Uzayli varliklardan bazilarinin tipleri

YasinLY

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Ocak 2010
Mesajlar
673
Tepkime puanı
54
Kur'an-Kerim'de uzaylılardan bahsetmese de binlerce âlem olduğunu söylüyor bunu araştırabilirsiniz... Bu evrende sadece insanlar mı yaşıyor, sadece hayvanlar mı yada bitkiler mi ? Sadece cinler mi ? Bizim bilemediğimiz daha çok alem var... Uzaylılar var demiyorum. Ama olabilir diyorum. :)
 

bendeniz

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ocak 2010
Mesajlar
68
Tepkime puanı
0
He bu arada sanırım takıcağınız kamera bir işe yaramayacaktır. Şayet gerçekten söylediğiniz şeyi yaşıyorsanız bunun fiziksel olduğunu sanmıyorum.

Gayet iyi anliyorum [SIZE=2,5]likeufo[/SIZE] 'nun vermis oldugu metnin Almancasina okudum daha genis capta aciklamar var. Orada yazan bazi konular var bizler icin hic uyusmayan konular oldugu icin bunlarin devami geldiginde insanlari sapitmaktan baska sey degil bence. Daha öncede yazdim Anukiler biz insalari köle olarak dünyada calistirilmak icin genetik degisimleri ugratip yaratigini yaziyor.
Sizce bu nedemek oluyor Allah cc degilde Anukiler insan soyuna yaratti ozman onlari tapmaniz lazim onalari iman edmeniz lazim. Böyle bir sacmalikgimi inanip gelecek olan ilerde büyük felekatte biz insanlari gemilerini bindirip kurtareaklar. Gecmiste Amerikata olan olaylari duymusunuzdur yüzlerce insanin öldügünü. Seytaninin oyununa gelmeyelim bunlari inanarak ister hiristiyan olsun ister Müslüman hangi dine menzup olursa olsun.

Daha önce yazdigim sizin cevap verdihiniz konu ile harhangi birsey yapip ne oldugunu anlama imkani varmi?
 

Belladona

Banlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2010
Mesajlar
69
Tepkime puanı
1
"Bazen evrende tek olduğumuzu düşünürüm , dehşete kapılırım
Bazen evrende başka zeki canlılar da olduğunu düşünürüm, yine dehşete kapılırım.."

Carl Sagan
 

zenithmx

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Haz 2010
Mesajlar
268
Tepkime puanı
17
Konum
Sidre
Sevgili "bendeniz" yazdıklarınızı anlamakta güçlük çekiyorum. Yabancı bir ülkeden katıldığınızı dil konusunda aksaklıklar yaşadığınızı düşünerek soruyu kime yöneltiğinizi bile anlamadım. Ki soruyu da anlamadım zaten.

Anladığım kadarıyla cevap veriyim; İnancınız neyse ona devam edin diyorum ben. Başka birşey diyemiyorum tam anlayamadığım için. Onların söyledikleri gerçekleşse bile kimse bizi gemisine bindirip bir yerlere götürmeyecek. Bu kadarından eminim :)
 

bendeniz

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ocak 2010
Mesajlar
68
Tepkime puanı
0
Sevgili "bendeniz" yazdıklarınızı anlamakta güçlük çekiyorum. Yabancı bir ülkeden katıldığınızı dil konusunda aksaklıklar yaşadığınızı düşünerek soruyu kime yöneltiğinizi bile anlamadım. Ki soruyu da anlamadım zaten.

Anladığım kadarıyla cevap veriyim; İnancınız neyse ona devam edin diyorum ben. Başka birşey diyemiyorum tam anlayamadığım için. Onların söyledikleri gerçekleşse bile kimse bizi gemisine bindirip bir yerlere götürmeyecek. Bu kadarından eminim :)


Tesekkürler zenithmx bende aynisini söylüyorum. Evet uzun zaman yabanci ülkede yasadigim icin Türkce yazma konusunda bir hayli sornaniyorum.
 

BlackMilk

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Tem 2010
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Konum
izmir/antalya
...Daha öncede yazdim Anukiler biz insalari köle olarak dünyada calistirilmak icin genetik degisimleri ugratip yaratigini yaziyor.
Sizce bu nedemek oluyor Allah cc degilde Anukiler insan soyuna yaratti ozman onlari tapmaniz lazim onalari iman edmeniz lazim.

