Bu kadarı da pes!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Fey

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Tem 2017
Mesajlar
20
Tepkime puanı
2
Merhaba, foruma yeni üye oldum, selam ile.
36 yaşındayım. 34 yaşına bastığım günden beri hayatım alt üst oldu. Aklımla çözemedim, hislerimle mantığım çakıştı. Yüreğimle, beynim çarpıştı. Bir savaşa girdim. İçinden çıkamadıklarım hakkında bir bilen görüşünü almak isterim.
Hayat çok güzel başladı ve zamanla kötünün kötüsüne doğru yol aldık. Çok uzun olacağı için anlatmıyorum. En sonunda isyan ettim ve babam namaz kılarken küfrettim. Sonra oradan ayrılıp evin balkonuna yöneldim. Gözümden yaş geldi, yaşadıklarımızın ağırlığı anlamsız ve acı geliyordu. Yine de gözümden bir damla yaş geldi ve Allah ım ben nasıl insan oldum dedim.
O gece yattım. Her şey o gece başladı.
Rüyamda öldüğümü, öldükten sonra bir avluya çıktığımı ve avluda insanların korkar bir şekilde sıralar halinde beklediğini gördüm. Bende sıranın arkasına geçtim. Arkamdan bir dolap kapağı açıldı ve arkadan sol kolumun altına bir klasör koydular. Uyandım hemen. Ara ara Kur an okurdum, araştırmak istedim. Sonra ayetle karşılaştım. ‘ Sol kolları altına amel defterleri verilen yok mu ‘ Üzüldüm, korktum bu nasıl olabilir dedim. Psikolojiktir diyerek günüme devam ettim. O sıralar yeni bir iş yeri açmak zorunda kalmıştım. İş yerini açtıktan sonra çalışırken zikirleri dinlemeye başladım. Hoşuma gitti. Git gide bu izleme ve keyif artmaya başladı. İçimden bir sevgi ve yakınlık hissetmeye başladım. Zikir nedir nasıl olur gibisinden araştırdıktan sonra iki şekilde zikir yapmaya başladım. Derken namazlarda başladı, arkasından Kur an okumaya da başladım Meali ile. Misvak aldım ciddi bir değişiklik gerçekleşmeye başladı bende. Namazdan zikirden duadan o kadar zevk almaya başladım ki, araştırmalarım da aynı anda çoğaldı.
Mürşid nedir ne demektir varmazsan olmaz istihare 
Okudum diledim yattım. Rabbim mürşidimi göster bana dedim. Her şey rüya ile başladı sonra rüyalar gerçek oldu. Rüyada ama böyle gerçekçi bir rüya da görmedim, bir zat ‘ Adını vermek istemiyorum’ Oturttu karşısına beni elinde arapça bir şeyler yazdı ve sonra yüzüme çok derin üfledi. Uyandım. Google a girdim o kişiyi gördüm. Şok geçirmiş gibi olsam da, aklım tamamen bilinçaltı diyordu. Yine zikire ve çektiğim bir ayet vardı ona devam ettim.
Bir gece başladı beni delirme noktasına kadar götürecek olan durum.
Abdestimi aldım, dilimi damağıma yapıştırıp manasını düşünerek nasıl içten inanarak zikrediyordum.
Bir anda bir ferahlık ile birlikte göğsüm ortadan açılmaya başladı. Nasıl desem o kadar genişledi genişle di ki adeta futbol sahası büyüklüğünde hissine kapıldım. Yattığım yerden göğsüm yarılmıştı, arkasından milyonlarca parıltı şeklinde sarı yoğun bir Işık içine girdim. Bütün hücrelerim uçuşuyordu! O kadar dileğim vardı o anda Rabbim yalnız beni sevmeni yalnız rızanı diliyorum dedim. Sanki huzurundaydım. Tüm dünyevi düşünceler yok olup gitmişti bir anda. O kadar büyük ve kudretli bir andı ki yalnız sevgi ve af dilemek geldi içimden. Işıkla birlikte kalbim fırıl fırıl döndürülmeye başlandı. Kalbimin orda pervane gibi bir dönme fırfır şeklinde oluyordu. Yavaşça gitti. Hemen doğruldum yattığım yerden. Allah’ım bir daha, bir daha diye içimde tarifi imkansız bir coşku ve istek belirdi. Hem çıldırıyordum sevinçten, hem de bir daha bir daha diye yalvarıyordum. Cümleler ile anlatılması imkansız.
Daha çok verdim kendimi. Namaz dua zikir yaşam tarzı iyice sünneti seviye doğrultusunda yaşamaya başladım. Birkaç gün sonra tekrar oldu. Bu sefer, içimde karanlık bir şey hissettim. Kalbim tekrar döndürüldü. Kur an okuyorum, sağımda solumda mavimsi beyazımsı ışıklar çakmaya başladı. Muhteşemdi her şey. Gel zaman git zaman konuşmalarım da değişti, sanki beynime doğaüstü bir güç tarafından hükümler veriliyordu ve ben konuştuğumda insanlar bakakalıyor namaz kılmayanlar bile namaza duruyordu. Beynimde bir akım oluşmaya başladı. Voltaj artar hani vvvııınnnNNN böyle şeyler olmaya başladı. Rüya görüyordum, kalkıyordum rüyam gerçek oluyordu.
Tarifi imkansız bir aşk bir teslimiyet başladı. Ben artık zikiri bırakıyordum, içim zikre devam ediyordu. İçimde bir ses duymaya başladım. Ben susuyorum, o devam ediyor.
