Neden buradayız ve Hayatın Amacı

Cygnus

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ağu 2017
Mesajlar
13
Tepkime puanı
2
Merhaba arkadaşlar . Başlkıktanda anladığınız üzere hayatın amacı üzerine bazı sorularım var.
Genelde bizim için tekamül süreci , sınav ya da ders almak amacıyla bu hayatı yaşadığımız söyleniyor. Bana bu çok garip geliyor. Yani tamamen objektif yaklaşarak bazı dinlere göre tanrı var bazı dinlere göre tanrı ve tanrıçalar. Bazı dinlerde doğanın gücü… .. derken tanrı ve tanrıçaların olmadığını ya da var olduklarını ama sadece birer enerji olduğu bilgisi de var. Tanrı ya da inandığın inanç ya da dine göre tanrıçalar yoksa neden sınavlar , dersler var ? Madem ders almamız gereken konular var. Neden alıyoruz ki ? Bazı insanlar diğerlerine göre daha mutlu bazıları daha az mutsuz. Bazıları en ağır darbeyi alır ,bazıları bu hayatın çoğunluk olarak keyfini sürer. Bana çok garip geliyor. Astrolojik olarak doğum haritamız var ve benimde az çok bilgilerimle kendi haritamıda incelemem , bu site ve diğer sitelerden okuduğum bilgilerle astrolojik şeylerin yalan değil gerçek olduğu kanısındayım. Yani gezegenler üzerimize etki ediyor, burçlar , yükseleneler, … Gezegen olayları günümüzün nasıl olacağını belirliyor…Peki neden biz bunların etkisi altında kalmadan yaşayamıyoruz ? Bunu geçtim göremediğimiz varlıklar cinler , şeytanlar , melekler ve belki başka dinlere göre bilinmeyen bir çok varlık, hatta periler… Neden o zaman bunlarla bir arada yaşamıyoruz ki neden göremiyoruz , neden arada bir perde var ki ? Bunu da geçiyorum .. Majiler ve büyüler, seçilmiş insanlar , cadılık , psişik yetenekler. .. Maji konusunda yetenek lazım seçilmemiz lazım belki de ama kim seçiyor bunu ki ,cadılıkta da öyle tanrı mı seçiyor tanrı seçiyorsa , tanrının enerji olduğu fikride olduğuna göre bu enerji nasıl seçiyor ? Neden başkası değil neden onlar? Bazıları doğuştan psişik yeteneklerini kullanabiliyor bazılarıda keşfedip geliştiriyor. Bazılarına öyle yetenekler veriliyorki neden onlar neden ben değil diyorsunuz . Kastım imrenmek , özenmek değil .Sadece hayatın amacı , karmaşıklığı beni çok yoruyor. Kendi yolumu bulamamak beni yoruyor. Bunu sorgulan hayatın amacı için cevap arayan, kötü giden günün ya da günlerin birer sınav olduğunu söyleyenlerin nasıl bu kanıya vardıklarını anlamaya çalışan çok insan var. Asıl ana sorum ise genel olarak birleştirirsem bu kadar soru içerisinde nasıl bir yol izlemeliyiz.?

(Not: Lütfen yorumlarda A dini bunu der , B dini bunu diyor o yüzden doğrusu budur şeklinde yorum yazmazsanız daha çok sevinirim. Din kargaşası çıkmasın diye yanlış anlaşılmasın .Zaten site de buna sanırım çok doğru bakmıyor. Ben sadece herhangi bir dini savunmadan bilgilerinizi, deneyimlerinizi ve düşüncelerinizi merak ediyorum... )
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Önce Bedri Ruhselman'ın İlahi Nizam ve Kainat kitabını okuyun. Sonra tekrar sorun. Öyle cevap vereceğim, daha kolay anlarsınız.
 

taroh

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Tem 2017
Mesajlar
534
Tepkime puanı
222
benim yükselenimle uyumlu.aklı başında olanla aklı havadayı ayırmak.kocamın aklı yanlış yerinde onu öğrendim.
kimilerinin aklı başında ama zaaflarına gem vuramıyorlar.
kimisi akılsız ve mutlu.
kimi akıllı ve düzenbaz pis nefisli herşeyi katakuleye getirip kazandım dese de pis nefsi rahat huzur vermiyor.
kimi allahlık aklı başında olsa da tevekkül ediyor fakat tevekkülünde sınırı belirtilmiştir.o haklı heba etmeyelim.
benim gibi aklı başında olupta hayatın dümeni konusunda şansı düşük olan insanlar kafaya taş düşmüş de başının tepesinde yıldızlar dönüyor gibi yaşıyorlar.işte yersen.
 

gizliherif

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eyl 2014
Mesajlar
127
Tepkime puanı
53
Önce Bedri Ruhselman'ın İlahi Nizam ve Kainat kitabını okuyun. Sonra tekrar sorun. Öyle cevap vereceğim, daha kolay anlarsınız.

