Astral Seviyeler ( Astral Katlar ) Düşük Seviye 1

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
673
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Astral boyut fiziksele boyuta en yakın boyuttur. Astral boyut astral malzemeden oluşur ve astral malzeme her türlü şekle veya forma dönüşebilir. Tüm yaşayan varlıkların duyguları, düşünceleri, kolektif bilinci bu astral malzemeyi değiştirip belirli bir şekle sokar. Fiziksel boyutta yaşanan değişimler bir süre sonra astral boyutu şekillendirir. Benzer düşünceler, duygular inançlar astral boyutta birleşir ve astral boyutta belirgin şekilde fark edilen seviyeleri veya bölgeleri oluşturur. Bu bölgeler astral boyutlar, astral katlar, astral seviyeler, astral planlar şeklinde farklı isimlerle adlandırılmış olsa da bahsedilen yer aynıdır ve tüm bu ifadeler doğru ve aynı anlama gelir. Astral seviyelere (katlara) yolculuk yapmak kişinin sadece kendi iç dünyasına yolculuk yapması değildir. Astral boyutta bu planların veya seviyelerin sayısı hakkında çok fazla iddia vardır ancak temel olarak düşük seviye, orta seviye ve yüksek seviye olarak üç ana başlık altında inceleyebiliriz. Bu üç seviyenin her biri kendi içerisinde alt ve üst seviyelere ayrılmış ve birbirleri ile yakınlıklarına göre daha fazla etkileşim halindedir. Astral planlardaki en yüksek seviye mental planlara geçiş bölgesidir en düşük seviye ise fiziksel dünya ile iç içe görünen çıkış bölgesidir. Yetzirah alemi ve İslam’da Berzah alemi astral planlardır.

Düşük seviyede yedi alt astral boyuttan (kat) bahsedebiliriz. En düşük seviye numaralandırılarak yedinci bölge veya birinci bölge olarak adlandırılıyor. Sıralamaya nasıl başlanırsa, ona göre artan veya azalan şekilde devam ediyor. Sonuç olarak astral boyutlara yolculuk yaptığınız da birinci bölgeye, seviyeye, kata hoş geldiniz tabelası ile karşılaşmıyorsunuz. Ben en alt seviyeye bir deyip sıralayacağım.

Birinci alt boyut kendi içerisinde üç farklı bölümden oluşur. Bu üç bölümün birinci alt boyutta yer almasının sebebi fiziksel boyuta aynı derecede yakınlığı hatta bazen iç içe geçmesidir ancak üç bölümde birbirinden net olarak ayrılır buna rağmen birbirlerine etkileri çok daha kolaydır. Bu tür ayrımlar yüzünden başlangıçta ne kadar alt plan olduğunun sayısının ve sınıflandırılmasının tartışmalı olduğunu belirttim. Başka bir okültist veya astral yolcu hayır bu sayı 11’dir veya 20’dir derse de yanlış söylemiş sayılmaz ancak temel olarak bahsettiği burada bahsedilen bölgeler olacaktır. Sayı konusunda diğer yanılgı ise astral yolcunun kendi bilinçaltının oluşturduğu dünyalar veya rüya havuzlarında kaybolması olacaktır ve bu gördükleri astral seviyeler(katlar) değildir.

En düşük düzeyde üç bölümden biri olan astral rüya havuzlarıdır. Rüyalar tam olarak astral boyutta yer almaz ancak bilinçaltı şuur kendisini astral boyuta ayarlayarak herhangi bir konuda rüyayı başlatır. Eğer rüyadayken rüyada olduğunuzun farkına varırsanız, rüyanıza hükmedebilir ve lucid rüya görebilirsiniz. Bilinçli bir şekilde bunu yapmayı başarır ve bilincinizi ayarlarsanız astral rüyalar havuzunda dolaşabilirsiniz. İnsanların birbirlerini rüyalarında görmesi, bir tanıdığının yaşadığı olayı haberi olmadan rüyasında görmesi, bir yakını hasta ise rüyasında görmesi vb gibi rüyalar astral rüya havuzlarında dolaşmalarından kaynaklanır.

En düşük seviyedeki diğer bölüm fiziksel dünya ile kesişen, bilinçli bir şekilde astral projeksiyon yapan veya beden dışı deneyimler yaşayan yada ölüm anına yaklaşan insanların astral bedenleri ile gördüğü bölgedir. Bu bölge fiziksel dünya ile birebir örtüşür ancak beklenmedik farklılıklar vardır. Örneğin odanın fiziksel dünyadaki gibi aynı olması ama fazladan bir pencere veya kapı olması gibi yada havanın puslu veya dumanlı olması gibi. Fiziksel boyuta yapılan astral projeksiyonda fiziksel bedenden astral bedene eterik madde aktarımı vardır ve eterik madde fiziksel boyuta yapılan astral projeksiyonun süresini kısaltan, iki boyut arası doğal engelleyicidir. Eterik madde sadece yaşayan canlıların ürettiği yarı fiziksel yarı astral bir maddedir. Bu madde yaşam gücüdür. Ölüm anında ve beden dışı deneyimlerde eterik madde hızlıca astral bedene aktarılır. Öldükten sonra eterik maddenin süresi kadar astral beden fiziksel boyutla iç içe geçmiş bu bölgenin benzeri ama yoğun ve kalın bir sis tabakası ile kaplı plana geçer. Beden dışı deneyimler genellikle ölüme yaklaşılan anlar olduğu için veya bilincin böyle olduğunu düşünmesinden dolayı hızlı bir şekilde astral bedene eterik madde aktarımı söz konusu olur. Fiziksel boyuta yapılan projeksiyonda çakralardan üretilen eterik madde astral bedene aktarılarak astral boyut ile fiziksel boyut arasında bir projeksiyon yapılmasını sağlar. Astral beden fiziksel boyutta projeksiyon yapmak için bu maddeye ihtiyaç duyar ancak her an ait olduğu astral boyuta geçiş yapmaya hazırdır. Bu nedenle ufak ayrıntılarda olsa fiziksel gerçekliklere aykırı görüntüler oluşur. Bu bölge fiziksel dünyaya en yakın hatta fiziksel boyutun kendisidir ancak karıştırılmamalıdır; ölmüş, ruhu astral bedenine geçiş yapmış birisi bu bölgede görülmez.