İşte o anlarda savaş başladı. Beynim bir anda konuşmaya başladı, etrafımda ki insanlar ‘ para istedin mi, iş istedin mi, çok ileri gidiyorsun, kafayı yiyeceksin ‘ demeye başladılar. Ben ise nasıl olur, ne parası işi O nun karşısında bunların ne anlamı var diyordum içimden. Çok farklı bir haldi. Sonra kendi kendime düşünceler gelmeye başladı. Hepsi psikolojik, Kafayı yiyorsun şeklinde. Ama namaza devam ediyordum. Zikire de. Ta ki bir iki şey olana kadar.
Yine zikirde ayen ayen gözüme beyaz bir insan yüzü göründü. Çat çat diye gözümün önünde resmen belirdi. Bu güne kadar hep rüya olabilir diye avutuyordum kendimi. Korkmadım ama anlam veremiyordum. Bu seferde tutturdum Evliya olmak istiyorum diye. Ne namazlar ne zikirler neler neler sabahlara kadar.
Bir korku belirdi. Gerçekmiş dedim. Gerçek. Fakat beynim bu gerçekse hepimiz yandık. Bittik. Herkes yalana kapılmış diye düşünürken ağlamaya başlıyordum. İnsanlara üzülmeye başladım. Kahroluyordum, herkese karşı sevgi ve üzüntü hissetmeye başladım. Bir yandan da sesler duymaya başladım. Sesler gelmeye başlayınca iyice tribe girdim. Biri namazı emret diyordu, diğeri kafayı yiyorsun diyordu. Her gün ‘ La ilahe İllallah ‘ diyordum sürekli, milyonlarca. Yürürken yatarken otururken içimden hep zikrediyordum. Sonra aklımla çözemediğim durumlarla karşılaşınca korktum. Bir sabah muayene ettiler, uyku ve uyanıklık arasında. Bir kadın dr. Tıp dilinde Şizofreni başlangıcı dedi. Kalktığımda iyice korkular sardı benliğimi. Öyle rüya gibi değildi. Yanımda konuşuyorlardı tıp dilinde. Şok içerisindeydim.
Zikir i bırakmaya karar verdim. Yine rüyamda siyah bir kediyi takip ettim ve kedi dile geldi. Göğe bakarak Allah ım neden bırakmıyorsun işimi yapayım dedi. İşte o günden sonra her şey kötü gitmeye başladı. Yiye rüyada yüzüme üfleyen abiyi gördüm. Nasıl gidiyor dedi. Abi çok güzel ama dünya da çok güzel dedim. Güldü.
O gün La ilahe illallah demeyecektim. Kendimi şartlandırdım. İçimin susmasını istedim. Gögsüm daraldı daraldı sıkıştı nefes alamıyordum. Acı çektim resmen, acıya dayanamayarak bir kere söyledim. Bir sıvı aktı. Bir kere bir kere bir kere daha.. Göğsümden bir şelale akmaya başladı içimde bir pınar akıyordu sanki Anlatamam. Daha da korktum.
Tabi her şey bu kadar güzel değildi, korkuyordum, gözleri olmayan siyah oyuklu gözler rahatsız ediyordu rüyalarımda. O gün Cuma namazına gittim, kendimden geçmiş avare bir şekilde sıraya geçtim. Hoca sert bir şekilde insanlara düzgün sıraya girin diye azarlarken ben güldüm. Hoca ile bakıştık bir anda. O namazda rükuya eğildiğimde BİR ANDA ‘ BENN ‘ diye bir şey geldi. Kalbime vura bura sanki gökten iner gibi içime bir ruh geldi ve gelirken ‘ BEN ‘ dedi. O günden sonra iyice korktum ve bir sabah, namazı da kılmayacağım dedim. Çalışmam gerek, para kazanmalıyım, insanlar kafayı yedi demeye başladılar. Anlattığımda, anlık dinliyor muhteşem duygulara kapılıyor ama bir anda sirkelenip kendilerine geliyorlardı. Ve delirecek diyorlardı. Sabah namazını kılmadan yatağa girdim. Yine bir uğultu beynimde belirdi konuşma ama kulakla duyulmuyor uğultu derinden geliyor ‘ Al eline bıçağı ailene çocuklarına sapla öldür onları ‘ dedi. Hemen dikildim Nas Felak okudum. Üzerimden resmen bir şey geri çekildi. Tabi benim elim ayağım titremeye başladı. O GÜN boğazımı sıktılar küfret küfret diye. Dua ediyordum nafile geçmiyordu, wc ye gittim, etmemek için sonuna kadar dayandım. Sonunda ALLAH diye bağırdım ve kustum wc de. İyice korktum. Elim ayağım boşaldı dengem bozuldu. Korkudan ve Allah sevgisinden WC ye gidemiyor, yemek bile yiyemiyordum. İçimde hem aşk hem korku başlamıştı. Aynı anda sesler çoğalmıştı. Küfürler ama ne küfürler.. At kendini öldür kendini her şey bitti her şeyinizi kaybettiniz, susmuyordu. Ölecektim deliriyordum. Bir gün beynimde sarı bir ışık ve voltaj akımı yine başladı. Voltaj öyle arttı ki bir anda ‘TIK’ diyecek sandım. Artıyor azalıyordu. Beynimin içinde oluyordu bunlar. Akım resmen akım vardı beynimde. Birkaç kere daha oldu, sonra dr a gittim. Şizofreni başlangıcı dedi. İlaçlara verdim kendimi, namazı bıraktım. Eski hayatıma geri döndüm. İlaçla birlikte zamanla sesler kesildi, normale dönmeye başladım. İlaçları kendiliğimden kestim bir sene önce. Şimdi hangi işe elimi atsam, ne çevre ne para ne saygı her şey bitti. Dua ediyorum geceleri o kadar. Artık ileri gidemem.
Bu arada rüyamda o üfleyen abiyi bir daha gördüm, bu sefer kovdu beni. Sizde hiç edep yok mu dedi. Tam kapıdan çıkıyordum birileri gitme af dile bekle burada dediler. Bende beklerken, rüya öylece bitti.