Merhaba, kitabın büyük bir kısmını okudum ve okuduğum en mantıklı evren teorisini içeren kitap, parapsikolojik olayların açıklaması da bilimsel olarak çok iyi açıklanmış. Fakat akla yatmayan birkaç nokta var, ruhun tekamülü için üst üniteler tarafından olayların daha önceden belirlendiği ve kaderin değiştirilemeyeceği gibi durumlardan ve evrende hiçbir şeyin boşuna olmadığından bahsediliyor. Öyleyse 2 yaşındaki 3 yaşındaki bebeklerin hunharca katledilmesi, kazalar sonucu ölmesi bir ruhun tekamülüne yararı nasıl olabilir? Yoksa değer farklanması mekanizmasına göre önceki enkarnelerden kalma ya da karmaya bağlı olaylar neticesiyle mi böyle oluyor?
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Kitabı ocak ayında okumuştum Sevgili Origanum tavsiyesiyle..Açıkçası aklımda belirli yerleri kaldı,bazı noktaları ise beni aştı.Ancak kitap hakikaten etkileyici ve bence özellikle tekamül ve hayat ile ilgili soru işareti bulunan herkes okumalı.Hele ki duaların ancak çok içten olanların belli bir seviyeye yükselebildiğini anlatan bir bölüm vardı,çok etkilenmiştim.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Merhaba, kitabın büyük bir kısmını okudum ve okuduğum en mantıklı evren teorisini içeren kitap, parapsikolojik olayların açıklaması da bilimsel olarak çok iyi açıklanmış. Fakat akla yatmayan birkaç nokta var, ruhun tekamülü için üst üniteler tarafından olayların daha önceden belirlendiği ve kaderin değiştirilemeyeceği gibi durumlardan ve evrende hiçbir şeyin boşuna olmadığından bahsediliyor. Öyleyse 2 yaşındaki 3 yaşındaki bebeklerin hunharca katledilmesi, kazalar sonucu ölmesi bir ruhun tekamülüne yararı nasıl olabilir? Yoksa değer farklanması mekanizmasına göre önceki enkarnelerden kalma ya da karmaya bağlı olaylar neticesiyle mi böyle oluyor?

Onu da deneyimlemesi gerekiyor ruhun. Ayrıca önceki enkarnelerin de etkisi oluyor.
 

NoRules

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2017
Mesajlar
129
Tepkime puanı
15
her arayışın amacı, sonucunda huzura ve mutluluğa ulaşmaktır. Burada aradığımız şey ise, ruhumuzun kaynağı, yani yaradan. O sonsuz şefkat sahibine ve huzura ermek...
 

fako

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2013
Mesajlar
264
Tepkime puanı
52
Benim düşünce ve görüşüme göre; bir amacımız yok. Çünkü her bir insanın amacı farklı, dünyayı örümcek ağından örülmüş ince el işi olarak görüyorum. Her birimiz bir ipliğiz. En ufak karışıklıkta dolanacak ve çözülemeyecek olan, ancak hiç bir zamanda dolanmayıp o kusursuz ve inci mesafeyi koruyabilen iplikler. Tek başımıza hiç bir şeyiz. Hepimiz aslında bir bütün olarak bir şeyi simgeliyoruz. Kimisi büyük desenin,resmin sağ köşesi kimisi ortası. Tek olarak baktığımızda basit bir iplik iken azıcık uzaklaşırsak mükemmel bir şeyi yansıtıyoruz. Uzun lafın kısası hepimizin amacı farklı da diyebiliriz neden bu kadar dolandırdım bilmiyorum, sanırım duygu patlaması yaşadım.
 