En düşük seviyedeki üç bölümden sonuncusu ölmüş tüm canlıların eterik maddeden faydalanarak geçici bir süre kaldığı bölgedir. Yaşayan canlıların ilk ölüm anında ulaştıkları bölgede burasıdır. Normal bir astral projeksiyonda genellikle bu bölge görülmez ama bazen farkına varılmadan buraya astral projeksiyon yapan acemi yolcular olabilir. Çok fazla enerjisini kirleten, çok fazla et tüketen, acemi astral yolcunun bu bölüme veya benzer bir yere astral seyahat yapması daha olasıdır. Astral bedenlerdeki eterik madde ölü enerji ile yüklü ve astral bedene akışı kesilmiş, tükenmeye yüz tutmuştur. Beden dışı deneyim yaşayanların genellikle ışık görmesi astral bedenlerinin bu bölgeden bir an önce çıkma eğiliminde olmasındadır. Bu bölümde yoğun bir sis hakimdir ve astral yolcuda nahoş bir his uyandırır ve sarhoş gibidir. Bu yoğun sis tabakası ile kaplı bölümde fiziksel dünya bir perdenin arkasından görülüyormuş hissi uyandır. Bu bölgede bilinçli dolaşan astral yolcu genellikle deforme olmuş astral bedenler, farkında olmadan çok kısa da olsa astral yolculuk yapan şaşkın insanlar, uyku ile uyanıklık arası astral bedeninin farkına varan şaşırmış insanlar, bedeninden ayrılıp astral bedenine girmiş ruhlar ile karşılaşır. Yaratıcılığın ve değişimin en düşük olduğu bu bölümde bazı astral bedene geçmiş insan ruhları kalmak ister. Genellikle bu tür insanlar bağımlıdır. Dünyevi hayatlarındaki hazlarından kopamazlar ve sis tabakasından dolayı perde arkasından gibi görünen fiziksel dünyada, insanlar arasında yaşıyor gibi hissedirler. Bu ruhların girdikleri astral bedenler deforme olur ve sürekli eterik maddeye ihtiyaç duyar. Genellikle kendileri gibi veya haz aldıkları şeyleri yapan insanların yanında olurlar. İleri durumlarda musallat durumu söz konusudur. Ancak burada musallat olan cin veya iblis değil insan ruhudur. Musallat olduğu insanın haz aldığı bağımlılığına daha çok sarılmasına neden olarak yaşam enerjisini tüketir ve onun yaşam enerjisinden beslenir. Hem kaynağın verimliliğini tüketip hem de kaynaktan beslenmesi durumu bağımlılığın eseridir. Karşılıklı bir kayıp söz konusudur ancak bağımlı olduğu için vazgeçemez. Kimi insan şiddete bağımlıyken kimi insan uyuşturucuya kimisi sapkın dürtülere kimisi sadece paraya bağımlı olabilir. Bu tür insanlar için bu bölüm aslında bir cehennemdir. Fiziksel bedeninin olmaması tam olarak istediği hazzı yaşayamamasına neden olur. Eninde sonunda tükenen astral bedeni bu bölümden uzaklaşmasını sağlar. Ancak bu bölgedeki tüm ruhların bağımlı ve burada kalmak istediğini düşünmeyin. Ölüm gerçekleştikten sonra buraya gelen her ruh belki 1 gün belki 7 gün belki daha fazla veya daha az bir süre burada kalır ve giderek doğası gereği fiziksel boyut ile bağını koparır. Fiziksel boyut ile bağını koparması kişiden kişiye değişir. Doğasına aykırı hareket eden ruhlar içinse burası cehennemden farksızdır.


Bu üç boyut birbiri ile çok kolay etkileşime girer. Son sırada anlatılan bölgedeki ölmüş insan ruhu, rüya havuzlarına dahil olabilir veya tam tersi durum söz konusu olabilir. İkinci sırada anlatılan fiziksel boyuta yapılan astral projeksiyon sırasında bu iki bölümden beklenilmeyen müdahale olduğu anda astral seyahat kendiliğinden son bulur. Yine ikinci sırada anlatılan bölüme astral projeksiyon yapan yolcu diğer astral yolcuları görebilir veya uyuyan bir insanı taklit eden astral bedeni görebilir. Bu üç bölümde birinci düşük astral seviyede (astral kat) yer alır. Astral seviyeleri önce üç bölüme daha sonra en düşük seviyeyi 7 bölüme ayırarak anlatıldığını unutmayın. Belki alttaki görsel işinizi kolaylaştırır. Bu yazıda Lower(düşük) astral seviyedeki (kat) 7 bölümün en düşüğü anlatıldı.

Ekli dosyayı görüntüle 8794

Eser sahibi: Simam Melammu

Alıntıdır.
 
Üst