Tesadüf

Alice amundsen

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Haz 2018
Mesajlar
416
Tepkime puanı
622
Konum
Aynanın diğer tarafı
Tesadüf diye birşey yoktur öyle mi evrendeki ve hayattaki her şeyin bir nedeni olmak zorundadır öyle değil mi yaşanan en ufak birşeyin sokakta yanımızdan geçen bir insanın herseyin bir nedeni vardır hiçbirşey boşa yaşanmaz siz ne düşünüyorsunuz.
 

Occultus

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Haz 2018
Mesajlar
23
Tepkime puanı
8
Ustün benliğiniz rotasını çizmiştir zaten. Yani ne olacağını biliyordur çünkü üstün benliğimizin şimdiki zamanı bir saniye olarak algılamaz. Buna şimdiki zamanın kalınlığı denir. Bilinçten bilince değişir.

Mesela Dünya ananın bilinci... Çok çılgın bazı biliminsanları onlu da hesapladı. Şimdiki zaman bizim için bir saniyeden az iken Dünya ananın şimdiki zamanı bir yıldır...yani bir yıl sonra hemen hemen ne olacağını biliyor....Ama hemen hemen...çünkü küçük şeyler sayılmaz ama ana rota bellidir....

Işin ilginç yanı o dünya için ufak olan şeyler bizim için çok anlamlı olabilir. Yani kader hem değiştirilebilinir hem de değiştirilemez.

Özgür irade hem vardır ama aslında yoktur...

Evrende herşey bulunduğunuz bilinç zaman mekana göre ve de farkındalığımıza göre görecelidir.

Insanların çoğu özgür iradenin ne olduğunu anlamazlar. Çünkü özgür iradeyle isteği ya da niyeti karıştırırlar. Peki ya o niyet de sana empoze edildiyse ? Hayır maji den bahsetmiyorum. Doyorum ki...ne biliyorsun o kendi isteğim arzum dediğin şey...ya o da senin kaderinde zaten varsa...ben kader diyorum da isterseniz buna içinde olduğunuz paralel evren deyin...

Bu arada dünyada yaşayan her insan farkında olmadan gerçekliği etkiler yani farkında olmadan adeta maji yapar...

Son olarak felsefe her insanın gerçekten de çok ihtiyacı olan bir şeydir...felsefe her yolu açar her yere ışık bilgi yaratır...ve önemlisi farkındalık derinlik sağlar...eğer onun yoluna girdiyseniz bütün bilgi kapıları teker teker açılır...

~ As above so below ~
 

Occultus

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Haz 2018
Mesajlar
23
Tepkime puanı
8
Maji ya da niyetin in anlamını burada ifade etmem sayfalar sürer bunu bu forumdan ya da başka kaynaklardan araştırabilirsiniz.

Bu forum iyi herşey anlatılmış bir sürü yorum farklı yaklaşım var ama çok basitçe söyle diyebiliriz bu iki yaklaşım da (maji niyet) nedensellik olmadan (ACAUSALITY) elde edilen sonuçlarla ilgilidir. Yani ilk önce bunu yaptım sonra bu oldu gibi değil. Olan şeyin dünyevi nedenlerle olmadığı zamanlar.

Bu konuda size en çok verilen örneği vereyim : Bir arkadaşınızı düşünürsünüz ve akabinde sizi arar. Bunu nedensel mekanik determinizmle açıklayamazsınız. Bu fenomeni açıklayanlar telepati der geçerler. Bu 4 boyutlu dünyadan algıladığımız bir yorumdur.

Evet telepati de nedensel değildir ama orada olan sadece telepatiyle ilgili değildir. Dediğim gibi insanlar her an hiç farkında olmadan birbirlerini nedensel olmadan etkilerler.

4 boyutlu zaman mekan evreninde algıladıklarımız bilmedğimiz başka boyutlarla ilgilidir.
 

