Uyumaya yakın gözlerim kapalı iken gördüğüm yüzler...

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Aşk Sonsuzluktur

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ağu 2012
Mesajlar
40
Tepkime puanı
2
Konum
Diyarbakır
İş
Öğrenci
Uyumaya yakın çoğunlukla belli belirsiz yüzler görüyorum. Bu durumu uzun bir süredir yaşoyorum. Fakat geçen hafta içinde iki defa kendi yüzümü gördüm ve oldukça yakındı. Yüzüm beni izliyordu diyebilirim. Oldukça netti, gözleri açıktı. Bu durumları gözlerim kapalı iken yaşıyorum. Buraya yazma sebebim ilk defa kendi yüzümü görüp şaşırmamdır. Uykunun bir evresinde, dalış evrelerinin birinde, halüsinasyonların görülebileceği söyleniyor fakat kendi yüzümü net bir şekilde görmem beni çok şaşırttı. Paylaşabilecek bilgileri olanlar var ise mutlaka yazsınlar. Teşekkür ediyorum.
 

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
702
Tepkime puanı
1,221
Aynaya baktığınız içindir.. Bana kalırsa bu durum beynin görüntüleri işlemesi ya da tekrar hatırlamasından..
 

Iamwitch

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eki 2017
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Konum
istanbul
İş
tasarımcı
Bana bir anlamı varmış gibi gelmedi, tamamiyle bilinaçltı gibi duruyor.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Diğer yüzler etrafta bulunan varlıklar. O şekilde algılıyorsunuz her birini. Bu sizin bedeninizin frekansı ile alakalı. Herkes farklı bir şekilde algılayabilir. Kendi yüzünüzü görmeniz artık bilincinizin devreye girmesi ile baş göstermiş, bilinçaltınız garipsediği için bir kılıf bulmuş acayip yüzler yerine mantıklı bir yüz görme arzunuz baskın çıkmış. Takmayın kafanıza bırakın geçip gitsin o yüzler. Bu dönem çoğu kişide algılar eski nesile göre daha açık. Tam açık olmadığı için herkes yaşıyor bu tip sancıları. Geçiş dönemine denk gelen bir kuşak, böyle geçecek. Alışın, bazılarınızın çocukları, ama tamamınızın torunları çekmeyecek bu sancıları.
 
T

thepotential

Bu konuda pek bilgili olmayabilirim ama Çoğu zaman sizin konuştuğunuz dili bile anlamazlar yani onlarla iletişim çabasına girmek gibi şeylere de düşmemenizi tavsiye ederim.Bir varlıkla iletişim kurmak alfabesi latin harflerinden farklı olan bir dili en başından öğrenmek gibidir, harfler kelimeler cümleler ve en sonunda karşılıklı istekler (ne kadar mümkünse) ki buda ciddi zaman ayırmak anlamına geliyor.Doğuştan sahip olunmayan varlık bağlantıları maalesef böyle.Yolunuza devam etmelisiniz.
 

Aşk Sonsuzluktur

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ağu 2012
Mesajlar
40
Tepkime puanı
2
Konum
Diyarbakır
İş
Öğrenci
Aynaya baktığınız içindir.. Bana kalırsa bu durum beynin görüntüleri işlemesi ya da tekrar hatırlamasından..

Teşekkür ediyorum. Ama aynaya bakmayı bir ölçüt olarak kabul edemeyiz. Bu durumu aynaya bakan herkes yaşar mı?

Bana bir anlamı varmış gibi gelmedi, tamamiyle bilinaçltı gibi duruyor.

Ben de bilinçaltı noktasında psikoloji hocalarıma danışmayı düşünüyorum. Benim için de bu ihtimal oldukça güçlü.

Diğer yüzler etrafta bulunan varlıklar. O şekilde algılıyorsunuz her birini. Bu sizin bedeninizin frekansı ile alakalı. Herkes farklı bir şekilde algılayabilir. Kendi yüzünüzü görmeniz artık bilincinizin devreye girmesi ile baş göstermiş, bilinçaltınız garipsediği için bir kılıf bulmuş acayip yüzler yerine mantıklı bir yüz görme arzunuz baskın çıkmış. Takmayın kafanıza bırakın geçip gitsin o yüzler. Bu dönem çoğu kişide algılar eski nesile göre daha açık. Tam açık olmadığı için herkes yaşıyor bu tip sancıları. Geçiş dönemine denk gelen bir kuşak, böyle geçecek. Alışın, bazılarınızın çocukları, ama tamamınızın torunları çekmeyecek bu sancıları.