Diyelim ki bu doğru bir varsayım, diyelim ki biz dünyalıları Anukiler yarattı; nasıl ola ki sizi var eden annenize tapmıyorsanız, burada adı geçen varlıklara da tapmassınız, onların da yaratıcısı olan (bu durumda sizin de içine dahil olduğunuz varoluşsal sistemin de) yine Tanrı'dır. İçiniz rahat olsun, her durumda Allah cc.'ye tapmaktan sizi kimse alıkoyamaz.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Genel olarak sürekli bu konuda sorulan sorulara değinmek istiyorum. Bu sorular ne kadar cevap verilse de sürekli soruluyor. Şimdi bazılarına ben genel olarak bir kere daha yanıt vereceğim. Bazı cevaplarımı somut olarak kanıtlayamayacağım şimdiden bilginiz olsun.

Soru : Uzaylı var mı?
Cevap: Biz uzayın sakinleri isek, bizim galaksimiz gibi milyarlarca (belki katrilyon) galaksi varsa ve sadece bizim galaksimizde milyonlarca bizimkine benzer güneş sistemi varsa alın hesap makinesi hesaplamaya çalışın. Ortaya çıkacak (çıkarabilirseniz) sonuç bize inanılmaz bir rakam dizesi verir. Pekala bu kalabalıkta bu kibir nedir? Koskoca kainatta sadece bizim gezegende mi uygun yaşam koşulları var? Ayrıca unutmayın ki havasız ve ışıksız ortamlarda da yaşayabilen organizmalar dünyada bile bulunmakta. Bir organizmanın uzayın bir yerinde yaşayabilme olasılığı karmaşık yapıda canlıların da ortaya çıkmasını mümkün kılar. Yani biz uzaylıyız ve bu uçsuz bucaksız uzay ortamında yalnız olduğunuzu düşündirten ya mantıksızlıktır ya da korkulardır.

Soru : Uzaylılardan korkmalı mıyız?
Cevap: Gerçekten tanıyıp bilmediğiniz her şeyden korkmalısınız. Karanlık bir yolda yürürken arkanızda beliren gizemli bir yabancıya karşı nasıl temkinli olmanız gerekiyorsa bu konuda da temkinli olmasınız. Üstelik o yabancı da sizin türünüzden, bir de sizin türünüzden olmayan bir şey olduğunu ekleyin.

Soru : Uzaylıları dinler benimser mi?
Cevap: Evet, bir şekilde zaten onların varlığına işaret eder.

Soru : Dinleri var mıdır varsa illa semavi dinlerden mi olmalıdır?
Cevap: Elbette dinleri olanlar da olacaktır olmayanlar da. Sizden çok daha ileri bir teknolojideler diye sizin inandığınız dine inanmak zorunda değiller. Sonuçta dünya üzerinde bile semavi dinler tarih ve topluma göre değiştirilerek vermiştir. Herkesin mantığı ve yaşam koşullarına uygun bir din elbette verilir. Hatta özgür irade ile dinsizlik bile seçilebilir. Yani uzaylılar için din tartışmak son derece gereksiz bir meseledir. Daha önce irdelenip anlaşılması gereken meseleler vardır.

Soru : Devletlerin ellerinde kayıtlar ve bilgiler var neden paylaşılmıyor?
Cevap: Bir devlet, denetiminde olmayan hiçbir şeyi genele yayamaz. Bu denetimsizlik göstergesidir ve otoriteyi sorgulatarak, anarşiye yol açma potansiyeline sahiptir. Bunun dışında da bir çok neden vardır ama bu ilkidir. Siz şimdi kendinizi devlet çıkarları ve bekaası için çalışan bir merci olarak görün ve karar verin elinizdeki az bilgilerle, açıklar mısınız? '' Sevgili xxxx ülkesi vatandaşları, biz bir şeyler bulduk ama hiçbir şeyi tam bilmiyoruz ve bir anlaşmazlık olursa gücümüz de yetmeyebilir..'' gereksiz galeyana gerek yok. ;)

Soru : Gerçekten uzaylı teknolojisi insanlar tarafından kullanılıyor mu?
Cevap: Kesinlikle ve %100 EVET.

Soru : Bazı devletlerin iş birliği yaptığı doğru mu?
Cevap: Kesinlikle evet ama hangi düzeyde bilinmiyor. Bu ilişkinin çerçeveleri de bilinmiyor.

