Reptilyanlar var.
Adını da soğuk kanlı (yani mavi kanlı) hayvanlardan alıyor bu ironik tabir.
Yılanların, timsahların, komodo ejderlerinin belgesellerini açın izleyin.
Herhangi bir sıcak kanlı yırtıcıdan çok daha değişik karakteristik özelliklere sahip olduklarını görürsünüz.
Sıcak kanlı hayvanlar yavrularına dürtüsel bir şevkat koruma hissi ile bağlıdırlar. Soğuk kanlı hayvanlarda bu olmadığı için yavrularını nesne olarak görürler ve ensest özelliği göstererek onları yerler.
Sıcak kanlı hayvanlar besin zincirinde dezavantajlı bir duruma düştükleri zaman acı çekip üzülürler. Yas tutarlar ve hatta ağlarlar. Soğuk kanlı hayvanlarda bu gözlemlemlnmez, onlar asla hissetmezlez. Çekiçle üstlerine de vursan, elektrikli testere ile bir timsahı ortadan da kessen, gözü önünde yavrularını da öldürsen hissetmezler. Sahiplenme, aidiyet, fedakarlık ve koruma duyguları yoktur. Bu da insani özelliklere çevrildiğinde, kovulmuş şeytan (yani ait hissetme veya bütünün parçası olma bilincini tamamen yitirmiş) bir formda hayat bulur.
Reptilyanları bu tip narsistik özellikler göreren insanlar içinde aramak lazımdır.