''Piramitleri ben yapsaydım'' diyor Mimar Sinan - 2

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,961
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Merhabalar :)


Yazımızın ikinci bölümüyle kaldığımız yerden devam ediyoruz. :)

Blok Taşların Hazırlanışı

Keops Piramidi'nin yapımı için geçen 20 yılın en az 10 yılı, taş ocaklarında blok taşların hazırlanması ile geçmiştir. Piramitte kullanılan taşların büyük bir bölümü,
yerel ocaklardan çıkarılmış olmakla beraber daha kaliteli kaplamalık kireç taşları Tura'dan, kırmızı granit ise 700 km güneydeki Assuan bölgesinden bölgesinden Nil
Nehri'nin akışının fazla olduğu aylarda sallarla getirilmişti. Ocaklarda taşların büyük bloklar, halinde çıkarılması ve işlenmesini Sİnan'dan öğreniyoruz: '' Taş ocaklarında
kayaların parçalanıp çıkarılması, Mısırlılar için sorun değildi. Mumya imalatında kullanılan katranın damıtılmasıyla elde ettikleri mayii, fıçılar içinde kaya yarıklarına
yerleştirip uzaktan ateşleyerek parçaladıkları büyük kayaları palangalarla işlemek üzere düzlüğe çekiyorlardı.

Taşların kesilmesi ve yontulmasında, çelik keskiler, murçlar, küsküler, manivelalar ve dişli çelik lamalar kullanıyorlardı.'' diyor. Arkeolog ve Mısır bilimci Martin İsler de taş
ocaklarında palangaların kullanıldığını teyit ederek Sinan'ın 400 yıl evvel önce yazdıklarını doğrululuyordu. Diyor ki: ''Mısır'da taş ocakları civarında yapılan iki kazı yerinde
bazı araç kalıntılarına rastladık. Yapılan incelemelere göre bunlar basit palanga artıklarıydı. Bilindiği gibi basit makaraların tekerlek biçiminde olması gerekmiyor.
İpin geçirilebileceği bir yivin bu araçlarda kızıl bazalta oyulduğu saptadık. Bu durumlarda yan yana üç halat gerilebiliyor. Bugüne kadar eski Mısırlıların makara teknolojisinden
habersiz oldukları sanılırdı. Bulgularımız bu görüşün yanlış olduğunu, Piramit yapımında Mısırlıların makaralardan yararlandıklarını ortaya koyuyordu.



Firavun Khufu

Yer Tespiti ve Düzeltilmesi

Keops'un yapımında yer seçimi: Bulunan yerin nehir kıyısına mümkün olduğu kadar yakın olması ile taban kayasının üstüne konulacak yükü fazlasıyla çekecek güçte
bulunması mimarların çok tecrübeli ve bilgili olduğunu kanıtlamaktadır. Yer seçiminden sonra, taban kayasının üzerinde ki kum ve çakıllar temizlenerek piramidin temeli hazırlanırdı. Piramidin oturacağı 57 dönümlük alan öyle iyi düzenlenmişti ki, alandaki düzey farkı yok denecek kadar azdı.

Bu başarı, Mısırlıların sulama konusunda oldukça deneyimli olmalarında ileri geliyor, suyun kendi düzeyini bulacağını biliyorlardı. Bu nedenle piramidin planlanan tabanı
çevresine bir tür küçük havuzlar hazırlayıp içine su dolduruyorlardı. Daha sonra da, her birinin tabanı suyun altında aynı düzeye erişene dek, küçük hendekler kazıyorlardı.
Düzeylemeden sonra tabanın tam kare olması için, alanda çapı piramidin bir kenarı uzunluğunda olan daireler hazırlanıyor ve geometrik üçgenlerle hatasız kare çiziliyordu.
Ölçümlerde köşelere göre boyutları tespit edilmiş uzun ipler kullanıyor, bunları keten ve hurma ağacı iplerinden yaptıkları gibi, uzamasını önlemek amacıyla ayrıca
tutkallıyorlardı.

Sinan yazdırdığı hatıratında, ''Mimar yer tespitini yıldıznameye uyarak planlamıştı. Ölçü biriminde ise, kullanmış olduğu birimin dışına çıkarak Firavun Kufu'nun sağ elinin
dirsek boyunu (dirseği ile en uzun parmağının ucu) olarak piramit boyutlarını onu katsayısına göre hesaplamıştır. '' diyor. Piramidin karaları ve denizleri iki parçaya ayıran
enlem üzerinde yapılması, çok keskin bir biçimde ayarlanmış olan yönü, büyük bir olasılıkla gerçek kuzeyin hesaplanması ile saptanmıştır. Bu da kutup çevresindeki
yıldızların doğuş ve batışları gözlemlenerek yapılmıştır. Şöyle ki, bu gözlemler için hazırlanmış ve ufuk düzlemini temsil eden bir duvar üzerine bu yıldızların konumları
tek tek işlenmiştir. Dolasıyla dört yanındaki hatalar bu nedenle bir dereceyi aşmamaktadır.