Soru : Dünyamıza en yakın kalıcı uzaylı yaşam alanları nerededir?
Cevap: Dünyanın içinde ve illa dünya dışı diyorsak uydumuz Ay'da.
 

BlackMilk

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Tem 2010
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Konum
izmir/antalya
Astronom Harlow Shapley bunu ihtimali sayılara dökmüş; "Teleskoplarımızın görüş alanı içinde yaklaşık olarak 100.000.000.000.000.000.000 (yüz kentrilyon) yıldız bulunduğunu ve bunların binde birinde gezegenler sistemi bulunduğu tahmin ediliyor. BU tahminin temelinden hareketle, söz konusu yıldızların binde birinde hayat için gerekli koşullar olduğunu kabul edersek, geriye 100.000.000.000.000 yıldız kalıyor. Peki bunların kaçında hayata uygun atmosfer var? Binde birinde mi? Öyleyse 100.000.000.000 yıldız hayat için gerekli atmosferi taşıyor demektir. Daha ileri giderek bunların binde birinde hayatın ortaya çıktığını düşünürsek, şu anda üstünde hayat olan 100 milyon gezegen bulunduğu anlaşılır. Bu hesaplar günümüzün tekniğiyle yapılan teleskopların gösterdiği yıldızlar temel alınarak yapılmıştır. Bu arada tekniğin her gün gelişme gösterdiği unutulmamalıdır..." ( sene 1968 !!! )


İlgilenenler için kaynak:
Tanrıların Arabaları, Erich von Daniken,1968.

E-book:
http://rs304.rapidshare.com/files/86229792/TA.rar
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
İslam dini Peygamberi tanıtırken ''Biz seni 72.000 aleme Peygamber seçtik der...''
Sayın bakalım kaç alem biliyorsunuz 15 tane sayabilene tüm masraflar bana ait rızk vekfi yapılacak.. Hadi bakalım...
İnsanın idrak sınırları dışında bir konudan bahsediyoruz, elbette uzaylı var, aslında bu yanlış bir tabir uzay dedigimiz kainat dairesi, bu bağlamda bizde uzaylıyız.. Kelebeklerin ömürleri 1-2 gün iken ona 70 yıldan bahsedemezsiniz, çünkü 1 gün onun için büyük ömürdür, aklının alabilecegi idrak edebilecegi en son sayaçtır, 1 günde doğar büyür gelişir yaşlanır ve ölür. Koskoca 1 gün ömürdür.. Nasıl ki o 70 seneyi tasavvur edemez ise bizlerde kainata dair birçok şeyi bilemeyiz, bunun bilimle ilimlede ilgisi yoktur, zaman ve mekan yetmez onları bilmeye...Yıllardır teoriler geliştirilmiştir herkes bir konu ileri sürmüştür, var yada yok denmiştir oysa mantık devreye sokulursa aslında bilimsel düşünmeye bile gerek yok, sizlerinde dedigi gibi Trilyonlarca ev varken neden 1 tanesi dolu olsunda digerleri boş kalsın.. Uzayda yaşayan canlılar vardır...Ancak Dünyaya ziyarete gelirlermi ben bunu tartışırım.. Trilyonlarca Ev sakinleri neden buraya gelsin, bu küçük dünyada onları çeken nedir? buraya geliyorlarsa amaçları ne?
Kainatın merkezi noktası Bu Dünyada mı saklı? Biz bu dünya sakinleri olarak elimizde ki cevheri bilemiyormuyuz? vs vs.. Tartışılması gereken bu olmalı bence, uzaylı varmı yokmu bu çok basitte kalır..
 