Sormak istediğim, ayda bir iki kere beynime vuğultu ve elektirik şeklinde akım geliyor, bir şey vücuduma giriyor sanki, beynim patlayacak oluyor. Artık ‘ Gel lan diyorum, gel ne yapacaksın en fazla canımı alırsın ‘ diyorum. Sonra bir anda boş ver diyerek dua ediyorum gidiyor.
Yukarda yazılanlar manevi olarak yaşananların sadece üçte biridir. Korkular da aynı şeyler geçerli. Ben bile bazen kendimi sorguluyorum. İşin özü hayatımda böyle bir savaş görmedim. İnsanın içinde bir düşman var ve bu çok güçlü. Kısa ve yüzeysel yazdım.
Niye yazdım onu da anlatayım.
Sanki ikinci bir yaşam başladı. Yalnızlık, sıkıntı, arzuların cevapsız kaldığı lanetlenmişlik gibi bir yaşam. Aşağılanma hor görülme çaresizlik parasızlık elimizi neye atsak kuruyor, rezil olmakta cabası. Mevzu derin  nasip zamanla cevaplaşırız.
 

Fey

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Tem 2017
Mesajlar
20
Tepkime puanı
2
Sıkılmayın diye kısa tuttum. Buraya üye olurken bile hafif korku hali ile üye oldum. Her şey birbirine bağlantılı. Yaşamamış olmayı dilerdim!
 

