Türkiye'ye Uzay Ajansı Kurulacak

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,246
Tepkime puanı
3,122
Türkiye Uzay Ajansı Kurulması ve Uzaya Yönelik Faaliyetlerin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Tasarıya göre, Türkiye'nin uzay ve havacılık teknolojileri alanında temel politika ve stratejilerinin belirlenmesi, uygulanması, dışa bağımlı olmayan rekabetçi sanayinin geliştirilmesi, toplumun refahı ve milli menfaatler doğrultusunda uzay teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması, uzay ve havacılık teknolojileri alanında bilimsel ve teknolojik altyapıların ve insan kaynaklarının geliştirilmesi, kapasite ve yeteneklerin artırılması, kanunun amaçlarını oluşturuyor.

TSK kapsam dışı olacak

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından özel kanunlar uyarınca yürütülen faaliyetler, bu düzenleme kapsamı dışında olacak.

Ajansın taşınır ve taşınmazları ile para, evrak, dosya ve varlıkları devlet malı hükmünde olacak, haciz ve rehin edilemeyecek. Bunlar aleyhine işlenen suçlar, devlet malı aleyhine işlenen suçlar gibi kovuşturulacak ve cezalandırılacak.

Uzay ajansının görev ve yetkileri

Tasarıda, ajansın görev ve yetkileri şu şekilde yer alıyor:

Ajans, okyanuslar ve kutuplarla ilgili araştırma yapabilecek, buralarda geçici veya daimi araştırma merkezleri, istasyonlar kurabilecek.
Deneysel amaçlı uydular, uzay ve hava araçları geliştirmek amacıyla yerli veya yabancı tüzel kişilerle anlaşmalar yapabilecek.
Uzay ve havacılık alanlarında bilim insanları ile uzman ve araştırmacılar yetiştirilmesi amacıyla burs ve ödül verebilecek.

Uzay kurulu ve başkanının görev süresi 5 yıl olacak.

Ajans, Uzay Kurulu, Başkanlık, Bilim ve Teknoloji Yönlendirme Komitesi, Uzay Uygulamaları Geliştirme ve Koordinasyon Komitesi organlarından oluşacak. Uzay Kurulu ve Başkanın görev süresi 5 yıl olacak.

Ajans bünyesinde araştırma merkezleri, enstitüler, laboratuvarlar, yer gözlem, yönetim ve kontrol merkezleri, uzay parkı, uzay bilim merkezleri, mükemmeliyet merkezi ve benzeri birimler Başbakan'ın onayıyla, uydu fırlatma merkezleri ise Bakanlar Kurulu kararıyla kurulacak.

Kurumlar, gerçek ve tüzel kişiler de uzaya yönelik faaliyetlerde bulunabilecek.

Tasarıya göre kurum, kuruluşlar, gerçek ve tüzel kişiler, uzay ve havacılık araçları ve sistemleri geliştirebilecek, kurabilecek, uzaya yönelik faaliyetlerde bulunabilecek.

Olağanüstü haller ile ülkenin güvenliğini ilgilendiren durumlarda, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde tüm uzay sistemleri, milli güvenlik ve milli savunma amaçları doğrultusunda kullanılacak.

TSK, ihtiyaç duyduğu uydu ve uzay kabiliyetlerini kazanmaya yönelik olarak Ar-Ge, projelendirme, üretim, entegrasyon ve tedarik faaliyetlerini yürütebilecek, uzay sistemlerine sahip olabilecek.

Destek programları uygulanabilecek.

Ajans uzay ve havacılık teknolojileri alanında yenilik ve tasarım faaliyetleri dahil olmak üzere, araştırma ve geliştirme ile ürün geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla destek programları uygulayabilecek.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı nezdinde oluşturulan kaynağın yüzde 20'si havacılık ve uzay teknolojileri alanında kullanılmak üzere, ajans hesaplarına aktarılacak.

Uydu, uzay ve havacılık teknolojisi ile sistemlerinin geliştirilmesi ve üretilmesi amacıyla ihtisas bölgeleri kurulabilecek.

107 kadro tahsis edilecek.

Uydular ve alt yapısının işletilmesiyle ile ilgili hak, yetki ve yükümlülüklerin belirlenmesi amacıyla ajans ile Türksat A.Ş. arasında görev sözleşmesi imzalanacak.

Tasarıya göre, ilk atanan başkanın görev süresi 6 yıl olacak.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı uhdesinde toplam 107 kadro ihdas edilecek.

Alıntı.
 