aswang

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Şub 2010
Mesajlar
176
Tepkime puanı
12
İslam dini Peygamberi tanıtırken ''Biz seni 72.000 aleme Peygamber seçtik der...''
Bu cümle benim için bu varlıkların kanıtının en büyük açıklamasıdır. Yine de bırakın 10-15 tür saymayı 5 tür bile biliyorumdur.
Ancak illa ki bir kanıt istiyorsanız biraz düşünmemiz yeterli sanırım.
Evrenin sonsuz olduğunu biliyoruz ve bu evrende yalnız olmadığımızıda. Zaten ben yalnız olduğumuz fikriniz hiç bir zaman benimseyemedim. Bizim dünyamız ve sonsuz evreni düşünürsek, dünyamız sahildeki kum tanesi kadar kalacaktır diye düşünüyorum.
Albert Einstein'ın özel görelilik kuramına göre, ışık hızı saniyede yaklaşık 300,000 km'dir ve bu her canlıya göre sabittir. Bu kuramdan yola çıkarsak binlerce hatta milyonlarca ışık yılı uzaktaki gezegenlerden bahsetmememiz çok normal olur. Yine eski Mısır ve Sümer yazıtlarında da uzaylılardan göksel misafirler olarak bahsedilmiştir. Bunların dışında günümüzde bile bazı devletlerin sakladıklarıda var ve uzaylı varlıklar gördüğü iddia eden, elinde kayıtlar bulunduran onlarca insan var.
Bence uzaylıların varlığından çok dünyamıza gelme nedenlerini tartışmamız daha iyi olacaktır diye düşünüyorum. En azından ben hep neden diye düşünmüşümdür. Yani biz yeni yeni Ay'ı keşfederken, uzaylılar diye bahsettiğimiz bu varlıklar kendi galaksilerinden çıkıp bizim dünyamıza yani Samanyolu Galaksisine kadar gelebiliyor. Bu da teknolojide ne kadar geliştiklerinin en büyük kanıtı. O zaman neden geliyorlar ? Belki de bizi ziyaret etme nedenleri zengin kaynaklarımız olabilir diye düşünüyorum. Yine de emin değilim. Her düşünce yeni bir soruya temel oluşturuyor. :willy_nilly:
 

bendeniz

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ocak 2010
Mesajlar
68
Tepkime puanı
0
Uzaylilarin varliligindan veya yoklugundan bassetmedeim Almancaniz varsa mahsuru yoksa internet adresse verin bakim kimlerden ilham aldiklarini ne oldugunu ozaman anlarsiniz.
 

Whisper1

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Nis 2010
Mesajlar
28
Tepkime puanı
5
Gayet iyi anliyorum [SIZE=2,5]likeufo[/size] 'nun vermis oldugu metnin Almancasina okudum daha genis capta aciklamar var. Orada yazan bazi konular var bizler icin hic uyusmayan konular oldugu icin bunlarin devami geldiginde insanlari sapitmaktan baska sey degil bence. Daha öncede yazdim Anukiler biz insalari köle olarak dünyada calistirilmak icin genetik degisimleri ugratip yaratigini yaziyor.
Sizce bu nedemek oluyor Allah cc degilde Anukiler insan soyuna yaratti ozman onlari tapmaniz lazim onalari iman edmeniz lazim. Böyle bir sacmalikgimi inanip gelecek olan ilerde büyük felekatte biz insanlari gemilerini bindirip kurtareaklar. Gecmiste Amerikata olan olaylari duymusunuzdur yüzlerce insanin öldügünü. Seytaninin oyununa gelmeyelim bunlari inanarak ister hiristiyan olsun ister Müslüman hangi dine menzup olursa olsun.

Daha önce yazdigim sizin cevap verdihiniz konu ile harhangi birsey yapip ne oldugunu anlama imkani varmi?

anunaki'ler için "zacharia sitchin - 12. gezegen" kitabını okuyabilirsiniz. dinler tarihi üzerine bir derlemedir esasen. üzerine biraz yorum katar.

dinsel inancınıza her zaman saygı duyarım. ama şunu da sizin nezdinizde bütün arkadaşlara bildirmek isterim ki, srogulamadan doğrudan itaat etmek, dogmalara boyun eğmek, gelişim açısından önümüzü tıkayacaktır.
 

RaV3N

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ağu 2010
Mesajlar
74
Tepkime puanı
15
Hayatımda bi defa anlatılanlara uygun bir rüya gördm. Rüyalarımıda pek hatrlamam rengarenk ışıkların olduğu bi yerdeydm korkmştum birşyn arkasından gemileri izliyrdum çok büyük ana gemileri verdı uzun sigaa şeklnde gibi ama çok kalın tabakalı bir malzemeden yaplmştı.yuvarlak ve üçgen şeklinde araçlar bu gemlrden havalnp yine geri geliyrlardı tam bir kaos ortamı mor ve koyu mavi lacvert ışıklar hatrlıyrm bnlar ortama çok hakmdi.Yanmda biri vardı korkmamam ve sadece izleyp gitmemz gerktiğini söylemşti.Sabaha karşı uyndığımda yatağmn üzernde oturuyrdum.dalmışım brden ayıldım sonra tekrardan yatıp uyudum. Tabi bu sadece bi rüyadan da ibaret olabilir bilmiyrm gördüğüm rüyaları pek htrlamam nadirdir.
 