Garippsişik

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Kas 2015
Mesajlar
92
Tepkime puanı
6
Sıkılmayın diye kısa tuttum. Buraya üye olurken bile hafif korku hali ile üye oldum. Her şey birbirine bağlantılı. Yaşamamış olmayı dilerdim!
İşin ilahi kısmını bilemem ama sizi her ne küfür etmeye ve isyan etme noktasına getirdiyse sizi baya bi etkilemiş olmalı ayrıca zaman zaman o pişmanlık duygusuyla baya zor şeyler yaşamışssınız tedaviye devam ediyor musunuz belli bir tanı koyuldu mu?
 

Garippsişik

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Kas 2015
Mesajlar
92
Tepkime puanı
6
Asla Dini yönüde olamaz demişsiniz ama günümüzde bir çok vesvese insanı cinayete sürüklüyebiliyor bazı kötü ruhani varlıkların insan bedenine müdahelesi sonucu kötü yola ve fikirlere teşvik etmesi olabilir
 

Fey

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Tem 2017
Mesajlar
20
Tepkime puanı
2
Şimdi şöyle düşünelim, Kur an da sizi canla malla evlatlarınız ve korkuyla sınayacağız der. Buna ek olarak şeytan, sana yönelen kullarının önleri arkaları ve sağ solundan yollarını keseceğim der. Şunu bilmekte fayda olduğunu düşünüyorum, Peygamber efendimiz en büyük cihat ın nefisle olduğunu dile getirmiş ve bunu zorlu bir savaştan dönerken söylemiştir. Nefisle savaş sadece vesvese ya da şeytanın önümüze çıkması gibi şeyler hafif bir dürtü mü olacak sanmaktayız? Kul un mertebesi yükseldikçe Şeytan ın yumrukları sertkeşmektedir. Hatta ve hatta kendini dünya gözü ile görebilecek seviyeye gelmeniz çok olasıdır.

Peki o zaman neden her namaz kılana olmuyor böyle şeyler ya da zikredene! Ülkemizde okuduğu Fatiha nın içeriğini bilmeyen Hak ın huzurunda ona ne söylediğini bilmeyen milyonlarca namaz kılan insan var. Bu içi boş bir su gibi değilmidir. Yine ayet de dediği gibi onlar namaz kılarlar ama boşadır cümlesi aklımıza gelmez mi.

Mutlaka bu forumda ciddi anlamda yazdıklarıma kanaat getirecek birileri olacaktır. Olanlar ya susacak ya da izleyeceklerdir, belki de bilgileri doğrultusunda cevap verecek görüş sunacaklardır.

Al eline bıçağı anı Çok nettir. Detaya giriyorum. Allah c.c der ki, bizim zikrimizden yüz çevirene şeytanı musallat ederiz. Kur an da yazılmaktadır. Allah a inanmak demek onun sadece bağışlayıcı affedici ve rahmet edici olduğu anlamına gelmek demek değildir. Kahhar dır Halim dir. Kahrı pek şiddetlidir. Ve bilesiniz ki Allan nakdi çok iyi sayar. Çok eleyen sık ekeleyen dir.

O sabah namaz kılmak istemeden yatmam ve zikri bırakmam benim nefsime ve dünya hayatına yönelmemdir. Savaş nefsime öncesi hoş görünmüş sonrası ağır gelmiştir. Buradan da anlaşılmaktadır ki, Kul haddini bilmeli, bilmediği şeylerde israrcı olmamalıdır. Evliya olmak, Ruhlar alemi gibi.

Şimdi soru şu,
O sabah hafif bir ışık süzmesi ve bir baskı üzerime çöktü. Beynime ses değil uğultu şeklinde sözler geldi. O güne kadar olmayan bu durum neden o anda ceyran etti. Ben Allah ın zikri ile Şeytanı perişan ederken ondan yüz çevirdiğimde olanca kuvveti ile saldırıya geçti. Oysa tek yapmam gereken Allah c.c verdiğim sözlerde durmak ve devam etmekte. Dediğim gibi mevzu derin. Bilgi şart

Not. Ayet örneklerimde sapma yoktur ama tam da yazdığım şeklinde olmayabilir, de da ekleri eksik kalmış olabilir.

Yine söylüyorum ki, buraya bunu paylaşmam bir beklenti değil bir sebep doğrultusunda olmuştur. Madem onun izni olmadan yaprak bile kımıldamıyor! O zaman ya inanacağız ya da inanıyoruz ama kendi bildiğimiz gibi diyeceğiz.
 