Teşekkür ediyorum. Bu geçiş dönemi her ne kadar sancılı olursa olsun, kast ettiğiniz sancıları çekmeyek olan çocuklar ve torunlar gibi sıradan olmak istemem. Sancılı dönemin sonunda bir noktaya ulaşmak isterim. Sancı diyorum fakat bu durum bana acı vermiyor veya beni çok az etkiliyor diyebilirim. Bu cümlelerdeki arzum; eğer ulaşmak istediğim noktaya dair bir bilginiz varsa paylaşmanızı isterim. Sonra geçiş dönemi kavramını açabilir misiniz? Ve kensi yüzümü görmemi bilincin devreye girmesi ile eşleştirmişsiniz. Bunu da açabilir misiniz?

Bu konuda pek bilgili olmayabilirim ama Çoğu zaman sizin konuştuğunuz dili bile anlamazlar yani onlarla iletişim çabasına girmek gibi şeylere de düşmemenizi tavsiye ederim.Bir varlıkla iletişim kurmak alfabesi latin harflerinden farklı olan bir dili en başından öğrenmek gibidir, harfler kelimeler cümleler ve en sonunda karşılıklı istekler (ne kadar mümkünse) ki buda ciddi zaman ayırmak anlamına geliyor.Doğuştan sahip olunmayan varlık bağlantıları maalesef böyle.Yolunuza devam etmelisiniz.

Teşekkür ediyorum fakat varlıklar ile gördüğüm yüzler arasındaki bağlantı nedir? Hocam, bir de yolunuza devam etmelisiniz dediniz. Bu cümle ile neyi kast ediyorsunuz? Yok mu sayayım gördüklerimi ve yoluma devam edeyim?
 
T

thepotential

Yukarıda yöneticiler öyle bir çıkarım yaptığı için bende o çıkarım üzerinden devam ettim.Kendi frekansınıza bağlı olarak o anda orada olan varlıkları yüzler şeklinde görebilirsiniz veya çoğu insanda bu siyah lekelerdir. Adminimiz de demiş herkesin farklı şekilde algıladığını.Geçiş dönemini ben dilim döndüğünce şöyle açıklayayım: Şuan yaşadığımız dünyanın bireyleri tekamüllerinde tek başlarına değil de toplumlar halinde ilerliyorlar.Ve her toplum belli bir bilinç seviyesine sahip.Bizim şuan sahip olduğumuz bilinç seviyesi ile ulaşmamız gereken bilinç seviyesi arasında pek yararlı sayılamayacak bir bilinç seviyesi daha vardır.O yüzden böyle şeyler yaşanıyor.Yani ne tam donanımlı bir yetenek ne de sizin tabirinizle sıradanlık.Bu konuda kendimi tam bilgili saymamakla beraber sitede de çok fazla zikredildiği gibi ufak ilerlemeler çok disiplinli olsanız bile yıllar alır.Bunda da ne kadar ilerleyebilceğiniz yine size bağladırı ve bazı evrensel izinlere.O yüzden de adminimiz umursamamanızın daha faydalı olabilceğini belirtmiş.
Şu sıradanlık konusunu da bence öyle düşünmeyin.İnsanın içinde daha biri sürü cevherler vardır, kişisel çaba her şeydir.Evren mutlaka sizi ödüllendirir..Göründüğünden daha tatmin edicidir.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Teşekkür ediyorum. Bu geçiş dönemi her ne kadar sancılı olursa olsun, kast ettiğiniz sancıları çekmeyek olan çocuklar ve torunlar gibi sıradan olmak istemem. Sancılı dönemin sonunda bir noktaya ulaşmak isterim. Sancı diyorum fakat bu durum bana acı vermiyor veya beni çok az etkiliyor diyebilirim. Bu cümlelerdeki arzum; eğer ulaşmak istediğim noktaya dair bir bilginiz varsa paylaşmanızı isterim. Sonra geçiş dönemi kavramını açabilir misiniz? Ve kensi yüzümü görmemi bilincin devreye girmesi ile eşleştirmişsiniz. Bunu da açabilir misiniz?