yoda

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ağu 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
20 yıl önce ilk ufo gördüğümde çok heyecenlanmıştım.. ama daha sonraları adeta ufo görmekten sıkılır oldum ( ulen yinemi dolanıyonuz etrafta) diye dalga geçer konuma geldim.. sonra araştırıp öğrenmeye başladıkça sadece onlarla bitmediğini ve küçük bir kapıdan girip uçsuz bucaksız bir evrene girdiğimi anladım.. herşeyin başlangıcıydı benim için.. halen daha arasıra görüyorum.. etrafımızdalar ve bizimle birlikteler..hem çok yakınlar hem ulaşamayacağımız yerdeler.. bizi bekliyor ve gözlüyor,yardım ediyorlar...
 

MKA

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ağu 2010
Mesajlar
2
Tepkime puanı
2
Bazı arkadaşlar Kur'an'a danışmak istiyorlar. Bazıları da sanki tüm Kur'an'ı okumuş gibi, Kur'an'da uzaylılardan bahsedilmiyor diyor.
Bir defa biz de uzaylıyız, çünkü dünya uzayda yer alıyor. Diger gezegen ve yıldızlar gibi.
Kur'an da biliyorsunuz ki, cin, melek, şeytan ve dabbe (CANLI) lerden bahsediliyor. Dünya dışı varlıklara "Cin" diyen arkadaşlarımız hiç melek, şeytan ya da dabbe diyor mu? Nedense akıllarını ilk olarak Cin geliyor.
Kur'an'da cinlerle, meleklerle, şeytanlarla, dabbe(canlılarla) ilgili yüzlerce ayet var. Her birinden birer tanesini aşağıda örnek verdim mesela. Google'dan araştırın, diğerlerini de siz bulun.
Demek istediğimi aşağıdaki ayetleri okuyunca anlayacaksınız. Yani apaçık cinlerden de, meleklerden de, şeytanlardan da bahsediliyor. Melekse melek, şeytansa şeytan diye adıyla, sanıyla bahsediliyor.
Aşağıdaki 3 surede ayrı ayrı cin, melek, şeytan isimleri aynen geçiyor.

BAKARA 34 Hani biz meleklere (ve cinlere): Âdem’e secde edin, demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu.
HİCR 30. Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.
ZARİYAT 56 Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım

Gördüğünüz gibi yoruma bile mahal vermeyecek şekilde apaçık bu isimler geçiyor. Peki ya aşağıdakiler? Bakın bakalım hangi tanımlamalar en çok kullanılmış?

(Hac Sûresi: 18. âyet)
Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, bütün hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyorlar.
Bir çoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah her kimi de hakir ve zelil ederse artık ona ikram edecek yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.

NAHL 49. Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız Allah'a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar.
MERYEM 93.Göklerde ve yerde bulunan herkes, Rahman’a kul olarak gelecektir.
ENBİYA 19. Göklerde ve yerde kimler varsa O’na aittir. O’nun huzurunda bulunanlar, O’na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
ŞURA 29 Gökleri ve yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması da O'nun ayetlerindendir. O, dilediği zamanda onları biraraya getirmeye kadirdir.
FETİH 48/7. Göklerdeki ve yerdeki ordular Allah’ındır. Allah güçlü olandır. Hakim olandır.
RAHMAN 29 Göklerde ve yerde kim varsa her ihtiyacını Ondan ister. O hergün bir iştedir.
CUMUA 1. Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih eder.
NEBE’ 37. O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir.
ZARİYAT - 22 Ve semada sizin rızkınız ve vaadolunduğunuz şeyler vardır.
Rahman 33. Ey cinler ve insanlar topluluğu! Göklerin ve yerin sınırlarından çıkmaya gücünüz yeterse çıkın. Fakat özel bir güç olmadıkça çıkamazsınız.