Garippsişik

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Kas 2015
Mesajlar
92
Tepkime puanı
6
Şimdi şöyle düşünelim, Kur an da sizi canla malla evlatlarınız ve korkuyla sınayacağız der. Buna ek olarak şeytan, sana yönelen kullarının önleri arkaları ve sağ solundan yollarını keseceğim der. Şunu bilmekte fayda olduğunu düşünüyorum, Peygamber efendimiz en büyük cihat ın nefisle olduğunu dile getirmiş ve bunu zorlu bir savaştan dönerken söylemiştir. Nefisle savaş sadece vesvese ya da şeytanın önümüze çıkması gibi şeyler hafif bir dürtü mü olacak sanmaktayız? Kul un mertebesi yükseldikçe Şeytan ın yumrukları sertkeşmektedir. Hatta ve hatta kendini dünya gözü ile görebilecek seviyeye gelmeniz çok olasıdır.

Peki o zaman neden her namaz kılana olmuyor böyle şeyler ya da zikredene! Ülkemizde okuduğu Fatiha nın içeriğini bilmeyen Hak ın huzurunda ona ne söylediğini bilmeyen milyonlarca namaz kılan insan var. Bu içi boş bir su gibi değilmidir. Yine ayet de dediği gibi onlar namaz kılarlar ama boşadır cümlesi aklımıza gelmez mi.

Mutlaka bu forumda ciddi anlamda yazdıklarıma kanaat getirecek birileri olacaktır. Olanlar ya susacak ya da izleyeceklerdir, belki de bilgileri doğrultusunda cevap verecek görüş sunacaklardır.

Al eline bıçağı anı Çok nettir. Detaya giriyorum. Allah c.c der ki, bizim zikrimizden yüz çevirene şeytanı musallat ederiz. Kur an da yazılmaktadır. Allah a inanmak demek onun sadece bağışlayıcı affedici ve rahmet edici olduğu anlamına gelmek demek değildir. Kahhar dır Halim dir. Kahrı pek şiddetlidir. Ve bilesiniz ki Allan nakdi çok iyi sayar. Çok eleyen sık ekeleyen dir.

O sabah namaz kılmak istemeden yatmam ve zikri bırakmam benim nefsime ve dünya hayatına yönelmemdir. Savaş nefsime öncesi hoş görünmüş sonrası ağır gelmiştir. Buradan da anlaşılmaktadır ki, Kul haddini bilmeli, bilmediği şeylerde israrcı olmamalıdır. Evliya olmak, Ruhlar alemi gibi.

Şimdi soru şu,
O sabah hafif bir ışık süzmesi ve bir baskı üzerime çöktü. Beynime ses değil uğultu şeklinde sözler geldi. O güne kadar olmayan bu durum neden o anda ceyran etti. Ben Allah ın zikri ile Şeytanı perişan ederken ondan yüz çevirdiğimde olanca kuvveti ile saldırıya geçti. Oysa tek yapmam gereken Allah c.c verdiğim sözlerde durmak ve devam etmekte. Dediğim gibi mevzu derin. Bilgi şart

Not. Ayet örneklerimde sapma yoktur ama tam da yazdığım şeklinde olmayabilir, de da ekleri eksik kalmış olabilir.

Yine söylüyorum ki, buraya bunu paylaşmam bir beklenti değil bir sebep doğrultusunda olmuştur. Madem onun izni olmadan yaprak bile kımıldamıyor! O zaman ya inanacağız ya da inanıyoruz ama kendi bildiğimiz gibi diyeceğiz.
Sizi şeytan konusunda yanlış yönlendirmek istemem ama eğer şeytan sizinle uğraşıyorsa bu aslında olumlu birşeydir
 

Fey

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Tem 2017
Mesajlar
20
Tepkime puanı
2
Şeytan benimle uğraşmıyor artık. Ne haller kaldı ne rüyalar. Biz şu an itibarı ile kaybedenlerden olduk.

Son bir şey eklemeden de bitirmek istemem. Rüyamda o zamanlar Münafikun dediler. Kalktım sabah eşime anlattım dedi ki arapça söylüoyorsun! Bir anda tüylerim diken diken oldu. Sonra araştırdım.

Münafık. İnanıp sonradan dönen demek. Bende Allah ın rahmetine sığındım. İnşaAllah affeder ve bir kapı açar.
Aslında bu yol marifet yoludur.

E kardeşim madem bunları biliyorsun ne düşünüyorsun hala diyenler olacaktır. Dediğim gibi bu bir savaş.
 

Fey

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Tem 2017
Mesajlar
20
Tepkime puanı
2
Sizlere sormak istediğim beyinde olan akım anlık enerji akımı bir şeyin vücut bulmuş baskısı gibi var mı böyle bir bilginiz ne olabilir. Teşekkürler.
 

Fey

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Tem 2017
Mesajlar
20
Tepkime puanı
2
İnşaAllah farkında olmadan kalp kırmamış ya da megaloman gibi gözükmemişimdir. Yeni üye oldum bilmeyerek işlediğimiz bir hata varsa affola. Hepinize teşekkürler.
 

Garippsişik

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Kas 2015
Mesajlar
92
Tepkime puanı
6
İnşaAllah farkında olmadan kalp kırmamış ya da megaloman gibi gözükmemişimdir. Yeni üye oldum bilmeyerek işlediğimiz bir hata varsa affola. Hepinize teşekkürler.
Hata yok yardımcı olabilmem icin dini bir inancım yok diyeceğim herşey sizi hata yapmaya itebilir
 

Red Robit

Banlı Kullanıcı
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
70
Tepkime puanı
255
Konum
𓂀
Gerek tasavvuf, gerekse hint ve batı mistizmine yönelik derin mi derin araştırmalarım oldu ve halen bu doğrultuda var hızımla ilerliyorum. Araştırma merakım sen gibi ilginç hallere vakıf olup bu acaiplikleri anlamlandırma gayretimden doğmuştu :) Ama gördüğüm kadarıyla sen bu gayretten gafil kalmışsın. İşin bileni burada olsa muhtemelen derdi ki; keçinin bilmediği ot başını ağrıtırmış. İnsanın manevi halleri eğer nefsi tanımaya ve sınırlarını keşfederek onu belirli kılmaya yönelik olursa hazzın derinliği ve yoğunluğu ne kadar fazla olsa bile fena halini beka hali izler, akabinde böyle bir yolcu tüm taşkınlığına rağmen gene insan olarak kalır. Fakat bilgi eğer yerini manevi haz bağımlılığına bırakırsa böyle bir durumda olağandışı ama gerçekte tabii olan bu mükemmel haller dahi sizin vakanızda göründüğü gibi insanın işaretlenip hedef alınmasının nedeni olabilirler. Maalesef günümüz insanlarının nefislerini ve bilinçaltlarını keşfedebilme olanakları çok düşük bir ihtimal, bununla birlikte beraberinizde sizi himaye eden bilge bir ermiş bulunmuyorsa oldukça zeki olmanız gerekir ki maddi ve manevi uyumdan sapmadan yolculuğu sürdürebilesiniz. Ama söylediğim gibi aslolan şey uyum içinde olmaktır ve de maddiyatla maneviyatın çarpışmaksızın ahenk içerisinde dans edebilmeleridir. Açıkçası yaşadıklarınızdan daha ziyade deneyimlerim oldu fakat kalbimdeki hazzın bunca taşkınlığına rağmen dünya hayatımda bir gün bile zan altında bırakılmadım :) Sizin yanlışınız deneyimlerinizi büyütüp onlara takılmanız ve onlar tarafından saf dışı edilmeniz üzerine, fakat bunda elbet sizin bir kastınız yok çünkü bilgi boşluğu yerini içgüdüye teslim eder. Yani demem o ki amacınız ermekse yaşadığınız haller marifetullah diye bilinen ledün bilgisiyle paralel gitmeli ki zarar görmeksizin bilinç tahsili devam edebilsin. Şu durumda yapabileceğin tek şey hormon düzenini olağan seviyeye getirmendir, bunun için kesinlikle spor yapmalı, seni manen tahrik etmeyecek kitaplar okumalı ve antioksidan ağırlıklı olarak bol su içeren dengeli bir beslenme programı uygulamalısın. Rüyalara ve gördüğün insanlara gelince hepsinin hayal olduğunu ve ancak onları ciddiye almaman gerektiğini söyleyebilirim. Yaşadığın bu haller zemini olmadığı için hiçbir anlam ifade etmiyorlar ve ilm i ledünden nasipsiz olduğundan tıpkı uyuşturucu kullanmak gibi yıpratıcı ve beyni zayıflatıcı etki bile gösterebilirler. Bu olağan bir şey, insan ve insanoğlu tabiatı itibariyle bunların çok ama çok fevkindedir, fakat tekrar ediyorum: Nefsi ve bilinçaltını ve bunların asli mertebelerini idrak etmeksizin yaşayacağın her tecrübe yoğunluk ve derinliğine bağlı olarak sana zarar verecektir. Eski tasavvuf okullarında ve çoğunlukla hint ermişlerinin hayatlarında böyle yüce haller nefis bilgisiyle birlikte harmanlanırdı ama günümüzde hem bunun eksikliği var, hem de günümüz ermişlerinin çoğunluğu rehberlik ettiği insanlara maalesef sohbet imkanı veremiyorlar. Bu yüzden işine gücüne bakmanı ve belirttiğim gibi hormonal faaliyetlerin normal bir seviyeye gelene dek kesinlikle spor yapıp kitap okumanı, dengeli beslenip düzenli bir hayat yaşamanı öğütlüyorum. Kendini sen bu hale getirdin ve dediklerimi harfiyen uygulayarak kendi kendini yine sen düzeltebilirsin. Aslolan denge ve ahenktir, insanların senden etkilenmeleri ve halce onların fevkinde olman değil. Nitekim bugün öven zamansallıkta yarın sövebilir ve ne kadar yükseğe çıkarsan mekansallık gereği o kadar yüksekten düşersin. Övgü ve yükseklik ancak budalalar için teminat arzeder, hakim zatlar ise hedef olmaktan çok uzaktırlar çünkü iddiaları yoktur ki imtihan edilmeleri gereksin :) Umuyorum ki düzelecek ve eskisi gibi sapasağlam bir hale geleceksin. Sadece fazla kurcalama ve bu yaşadıkların ne kadar sarsıcı olsa da bil ki gerçeğin bilgisi yanında bir zerre bile etmezler. Bunun böyle olduğunu hissedebilirsen bir ihtimal marifetullaha biraz daha yakınlaştığını farkedersin ama onu uçmak kaçmak gibi adi deneyimlerle yahut manevi bir halle her tanımladığında nihai bilgi formunun icabı olarak gitgide senden uzaklaşacaktır. Zira ledünni malumat bir halin izahı değil, yalnızca bir makamın neticesidir. Bu kadarı sanıyorum ki yeterli, şimdilik düzelmeniz dileğiyle.
 