T

thepotential

İlahi nizam ve kainatı bende okudum, ancak ruhçuların vahdet-i vucud kavramına bu kadar soğuk hatta yokmuş gibi bakması beni hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim. Yani kitabın anlattığı vazife planı ve en üst basamağı bir ruh için nasıl tatmin edici olabilir ki? Veya olabilir mi? Tasavvufta ilahi aşk denen şey ruhun tekamülde adeta avuntusu gibi. Bütün acılara ızdıraplara katlanmanın tek nedeni var, ruhların meclisindeki ilk tadı almak.
Tabi kitapta ruhun dünyadaki tekamülü idraki zamanda sadece bir an olarak bahsedilmiş ve diğer tekamül yollarının hiç de böyle acı verici olmadığından bahsedilmiş.. Kitabı sevdim ancak anlayamadığım kısımları var.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Kitap ileri ezoterik bilgi istiyor tüm detayları anlayabilmek için ve orada bile tam verilmeyip bir noktada kesilmiş ve insanların algılayabileceği kadarıyla ifade edilmeye çalışılmış. Ancak insanların çoğu için anlaşılan kısım da yeterlidir amacı da günümüzde bu kadar zaten. Dünyevi kısmı anlamaya çalışmak bizim için yeter aslında, gerisi ileri kuşaklar için ve ruhumuzun dünya sonrası için.
Kafanızdaki çatışmaları da anlıyorum. Tasavvuf eğitimi alanlar için diğerlerine göre biraz daha anlaşılabilir ancak o da yeterli değil, zira orada bile sansürlü öğreti var, üstü kapalı sembolik eğitimi kastetmiyorum, en üst makamdakiler hariç herkesten bilerek saklanan ve gerçeklerin yanından teğet geçerek onlar tam gerçekmiş gibi anlatılan kısımları kastediyorum, gerçekten ezoterik öğreti alanlar tamamen vakıf oluyorlar kitaba. Ama dediğim gibi tamamı günümüz insanları için önemli değil, asıl anlaması gerekenleri anlıyorlar, bu kadarı şimdilik yeterli. 50 yıl önce insanlık bu seviye için bile uygun değildi.
 
T

thepotential

Kitap ileri ezoterik bilgi istiyor tüm detayları anlayabilmek için ve orada bile tam verilmeyip bir noktada kesilmiş ve insanların algılayabileceği kadarıyla ifade edilmeye çalışılmış. Ancak insanların çoğu için anlaşılan kısım da yeterlidir amacı da günümüzde bu kadar zaten. Dünyevi kısmı anlamaya çalışmak bizim için yeter aslında, gerisi ileri kuşaklar için ve ruhumuzun dünya sonrası için.
Kafanızdaki çatışmaları da anlıyorum. Tasavvuf eğitimi alanlar için diğerlerine göre biraz daha anlaşılabilir ancak o da yeterli değil, zira orada bile sansürlü öğreti var, üstü kapalı sembolik eğitimi kastetmiyorum, en üst makamdakiler hariç herkesten bilerek saklanan ve gerçeklerin yanından teğet geçerek onlar tam gerçekmiş gibi anlatılan kısımları kastediyorum, gerçekten ezoterik öğreti alanlar tamamen vakıf oluyorlar kitaba. Ama dediğim gibi tamamı günümüz insanları için önemli değil, asıl anlaması gerekenleri anlıyorlar, bu kadarı şimdilik yeterli. 50 yıl önce insanlık bu seviye için bile uygun değildi.

Yanıtınız için teşekkür ederim, benim inancıma göre evren ona sorduğumuz soruların cevabını elbet bir gün verir.. Eğer yürekten sorguluyorsak bizi sorunun cevabı için hazırlayacaktır diye umuyorum belki on belki yirmi yıl sonra, sizce haklı sayılır mıyım ?
Ayrıca mesela bu kitapla karşılaştırmalı olarak okuyabilceğimiz başka eserler de var mıdır ?
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Tamamen haklısınız.
Eser şu an aklıma gelmiyor. Şimdilik bulabildiğiniz herşeyi okuyun, değişik görüşler insanın kıyaslama yapmasını sağlar ve vardığı çıkarımlar sayesinde ufku genişler. Ama esas bilgi yazılı olmayandır. Evrenden gelir. Asıl onu okumaya çalışın:)
 

Sitra_Ahra

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eki 2013
Mesajlar
213
Tepkime puanı
129
Konum
Zion
Önce Bedri Ruhselman'ın İlahi Nizam ve Kainat kitabını okuyun. Sonra tekrar sorun. Öyle cevap vereceğim, daha kolay anlarsınız.