Gördüğünüz gibi, veya da daha sonra araştırınca göreceğiniz gibi melek, şeytan ve cinlerle ilgili yüzlerce ayet var. Bu varlıklar apaçık, isimleriyle bahsedilirken pek çok ayette ise
sadece göklerdeki ve yerlerdeki başka canlılardan bahsediyor. Tam bir açıklama yok. Kim bu göklerdeki canlılar? Sadece kuşlar olarak mı algılıyorsunuz? Gök deyince aklınıza sadece görebildiğiniz mesafe olan
mavilikler, bulutlar gelmiyor herhalde, değil mi? Cinler, melekler diyorsanız eğer, onlardan zaten apaçık bahsediyor adıyla, sanıyla.

Yukarıdaki Nebe, 37. ayet çok ilginç değil mi sizce? Gök, yer ve ikisinin arasındakiler kim?
Bazı şeyler tam olarak izah edilmiyor. Zaten pek çok ayette gizli bir mesaj var. Kur'an'ı okuyanlar ne demek istediğimi anlarlar. Hatta bazı ayetlerde, aklını çalıştıranlar için onlarda bereket vardır, mutluluk vardır gibilerinden
bol bol ayet vardır ama tam olarak ne olduğunu söylemez. Mesela rüzgardan, güneşten vs. şeylerden, aklını çalıştıran toplumlar için güzellikler vardır diyor. Bugün akıl ve bilim sayesinde bunlardan yararlanıyoruz zaten.
Kim bilir daha ne özelliklerden yararlanacağız ama bu da zamanla, bilimle, akılla olacak tabii ki. Sana herşeyi hazır vermiyor. Sen bulacaksın, akıl edeceksin,yapacaksın diyor.

Kur'an'da bazen "ben" kelimesini kullanır, bazen de "biz" kelimesini kullanır. İkisi arasındaki farkı sorgulayın. Konumuz taşmasın diye girmiyorum fazla.
Lafın özü, bazı şeyler tam açıklanmıyor. Aynı göklerdeki canlılardan kast'ın ne olduğu konusu gibi...

Evrende herşey insanlık için yaratılmıştır diyor muyuz? Diyoruz. Hatta begenmediğimiz sivrisinek, yılan bile bir amaç için yaratılmış. Peki yukarıdaki ay, yıldız, güneş de bizim için ise, ve faydası ve amaçları da varsa
geri kalan, hatta adını bile bilmediğimiz, şu ana kadar da hiç bir işe yaramayan ya da bizim öyle zannettiğimiz diğer gezegenler neden yaratılmış?
Boşuna, süs olsun diye, gökyüzünde avize gibi asılı dursun diye değil herhalde. Teleskopla bile görünemeyecek kadar çok uzaklarda olan, belki dünyayı bile aydınlatma fonksiyonu olmayan uzak yıldız sistemleri
ne işe yarıyor? Yok mudur orada birileri? Düne kadar bu varlıklara inananlara şaklaban diyen üniversite hocaları artık tv'lerde gözükmüyorlar bile. Hele hele 2009 Kumburgaz görüntüleri
dünya ufo literatürüne geçti. Deniz kıyısındaki köpeğin bile gece yarısından sabaha kadar, uçan daireye yönelerek havlaması ne kadar manidar? Bir izleyin bakalım.

Kur'an böyle bir şey yoktur demiyor, tam tersi örtülü de olsa göklerdeki canlılardan bahsediyor. O canlılardan kasıt kuşlardır diyorsanız diyecek bir şeyim yok zaten! Demek ki, o kuşlar uzak takım yıldızlarından, gezegenlerden
yararlanıyorlar!

Rum suresi, 22.ayet: Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da Onun âyetlerindendir. Bilgi sahibi olanlar için bunda ibretler vardır.

Artık yorum sizin.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Güzel, bu şekilde sorgulayıcı ve bilgiyi araştırıcı olmanız iyi bir şey. Yorumlarınız ve araştırıcılığınız için teşekkürler.
 

yoda

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ağu 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
yoruma fazla gerek yok MKA kardeş.. gayet güzel anlatmışın.. teşekkürler
 

MKA

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ağu 2010
Mesajlar
2
Tepkime puanı
2
Teşekkür ederim sayın yönetici ve yoda... Aklıma geldikçe, sorguladıkça başka şeyler de aklıma geliyor. Ama sanırım önceki yazıma ek yapma olanağım yok. Ayrı bir mesaj ile devam edeceğim sanırım. Neyse...

Her olayı sürekli din'e bağlayan arkadaşlarıma bir şeyler söylemek istiyorum.

Çeşitli forum sitelerinde ve burada, "Madem uzaylılar var, neden kendilerini göstermiyorlar" diyorlar.