Caraco

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2017
Mesajlar
48
Tepkime puanı
34
Tesadüf diye birşey yoktur öyle mi evrendeki ve hayattaki her şeyin bir nedeni olmak zorundadır öyle değil mi yaşanan en ufak birşeyin sokakta yanımızdan geçen bir insanın herseyin bir nedeni vardır hiçbirşey boşa yaşanmaz siz ne düşünüyorsunuz.
Tesadüf diye bir şey yoktur. Aksini iddia edenlerin de kendilerine göre argümanları vardır, kuantum belirsizlikleri vs. gibi, fakat bunların da mümkün cevapları vardır. Şahsen determinizmi destekliyorum. Her şey önceden bellidir, ve akar gider, yolunu bulur. Fakat nedenden kastınız özel bir mânâ ise, böyle bir mânâ yoktur. Olaylara biz anlam yükleriz sadece, onların gerçekten anlamı yoktur.
"Hiçbir şey boşa yaşanmaz"
Böyle düşünmek anlamsız hayatlarımıza biçtiğimiz değerden ötürü oluyor. Anlamsız diyorum çünkü anlamı insan yükler. Bu yüzden de özneldir, öznel olduğu için de gerçek değildir. Her şey neden yaşanır? Bunun tatmin edici bir cevabı yoktur. Yaşanmayıverseydi? Ne olurdu? Dünyada acı mı daha fazladır mutluluk mu? Bunun üzerine düşünerek hayatın ne derecede anlamı olduğunu ve yaşanan şeylerin ne kadar boş olduğunu (ya da olmadığını, size kalmış) farkedebilirsiniz.
 

Caraco

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2017
Mesajlar
48
Tepkime puanı
34
Bu konuda size en çok verilen örneği vereyim : Bir arkadaşınızı düşünürsünüz ve akabinde sizi arar. Bunu nedensel mekanik determinizmle açıklayamazsınız. Bu fenomeni açıklayanlar telepati der geçerler. Bu 4 boyutlu dünyadan algıladığımız bir yorumdur.

Evet telepati de nedensel değildir ama orada olan sadece telepatiyle ilgili değildir. Dediğim gibi insanlar her an hiç farkında olmadan birbirlerini nedensel olmadan etkilerler.

4 boyutlu zaman mekan evreninde algıladıklarımız bilmedğimiz başka boyutlarla ilgilidir.
Felsefe önemlidir demişsiniz. Doğru, felsefe çok önemlidir. Eleştirel düşünebilmek de bir o kadar önemlidir. Bir arkadaşınızı her düşündüğünüzde o kişi sizi arar mı, yoksa bu nadiren mi gerçekleşir? Her seferinde olmayacağına hatta nadiren olacağına göre, bariz bir şekilde bundan telepati gibi olağan dışı çıkarımlarda bulunulamaz. "Arkadaşımı düşündüm, o beni aradı, demek ki telepati." ya da "Fırtına düşündüm, yağmur yağdı. Demek ki düşüncemle fırtına çıkarabiliyorum" gibi bir akıl yürütme yaptığınızda basitçe bir post hoc safsatası yapmışsınızdır.
 

Alice amundsen

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Haz 2018
Mesajlar
416
Tepkime puanı
622
Konum
Aynanın diğer tarafı
Tesadüf diye bir şey yoktur. Aksini iddia edenlerin de kendilerine göre argümanları vardır, kuantum belirsizlikleri vs. gibi, fakat bunların da mümkün cevapları vardır. Şahsen determinizmi destekliyorum. Her şey önceden bellidir, ve akar gider, yolunu bulur. Fakat nedenden kastınız özel bir mânâ ise, böyle bir mânâ yoktur. Olaylara biz anlam yükleriz sadece, onların gerçekten anlamı yoktur.
"Hiçbir şey boşa yaşanmaz"
Böyle düşünmek anlamsız hayatlarımıza biçtiğimiz değerden ötürü oluyor. Anlamsız diyorum çünkü anlamı insan yükler. Bu yüzden de özneldir, öznel olduğu için de gerçek değildir. Her şey neden yaşanır? Bunun tatmin edici bir cevabı yoktur. Yaşanmayıverseydi? Ne olurdu? Dünyada acı mı daha fazladır mutluluk mu? Bunun üzerine düşünerek hayatın ne derecede anlamı olduğunu ve yaşanan şeylerin ne kadar boş olduğunu (ya da olmadığını, size kalmış) farkedebilirsiniz.

Haklı olabilirsiniz olaylara biz anlam yükleriz ve bazı şeyleride biz çağırırız örneğin geçen gece bir konuyla ilgili çok düşüncem ve üzüntüm vardı sabah bir gelişme olsa keşke diye içlendim çok ve o sabah bu konuyla ilgili bir gelişme oldu
 

Occultus

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Haz 2018
Mesajlar
23
Tepkime puanı
8
Tam olarak katılmıyorum.
Determinizme nereden baktığınıza bağlı...
Insan zihnindeki mekanik determinizm yıkar bozar kaosu yaratır. Buna entropi denir. Dünyanın tam olarak kaos halinde olmamasının bitkilerin hayvanların dengeli armonik olmasının sebebi negentropidir. Sanırım siz bu determinizmden bahsediyorsunuz.