O çocuklar ve torunlar sıradan olmayacak ki aksine çok ileri olacak. Sıradan olan sizsiniz. Sancılı dönemin sonunda bir noktaya ulaşamayacaksınız, ulaşmanız için yaratılmadınız, ulaşacak olan sizden sonraki kuşak, siz böyle arada derede kalacak şekilde yaratıldınız, bir ara basamak olarak. Bu eski sıradan nesil ile ileri seviyedeki gelecek nesil arasında köprü, onlar için ebeveyn yani onların mayası olmak sıfatı ile yaratıldınız. Ulaşacağınız başka bir yer yok. Bir önceki nesil algılamıyordu, sizin hisleriniz biraz daha kuvvetli, olan sadece bu. Sancılı dönemden kastım arada derede kalmış kuşağı ifade etmek, yani ucundan birşeyler görüyorsunuz ama tam değil, bu yüzden bir işe yaramıyor, birtakım hislere sahipsiniz ama yarım yamalak, bu yüzden bir işe yaramıyor. Eski nesile anlatsanız anlamıyorlar belki de deli diye bakıyorlar, hayal gördüğünüzü sanıyorlar, inanmıyorlar. Hatta siz bile tam olarak ne olduğunu anlamıyorsunuz. Hisleri kapalı kuşaktan hisleri açık kuşağa geçildiği bir dönem bu. Herşey yarım olduğu için kafayı sıyırmamak adına bazı insanlar kaldıramayacağı için yani, beyinleri bir şekilde durumu ele almak zorundadır, sizde de olan bu. O acayip yüzleri görmeyi yadırgadığınız için tanıdığınız bildiğiniz bir yüz olan kendinizinkini görmüşsünüz. Yerine koydunuz yani. Başka bir tanıdığınızın yüzünü görse idiniz onunla ilgili yorumlayacaktınız ama onların bu işle bir alakası olmadığı için onları görmediniz, kendiniz işin içinden çıkacağınız için kendi yüzünüzü gördünüz.
 

Aşk Sonsuzluktur

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ağu 2012
Mesajlar
40
Tepkime puanı
2
Konum
Diyarbakır
İş
Öğrenci
Yukarıda yöneticiler öyle bir çıkarım yaptığı için bende o çıkarım üzerinden devam ettim.Kendi frekansınıza bağlı olarak o anda orada olan varlıkları yüzler şeklinde görebilirsiniz veya çoğu insanda bu siyah lekelerdir. Adminimiz de demiş herkesin farklı şekilde algıladığını.Geçiş dönemini ben dilim döndüğünce şöyle açıklayayım: Şuan yaşadığımız dünyanın bireyleri tekamüllerinde tek başlarına değil de toplumlar halinde ilerliyorlar.Ve her toplum belli bir bilinç seviyesine sahip.Bizim şuan sahip olduğumuz bilinç seviyesi ile ulaşmamız gereken bilinç seviyesi arasında pek yararlı sayılamayacak bir bilinç seviyesi daha vardır.O yüzden böyle şeyler yaşanıyor.Yani ne tam donanımlı bir yetenek ne de sizin tabirinizle sıradanlık.Bu konuda kendimi tam bilgili saymamakla beraber sitede de çok fazla zikredildiği gibi ufak ilerlemeler çok disiplinli olsanız bile yıllar alır.Bunda da ne kadar ilerleyebilceğiniz yine size bağladırı ve bazı evrensel izinlere.O yüzden de adminimiz umursamamanızın daha faydalı olabilceğini belirtmiş.
Şu sıradanlık konusunu da bence öyle düşünmeyin.İnsanın içinde daha biri sürü cevherler vardır, kişisel çaba her şeydir.Evren mutlaka sizi ödüllendirir..Göründüğünden daha tatmin edicidir.