Peki siz buna hazır mısınız? Ben de size soruyorum ; madem cin'ler, şeytanlar var, hiç kendinize aynı sorunun şu şekilde olanını sordunuz mu?

"Madem cin'ler, şeytanlar var, neden kendilerini göstermiyorlar?"

Hiç bu soruyu sordunuz mu kendinize? Peki görmeye hazır mısınız? Görmek ister misiniz? :) Hayır, diyeceksiniz. Ama kalkıp da, "Görenler var" gibi komik cevap vermeyin,
çünkü ben de size "Ee, dünyadışı varlıkları da görenler var" derim.

Konu, burada tıkanır.

Dünyadışı varlıklar herkese gözükse, toplum buna hazır mı? Ruhsal sarsıntı geçirir mi? Bugüne kadar tüm bildiklerinizi alt-üst olması sizde ne gibi tahribat yaratır? Düşündünüz mü?

En hassas noktanızdan devam edeyim öyleyse, yani "din" kısmından.

Asırlar önce güneşe "Tanrı" diyenler vardı, karşıtlar ise onlara göre "deliydi, suçluydu, idam edilmeliydi." Bugün n'oldu?

Çağ ve bilim ilerledi. Bir safsata kurutuldu. Bugün ise tam tersi, "Güneşin,Tanrı olduğunu savunanlar deli, meczup." O çağlarda bunu kabullenmeye hazır olmayan toplumlar günümüzde sıradan bir şey olarak görüyor bu bilgiyi.

Aynı şey dünyanın yuvarlak olmasını kabullenemeyenler için de geçerli.
Galileo'nun başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Evet, dünya yuvarlaktır, bunu ilkokuldayken bile biliyorduk. Ama o çağda toplumlar buna hazır mıydı? Değildi.

Peki bu dünyadışı varlıklar bazı şeyler söyleseler... Özellikle de 'din' konusunda... Ne kadar hazırsınız? Hayatınız boyunca tüm bildikleriniz bir anda alaşağı olursa n'apacaksınız? Toplumların gireceği kaos ne boyutta olabilir?

Çıkıp da, dese ki bir tanesi;

'Tanrı diye bir güç vardır ama din'ler yoktur. Din'ler sadece insanları barış içinde tutabilmek için yazılmış bir şeydi. Bulunulan zamane şartlarına göre yenilenip, yeniden gönderildiler" dese ne düşünürsünüz?

Az-çok bütün din'ler aslında birbirine benzemiyor mu?

Din konusunda herkes uzman bu ülkede. O uzmanların en takdir ettiğim yönleri de hayatlarında bir kez bile Kur'an okumadan "uzman" olmaları (!)

Şimdi bırakın dünyadışı varlıkları bir kenara... Ben bile size hazır olmadığınız, bilmediğiniz bir şey söylesem? Gelin hep birlikte test edelim, bakalım ne kadar hazırsınız hiç duymadığınız bir şeyi duymaya...

Facebook gibi, forum siteleri gibi yorumlar olan yerleri sıkı sıkı takip eder, insanları ve bildiklerini ölçerim. (Daha doğrusu bildiklerini zannedip de, bilmediklerini...)

Bir Rus kız iletisine "İsa'nın geri döneceğini, O'nun ölmediğini yazmış"

Sen misin bunu yazan? Saldıranlar, küfür edenler, hak din'in islam olduğunu, bu sapık düşüncelerden vazgeçmesi gerektiğine kadar yüzlerce yorum var.

Evet, ben de o kıza katılıyorum. İsa ölmedi, öldü gibi gösterildi. Kıyamet günü de geri gelip şahitlik yapacak...

Bu satırları kasıtlı olarak uzatıyorum, çünkü kafanızda benimle ilgili birşeyler oluşmasını yaratmaya çalışıyorum.
Dinlemeden, iyice okumadan, araştırmadan, sorgulamadan, hazır olmadığınız şeyleri duymak çok acı gelebilir....
Bu yazdıklarımı okurken bir yandan da "Bu adam kafayı yemiş, bu adam misyoner, yazdıklarını okumaya bile değmez" düşüncesine varacaksınız.

Amacım da bu zaten... Sizi az sonra şok edeceğim çünkü. Bu ayetler Kur'an'da yazıyor deyince de "Hadi canım sen de" diyeceksiniz... Hayatınızda pek çok kez Kur'an'ı açıp okudunuz ya! Yazmaz öyle şey, değil mi?

