Etimolojik olarak;Wicca nedir? Witchcraft nedir?

Woodoo

Banlı Kullanıcı
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
17
Tepkime puanı
2
Etimoloji:


Eski İngilizcede yönlendirmek, şekil ve biçim vermek, gücünü bir tarafa yöneltmek anlamına gelen; Hint-Avrupa kelime kökü "wic-" veya "weik- "'ten türeyen kelime. Wicca "bilge erkek" kelimenin masculine formudur, "bilge kadın" manasına gelen ve feminine form olan kelime "wicce" dir. Bu yüzden Wicca'nın Dianic kolunu oluşturan geleneğin uygulayıcıları kendilerini "Dianic Wicce" olarak adlandırırlar. İlginç olan Wicca'nın kurulmasına ön ayak olan Gerald B. Gardner'ın bu kelimeyi hiçbir zaman kullanmamış olmasıdır, etimolojik olarak kullanmak adına sadece "wica" (İlk kez 1959da, The Meaning of Witchcraft) derdi ki bu kullanım saxon dilindeki "wych" sözcüğüyle yakınen alakalıdır, "bilmek" anlamına gelen germen dillerindeki "wit-" köküyle birlikte "wych" kökü, cadı anlamına gelen "witch" kelimesinin iki etimolojik açıklamasını oluşturur. Zaten "wicca" orijinalde "witchae" ya da "witcha" olarak telaffuz edilir ki bu da fonetik bakımdan "witch" sözcüğüne oldukça yakındır.



Bir örnek vermek gerekirse, erken Latin dönemine ait Halitgar penitensiyalinin 11.yy’da yapılmış eski İngilizce çevirisinde orijinal metinde olmayan ancak 11. yy. çevirmeninin eklediği swa wiccan tæcaş kısmına rastlarız, bu kasıtlı bir ekleme olsa gerek; zira bu ek tartışmasız olarak 11. Yy’da hala pagan geleneği sürdüren wiccan öğreticilerin bulunduğunu ve Hıristiyan ruhban sınıfı tarafından bilindiğini kanıtlar. Böyle olmasaydı, orijinal metne ekleme yaparak yasağı tekrar ilan etmelerine gerek kalmazdı. Wicca bir yere kadar pagan dinin öğreticilerine verilen addı, witch kelimenin daha sonra bu anlamı genişleterek ve Hıristiyanlığın eklediği formlara uygun olarak yeni çevirilerde ve dilde yerleşmiş halidir.



Böylelikle, Gardner’dan çok önce wiccan olarak adlandırılan pagan din uygulayıcılarını görmek bu sayede olası denebilir. Leland da bu sözcüğü Gardner öncesi eserlerinde kullanmıştır.





Cadılık nedir? (witchcraft)


Yakın zamana kadar wicca ve witchcraft yani cadılık birbiriyle oldukça içiçe geçmiş görülen kavramlardı oysa günümüzde pek çok temel kavramında olduğu gibi burada da büyük farklılıklar söz konusudur ve birbiriyle karıştırılması hatalıdır.



Cadılık bir inanç sistemi değil bir pratikler bütünüdür ve tüm kültürlerde, coğrafyalarda ve topluluklarda kendisine uygulama alanı bulmuştur. Bu bakımdan teolojik olarak da bir din değil, bir yaşam biçimidir. Bir cadı Hıristiyan, Müslüman ki bu dinler bu tarz uygulamaları kesinlikle yasaklamıştır- veya ateist olabilir. Wicca’daki etik kuralları, wiccan redeyi ve three fold law’ı kabul etmezler. ( Wicca öğretisine dâhil bir kişi, kişisel pratikleri doğrultusunda kendini bir cadı olarak da tanımlayabilir ancak tersi doğru değildir.)


Cadılıkta enerjiyi irade doğrultusunda yönlendirip odaklayabilme yani maji uygulamanın özünü oluşturur. Dolayısıyla teorik olarak bir inanca dahil olmayabilir. Cadı kelimesi sırf kadınları temsil ediyor görülse de aslında her iki cins için de kullanılan bir sözcüktür. (Erkek cadılara yanlış olarak atfedilen isim konusunda bkz: warlock nedir?)



Cadılığın hereditary (nesilden nesile geçerek devam eden) adı verilen kısmı, kuşaklar boyunca devam eden bir aile geleneğinden uygulamaları öğrenerek devralmış kişilere verilen isimdir.(Anadolu’da buna el verme geleneği olarak bakabiliriz.) Özellikle 60’larda ve Witchcraft Act İngiltere’de yürürlükten kaldırıldıktan sonra bu tarz bir söylemi kullanan pek çok uygulayıcıya rastlanmıştır ancak gerçekliği son derece muğlâktır. Cadılık günümüzde irsi olarak geçen bir sıfat değil, kişinin yetisine bağlı olarak geliştirdiği bir kavram olarak kabul görmektedir.



Burning times; Avrupa’da ortaçağ boyunca engizisyon mahkemelerince kovuşturmaya uğrayıp yakılan, asılan veya herhangi bir şekilde öldürülen tüm kurbanları anmak için günümüz modern cadıları ve wiccanlarınca bu döneme verilen isimdir. Toplam sayı oldukça tartışmalı da olsa, resmi araştırmalar ikiyüzellibin civarında kişinin öldürüldüğünü bildirmektedir. Öldürülenlerin ne kadarının suçlandıkları üzere cadı olup olmadığı konusu muğlaktır, genelde ağır işkence altında alınan itirafnameler de bu yüzden sağlam bir referans oluşturmamaktadır. Ortaçağ Avrupasın’da çoğunluğunu kadınlar oluştursa da erkekler, çocuklar hatta ev ve çiftlik hayvanları da kovuşturmaya uğramış ve öldürülmüştür. Suçlamalar veba başta olmak üzere çeşitli salgın hastalıklar sebebiyle ve kilisenin dönem dönem hemetik olarak da adlandırdığı sapkınlara karşı yürüttüğü mücadele yanında, çoğu kez komşusuyla arasında husumet bulunan bir köylünün diğerini ihbar etmesi kadar basit bir nedene de dayanabiliyordu, bazı köylerde bu yüzden yaşayan hiç kimse kalmamıştı. Ebeler ve yaşadıkları kırsalda bitkilerle bazı ilaçları yapabilen kadınlar da cadı olarak suçlandı, oysa kilise ortaçağın başlarında cadıların doğa olaylarını yönetebileceğini ve hastaları iyileştirebileceğini kabul ediyordu. Tüm bu dönemi politik, ekonomik ve sosyo-kültürel açılardan değerlendirmeden yargılara varmak zordur, gerçekten de pek çok dinamik ve etkileşim sonucu oluşmuş pek çok öğe mevcuttur. Günümüzde hala Hindistan’ın ve Afrika’nın bazı bölgelerinde cadılıkla suçlanarak öldürülen kişilere rastlıyoruz, aslında sırf belirli bir döneme atfedilen tarihsel gerçeklik kadar süregelen toplumsal değişimler ve kısıtlamalarla da devam eden bir olgudur denebilir.


Anadolu’da cadılık hiçbir zaman Avrupa’dakine benzer bir gelişim süreci izlememiştir. Cadu ya da cazu/cazı olarak da geçen yöresel söylencelerde bu kavram genelde gulyabani gibi yaşayanların peşinden giderek onlara zarar veren bir hortlak betimlemesine sahiptir. Anadolu toplumunda aynı anlama gelebilecek kelime belki şifacıları temsilen edenler olabilir ki genelde toplumda saygı gören ve yardımına başvurulan kimselerdi.

ALINTI
 

Şaman

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
376
Tepkime puanı
21
eğer konuları sürekli alıntılayıp kaynak yazmamaya devam edersen ceza alacaksın!!!
diğer sitelerde burdaki yazıları ekliyorsun.buraya da diğer sitelerdeki arkadaşların.
yeter bari woodo emeğe bi gram saygın olsun yazıyı paylaşman sorun değil bari yazıyı hazırlayana teşekkürünü belirt.
 
Üst