Oldukça açıklayıcı bir mesaj olmuş. Teşekkür ediyorum. Son cümlelerinize tamamıyla katılıyorum. Nice cevherlerimiz var fakat her ne kadar somut başarılarda hırslı olsam dahi soyut başarılar bana çok çekici gelir. :)

O çocuklar ve torunlar sıradan olmayacak ki aksine çok ileri olacak. Sıradan olan sizsiniz. Sancılı dönemin sonunda bir noktaya ulaşamayacaksınız, ulaşmanız için yaratılmadınız, ulaşacak olan sizden sonraki kuşak, siz böyle arada derede kalacak şekilde yaratıldınız, bir ara basamak olarak. Bu eski sıradan nesil ile ileri seviyedeki gelecek nesil arasında köprü, onlar için ebeveyn yani onların mayası olmak sıfatı ile yaratıldınız. Ulaşacağınız başka bir yer yok. Bir önceki nesil algılamıyordu, sizin hisleriniz biraz daha kuvvetli, olan sadece bu. Sancılı dönemden kastım arada derede kalmış kuşağı ifade etmek, yani ucundan birşeyler görüyorsunuz ama tam değil, bu yüzden bir işe yaramıyor, birtakım hislere sahipsiniz ama yarım yamalak, bu yüzden bir işe yaramıyor. Eski nesile anlatsanız anlamıyorlar belki de deli diye bakıyorlar, hayal gördüğünüzü sanıyorlar, inanmıyorlar. Hatta siz bile tam olarak ne olduğunu anlamıyorsunuz. Hisleri kapalı kuşaktan hisleri açık kuşağa geçildiği bir dönem bu. Herşey yarım olduğu için kafayı sıyırmamak adına bazı insanlar kaldıramayacağı için yani, beyinleri bir şekilde durumu ele almak zorundadır, sizde de olan bu. O acayip yüzleri görmeyi yadırgadığınız için tanıdığınız bildiğiniz bir yüz olan kendinizinkini görmüşsünüz. Yerine koydunuz yani. Başka bir tanıdığınızın yüzünü görse idiniz onunla ilgili yorumlayacaktınız ama onların bu işle bir alakası olmadığı için onları görmediniz, kendiniz işin içinden çıkacağınız için kendi yüzünüzü gördünüz.

Paragrafın sonucuna yakın dedikleriniz çok yüksek ihtimalle doğru. Buna katılıyorum. Ben bilinçli bir şekilde düşünüp neden bu yüzleri görüyorum diye sorgulardım. Tek cümlelik bir sorgulamaydı ve bir sonuca varamayacağımı bildiğim için çabalamaktan vazgeçtim. Gerisini savunma mekanizması halletti. Peki ya ne kar çabalarsam çabalayayım bir şeye ulaşamayacağım noktasındaki görüşünüz neden? Bir sistem olduğu sonucunu çıkarıyorum. Peki ara basamaktaki insanlar neden bir şeyler başaramazlar? Teşekkür ediyorum.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Yazmış olduğunuz, "Sancılı dönemin sonunda bir noktaya ulaşmak isterim." kısmına yapmıştım o yorumu. O dönemin sonunda ulaşılabilecek birşey yok ki. Yoksa sizle ilgili bir durum olduğundan değil. Çıkardığınız sonuç doğru: Sistem. Son soruya da geçersek, ara basamak insanlarının durumu hakkında, bir Hyundai öyle tasarlanmıştır bir BMW olarak değil. Onlar BMW özelliklerine sahip olamadıklarına üzülmek yerine, Şahin olmadığına şükretmelidir, onun da alt versiyonları vardır, at arabası, kağnı... Tıpkı BMW nin de üst versiyonları olduğu gibi.
 

Aşk Sonsuzluktur

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ağu 2012
Mesajlar
40
Tepkime puanı
2
Konum
Diyarbakır
İş
Öğrenci
Yazmış olduğunuz, "Sancılı dönemin sonunda bir noktaya ulaşmak isterim." kısmına yapmıştım o yorumu. O dönemin sonunda ulaşılabilecek birşey yok ki. Yoksa sizle ilgili bir durum olduğundan değil. Çıkardığınız sonuç doğru: Sistem. Son soruya da geçersek, ara basamak insanlarının durumu hakkında, bir Hyundai öyle tasarlanmıştır bir BMW olarak değil. Onlar BMW özelliklerine sahip olamadıklarına üzülmek yerine, Şahin olmadığına şükretmelidir, onun da alt versiyonları vardır, at arabası, kağnı... Tıpkı BMW nin de üst versiyonları olduğu gibi.