Şimdi size bu ayetlerin No'sunu vereceğim. Böylece hazır olmadığınız, bilmediğiniz bir şeye nasıl yaklaştığınız ortaya çıkacak...


Aşağıdaki ilk Kur'an ayeti Nisa suresi. 156-159 arası...

Not: Lütfen sadece buradan okumakla yetinmeyin, ayet no'larını alıp, siz kendiniz de istediğiniz bir siteden teyidini alın...



156,157. Bir de inkarlarından ve Meryem’e büyük bir iftira atmalarından ve “Biz Allah’ın peygamberi Meryemoğlu İsa Mesih’i öldürdük” demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler.

158. Fakat Allah onu (İsa'yı) kendisine yükseltmiştir. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

159. Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.


-----------------------------------------------------------------


meryem suresi 33.ayet

27. Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: "Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!" (Babasız çocuk olur mu diye...)

28. "Ey Hârûn'un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi."

29. Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. "Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?" dediler.

30. Bebek şöyle konuştu: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. Bana kitabı (İncil'i) verdi ve beni bir peygamber yaptı."

31. "Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekatı emretti."

32. "Beni anama saygılı kıldı. Beni azgın bir zorba kılmadı."

33. "Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün bana selâm (esenlik verilmiştir)."

34. Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur.

(Henuz yeni doğmuş bebekken konuşuyor.)

------------------------------------------------------------------
(Al-i İmran Suresi, 46

Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir.


----- Gördüğünüz gibi hak din dediğiniz kitap olan Kur'an'da yazıyor bunlar... Resmen, "ölmediği, şahitlik edeceği" yazıyor...
Tamamen tüm ayetleri okuduğunuzda hazır olmadığınız çok ayet göreceksiniz... Ben insanlara anlattığımda köpürenler var, saldıranlar var... Verdiğim cevap çok basit. Şöyle diyorum:

"Sen bana saldırarak Kur'an'ı reddediyorsun, çünkü bunlar benim fikrim değil, resmen ayetler böyle yazıyor. Al sana ayet numaralarını. Git, adam gibi oku da gel... (Daha kimse çıkıp gelemedi karşıma.)
Hiç eline alıp, okudun mu kardeşim" dediğimde ise "Hayır ama biz anamızdan, babamızdan
öyle gördük" diyorlar. İşte size zeka, bilgi, kültür, din anlayışı... Anladıkları birşey yok. Duyumlarla, batıl inançlarla hareket edip, yanlışa düşüyorlar. Din'in "D'sini" bile bilmiyor kimse.
Sonra da kalkıp, uzaylılar Kur'an'da yazıyor mu, yazmıyor mu tartışmasına giriyorlar (!)

Şimdi asıl konumuza yeniden gelelim... Bunları bilenler için bir sözüm yok. Ama bilmeyip de, fikri olmayıp da varmış gibi sağa sola saldıranlara, küfürler edenlere sesleniyorum.

Alışık olmadığınız, hazır olmadığınız pek çok şeyin aksini duymak sizi agresif davranmaya itebiliyor. Farklı din, farklı mezhep, farklı düşünce yüzünden, yanlış din anlayışı yüzünden
otellerde insanlar canlı canlı yakıldı. Pek çok yerde din adına katliamlar yapıldı bu ülkede. Radyo ve Televizyon ilk çıktığında Din etkisi altında kalanlar, yani BUNA HAZIR OLMAYANLAR neler yaptılar, biliyorsunuz.
Meydanlarda bunları ateşe verdiler, şeytan işi dediler. O zaman buna hazır olmayanlar şimdi ise nedense o şeytan işini en çok kullananlar oluyor. Ses kayıtları, gizli kameralar, ortam dinlemeleri vs.

Şimdi arkadaşlar, yeterli bilginiz yokken, henüz hazır bile değilken dünyadışı varlıkları neden hemen görmek istiyorsunuz? Peki söylediklerine hemen inanacak mısınız? Ruhsal çöküntü yaşar mısınız?

Söyleyecekleri şeyler, ilk insanın nasıl yaratıldığına kadar çok derin konularsa nasıl bunu kabullenebileceksiniz? Dünyada bir kaos olmaz mı? Bence söylemezler böyle bir şeyi...
 
Üst