Yani 4 boyut dışından gelen bilgiler....Fenomeloji çalışırsanız hiçbir karmaşık sistemde armoni elde edilmek için determinizm yetmediğini görürsünüz.

Bu arada bahsettiğim determinizm insanların dünyayı SADECE nedensel olarak değiştirebileceğini sandıkları mekanik materiyalist determinizmdir.

Size katıldığım kısım -> herşeyin önceden belli olması...Kesinlikle katılmadığım kısım -> herşeyin KISMEN ve de farklı probabiliteler olarak planlanmış olmasıdır. Fakat bu probabiliteleri yoğunlaştıran (densification) sadece düşüncelerdir. Düşünce ve zihin doğru kullanıldığında herşeye kadirdir. Bu arada hep zihin diyoruz ama aslında buna bilincin tüm versyonlarıda diyebiliriz. Fransızcada zihne ruh (espirit) derler bilinç bununla direkt olarak bağlantılıdır.

Telepati sadece gerçek değil olağan doğal birşeydir...ve doğa üstü olarak nitelendirilen olayların en basitidir.

Şimdi birde derin fenommenolojiden bahsedelim...örnek Dünya da yaşam olma ihtimali = % 0, 0000000 -sayfalar dolusu 00001 dir...

Nasıl olmuştur bu ? Zihin düşünce ruh istek niyet Allah mücizevi güç Evren...adını siz verin...

Kısacası mucizelerle dolu evreni materyalist yaşamak insanı daraltır (entropi)...Spirituel ve mucizemsi bakış açısı ferahlık armoni (negentropi) getirir...

Felsefe önemlidir demişsiniz. Doğru, felsefe çok önemlidir. Eleştirel düşünebilmek de bir o kadar önemlidir. Bir arkadaşınızı her düşündüğünüzde o kişi sizi arar mı, yoksa bu nadiren mi gerçekleşir? Her seferinde olmayacağına hatta nadiren olacağına göre, bariz bir şekilde bundan telepati gibi olağan dışı çıkarımlarda bulunulamaz. "Arkadaşımı düşündüm, o beni aradı, demek ki telepati." ya da "Fırtına düşündüm, yağmur yağdı. Demek ki düşüncemle fırtına çıkarabiliyorum" gibi bir akıl yürütme yaptığınızda basitçe bir post hoc safsatası yapmışsınızdır.
 

Caraco

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2017
Mesajlar
48
Tepkime puanı
34
Tam olarak katılmıyorum.
Determinizme nereden baktığınıza bağlı...
Insan zihnindeki mekanik determinizm yıkar bozar kaosu yaratır. Buna entropi denir. Dünyanın tam olarak kaos halinde olmamasının bitkilerin hayvanların dengeli armonik olmasının sebebi negentropidir. Sanırım siz bu determinizmden bahsediyorsunuz.

Yani 4 boyut dışından gelen bilgiler....Fenomeloji çalışırsanız hiçbir karmaşık sistemde armoni elde edilmek için determinizm yetmediğini görürsünüz.

Bu arada bahsettiğim determinizm insanların dünyayı SADECE nedensel olarak değiştirebileceğini sandıkları mekanik materiyalist determinizmdir.

Size katıldığım kısım -> herşeyin önceden belli olması...Kesinlikle katılmadığım kısım -> herşeyin KISMEN ve de farklı probabiliteler olarak planlanmış olmasıdır. Fakat bu probabiliteleri yoğunlaştıran (densification) sadece düşüncelerdir. Düşünce ve zihin doğru kullanıldığında herşeye kadirdir. Bu arada hep zihin diyoruz ama aslında buna bilincin tüm versyonlarıda diyebiliriz. Fransızcada zihne ruh (espirit) derler bilinç bununla direkt olarak bağlantılıdır.

Telepati sadece gerçek değil olağan doğal birşeydir...ve doğa üstü olarak nitelendirilen olayların en basitidir.

Şimdi birde derin fenommenolojiden bahsedelim...örnek Dünya da yaşam olma ihtimali = % 0, 0000000 -sayfalar dolusu 00001 dir...

Nasıl olmuştur bu ? Zihin düşünce ruh istek niyet Allah mücizevi güç Evren...adını siz verin...