Daha fazla diretecektim ama vazgeçtim. 😀 Peki her ne kadar imkansız görseniz bile, bana gelişim için bir şey önermiş olsaydınız bu ne olurdu?
 

taroh

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Tem 2017
Mesajlar
534
Tepkime puanı
222
beyin aynada kendi yansımanız dahil tüm yüzleri beyninizden geçiriyor olabilir.belkide günün özetini düşünüyordur. biz olan zamanın bilinç hızında iken beyin değişik bir sürü ayrıntılı hesapları mili saniyelerde yapmakta.
 

LETEREFURU

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Ara 2012
Mesajlar
70
Tepkime puanı
0
çok aynaya bakdıgınız için bu durumlar olur
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Daha fazla diretecektim ama vazgeçtim. ������ Peki her ne kadar imkansız görseniz bile, bana gelişim için bir şey önermiş olsaydınız bu ne olurdu?

Sorunuz anlamlandıramadığınız yüzler konusundaki endişe ve merakınız idi ona göre cevap verdim.
Kişisel gelişim için öneri sorarsanız ona uygun cevap veririm.
Ruhsal gelişim/tekamül için öneri sorarsanız ona uygun cevap veririm.
Parapsikolojik yetileri geliştirmek için öneri sorarsanız ona uygun cevap veririm.
Majikal gelişim için öneri sorarsanız ona uygun cevap veririm.
 

Aşk Sonsuzluktur

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ağu 2012
Mesajlar
40
Tepkime puanı
2
Konum
Diyarbakır
İş
Öğrenci
Sorunuz anlamlandıramadığınız yüzler konusundaki endişe ve merakınız idi ona göre cevap verdim.
Kişisel gelişim için öneri sorarsanız ona uygun cevap veririm.
Ruhsal gelişim/tekamül için öneri sorarsanız ona uygun cevap veririm.
Parapsikolojik yetileri geliştirmek için öneri sorarsanız ona uygun cevap veririm.
Majikal gelişim için öneri sorarsanız ona uygun cevap veririm.

Evet, belirtmeyi unuttum. Bunun için özür diliyorum. Alıntı yaptığınız mesajımı yazarken içimden geçen parapsikolojik yetileri geliştirmekti. Fakat bunun da alt boyutları var. Mesela cisimleri hareket ettirmeyi değil, sadece zihinsel olarak gelişim istiyorum. Eğer halen netleştirilmesi gereken noktalar varsa, bence var, bu noktada beni yönlendirir misiniz? Size teşekkür ediyorum ve netleştiremediğim için özür diliyorum.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Evet cisim hareketi yerine zihinsel gelişim istemeniz çok güzel öncelikle. Ve sizi asıl geliştirecek olan da böyle bir niyete sahip olmanız. Zira bu tip şov tarzı istekleri olan ve sadece bunun için bu yola girenler başaramaz. Zihinsel gelişimin ilk pratik adımı doğru nefes alabilmektir. Diyeceksiniz ki zaten herkes nefes alıyor, bunda ne var? Öyle değil işte. Önemli olan oksijen miktarını doğru şekilde ve oranda alabilmektir, bunun için de tekniğine uygun nefes alınmalı ve bu hep uygulanmalıdır. Nefes kısmını iyice öğrendiniz ve uyguluyorsunuz diyelim sonraki iş meditasyon diye adlandırılan ya da tefekküre dalmak diye de nitelendirilebien kısımdır. Zihninize türlü düşünceler gelir sürekli, buradaki mantık zihni susturabilmektir. Nefes teknikleri ile nefes alarak odaklanmalı ve zihninizdeki düşünceler bitinceye kadar hiçbirine takılmadan geçmesini beklemelisiniz, zihniniz tamamen boşaldığında, bunu önceki aylara göre kolayca ve kısa zamanda yapabilmeyi başardığınızda sizin zamanınız başlıyor demektir, artık çalışmaya hazırsınız.
Bu noktaya geldiğinizde yeniden yazın bana, yönlendireceğim sizi.
 