KuRt176

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Ocak 2011
Mesajlar
64
Tepkime puanı
19
Konum
İstanbul
Geç de olsa olumlu bir karar. Yıllar evvel yapılmalıydı. Yine de görünür işlere bakıldığında çok da geç kalınmış değil.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Uzay ajansı kurulması fikri iyide altyapısı olmadan boş bir hayal,ülkemizde bilime ne kadar değer verildiği ortada,tüm bilgiler batıdan çeviri ,sanayi özellikle eleytroniv uzay teknoljisinden bahsetmek mümkün değil,uydularımızı bile yabancılara yaptırıp uzaya göndertiyoruz,cumhuriyetin ilk yıllarıda uçak yapmış bu millet bugün teknoljide nal topluyor.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,246
Tepkime puanı
3,122
Zaten herşey dışarıdan gelme, bilim adamlarınıda oradan getiririz. :D
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Bizim ülkede böyle girişimlerin fayda vermeyeceği görüşündeyim.Yani olması gereken verimi alamayacağız.Mesela bir kaç örnek vermek gerekirse tubitakın başına hayvanah bahçesi müdürünün getirildiğini düşünürsek ve tubitaka sunulan bilimsel projelerin bir işe yaramaz diye kenara atılıp bunu amerikanın almanyanın kaptığı gibi örnekleri düşünürsek nasıl kuruluşlar kurarsak kuralım her iş elimizde patlıyor çünkü alt yapımız berbat.
 

KuRt176

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Ocak 2011
Mesajlar
64
Tepkime puanı
19
Konum
İstanbul
Benim yönetmelikten anladığım özel sektörde her ne kadar uzay alanında akademisyen olmasa da Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı Keşif ve Gözetleme, İhbar-İkaz, Elektronik Destek, Konumlama Seyrüsefer Uydu Komutanlıkları ve Uydu Fırlatma Merkezi Komutanlıkları hali hazırda bulunmakta ve bir çok uzman bünyesinde çalışmaktadır. Sanırım bu komutanlıklardan Uzay Ajansına bir Başkan atanacak ve bu Başkan eğitimci ve çalışanlarını seçecek. Böyle bir durum varsa zaten bir alt yapıya sahibiz. Zaman içinde de bir çok uzman yetiştireceğimiz hususunda umutluyum. En azından şunu da söyleyebiliriz artık başka ülkelerin altında çalışmalarımızı sürdürmek zorunda kalmayacağız. İyi bildiğim bir şey var ki sırf bizde bir merkez bulunmadığından Bulgaristan, Almanya, İsviçre, Rusya vb ülkelerde çalışmak zorunda kalan bir çok yetişmiş elemanımız artık ülkeye dönecektir. Dönmese bile özellikle Türki Devletlerden bir çok kişi bu merkeze transfer olacaktır.

Bir arkadaşımız uydumuzu bile başka ülkelere fırlattırıyoruz demiş. Bu açıklamaya katılmıyorum. Zira UYDU'yu artık biz üretiyoruz. Sadece başka ülkelere siparişle fırlattırıyoruz. Bunun tek sebebi Türkiye'nin Dünya atmosferine göre konumudur. Malumunuz üzere bir uydu Ekvatoral bölgede veya büyük hava boşluklarına sahip bölgelerde daha kolay yörüngeye oturmaktadır. Örnek Baykonur Uzay Üssü. Haksız yermektense olumlu gelişmelere düşüncelerimizi açmamız ve desteklememiz gerektiği düşüncesindeyim. Saygılarımla. Sevgi ve ışık ile.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Uzay konusunda yapılabilecek çok şey var ve o kadar da zor değil artık. Tek sorun para ve kalifiye uzman eksikliğidir. Bugün Çin ve Hindistan, ben de bu piyasadayım diyebilmek için bazı çok ucuz ama etkili reklam görevleri geliştirdi. Soğuk Savaş gerginliğinden sonra uzay yarışı bitme noktasına geldi. Bu bir yarış halinden çıkınca gerçek potansiyeller ve potansiyellerin ne kadar pahalı olduğu anlaşıldığından, çok uluslu resmi ve özel teşebbüslerle ilerleme devri başladı.
Abartmıyorum, internetten sipariş edebileceğiniz bazı donanımlarla evinizde hazırlayacağınız mini bir roket(puding gibi kolay olmayacaktır aylar alır tabi), alçak yörüngeye gayet rahatlıkla kamera çıkarabilmektedir.
İş artık uzaya gitmek bir şey göndermek değildir. İş ucuza, stabil ve doğru tanımlanmış görevler geliştirebilmektir. Bunun yanı sıra, ülkemizin bir anda ihtiyacı yokken fırlatma rampaları ve taşıyıcı roket çalışmalarının kısa vadedeki amacı elbette kıtalar arası balistik füze çalışmalarını desteklemektir. Bu bir sır da değil, gayet de hedeftir. Zira, kıtalar arası balistik füzenin espirisi, fırlatılan roketin uzay boşluğuna tırmanıp, hızla yol katederek, imha edilecek alana tekrar inebilmesi olduğu için, uzaya uydu çıkaracak bir sisteme sahip olmak kıtalar arası balistik füzeye sahip olmak anlamına gelir. Bu bir de, düşman kıtalar arası balistik füzelerine karşı daha geniş çaplı bir engelleyici kalkan anlamına gelir.
Yoksa şuan Mars veya Ay'a koloni kurmak zor iş değildir, gereksiz bir masraftır sadece. Bir gün bunu sürdürülebilir ve ucuza mal etmeyi öğrendiğimizde, ilk iş de yaşanabilir alan yaratmaktan ziyade uzay madenciliği ile başlayacağız kolonileşmelere.
Işık hızı veya benzer bir aktarım teknolojisi kullanılacak tarihe kadar, uzay çalışmaları neredeyse 1970'lerden beridir var olan hali biraz daha süslü ve kolay olmanın dışında bir yenilik getirmeyecek.
Kısaca bu kurumun öncelikli amaçları şöyledir: Milli askeri ve sivil haberleşme, istihbarat saptama sistemleri, kıtalar arası balistik saldırı ve savunma sistemleri, farklı konuların ar-ge çalışmalarına destek. Bu öncelikli başlıklar ne zaman ki yerine oturdu, sırada uzayın keşfi çalışmaları gelecektir.
 

Leth-ryn

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2016
Mesajlar
54
Tepkime puanı
2
10 okuldan 9 tanesini imam hatip yaptıktan sonra çok yerinde bir hamle olmuş bu. 2023 e varmaz süpergüç oluruz artık.
 

Deruni

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Şub 2015
Mesajlar
9
Tepkime puanı
1
Olduk bile :) Papaz eriğini imam eriğine çevirebilen gençlerimiz var :)
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Ülkemizin bir haberleşem yada askeri uydusunun bütünüyle planlanıp yapılıp ve füze ile yörüngeye çıkartılıp yerleştirlecek bir teknolojisi vaemı ve yapabiliyormu ? Ben hayır diye biliyorum yukarda bir üye buna evet demiş.Belli parçalrı yapara belli parçaları alırsınız o başka,en hassa krtik elketronik parçayı ithal ederseniz bu montaja girer.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Ülkemizin bir haberleşem yada askeri uydusunun bütünüyle planlanıp yapılıp ve füze ile yörüngeye çıkartılıp yerleştirlecek bir teknolojisi vaemı ve yapabiliyormu ? Ben hayır diye biliyorum yukarda bir üye buna evet demiş.Belli parçalrı yapara belli parçaları alırsınız o başka,en hassa krtik elketronik parçayı ithal ederseniz bu montaja girer.
Uzay teknolojisini gözünüzde bu kadar büyütmeyin. Apollo 11 yani 1969'da Ay görevi için geliştirilen teknoloji çok karmaşık değildi. Bu şekilde bakınca, o zamanki teknoloji, malzeme, teknik ve işçilik ele alınırsa, çok çok daha iyisinin %100'ünü bugün Türkiye üretiyor zaten. Mesele dediğim gibi uzaya çıkmak değil. Hangi nitelikte, ne kadar ucuza ve hangi görev için çıkılacağı önemli. Evinizin bahçesinden de uzaya bir şeyler çıkarabiliyorsunuz yoksa dediğim gibi.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Teke tek progamında bu konu işlendi,iyi çalışırsak 10 yıl sonra kendi uydumuzu kendi füzemizle atabiliriz.
https://www.youtube.com/watch?v=s30OVsL5jUU
Video boyunca Türkiye'nin bu yeteneğe sahip olduğu, ilk gerekenin bunu koordine etmek olduğu, ikinci gerekenin de ''para'' olduğuna işaret ediyor. İşin içinde ekonomik, siyasi, askeri vs. çok fazla nokta var.
Bu ayrıca bugün başlasan, son vidasının monte edilebilmesi 5 yılı zaten bulur. Mesele yapabilecek kabiliyet ve kapasite var mı yok muydu, ben bunu anlatıyorum ki var. Gerisi zaten ince iş, uluslar arası söz geçirme, askeri ve politik meseleler vs..

Size şöyle ifade edeyim daha anlaşılır olsun. Diyorlar ya teknolojiyi satın alalım gerekirse başkasıyla ortak yapalım diye, diyelim ki para verdik taslaklar geldi, Türkiye yeni bir icat çıkarmayacak veya yeni bir vida icat etmeyecek (tabi gelecekte inşallah yeni bir şeyler icat ederiz o ayrı bir konu). Üretebildiğinin her anını test etmesine gerek kalmayacak sadece, bu da zamandan, paradan ve enerjiden tasarruf etmek olacak. Bugün atom bombası taslağı ver, Türkiye üretimini yapabilecek kapasitedir de ne zaman biter orasına ben bakmam, yapılabilir mi yapılamaz mı kısmına bakarım. %100 milli tasarım başka bir şey, herhangi bir teknolojiyi üretebilecek bir ülkedir Türkiye. İş gücü var, ham madde var, sanayi parçaları var, sanayi geliştirme gücü var, para da var, bunları birleştirecek kurumlar ve yasalar yok. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Adamlar da videoda diyor, şunu yapabilirdik yapmadık, şu olabilirdi oldurulmadı. Türkiye'yi küçümsemeyin. Burada hükümetler için konuşmuyorum, ülkenin öz potansiyelinden bahsediyorum. Misal video başında bizden pratikte kat kat üstün olan, 47 milyon dolar gibi komik bir paraya Mars'a çalışma uydusu gönderebilen Hindistan bile, 2005 yılında ürettiğimiz küp uyduya benzer bir uydu teknolojisine sahip değildi ama uydumuzu gönderebiliyordu. Hindistan küp uydu yapamaz mıydı o dönem? Yapabilirdi. Yapmadı diye potansiyeli yok, yapamaz diyemeyiz. Sebepler çok çeşitlidir.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Videoda anlatılan yurtdışından bir lehim satın alma olayı var bir anten için özel bir lehim alınması gerekiyormuş ,abd n1in itirazıyla lehimi bir çok ülkeden alamıyorlar ve proje yatıyor,yarın stratejik bir askeri uydu yapmaya kalakarsan abd buna izin vermez . Olay projeyi tümüyle milli yapabilmek ,çin ve hindistan bunu yapıyor,ülkemizde parça sağlıyacak kaç tane yüksek teknoloji firması var ? Bilim adamlarımız beyin gücümüz var proje var ama bugüne kadar gelen kapasitesiz siyasiler sayesinde ülkemiz dışardan parça dileniyor askeri değilse veriyorlar ,ülkemizin yüksek potansiyeline bende inanıyorum ama şu an durum çok geri.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Videoda anlatılan yurtdışından bir lehim satın alma olayı var bir anten için özel bir lehim alınması gerekiyormuş ,abd n1in itirazıyla lehimi bir çok ülkeden alamıyorlar ve proje yatıyor,yarın stratejik bir askeri uydu yapmaya kalakarsan abd buna izin vermez . Olay projeyi tümüyle milli yapabilmek ,çin ve hindistan bunu yapıyor,ülkemizde parça sağlıyacak kaç tane yüksek teknoloji firması var ? Bilim adamlarımız beyin gücümüz var proje var ama bugüne kadar gelen kapasitesiz siyasiler sayesinde ülkemiz dışardan parça dileniyor askeri değilse veriyorlar ,ülkemizin yüksek potansiyeline bende inanıyorum ama şu an durum çok geri.
Ona bakarsanız size daha acıklı ve akla abes bir sürü olay anlatabilirim. İlk aklıma gelenlerden biri, Kardak kayalıklarına yapılan efsanevi operasyonda, görevlendirilen S.A.T. komandoları, Kardak'a varacak olan botun yakıtını, karınlarını doyurmak için ekmek arasına peynir ve ikişer tadelle parasını kendi ceplerinden verdiler. Daha neler var neler. Siyasi boşluklar, iradesizlik, yabancı hayranlığı, eğitimsizlik bu ülkenin en büyük kabusudur. Eğitimden kastım üniversite okul değil, öz eğitimden bahsediyorum. Bunu içimize yıllarca çok güzel işlediler. Ülke o lehimi de, alasını da, bir çok şeyi de kendisi de üretir merakınız olmasın, sadece onu üretebilecek insanlara maddi-manevi destek ve cesaret vermek gereklidir. Bu ülkede bırakın destek ve cesaret vermeyi, köstek olunan zamanları da durumları da biliyoruz. Bazılarının yatacak yeri yok, uzatırsam siyasete kayacak.
 
Üst