Kısacası mucizelerle dolu evreni materyalist yaşamak insanı daraltır (entropi)...Spirituel ve mucizemsi bakış açısı ferahlık armoni (negentropi) getirir...
Sevgili occultus,
doğa üstü dediğimiz şeyler aslında doğanın kendisine dahil olabilir, ama bunu kanıtlayan kimse yok. Çıkıp da "doğa üstü" olarak nitelendireceğimiz işler yapabilen, bunun mümkün olduğunu gösterebilen yoktur. Ben de inanmak isterim, ama bu anca inanç olur. Bu kadar mümkün olduğu söylenirken, nedenselliğin dışına çıkamamamız garip değil midir sizce de. Zihin her şeye kadirdir deriz, ama kimse çıkıp bir sihir yapamaz, nedenselliğin sınırları içinde sürer gider. Hal böyleyken neye göre bunun mümkün olduğunu iddia edebiliriz?
Dünyanın oluşmasındaki olasılık hesabı bana göre hatadır. Zira diğer ihtimaller bilinemez. Evrenin başka türlü olmasının ihtimali var mıdır? Bunu bilemeyiz. Başka bir sorun da determinizm doğruysa zaten dünyanın oluşması bir zorunluluktur. Domino taşları etkisiyle, ilk domino yıkıldıktan sonra yüzüncü domino kesin olarak yıkılmak zorundadır. Bu yüzden de olasılığı 1 dir, yani kesin. Bunun arkasında bir süper güç aramaya da gerek kalmaz bu açıdan bakınca. Nasıl olduğunu açıklayamayız belki de, ama bu çok da önemli değildir. Her şeyin varlığına bir açıklama getirilmesi gerekse, bildiğiniz gibi sonsuz gerileme problemiyle başa çıkmak zorunda kalırız. Ortalarda bir süper güç gözükmediğine ve her şey kendi kendine aktığına göre de, evrende bir gizem aramak, bir süper güç düşünmek, anca insanın beyninin yanılgısıdır diye düşünüyorum.
Yani haklısınız, ben de materyalist yaşamak istemem. Ama aksini gösteren düzgün kanıt yoktur. Bu yüzden ben de gerçekçi davranırım. Ve aynı zamanda kötümser.
 

nuranee

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ara 2016
Mesajlar
141
Tepkime puanı
34
[FONT=&quot]Neyi deneyimlemesi gerekiyordu Ruh’un ?[/FONT]
[FONT=&quot]Hangi tekamül aşamalarından geçerek olması gerekeni gerçekleştirecek ve olması gereken olacaktı.[/FONT]
[FONT=&quot]Vakit geldi.[/FONT]
[FONT=&quot]Ruh dünyaya inmek üzere bedenlenecekti ama neye göre ?[/FONT]
[FONT=&quot]Ne yaşaması gerekiyorsa o şartlara, o döneme, o genlere uygun birer ebeveyn seçerek gelmeliydi dünyaya.[/FONT]
[FONT=&quot]Ve yaşam haritası çizildi. Ruhlar dünyasında anlaşma yapıldı.[/FONT]
[FONT=&quot]9 ay sonra bebek (RUH) hoş geldi.[/FONT]
[FONT=&quot]Evet, size özet geçtim aslında. Çoook uzun zamandır okuduğum kitaplardan ve bir çok araştırmadan “beynimizi yememek kaydıyla” bazı şeyler öğreniyorum. Hani her şey tesadüf diyoruz ya. Buradan çıktı aslında bugünkü yazım.[/FONT]
[FONT=&quot]Ruhlar dünyasında, üstatlarla bu madde dünyasındaki yaşam haritalarımız belirlendiyse !! artık bizler neye nasıl “Tesadüf” diyebiliriz ki !?[/FONT]
[FONT=&quot]Işıkta karşıdan karşıya geçerken gözlerinin içine enerji dolu bakan kişi tesadüf mü ? O kıyıda oturmuş sana gözlerini dikmiş kıl olduğun çocuk peki tesadüf mü ? [/FONT]
[FONT=&quot]Allah’ın her şeyi ölçüyle yarattığı bir dünya düzeninde “Tesadüf” dediklerimiz aklımızın oyunu olsa gerek bizlere:) bir çeşit alışkanlık.. hangi atalarımızdan kaldıysa ..:)[/FONT]
[FONT=&quot]Değişen, dönüşen, gelişen dünyamızda çok net ki; İlahi bir plan içinde misyonlarımızı yerine getiriyoruz. Bilinçli buluşmalar yaşıyoruz. Tekamül yolunda deneyimlememiz gereken her ne varsa bunlar türlü şekillerde, cisimlerde önümüze konuluyor. Siz iyiyken bazılarının kötü insan olması gerekiyor bu oyunda. Her şey büyümemiz için. [/FONT]
[FONT=&quot]Hala bedenden ibaret bir kesime seslenmek istiyorum. Çok canavar eğilimlerimiz var. Öfke gibi, kıskançlık gibi, kibir gibi, sahtekarlık gibi ,çıkar sağlama gibi…. Maneviyat sıfır. Bunlar ruhlarımızın özü olan sevgiyle taban tabana zıt sıfatlar. Sen bir Ruh’sun. Bu madde dünyasında sınavlar vermek üzere bedenlenmişsin. Ruh gözünle bak olaylara. Canavarlaşma ! çünkü Ruh Allah’ın uzantısıdır. Temiz, saf,sevgi doludur. Madde dünyasının kirliliğinden uzaktır.. [/FONT]
[FONT=&quot]Şimdi diyeceksiniz ki kolay sanki hep ruhani bakabilmek ![/FONT]
[FONT=&quot]Evet zor zamanlarda canımız çok yandığında bu olgunluğu taşıyamayacak kadar aciz oluyoruz. Ama acı hafiflediğinde kendimizle konuşma vakti gelmiş oluyor. Böylece kendimizi ve ötekileri gözlemleyebiliyoruz. Ve farkındalığımız yükseldikçe kimin ya da hangi olayın, neyin, önümüze neden çıkarıldığını belirli bir süre sonra çok net anlıyoruz.[/FONT]
[FONT=&quot]O yüzden bir durun, soluklanın, sorun : “Bu tesadüf olmayan olaydan ben ne öğrenmeliyim? “ deyin.[/FONT]
[FONT=&quot]Unutmayın her tür ilişkide birbirinizin aynası olursunuz. Bu ne demek ?[/FONT]
[FONT=&quot]Ben güvenilir bir dost olduğum için herkesi öyle görürüm çünkü onun aynasında kendimi görürüm.[/FONT]
[FONT=&quot]Öteki bencil bir yapıya sahipse senin aynana bakar ve seni bencil görür.[/FONT]
[FONT=&quot]Kim size ne diyorsa kulaklarınızı dört açın çünkü kendini anlatıyordur…Hiç kimse kendi içinde var olmayan bir şeyi size yansıtamaz. Farkındalığınız arttıkça böyle durumları anlayıp bu tarz insanlara gülmeye başlayacaksınız.[/FONT]
[FONT=&quot]Konumuza gelirsek;[/FONT]
[FONT=&quot]Yaşanılan her tür ilişkide hem öğrenci hem öğretmen oluyorsunuz. Muazzam bir alışveriş var fark edenlere. Tüm öğretmenlerinize teşekkür edin, tüm öğrettiklerinize sevgiler gönderin.[/FONT]
[FONT=&quot]Hiç olmadık bir anda ayaküstü tanıştığın ve sana iki cümle kuran bir kişi belki de hayatının dönüm noktasının baş kahramanı olacak. “Ben bunu nasıl düşünemedim” dediğin beyninde sinyaller çaktıran bu dost, yabancı olmadı mı hiç ?[/FONT]
[FONT=&quot]Demem şu ki; Bu tesadüf olamaz dediğin durumları yaşamadın mı hiç ?[/FONT]
[FONT=&quot]Eğer hala adını tesadüf koyuyorsan saygı duyarım ve tesadüfen tanışmak üzere derim sevgili okuyucum:)[/FONT]
[FONT=&quot]Yollarımız hep iyilere tesadüf etsin:)[/FONT]
[FONT=&quot]Kucak dolusu sevgiler gönderiyorum.

Alıntı. (Ben bu fikirdeyim açıkcası beğendiğim için okumanı istedim)[/FONT]
 

Occultus

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Haz 2018
Mesajlar
23
Tepkime puanı
8
Sevgili occultus,
doğa üstü dediğimiz şeyler aslında doğanın kendisine dahil olabilir, ama bunu kanıtlayan kimse yok. Çıkıp da "doğa üstü" olarak nitelendireceğimiz işler yapabilen, bunun mümkün olduğunu gösterebilen yoktur. Ben de inanmak isterim, ama bu anca inanç olur. Bu kadar mümkün olduğu söylenirken, nedenselliğin dışına çıkamamamız garip değil midir sizce de. Zihin her şeye kadirdir deriz, ama kimse çıkıp bir sihir yapamaz, nedenselliğin sınırları içinde sürer gider. Hal böyleyken neye göre bunun mümkün olduğunu iddia edebiliriz?
Dünyanın oluşmasındaki olasılık hesabı bana göre hatadır. Zira diğer ihtimaller bilinemez. Evrenin başka türlü olmasının ihtimali var mıdır? Bunu bilemeyiz. Başka bir sorun da determinizm doğruysa zaten dünyanın oluşması bir zorunluluktur. Domino taşları etkisiyle, ilk domino yıkıldıktan sonra yüzüncü domino kesin olarak yıkılmak zorundadır. Bu yüzden de olasılığı 1 dir, yani kesin. Bunun arkasında bir süper güç aramaya da gerek kalmaz bu açıdan bakınca. Nasıl olduğunu açıklayamayız belki de, ama bu çok da önemli değildir. Her şeyin varlığına bir açıklama getirilmesi gerekse, bildiğiniz gibi sonsuz gerileme problemiyle başa çıkmak zorunda kalırız. Ortalarda bir süper güç gözükmediğine ve her şey kendi kendine aktığına göre de, evrende bir gizem aramak, bir süper güç düşünmek, anca insanın beyninin yanılgısıdır diye düşünüyorum.
Yani haklısınız, ben de materyalist yaşamak istemem. Ama aksini gösteren düzgün kanıt yoktur. Bu yüzden ben de gerçekçi davranırım. Ve aynı zamanda kötümser.

Sayın Caraco

Eski devirlerde mıknatıslanmış bir metal bulan biri bunun sihir olduğunu zannederdi ve daha önemlisi onu çevresindekilere anlattığında kimse ona inanmazdı. Binlerce yıl sonra mıknatısın demiri çektiği doğal olay olarak kabul edildi.

O yüzden size önerim son bililmsel araştırmaları takip etmeniz yani Dünya da yaşam ihtimalinin kanıtlanması kesinlikle bir hata ya da teori değil. Zaten sorun burada...materyalist bilim insanları bu kanıtlandığı için adeta rahatsız durumdalar...Niye mi ? Çünkü yeni bir model bulmak zorundalar. Eski model hata veriyor...daha doğrusu eski model insanların ruhu olduğunu kabul etmeyince çalışmıyor...

Niye çoğu bilim insanının paralel evrene inandığını zannediyorsunuz ? çünkü son bulgularla eski modeller bağdaşmıyor.

Eski Newton fiziği devri bitti artık. Ne yazık ki hala herkes Eski Newton çekim kanunu fiziği mantalitesinden çıkamıyor. Einstein bu teorinin eksik olduğunu net ve kesin bir şekilde kanıtladı. O zaman niye hala Newton çekim kanunu tarzı materyalist bir kafa yapısına sahibiz. Çünkü insanlar endüstri devriminden sonra materyalizmi Tanrı yaptılar. Ve de artık beyinler şartlandı geri gitmek çok zor...

Asıl inanç bu işte...medyada gördüğune inanmak. Sakın beni yanlış anlamayın sizi eleştirmiyorum. Bu benim haddime düşmez. Ama diyeceksiniz ki medya niye herşeyi açıklamıyor ? Çünkü toplum buna hazır değil. Insanlar 3 boyut görüyorlar bir de zaman var oda 4. Boyut. Insanalara son kuantum fizikçilerinin bulgularını açıklayan bir gazeteci düşünün. Bu gazeteci aslında yaptığımız herşeyden daha üstün güçlerin ve enerjilerin başka boyutlardan gerçeği yönettiğini anlatsın. Adama ya deli derler ya ya tutucu aşırı dindar vs...

O yüzden herşey herkese anlatılmaz. Bilim insanları da bunu anladılar artık. Hepsi insan oğlu bu bilgileri anlamak kçin hazır değil diyorlar.

Aslında olağan üstü gibi görünen şeyleri benimsemek inancın TAM TERSIDIR. Bizim önümüze sunulana inanmamaktır.

Bu kelimenin tam Türkçe karşılığı yok ingilizcede buna faith (iman a yakın bir anlam) denir. Faith imanla güven arası bir olgudur ve kesinlikle 4 boyutlu gerçekten gelmez "Gök" ten gelir...

~So above as below~
Yani gökte nasılsa yerde de öyledir...
 
Üst