Ü

Üye silindi 57044

Risperdal adlı bir ilaç alıyordum bir zamanlar.. aslında ağır ve güçlü bir ilaç. reçetesiz bir arkadaştan tedarik ediyordum bunu.. insanı ölü gibi uyutan bir ilaçtı. bende o zamanlar uykusuzluk problemi yaşıyordum..

ne zaman bu ilacı içsem ağırlaşıyor, göz kapaklarımı açmaya bile üşenecek kadar bir rehavet çöküyordu üstüme.. yani kısacası bu ilaç çok sağlam uyutuyordu.. ama bir kötü yanı vardı bu ilacın.. ne zaman tam uykuya kesin olarak dalacak olsam; gözümün önüne bir sima geliyordu.. çeşitli simalar geliyordu gözümün önüne.. bende korkuya kapılıp uykuya dalma süremi ertelemek zorunda kalıyordum..

belkide doğal bir uyku sağlamadığı için o ilaç; beni bir takım uyku ve uyanıklık arasında derin trans haline sokuyordu.. belkide durugörüsel bir takım güçler açığa çıkıyordu o zamanlar.. ilacın yarattığı basit bir görsel halüsinasyon demek materyalist bakış açısı demektir..

şimdi hiç bir kimyasal kullanmıyorum.. arı duru yaşıyorum.. yinede bazen gözümün önüne bazı semboller gelebiliyor.. bu kesinlikle durugörü ile ilgili birşey.. insanda doğuştan var olan bu parapsikolojik yetenekler unutturuldu.. insanlar bir takım parapsikolojik güçlere sahip fakat onları farkedecek eğitim verilmiyor.. insanlar tamamen materyalizme gömüldü günümüzde..

bu yeteneklerin unutturulması çok çok önceye gidiyor aslında.. tek tanrılı dinlerden bile daha önce unutturuldu bu yetenekler.. ben eminimki gün gelecek insanlar tekrardan bu yeteneklerin farkına varacaklar.. durugörü, duruişiti, telepati gibi şeylerin aslında doğa üstü değilde, unutturulmuş bir takım yetenekler olduğunu fark edecekler..
 

Aşk Sonsuzluktur

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ağu 2012
Mesajlar
40
Tepkime puanı
2
Konum
Diyarbakır
İş
Öğrenci
Evet cisim hareketi yerine zihinsel gelişim istemeniz çok güzel öncelikle. Ve sizi asıl geliştirecek olan da böyle bir niyete sahip olmanız. Zira bu tip şov tarzı istekleri olan ve sadece bunun için bu yola girenler başaramaz. Zihinsel gelişimin ilk pratik adımı doğru nefes alabilmektir. Diyeceksiniz ki zaten herkes nefes alıyor, bunda ne var? Öyle değil işte. Önemli olan oksijen miktarını doğru şekilde ve oranda alabilmektir, bunun için de tekniğine uygun nefes alınmalı ve bu hep uygulanmalıdır. Nefes kısmını iyice öğrendiniz ve uyguluyorsunuz diyelim sonraki iş meditasyon diye adlandırılan ya da tefekküre dalmak diye de nitelendirilebien kısımdır. Zihninize türlü düşünceler gelir sürekli, buradaki mantık zihni susturabilmektir. Nefes teknikleri ile nefes alarak odaklanmalı ve zihninizdeki düşünceler bitinceye kadar hiçbirine takılmadan geçmesini beklemelisiniz, zihniniz tamamen boşaldığında, bunu önceki aylara göre kolayca ve kısa zamanda yapabilmeyi başardığınızda sizin zamanınız başlıyor demektir, artık çalışmaya hazırsınız.
Bu noktaya geldiğinizde yeniden yazın bana, yönlendireceğim sizi.

Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Bana bir yol haritası çizdiniz. Ben geçen aylarda nefes tekniğine dair bir şeyler okumuştum ve zihnimde oturtamadım. Tam anlamıyla anlamadım. Bana bir bilgi kaynağı önerebilir misiniz, doğru nefes almak hakkında? Bunu başardıktan sonra meditasyon için sizi tekrar rahatsız edebilirim. Ve sonra dediğiniz gibi, dediğiniz noktaya geldikten sonra size yeniden yazacağım beni yönlendirin diye. Bir de inancımı biraz daha güçlendirdiniz. Bunun için de ayrıca teşekkür ederim.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst