesi sergilemiştir. Kuşkusuz bu değişimin en önemli sebebi ekonomik nedenleridir. Değişen besin ekonomisi, insanların yaşayışlarını değiştirmiş ve bu da, dolaylı olarak toplumun tüm kademelerine nüfus ederek, sosyal, kültürel, siyasi ve inançsal anlamda farklılaşmalarına neden olmuştur.
“Anadolu’da Neolitik Dönem’de Tanrı ve Tanrıça” başlıklı bu tez, özellikle son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan buluntular ışığında ve çeşitli bilim insanlarının yorumlarıyla, Neolitik dönem toplumlarının inanç sistemlerine farklı bakış açıları ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin danışmanlığında yürütülen bu çalışmada her türlü yardımına başvurduğum, tez çalışmamın başlığının seçiminden, tezin şekillenip, son halini almasına kadar süren uzun aşamada yanımda olan tez danışmanım Yar. Doç. Dr. Zafer Derin’e; metnin şekillenmesinde ve tez çalışmasının içeriğinin hazırlanmasında gösterdiği titiz ilgiden dolayı sayın hocam Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu’na; bana zaman ayırarak tezimin şekillenmesinde yardımcı olan, deneyimleri ve bilki birikimiyle tez çalışmamın içerisindeki buluntu gruplarına bakış açımı değiştiren, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı sayın Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’a; yine bu çalışmanın her aşamasında bilgilerini ve kaynaklarını benimle paylaşan hocam Yrd. Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur’a; ve son olarak hayatımın her aşamasında maddi-manevi tüm desteklerini benden esirgemeyen sevgili anneme ve babama teşekkürü bir borç bilirim.
GÜLNUR SÜMER
İndirmek için tıklayınız...
ÖNSÖZ
M.Ö. 10. binden 5. bin’ e kadar, yaklaşık beş bin yıl gibi uzun bir süreyi kapsayan ve genel tanımıyla Neolitik olarak adlandırılan dönem içerisinde, Anadolu gibi büyük bir coğrafyada yaşayan halkların, siyasi, ekonomik, inançsal anlamda aynı kalmalarını beklemek kesinlikle imkânsızdır. Son dönem çalışmalarıyla, değişmeye başlayan “Neolitik” teriminin, besin üretimi ve yerleşik yaşam dışında çok farklı unsurları içerisinde barındıran uzun bir dönem olduğu anlaşılmıştır. Bu dönem, Anadolu’nun her yerinde aynı anda yaşanmaya başlanmadığı gibi, her bölgede farklı zamanlarda, farklı gelişim silsilesi sergilemiştir. Kuşkusuz bu değişimin en önemli sebebi ekonomik nedenleridir. Değişen besin ekonomisi, insanların yaşayışlarını değiştirmiş ve bu da, dolaylı olarak toplumun tüm kademelerine nüfus ederek, sosyal, kültürel, siyasi ve inançsal anlamda farklılaşmalarına neden olmuştur.
“Anadolu’da Neolitik Dönem’de Tanrı ve Tanrıça” başlıklı bu tez, özellikle son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan buluntular ışığında ve çeşitli bilim insanlarının yorumlarıyla, Neolitik dönem toplumlarının inanç sistemlerine farklı bakış açıları ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin danışmanlığında yürütülen bu çalışmada her türlü yardımına başvurduğum, tez çalışmamın başlığının seçiminden, tezin şekillenip, son halini almasına kadar süren uzun aşamada yanımda olan tez danışmanım Yar. Doç. Dr. Zafer Derin’e; metnin şekillenmesinde ve tez çalışmasının içeriğinin hazırlanmasında gösterdiği titiz ilgiden dolayı sayın hocam Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu’na; bana zaman ayırarak tezimin şekillenmesinde yardımcı olan, deneyimleri ve bilki birikimiyle tez çalışmamın içerisindeki buluntu gruplarına bakış açımı değiştiren, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı sayın Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’a; yine bu çalışmanın her aşamasında bilgilerini ve kaynaklarını benimle paylaşan hocam Yrd. Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur’a; ve son olarak hayatımın her aşamasında maddi-manevi tüm desteklerini benden esirgemeyen sevgili anneme ve babama teşekkürü bir borç bilirim.
GÜLNUR SÜMER
içimde uhtedir halen,konuları indirdim sırasıyla okuyacağım ,bilgi için teşekkürler...