Leo_25_15

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Şub 2016
Mesajlar
73
Tepkime puanı
4
Konum
Ankara
Özet: mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır,kafanıza göre zikir çekersiniz contayi yakarsınız (teşbihte hata olmaz ) bunların tek sebebi zikrin ayarını tutturamamanizdir.zikir bir ilaçtır ve bu ilaçta recetesiz olmaz ,mürşidi kamiller birer manevi doktordur,Yani manevi kalp doktoru ,onların gözetiminde ve bilgisine bu işleri yapacaksınız aksi halde yaşadıklarımız kacinilmazdir,Benden size tavsiye bir mürşide baglanin herşey çözülür ,sevgi saygı dua ile .....
 

Fey

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Tem 2017
Mesajlar
20
Tepkime puanı
2
Yok ağbi ben int ettim Hak ka dayandım. HasbiyAllah dedim
 

Fey

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Tem 2017
Mesajlar
20
Tepkime puanı
2
Allah bir kötülük dilerse tüm dünya bir araya gelse engel olamaz iyilik dilersede tüm dünya birleşse zarar veremez. Bildiğiniz gibi

4ngela çok teşekkür ederim. Geç gördüm kusura bakma. Ben hal felan istemiyorum makamda felan gözüm yok. işimde başarılı olıyım aileme destek olayım yeter. Yaşadıklarım bana fazlasıyla yetti de arttı. Keşke hiç yaşanmasaydı keşke o kadar inandım dayandım demeseydim
 

siyah 7

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Şub 2015
Mesajlar
51
Tepkime puanı
9
Bir insanın mürşid lik mertebesinde olduğuna nasıl kanaat getirebiliriz?. Günümüzde gözü kapalı guvenebilecegimiz, supheyle yaklasamayacagimiz biri yada birileri gerçekten varmi? Varsa nasil ne şekilde ulaşabiliriz?

Bir mürşide bağlanin herşey çorap söküğü gibi çözülür,yasadiklariniz sizi namazinizdan etmesin
... Bir onceki mesajimi size yazdim
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst