"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

7. Mühür Felsefesi.

hekate22

Elit Üye
Tanrı Neden Sessiz?

7. nci mühür bir vahiy, kıyametten önce açılacak son mühür. Incilde geçen bir vahiy olduğu geçer. Yani gelecekte yaşanacak bir olayın önceden insanlara anlatılmasıdır. Her ne kadar incil'de geçse de incile de eski hikayelerden geçer hatta eski ahid'lerden diye de yazar, hatta islamiyette bile benzer anlatılar olduğunda görülebilir.

Incil der ki: "Tanrı tüm yaşanmış ve tüm yaşanacak olayları bir kitaba yazdı." Yani insanların insanların kaderini ve insanlar sonlarını öğrenemesin diye bu kitabı yedi kez mühürledi. Bu mühürleri açabilecek olan tek kişi ise yine tanrının Isa Mesihtir. Ufak bir dip not sıkıştırmam gerekiyor. Antropolojik açıdan bizim anlamamız zor olsada Hıristiyan' likta isa peygamber olarak geçmez. Tanrı olarak geçer. Isa mesih kiyamet yaklaştıkça bu mührün hepsini tek tek açmaya başlar.
1. ilk mühür açıldığında mahşerin ilk atlısı sahte bir mesih, sahte bir kurtarıcı yani peygamber gelir.
2. nci mühür açıldığında mahşerin ikinci atlısı gelir ve dünya genelinde buyuk bir savaş başlar.
3. ncü mühür açıldığında mahşerin üçüncü atlısı gelir ve dünyaya kıtlık ve adaletsizlik yayılır.
4. ncü mühür açıldığında son atlı olan ölüm gelir ve dünyaya salgın hastalıklarla kitlesel yıkımlar getirir.
5. nci Mühür açıldığında açıldığında tanrı için ölenler intikamlarını almak isterler.
6. ncı Mühür açıldığında kozmik ölçekte yıkımlar ve felaketler olur, ve son mühür açıldığında yani filme ismini veren ' 7. Mühür' açıldığında gökyüzünde yarım saatlik bir sessizlik olur. Tanrı dahi kimsenin ses çıkartmadığı , tanrının bile kimseye cevap vermediği bir yarım saat.

Ardından bu sessizliği Borazan ya da Sur çalarak dünyaya inen yedi melek bozar. Filmin isminin 7. Mühür'ü açtıktan sonraki gökyüzünde oluşan Tanrın ın yarım saatlik sessizliğinde geçer. Tanrın'ın hiç bir duaya cevap vermediği, hiç bir yanıt sunmadığı kiyametten önceki son sensizlikten geçer.

alıntı
__________

Benim de bir dip not sıkıştırmam gerekecek. Tanrı kelimesine her ne olarak bakıyorsanız bakabilirsiniz, ama ben diyorum ki, istediğinize göre baktığınız, sessiz değildir. Çünkü O' da kadere inanmıyor olsa gerek, ki insanın açılmamış bilincin tembelliği gereği Sır denileni bize hayatla anlatır . Seçimlerimizin şekillendirdiği yaşamla bizi inisiye eder.

Hayır , Tanrı Sessiz değildir; sadece fısıldar, ama kulaklarını , gözlerini yeterince açmayan bizlerin yüklediği bir suçtur bu... kimimiz isyanla başlar, daha derinlere ineriz. Kimimiz yüreksizlik eder, kadere boyun eğeriz. ...Ama Tanrı Sessizdir diyemeyiz, iz'i çıkarmak daha doğru olur, kendi adıma bana öyle....

Bir aralar kozmik günden ve geceden bahseden bir yazı paylaşmıştım. Ve yine bir aralar bir iki kişinin sorusuna karşılık bazıların alaylarından dolayı, kadim bir sözden bahsetmiştim " incileri domuzların ayaklarının altına atmayın, önce onları sonra sizleri ezerler" diyerek bazı bilgileri açıklamamış ve şu karşılığı almıştım. "Yaşın yanında kuru da yanmasın " doğru. Bir kaç kuru için bu alt yazıyı koydum ve düşünmelerini istedim.... sanskritçe geçen kozmik gün ve geceyi incelesinler, arasınlar. Kolay değil, fısıldayan Tanrı emek ister.....Çünkü perdeyi gerçekten biraz daha araladı; ama bunu insan yaşamında sık yapmaz, an ve anlarda açar tekrar kapatır.

Yaşandığı tarihin kendi dönemleriyle gelişmiş dönüşüm ve perdeleriyle...yani ne kadar bilinçleniyor isek, o kadar olan algılarımızla perdeyi aralayan aslında bizis.
 
Geri
Üst