bu kitapta yazılan herşeyin doğru olduğunu nerden biliyoruz? evet bilim dünyasıyla paralel bilgiler olabilir, belki 99 doğru 1 tanede yanlış bilgi sıkıştırılmış olabilir, bu bilgileri veren ben vazife planındanım diyor, bir başka kitapta ben ra'yım diyor. ( ra bilgileri ) vs. bu konuşan ben yeraltından gelen sürüngen bir ırkın temsilcisiyim de diyebilir? söylediği HERŞEYİN doğru olduğunu nerden bilebiliriz?
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Bilmemek de sizin özgür iradenizde. Kimseye birşey dayatmıyoruz. Herkesin fikirlerine, inancına, görüşüne saygılıyız. Koşulsuz itaat yerine değişik kaynaklardan araştırarak öğrenmeyi, toplumlara göre değişik ifade tiplerini sorgulayarak deneyimlemenizi, kafanızda kıyaslayarak çıkardığınız sonuçları idrak etmenizi ve içinizin özüne varmanızı tavsiye ediyoruz. Herkesin yolundaki kıvrımlar ve süresi farklıdır varılacak yer aynı nokta da olsa.
 

hımm

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ağu 2017
Mesajlar
8
Tepkime puanı
6
Yaş
41
İş
öğretmen
Ben de bugün hemen gidip aldım kitabı. 50 yıldır saklanmış olması gerçekten ilginç.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Ben de bugün hemen gidip aldım kitabı. 50 yıldır saklanmış olması gerçekten ilginç.

Eski bir Türk geleneğidir. Devlet sırları 50 yıl saklanır sonra açıklanır. Bu durum kargaşa çıkmasını önlemek için böyle yapılır. Bazı derin sırlar 50 yıl sonra bakılır ve halk için sakıncalı görülürse bir 50 yıl daha saklanmasına hükmedilir.
Kitabın saklanma amacı da insanlığın henüz hazır olmaması idi.
 

Sitra_Ahra

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eki 2013
Mesajlar
213
Tepkime puanı
129
Konum
Zion
Bilmemek de sizin özgür iradenizde. Kimseye birşey dayatmıyoruz. Herkesin fikirlerine, inancına, görüşüne saygılıyız. Koşulsuz itaat yerine değişik kaynaklardan araştırarak öğrenmeyi, toplumlara göre değişik ifade tiplerini sorgulayarak deneyimlemenizi, kafanızda kıyaslayarak çıkardığınız sonuçları idrak etmenizi ve içinizin özüne varmanızı tavsiye ediyoruz. Herkesin yolundaki kıvrımlar ve süresi farklıdır varılacak yer aynı nokta da olsa.
yanlış anlaşılma olmasın, ben sadece bu tip kitabları sorguladım... tabi ki dayatma yok, değişik kaynaklara baktığımda bilgiler taban tabana zıt...biri tekamül edicen diyor diğeri cehennemde yanıcan diyor...ortak payda da buluşamıyorum bir türlü...
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
İşte bu iki farklı görüşü kendi kafanızda düşünecek ve iç sesinizle birine varacaksınız. Gerçekten duyabiliyorsanız o iç sesi her zaman doğrudur ancak bazen karıştırıldığı için ve bir yön vicdanda değil de kafada daha ağır bastığı için her varılan doğru olmayabilir ama o an sizin için uygulanması gerekendir. Daha sonra sakince düşündüğünüzde diğerine de varabilirsiniz. Olan herşey o anki kişiliğiniz için hayırlıdır, tecrübe edinirsiniz.
 

Sitra_Ahra

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eki 2013
Mesajlar
213
Tepkime puanı
129
Konum
Zion
ben sadece gerçeğin peşindeyim...hislerime güvenerek hareket etmek bana ters geliyor. matematiğe duygu karıştırmak gibi bişey. ya biri ya diğeri, ikiside doğru olamaz değil mi? teşekkürler yorumlarınız için.
 
T

thepotential

ben sadece gerçeğin peşindeyim...hislerime güvenerek hareket etmek bana ters geliyor. matematiğe duygu karıştırmak gibi bişey. ya biri ya diğeri, ikiside doğru olamaz değil mi? teşekkürler yorumlarınız için.

Siz iç ses meselesini yanlış anladınız, duygularınız hisleriniz vs dişi beyninizdir, sağ beyin de denir.Mantığınız, matematiğiniz de eril beyninizdir.Şimdi bunun hakikati de zaten ikisinin aynı oranda ve uyumlu çalışmasıdır.Her neyse.İç ses ise beynin sağından solundan değil direk kalpten gelir. Zaten şu cümle bunun için kurulmuş: ''...bazen karıştırıldığı için ve bir yön vicdanda değil de kafada daha ağır bastığı için her varılan doğru olmayabilir''
Vicdanın kaynağı ruhtur desek yanlış olmaz, yani burdan gelen bilginin doğruluğu tartışılmaz.Öyleyse öyledir.
 
Üst