Kristal Çocuklar Hakkında Bir Yazı

aris

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Tem 2008
Mesajlar
660
Tepkime puanı
142
HÜRRİYET GAZETESİ'NDEKİ KRİSTAL ÇOCUKLAR HABERİ

KRİSTAL ÇOCUKLAR

Yeni kuşak çocuklara verilen ad, "kristal." Önceki kuşaklardan farklı özellikler taşıyan bu çocuklar, birçok bakımdan ideal özellikler taşıyor. Indigo çocuklardan sonra kristal çocuklarla tanışalım. Bunun için kristal çocuk mail grubunun kurucusu ve 2 yaşında bir kristal çocuk annesi Burçak Alkanliyla konuştum. Aklınıza takılanları ona sorun, memnun olacaktır.

Kristal çocuğunuz olduğunu nasıl anladınız?
Kızım 11 aylık iken Reiki l'e inisiye oldum. Öğretmen, kızımı bir alerji problemi için gördüğünde onun bir kristal çocuk olduğunu söyledi. Ben de bunun ne olduğunu merak edip internet üzerinde araştırmaya başladım, ama fazla bilgi bulamadım. Bir de aynı tarihlerde kendi bebek-çocuk grubumdan dolayı girmiş olduğum indigoturks adlı bir grup vardı. Oradan kendim bir araştırma projesi olarak grubun kurucusu Mehmet Karaarslan'ın da desteğiyle Kristal Çocuklar grubunu kurdum. Ocak 2004'de Kristal Çocuklar adlı kitabın bilgisi de gelince bütün parçalar yerine oturmaya başladı.

Nedir "kristal çocuk"?
Kristal Çocuklar, dünyaya 1998 yılında az sayıda, 2000 yılındaysa önemli sayıda gelmeye başladılar. Kristal Çocuklar, öncelikle berrak kristal olan auraları ile tanınırlar. Kristal hayat rengi, pişmanlık duymadan ve neşeyle bir ayna olmayı öğrenir. Birbirleriyle sadece 5 dakika konuştuktan sonra iletişim kurma şekli de dahil, karşısındaki insanın yaptığı her şeyin aynısını yaparlar. Bizler de onlardan hayat derslerimizi gözden geçirip ahenkle, barış içinde ve sevgiyle çok boyutlu yaşama şekillerini öğreniriz. Onlar kalp savaşçılarıdır ve bize kalp çakra, yani koşulsuz sevgiyle davranabilmemizi öğretirler.

İndigo çocuktan farkı nedir?
Kristal Çocuklar, insan evrimindeki yeni basamağı temsil ederler. İndigo Çocukları izlerler. Misyonları, İndigolar tarafından başlatılmış olan işi bitirmektir. İndigo Çocuklar "Sistem Yıkıcılardır", eski ve sınırlı düşünme yollarını sökmeye ve ortadan kaldırmaya gelmişlerdir. Kristal Çocuklar ise yenilenme ve yeniden yapılanma sürecini başlatmışlardır. İndigo çocuklarda, enerji, yıkım için hızlı bir şekilde, Kristallerde ise daha yavaş bir enerji akar. Maddi dünyada kendi gerçekliğinizi dış hareketlerle kontrol etmek için acele etmeye ihtiyaç olmadığını anlamak. Bu yüzden Kristal Çocuklar bizi neredeyse daha yavaş olmaya ve onların da yaptığı gibi enerjinin akmasına, keşfetmeye, yaratmaya ve deneyimlemeye yeterli zaman olduğunu anlamak için zorlayacaklar.

Siz, bir anne olarak ne gibi deneyimler yaşıyorsunuz çocuğunuzla?
Bunların çoğu dikkat çekecek şekilde kızımda var: Yoğun bir konsantrasyon ve dikkate sahip, çok sevecen, şefkatli ve sıcakkanlı, müziğe yatkın, şarkı söyleyip dans etmeyi çok seviyor. 2 yaşında ve her istediğini ifade edebiliyor. Doğduğundan beri aramızda telepatik iletişim oluyor, duyarlı bir yapısı var, hayvanlara deli oluyor; 11 aylıkken süt proteinine alerjisi ortaya çıktığında reikiye götürmüştüm, çok uyumluydu, hiç sorun çıkarmadı, şifa verilmesine izin verdi. Geceleri sık, sık uyanıp ağlıyor, yatıştırmam gerekiyor, sanatı çok seviyor, eti çok sevmiyor, sebze ile karıştınp az miktarda yedirebiliyorum, evde ve parkta her tümseğe çıkıyor, yoga yapmayı seviyor. Yıkanmayı ve yüzmeyi çok seviyor, arkadaş canlısı. Gelişimim hızlandı diyebilirim. Daha dürüst ve korkusuz olduk sanki.

Çocuğa böyle bir sınıflandırma yapmak (yani kristal çocuk demek) doğru mu? Ebeveyn tarafından fark edilmezse ne olur?
Sınıflandırma yapmak derken ben insanların arasında yapılan ayrımcılığa karşıyım, ancak bu demek değildir ki her çocuk aynı eğitimi alsın. Bazen üstün zekalı çocuğu olan aileler yakınıyorlar öğretmenler eğitim sistemi onlara göre tasarlanmamış ve ziyan oluyorlar diye. Tabi Kristal Çocuklara göre uygun eğitim sistemleri de var Waldorf ve Montessori gibi. Ancak bunları Türkiye ye ithal etmek zor. Hem kesin bunları ödemeye gücü de yetmez. Dolayısıyla çocuğa anlayış, en ortamında sevgi sunmak ve gelişmek istedikleri yönde hareket etmelerine izin vermek dışında çok bir kural yok. Önemli olan ailelerin bilinçlenmesi ve onlara gerektiği gibi davranmaları. Ebeveyn tarafından fark edilmemesi çok önemli değil, nasılsa çocuk kendini fark ettirecektir.

Ebeveynlerin onlara saygı duyması ve uzlaşmayı öğrenmesi çok önemlidir. Yoksa bu güçlü enerji ebeveyn veya bakıcının hiç kazanmayacağı güç mücadelelerinde kullanılacaktır. Ayrıca Kristal Çocuklar, korku hakkında bir anlayışa ve kavrayışa sahip değillerdir. Onlar her zaman güvende olduklarını bilirler ve riskli veya aptalca görünen bir davranışta bulunarak ebeveyni veya bakıcıyı deli ederler. Sıklıkla onlar için "tehlikeli" olabilecek bazı davranış biçimlerinin ebeveynleri tarafından sevecenlikle neden öyle olduğunun gösterilmesine ihtiyaç duyarlar. Kristal Çocuğa ebeveynlik etmek gerçek bir meydan okuma olabilir. Kristal Çocukların ebeveynleri çocuklarına istikrarlı bir ev sağlamak üzere kendi problemleri hakkında çalışmaya istekli olmalıdırlar.

Kristal çocuklarla ilgili ne gibi çalışmalarınız var?
Bebek-çocuk fuarında bir stand açıp yeni çocukları ailelere tanıtmayı istiyorum ancak bu konuda sponsora ihtiyacımız var. Yardımcı olabilecek firmalar benimle kontak kurabilirlerse çok sevinirim: burcakalkanli[AT]superonline.com. Web siteleri hazırlıyoruz. Bunlardan biri indigoturkiye.com, haftaya açılacak. Çocuk ve ana-baba ilişkisi üzerine bir diğeri hazırlanıyor. Bu sitelere çeviriler yapıyorum. İndigo yahoo grupları(http://groups.yahoo.com/group/yenicocuklar) ve indigochildren.meetup.com olarak intemetten toplantılar organize edip diğer ebeveynlerle biraraya gelip tartışıp kendimizi geliştiriyoruz. Seneye kızımın ev öğretmeniyle birlikte bir yuva açmayı planlıyoruz. Burada Kristal Çocuklar ve İndigolar eğitim görecekler. Burada belirleyici olacak nokta ise ebeveynlerin bilinçliliği.

Hayvanlara yardım etmek isteyenler
Genellikle büyük bebeklerdir ve sıklıkla vücutlarına oranla çok büyük kafaları vardır. Geniş, içe işleyen gözleri vardır ve uzun süre insanlara bakarlar. Duygusal olarak, genellikle çok sakin, iyi bebeklerdir ve annelerine çok sağlam bir şekilde bağlanacaklardır. Bu sağlam bağ, onlar 4-5 yaşına gelene kadar sürebilir ve "bağımlılık" davranışı olarak yorumlanabilir. Ayrıca onlar çok sevecen çocuklardır, sıklıkla sıkıntıda olan insan ve hayvanlara yardım etmek ve onları iyileştirmek isteyeceklerdir. Gıdaya karşı da çok hassas olabilir, gıda alerjisi geliştirebilirler.

Otizm tanısı koyulabilir, çünkü aile bireyleriyle telepati yetenekleriyle anlaşıyorlardı. Bazen 4-5 yaşına kadar konuşmazlar. Ev dışında sosyalleşmeye başladıklarında telepatik olmayanların varlığını öğrenip niçin konuşmak gerektiğini anlamaya başlarlar. Zihinleri yoluyla vücutlarındaki fiziksel değişikliklere etki yaparak kendi kendilerini tedavi edebilirler. Son derece sanatçı ve yaratıcıdırlar. Vejetaryen yemeklerini ve meyve sularını "normal yiyeceklere" tercih ederler. Şaşırtıcı bir denge duygusuna sahip, korkusuz araştırıcılar ve tırmanıcılardır.

Hürriyet - Kelebek eki
22 Ekim 2004
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Onları tanımak...

Kristal Çocuklar'ı nasıl tanıyacağız? İlk bakacağımız yer onların gözleridir, iri, etkili, anlamlı ve bilge gözlere sahiptirler. Mutluluk ve sevinç verirler, bağışlayıcıdırlar. Kristal Çocuklar büyükleri olan İndigo Çocuklar'la, benzer özellikleri paylaşırlar. İndigoların ruhları savaşçıdır, amaçları eski düşünceleri yani önceki eğitim, yönetim ve yasal sistemleri yok etmektir. Başlıca düşmanları psikiyatrik tedavilerdir, onlara ilaç tedavileri uygulandığında duyarlılıklarını, ruhsal yeteneklerini ve enerjilerini yitirirler. Kısacası İndigolar'la gerçekten DES (Dikkat Eksikliği veya Dikkat Eksikliği Hiperaktiflik Sendromu" tanısı konulan çocukların ayırdedilmesi gerekmektedir. Ama Kristal Çocuklar farklıdırlar, çok mutlu, bağışlayıcı ve sakindirler. İndigoların savaşarak açacakları ve temizleyecekleri yoldan geçerek daha güvenli bir dünyaya gitmektedirler. İndigo ve Kristal tanımları, aura renklerinden ve enerji kalıplarından kaynaklanmaktadır. İndigo Çocuklar'da indigo mavisi vardır, bu renk iki kaşın arasında yer alan üçüncü göz şakrasının rengidir. Bu şakra ile durugörü güçleri vardır. Ama Kristal Çocuklar'da kuvartz kristalinin prizma etkisi vardır, auraları pastel tonlarda çok renkli ve harelidir. Kristallere ilgileri büyüktür zaten tanımlarının nedeni budur.


Kristal Çocuklar'ın özellikleri...
1995'den sonra doğmuşlardır - Uzun, yoğun ve dikkatli bakan gözleri vardır - Kişilikleri manyetiktir - Çok sevecendirler - Müzikten etkilenirler ve şarkı söylerler - Özgün bir işaret dili kullanırlar - Telepattırlar, düşündüğünüzü hissederler - Şefkatli, duyarlı ve empatikdirler - Konuşmaya başlayınca geçmiş yaşam anılarını anlatırlar - Sanatçı ve yaratıcıdırlar - Sebze ve meyveleri tercih ederler - Denge duyguları mükemmeldir - Geç konuşurlar. Çağımızda İndigoların yani önceki kuşağın etkisi nedeniyle, sezgilerimizin ve düşüncelerimizin daha çok çok farkında olacağız. Bunun kanıtları ortadadır, günümüzde özellikle paranormal konulara olan ilginin gittikçe artma nedeni budur, tv, kitaplar, sinema gibi... İşte İndigoları izleyen Kristaller'in daha çok ruhsal yetilere sahip olmaları bu yüzdendir. Geç konuşurlar çünkü zihinsel iletişim güçleri vardır.


Çevre etkileri...
Kristal Çocuklar'a bebekken dikkat etmelisiniz. İnsanları hep öpmek istiyorlar, herkese karşı sevecen ve şefkatliler. Yüz ifadeleri, sözleri ve davranışları hep olumlu, çevrelerine mutluluk, neşe ve moral veriyorlar. Yaşlı insanlara manyetik olarak yöneliyorlar sanki bilgeliği ve dinginliği hissediyorlar. Dünyamızın şu anda en çok muhtaç olduğu şeyi yapıyorlar yani bağışlayıcılar. İndigo ağabey ve ablaları davaları için savaşırken onlar Gandi gibiler, bir tartışma ortamında arkalarını dönüp gidiyorlar ve affedici bir tavır sergiliyorlar. Hatta içlerinde neden tartışmaya gerek duyulduğunu soranlar bile çıkıyor. Üç yaşında bir Kristal Çocuk, kendisine vurmak isteyen arkadaşına sert ve otoriter bir sesle; "Hayır, dur ve bana vurma çünkü ben senin arkadaşınım." diyebiliyor,


Onlar otistik mi?
Bu çocuklara otistik tanımı konulması hatadır, otistikler genelde insanlardan kopuk kendi dünyalarında yaşarlar ve ilgi duymadıkları insanlarla konuşmazlar. Oysa Kristal Çocuklar tüm insanlık tarihindeki en sokulgan, ilgili, konuşkan çocuklardırlar. Görülmedik bir sevimlilik, sevecenlik ve duyarlılık gösterirler. Onlar otistik değil, awetistik yani saygı ve sevgi uyandırıcıdırlar. Bu nedenle bizler bu çocukları hasta diye utandırır ve ilaçlarla utandırırsak, ilahi bir armağanı hem reddetmiş olur, hem de geleceğin üstün uygarlığını yıkmış oluruz. İşte İndigolar'ın düzene karşı açtıkları savaş bu nedenledir, önemli bir amaçları da Kristaller'i korumaktır. Ve bilin ki. Kristal Çocuklar anne babalarını özel olarak seçmektedirler. Kristal Çocuklar'a hamile olan anneler, çoğu zaman çok özel olaylardan söz etmekteler. Bu anneler özel rüyalar görmekteler, hatta bazı annelerin önceden varolan hastalıkları iyileşmektedir.


Odaklanma veya konsantrasyon yeteneği...
Kristal Çocuklar bazen ebeveynlerini duymaz görünürlür, bu olay daha çok doğada bulundukları anlarda görülür. Aslında otistik tavır zannedilen bu olay gerçekte farklıdır, onlar o anlarda dünyadan geçici olarak koparlar. Örneğin tv seyrederken, açık havadayken, hayvanlarla oynarlarken bunu sık sık yaparlar ve anne babalarını duymazdan gelirler, uzun uzun çiçeklere, yapraklara, hayvanlara bakarlar. Ayrıca teknolojide onlar için önemlidir, ne olursa olsun teknolojik herşeye kendilerini kaptırırlar. Kristal Çocuklar'ın bu yetenekleri gelecekte lider olduklarında yararlı olacak olan odaklanma veya konsantrasyon yeteneğidir.


Pozitif düşünmelisiniz...
Bu çocuklar, büyürken insanları değerlendirdiklerinde kendi sezgilerine öncelik verirler. Bir radar gibidirler. Onlardan düşünce ve niyetlerinizi pek gizleyemezsiniz. On yaşlarında bir Kristal Çocuk, bilmez görünse bile gerçeğin farkındadır. Ne yazık ki bazen bu duyarlılık aşırı ve zarar verici olabilir. Bu nedenle, onların yanında olabildiğince pozitif düşünmek ve gerilimli ortamlar yaratmamak gerekir. Hatta bazı Kristal Çocukları çok insanla karşılaştırmamak bile gerekebilir. Aynı şey yaşadıkları çevre için de gereklidir, onların yanında çok sert, şiddet dolu filmler izlemek zararlı olabilir.


Başkalarının duygularını, kendi duyguları gibi hissediyorlar...
Bir diğer ilginç yetenekleri gezegenin ortak enerjisini algılayabilmeleridir. Büyük kitlesel korkuları, dünyayı etkileyen olayları hissederler, moralleri bozulur, heyecanlanabilir hatta hastalanabilirler. Onbir Eylül'deki İkiz Kuleler saldırısında, felaketi yaşanırken hisseden ve ardından ciddi bir şekilde hastalanan çocuklar kayıtlara geçmiştir. Unutmayın ki Kristal Çocuklar, bizler ve İndigolar gibi değiller, onlar başkalarının duygularını, kendi duyguları gibi hissediyorlar. Hiç bir görünür neden olmadan huzursuzlanan ve hasta olmaya başlayan bir Kristal Çocuğu sakinleştirmelisiniz, onunla konuşun, sıcak ve koruyucu etkiler verin ve muhakkak yakınında, çevresinde hatta oyuncaklarının içersinde bir doğal kristal parçasını bulundurun, onunla oynamasını sağlayın. Ama dikkat edin, küçük taşları yutabilirler, taşın kenarları yuvarlatılmış olmalı, keskin olmamalıdır. Ve onlara bu taşları fırlatmamalarını da öğretmelisiniz.


Yüksek duyarlılık...
Bu duyarlılık sadece ruhsal değildir, Kristal Çocuklar fizik olarak da farklı ve duyarlıdırlar. Örneğin yüksek seslerden, gürültüden, kalabalık içinde bulunmaktan, çok sıcak veya soğuk ortamlardan, dağınıklık ve düzensizlikten hoşlanmazlar ya da bunların bazılarından hoşlanmazlar. Onlara büyük alışveriş merkezlerinde dikkat edin, bir Kristal Çocuk böyle ortamlarda aşırı heyecanlanır, bu nedenle korunmalı, belli bir süre aşılmamalıdır. Ayrıca Kristal Çocuklar yapay ve kimyasal maddelere çok duyarlıdırlar, doğal sabunlar, gereğince bitkisel ilaçlar kullanılmalıdır. İlginç bir olay da, Kristal Çocuklar'ın kolay yaralanmamaları ve korkmamalarıdır. İstisnalar dışında sanki korunmaktadırlar çok ciddi kaza veya saldırılardan birkaç sıyrıkla kurtulan çok sayıda Kristal Çocuk kayıtlara geçmiştir. Ama bunlar sizin tedbirsiz davranmanız demek değildir.


Ekolojik çocuklar...
Kristal Çocuklar bizlere göre bedenleriyle daha çok ilgilidirler, buna dikkat ederler. Bu nedenle temiz hava, temiz su, tropikal bir atmosfer, bol ve taze meyve ve de sebze onlar için önemli ve çok yararlıdır. Anne ve babaların buna önem ve öncelik vermeleri gerekmektedir. Sanki geleceğin temiz dünyasını yaşamaktadırlar.


Duygusal şifacılar...
Bu çocukları tanımak için onların sevgi anlayışlarını ve tavırlarına dikkat etmeliyiz. Öylesine sevgi doludurlar ki, varlıkları bile şifa vericidir. Çok küçük Kristal Çocuklar bile, elleriyle, gözleriyle, davranışlarıyla içgüdüsel şifa dağıtırlar. Ebeveynlerinin hasta olmalarından hiç hoşlanmazlar ve onların bir an evvel iyileşmelerini isterler. Kristal Çocuklar, duygusal şifacı, teselli edici, şefkat ve hatta öğüt verici olabilirler. Doğal iyimser oldukları için çevresindekilere karanlığın içindeki ışığı gösterebilir ya da hissettirebilirler. Onlar bize sevgiyi alıp, kabul etmeyi öğretiyorlar. Bizim işimiz, onları ruhen beslemek, hissetmeyi öğretmek ve güveni öğretmektir. Ergenlik çağına geldiklerinde doğal sevecenliklerinin olduğu gibi kalmasına önem vermeli ve rehberlik etmeliyiz.


Parapşisik yetenekler...
Kristal Çocuklar'ın sık sık mistik konulardan söz ettiklerini duyabilirsiniz. Tanrı'dan, meleklerden, dualardan söz edebilirler. Sanki her birisi küçük birer filozoftur. Bazı Kristal'lerde pşisik yetenekler görülmüştür, örneğin psikokinezi yapabilirler yani bazı küçük eşyaları düşünceleriyle hareket ettirebilirler. Anne veya babalarına onların ilk anne ve babaları olmadıklarını söyleyen Kristal Çocuklar vardır. Elektronik araçları etkileyen Kristal Çocuklar da kayıtlara geçmiştir. Ama endişelenmeyin, her Kristal Çocuk böyle değildir, böyle özellikleri olmasa da bir Kristal Çocuk olabilirler. Onların telepatik yeteneklerine çok dikkat edilmelidir, anne ve babalarına veya diğer yakınlarına bazen o etkileyici gözleriyle uzun uzun bakmaları şaşırtıcıdır, bunu gözardı etmemek gerekir. Eğer dikkat edilirse birçok Kristal Çocuğun annesinin isteklerini kendisine söylenmeksizin yaptıkları görülmüştür. Bu yeteneklerin sergilenmesindeki amaç, insanlığın doğal yeteneklerinin hatırlanması şeklindedir.


Farklılıklar...
Kristal Çocuklar'ı eğlendirmek için karmaşık ve pahalı oyuncaklar almanız gerekmemektedir. Onları açık havaya çıkarmanız yeterlidir. Daha büyük yaşlardaki Kristal Çocuklar'ın odasında gereksiz ve karmaşık bulduğu birçok oyuncağı götrüp çöpe attığı hatta satıp evcil hayvanlara vermek için yiyecek satın aldıkları görülmüştür. Onlar küçük yaştan itibaren çevreyi koruma içgüdüsüne sahiptirler, doğa onlar için çok önemlidir. Bu özelliklerini sözleriyle olmasa bile davranışlarından anlayabilirsiniz.


Geleceğin süper sanatçıları...
Onlar sadece sevimli, sevecen ve ruhsal değildirler, yanısıra da doğal sanatçıdırlar. İyi resim yaparlar veya çok küçük yaşlarda bile, daha konuşmaya başlamadan önce mırıldanırlar ve sonra da şarkı söylerler. Hatta eğitim almış kadar iyi resim yapanları vardır. Müzik yeteneği yüksek zekanın göstergesidir, daha üç yaşındayken şarkı sözlerini ezberleyen Kristal Çocuklar vardır. Yüksek yaratıcılıkları onların sağ beyine egemen olmalarını göstermektedir, bu nedenle duygularının farkındadırlar, sezgiseldirler, hareket becerileri gelişmiştir, felsefi, ruhsal ve sanatçıdırlar. Sağ beyin egemenliğinde bireyler, sözcüklerin aksine görüntü ve duygularla düşünürler. Görsel yönelimleri onlara sanatsal yetenek ve fotografik bir bellek verir, zihinlerinde gördükleri imgeleri taklit ederler. Bizlerin hatta bazı İndigolar'ın aksine pahalı ve çok güzel oyuncaklar yerine Kristal Çocuklar'ın sıradan şeylerle eğlenmeleri ilginçtir. Bir kağıt veya kalemle ya da yapraklarla saatlerce oyalanabilirler. Onlar temel şeyleri takdir eder ve kullanırlar.


Ve sorunlar...
Elbetteki Kristal Çocuklar'da sorunlular, bunu anlatan anne, babalar da var. Öncelikle inatçı, kesin kararlı ve dayanıklılar. Haklarını savunmak için karşı tarafı zorlayabiliyorlar. Sertlikten hoşlanmıyorlar ama otoriter davranıyorlar. Çatışma içeren durumları veya ilişkileri reddediyorlar ve uzaklaşıyorlar. Bunlar Kristal Çocuklar'ın seçerken titiz olmalarına ya da zor beğenir olmalarına neden oluyor. Yani ayırd ediciler. Çünkü öz saygıları yüksek, bedenlerini ve ruhlarını besleyecek arkadaşları, yemekleri, filmleri, işleri ve evleri isteyecek kadar kendilerini önemsiyorlar. Örneğin yemek seçimleri güç ve özel, annelerini zorlayabiliyorlar. Çünkü bedenlerine uyumlular. Eğer anne ve babalar onların beslenme tercihlerine güvenebilirlerse, o zaman mücadeleye gerek kalmayacaktır. Kısacası onların seçimlerine güvenebiirsiniz. Sıvılardan yani içeceklerden çok hoşlanıyorlar. İçlerinde bir yaşından sonra bile anne sütü isteyenlere bile raslanıyor.


Uyku sorunları...
Kristal Çocuklar yüksek bir enerjiye sahipler, uyurken birşey kaçırmak istemiyorlar. Çünkü her ne olursa olsun, uykudayken dışarda birşeyler yaşanıyor. O kadar duyarlılar ki, uyarıcı herhangi bir şey uykusuzluk yaratabiliyor. Bazıları öğlen uykusu uyurken, bazıları asla istemiyorlar, eğer bunlar gündüz uyurlarsa gece asla uyumuyorlar. Zorlamalı uykularda kabuslar görüyorlar ve çok gergin oluyorlar. Kısacası onların kendi uyku düzenlerini uygulamalarına izin verilmesi gerekiyor. Ama eğer sorun ağırlaşırsa, ikna etmek ve anlatmak gerekiyor.


Titizlik mi yoksa düzen mi?
Kristal Çocuklar'a tuvalet eğitimi vermek pek mümkün değil, yeterince örnek yok ama çoğunun bunu kendi kendilerine öğrendikleri görülüyor. Bu arada gerçekten doğa çocukları oldukları için çıplaklıktan hoşlanıyorlar. Ve sanki onlar, düzensizliğin enerji uyumsuzluğu olduğunu biliyor gibiler. Buna nevrotik mükemmeliyetçilik diyenler de var. Fakat ruhsal gelişmişlik tanımı, herşeyin kendi istediği gibi olmasını isteyen bir Kristal Çocuk'la beraber olup, bunaldığınızda size daha yararlı olacaktır. Onların titizliğini anlatan çok fazla örnek var. Aslında sürekliliği ve tutarlılığı seviyorlar, her an değişen dünyada düzen, istikrar ve önceden tahmin edilebilirlik istiyorlar ve bu özellikleri bizler için gerçekten umut verici...


Zamanı farklı görüyorlar...
Kristal Çocuklar, dış değil yani bizim zaman anlayışımızı değil, kendi iç zamanlarını kullanıyorlar. İşte bu konuda anne ve babaların çok ama çok sabırlı olmaları gerekiyor. Programlardan nefret ediyorlar ve özgür olmak istiyorlar. Belki de onlar, hiç acele etmeden bakan, inceleyen ve sonra fikrini söyleyen yaşlı ruhlar gibiler. Bekliyorlar ve öğrendikten sonra kendi hız veya ritmlerine göre uyguluyorlar. Aslında haksız değiller çünkü geç kalma korkusuyla heyecanlanıp, telaşlanacakları yerde, daha sağlıklı olarak sakin davranıyorlar. Bir anlamda, zamanın gerçek olmadığını ve hatta genişletilebileceğini düşünüyorlar. Yani bizler gibi esir olmak yerine, zamana sahip olmak istiyorlar.


Kronik bağımlılıklar...
Kristal Çocuklar, anne ve babalarına ve de diğer aile bireylerine çok bağlılar, ayrı kalmaktan hoşlanmıyorlar. Yetişkinlerin onları okşamalarına, teselli etmelerine bağımlılar, bu noktada başkalarının kendilerini anlamayacağı endişesindeler. Öte yandan onlardan ayrı kalınca, bir daha göremeyecekleri korkusunu da taşıyorlar. Bunun daha bilimsel bir tanımı, acıdan kaçmak şeklinde...


Öneriler...
Onların sağ beyinli yani görsel olduklarını unutmayın, sözel değil, görsel yöntemlerle eğitin. Hiçbir konuda zorlamayın, açıklamalarda bulunun. Onlara bağlanın yani sık sık beraber olun ve dokunun. Hayvanları örnek gösterin; "Bak köpek seni izliyor..." gibi. Kuralcı olmayın, dürüst olun ve onlara kendileri olma özgürlüğünü verin. Siz kendinize iyi bakın, temiz, bakımlı ve etkili olun. Onları asla küçümsemeyin, arkadaş gibi ilişki kurun. Sesinizi melodik biçimde yani tonlayarak kullanın. Meraklarını giderin, öğrenin ve öğretin. Dikkatinizi verin, onları ihmal etmeyin, yalan söylemeyin. Sabırlı, tutarlı ve gerçekçi olun, onlara süreklilik sağlayın. Siz ne düşünürseniz onlar öyle olacaklardır, onları negatif tanımlamalarla tanımlamayın, onlardan da birşeyler öğrenebilirsiniz. Onların imgelerine yani canladırmalarına veya hayallerine katılın. Onlara enerji yardımı yapın. Mümkünse meditasyon ve yoga öğretin. Onları tartışmasız sevin. Onlara kendi negatif, ayrımcı, bölücü, fanatik, tutucu, geleneksel ve zarar verici düşüncelerinizi aşılamayın. Çünkü geçmişte ve şu anda hiçbir konuda haklı ve başarılı değilsiniz...


Kristal Çocuklar diyorlar ki...
İnsanlara yardım edelim. (6 yaşında) - Evrende herkese iyi yaşam, sevgi ve iyi yiyecekler diliyorum. Benle oynayın ve bana okuyun. (6 yaşında) - Meleklerimden ışıklı rüyalar istiyorum. (3 yaşında) - Herkes öldükten sonra yine geri geleceğini bilmeli. (7 yaşında) - Duvarlara üzerinde "Mutlu ol" yazan tabelalar asalım. (5 yaşında)


Sonuç...
Kristal Çocuklar, şu anlarda en çok 10 yaşında olan ve İndigo Çocuklar'dan sonra gelen çocuklardır. Bizlere insanlığın nereye gideceğini gösteriyorlar. Onlar İndigolar gibi tartışmacı, öfkeli ve savaşçı değiller, daha sakin, mutlu ve affediciler. Kristal Çocuklar, şu anlarda 25 yaşlarda olan İndigolar'ın açtıkları yenilenmiş dünyanın insanları olacaklar. Ve hiç unutmamalıyız ki, dünyayı bu hale getiren bizleriz yani yetişkinler. Birçok şey için artık yapacak bir şeyimiz yok ve tek umudumuz çocuklarımız, onları kendi fanatik düşüncelerimiz için, sapkınlıklarımız için bozmamalı, saf ve doğal kalmalarına özen göstermeliyiz. Çok iyi bilmeliyiz ki, geçmişte tüm yaptıklarımız, iyi örnekler olsa dahi kötü ve bağışlanmazdır. Eğer çocuklarımıza dikkat eder ve onlara iyi bakarsak hem geleceğimizi kurtarabilir hem de onların istediği gibi çok daha güzel bir dünyayı oluşturmalarına yardım etmş olabiliriz..

Alıntı.
 

Darkprincess

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Haz 2013
Mesajlar
285
Tepkime puanı
8
Kristal çocuklar hakkında bu kadar yazı ve araştırma varken yıldız tohumları hakkındaki bilgilerin kısıtlı olması çok üzücü...
 
Ü

Üye silindi 58480

İki uzun yazıyı da okudum,
Gayet güzel anlatılmış, yepyeni bir aydınlanma çağına doğru gidildiğini düşünüyorum.
Yeni isim verilmiş yeni bir reklam yüzü ve marka oluşturulmuş ama algıda reforma ihtiyacımız vardı artık
Nacizane, dünya nüfusunun sıradaki iki jenerasyonunu da kaybettikten sonra yeni jenerasyonun tamamen enerji bazlı bir hayat modeline imrenecekleri kanahatindeyim.

Güçlü olanın hayatta kaldığı, hayatın adaletsiz olduğu, 1 kere geliniyorsa pervasız olunması gerektiği vs kalıplar algı platformunda silinecektir.
Gücün, yaptırım olanakları ile ; prestijin maddi çokluk ile ölçüldüğü günümüz dünyasının ölçü birimlerinin sevgi ve ilim ile değişeceğini düğünüyorum.

Sevginin ve bilgeliğin , güçlü ve zalim kesimden bütün bütün ayrıldığı ve yeni dünya arayışının bu kriterlere insanlığı adeta muhtaç hale getireceği bir dönemin etkileri artık görünür hale geliyor

Ama tabi kitlevi uyanış için kitlevi bir sarsılma evrenin alamet dilidir. Dünya savaşı sonrası yaraları saranlar indogo çocuklar olacaklardır .. ve tabi şımdi doğan kristal çocuklara freş ve arınmış bir dünya kalacak.
 

NoRules

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2017
Mesajlar
129
Tepkime puanı
15
taban rengi testini bilen vardır mutlaka. Auranın en tabanındaki rengi belirliyor. Bu renk çivit mavisi yani indigo ise, indigo çocuk olduğunu mu gösterir?
 

TravisBickle

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2014
Mesajlar
105
Tepkime puanı
67
Yaş
28
Konum
Angara
Bu tür tanımlardan hep kuşku duyarım. Çünkü farklı ortamlardan farklı arkadaşlarım vardır. İçlerinden seçtiklerimle özel bağlar oluştururum. Bu arkadaşlar genelde ilk gördüğümde benimsediğim ve tanıdıkça çok benzer çıkarız. Şaşırtıcı şekilde benzerizdir. Aynı konuda aynı şeyleri düşünürüz. Ben buna genelde "temel yazılımımız aynı" derim. Bu tür insanların her çevrede bulunabileceğini ve belirli vasıfların her kesimden çıkacağına inanırım. Fakat tek tek de farklılıkları seçerim. Indıgo veya Kristal olarak tanımlanan çocukların da benzer nitelikler taşıyan farklı bireyler olduğuna eminim. Ama bu sıfatlandırmayı hak edecek kadar farklı özellikleri nelerdir merak ediyorum. Benim gözüme çok da farklı gelmediler. Mesela kabaca bahsedilen vasıfların bir çoğunu taşımama rağmen kendime herhangi bir sınıflandırmayı yakıştıramıyorum. Çünkü uymayanlar da var. Bence insanlara kendini fazla özel hissettirip, psikolojik sıkıntılara sebebiyet verebilecek bir durum. Mesela bu çocuklar bir gün her çocuğun başına gelebileceği gibi arkadaşları tarafından en ufak bir dışlanmada kendilerinin özel olduğunu ve onlar için fazla iyi olduğuna inanabilir. Bu da asosyalliğine ve narsistliğine sebep olabilir. Kendini insanlara karşı kapatıp, kendi hayal dünyasına dönüp, buna alışabilir. Bence böyle bir tanım yapılıyorsa sınırların keskin belirlenmesi, doğru tanımlanması ve uyarıları yapılmalıdır.
 

Lua

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Ağu 2017
Mesajlar
52
Tepkime puanı
10
Nerede bu kristaller indigolar ben niye hiç göremiyorum ? tam tersi 2000 ve sonrasında doğan çocuklarda kibar tabirle daha bir bönlük var. tabi belli kesim aileler reikiyle yogayla toparlamaya çalışıyor, ne yapsınlar insan kendi çocuğunu özel görmek ister.
 

NoRules

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2017
Mesajlar
129
Tepkime puanı
15
Nerede bu kristaller indigolar ben niye hiç göremiyorum ? tam tersi 2000 ve sonrasında doğan çocuklarda kibar tabirle daha bir bönlük var. tabi belli kesim aileler reikiyle yogayla toparlamaya çalışıyor, ne yapsınlar insan kendi çocuğunu özel görmek ister.

kusura bakmayın ama burada ve çevremde gördüğüm çoğunluk gibi, bu tarz konulara yaklaşımınız fazla yüzeysel.
 

Lua

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Ağu 2017
Mesajlar
52
Tepkime puanı
10
kusura bakmayın ama burada ve çevremde gördüğüm çoğunluk gibi, bu tarz konulara yaklaşımınız fazla yüzeysel.

hürriyet kadın ekinden secrettan joseph murphyden yediğiniz içtiğiniz iki afilli terimi satınca siz derin mi oluyorsunuz ?
 
Ü

Üye silindi 58480

Her dogan cocuk kristal olcak diye bisey yok
Kristan cevrelerde yasayanlar kristal cocuk gorur, düz cervelerde yasayanlarin cocuklari da duz olur. Kristal bakan kristal gorur. Bir cocugun %5 bile kristal olsa onu gorur ona odaklanir.

Duz bakan duz gorur, parlak nurlu cocuklari da duz gorur. Cicekleri bahceleri de duz gorur. Hatta ilginctir guzel gelismelerde bile illa cirkin ve homurdanacak taraf gorurler goremezlerse boyle bir taraf etiketlerler.

Kristal cocuk algida reformun bir etiketidir. Onemli olan kozmolojinin ve tekerrur eden tarihin hangi parametrede oldugunu gorebilip ust akillara ulasarak buna karar verebilme yetisi kazanmaktir
 

alihaydar34

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eki 2017
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Konum
İstanbul
ben 2000 doğumluyum, kristal özelliklerinin %90 tutuyor, sadece titizlik kavramı benim için bir çok insandan daha ve farklı odamda dağınıklık üzerine kurulu bir düzen var. Bir de et yemeklerini severim o kadar. Şimdi ben neyim ?
 
Üst