Sözler büyük mantralardır.. büyük tılsım ve çağrışımlardır.. bir çocuğun adını barış koyarsan; sevecen, halim selim davranışlar sergilediğini fark edersin.. savaş koyarsan; savaşcı, halim selim olmayan, her işse kazanma ve kaybetme perspektifinde bakan bir kişilik oluşur.. en basit bir şeye.. mesela bir kız arkadaş edinmek bile savaş adındaki bir kişi için; elde etme, yağmalama, ganimet, kazanma gibi algılanacaktır..
kadere etki etmez tabikide.. kader dediğimiz şey; rahmaniler tarafından biz daha doğmadan önce tahsin ediliyor.. bir çocuğa babasının savaş veyahut barış ismini koymasıda kaderdir aslında.. çünkü o çocuk; baba bana şu ismi kot diyemiyor.. yeryüzündeki herşey bir ilahi plan dairesinde ilerlemektedir.. hatta seçimlerimiz bile çoğunlukla ilahi bir plan dairesinde oluşmaktadır..
herşey bir plana dahildir.. kurandada yazar zaten.. ''Allah dilemedikce siz dileyemezsiniz''.. herşey bir plan, öğretim ve nizam dairesinde ilerliyor.. bundan 5000 yıl önce bir bitki veyahut hayvandık... tekamül ede ede insan olduk.. hiçbirimiz buda, hz.musa, hz.isa, hz.muhammed filan değiliz.. moral açıdan onlar kadar tekamül edemedik bu bir gerçek.. ama kader dairesi bizide tekamül ettirecek.. mesela bugğn vicdanımızın kabul ettiği bazı şeyleri gelecekte vizdanımız kabul etmeyecek.. aynı şekilde bugün 3 boyutlu düşünüyoruz.. fakat gün gelecek 4.boyutlu düşüneceğiz.. hatta çok ileri aşamalar gelecek 5.boyutlu düşüneceğiz.. bunlar hep tekamülle ilgili şeylerdir.. bir sivrisineğe orangutan ol diyemeyeceğimiz gibi.. kognetif ve vicdani açıdan geri olan bir insanada tesla veyahut muhammed ol diyemeyiz.. bunların hepsini tekamül ve evrilme çözer.. tıpkı doğayı çözdüğü gibi insanada bunu yapar...