Piramidin Yapı Tekniği

Eski Mısır uygarlığını inceleyen pek çok bilim adamı piramitlerin nasıl yapıldıkları hakkında birbirinden değişik çok sayıda teoriler ortaya koydular. Fakat hiç kimse
net bir inşa planını bugüne açıklayamamıştı. 4000 yıldır sessiz ve dimdik duran bu dev yapıtların, niye ve nasıl yapıldıkları bir türlü kesin bir şekilde ortaya çıkarılamıyor.

400 yıl evvel Mimar Sinan, Keops Piramidi'nin yapı tekniğini basit bir olasılıkla anlatıyor: ''Piramidi kendim yeniden yapacakmışım gibi, kızgın güneşin altında günlerce karşısına oturup düşündüm. Yapıya, nereden ve nasıl başlayabileceğimi sonunda buldum. Muhteşem yapıt, söylentilerin aksine az adam ve basit yöntemle inşa ediliyordu. Evvela, merkezden başlayan yükselen dar bir tabandan, üst üste 7 kademeyle 150 metrelik zirveye ulaşmak gerekiyordu.

Her bir kademenin dört tarafına kurulan ağaçtan yapılmış yirmi metre yükseklikteki seyyar iskelelere asılmış dört yivli palangalar, iki bin okka ağırlığında kesme taş blokları
kolaylıkla kademe kademe yukarı çıkartıyordu. Tepeden tabana doğru yapılan çalışmayla, hatalar önlenebilindiği gibi, zor kolaya dönüyordu. ''

Dünyada en zor inşa edilecek yapıtın, piramitler olduğunu belirterek '' Bu tür yapıları inşa etmenin en büyük güçlüğü, yapının kenarlarının tam hizalı olmasındaki güçlüktür.
Dolayısıyla, evvela tepesi kapanan piramitte aşağıya doğru her kademede, yapı kenarları tam ölçüye girerek hatasız inşa edilmesi sağlanır. '' diyor.
Piramidi tabandan yapmaya çalışan mimar, kim olursa olsun, istenilen boyutta son taşı koyamayacağını belirtiyor.

Mimar Sinan, hatıratının sonunu ''Muhteşem deha Mimar Theelaos'un amacı milyonlarca taşı üst üste koyarak çölün ortasında kayadan bir dağ yapmak değildi. Firavun Kufu'nun Tanrı'ya sunacağı bir anıt, insanların kendisini yaratan Yüce Tanrı'sına verebileceği en büyük armağan olmalıydı. O da yarattığı bu eserde, Tanrı'sı karşısında
kullarının zekâsını, emeğini, gücünü, sabrını ve emeğini simgeliyordu. Ve bu anıt dünya durdukça Tanrı ile kullarının arasında eşi yapılamayan bir bağ, bir köprü olacaktır'' diye noktalıyor.

Yazının ilk bölümü: http://www.gizlimabet.com/showthread.php?t=49736

Tai Chi Notları:

-Mimar Sinan'ın sunmuş olduğu bu teori mantıklı ve akla yatar bir teori fakat bu teoride asıl baş kahraman Mimar Theelaos'un bu dahiliğinin arkasında da bir güç yatıyor bana kalırsa.

-Keops Piramidi'nin iç yapısının taramalarına bakıldığı zaman palangalar yardımı ile kademe kademe inşa etme teorisini önemini kaybediyor diyebiliriz. Zira iç yapısı da kusursuz bir mimariye sahip ve hala keşfedilmeyen bölümleri de mevcut.
Zira tünel olayını da eklersek konu içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

-Piramitler ve yapılışı hala sırrını koruyor fakat Mimar Sinan bu sırra yaklaşan, çok önemli bir şahsiyetti. Mimar Theelaos ise kim bilir belki bu sırrın içinde yer alan bir dehaydı.

İleride bende düzenleyeceğim araştırma ve arkeoloji gezilerinde büyük sırlar barındıran piramitlere listenin başında yer vereceğim. :)



Sevgiyle Kalın..
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,961
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Konudan bağımsız olarak küçük eklemeler yapabiliriz:

-Piramitlerin belirli bölgelerinde yoğun ısı ve enerjiler tespit edilmiştir.
''Piramitler, yer kabuğunun içinden gelen bu enerjiyi en yoğun biçimde toplarlar. Piramit içinde toplanan güç, ateş yakmak suretiyle ya da güneşten elde edilmeye çalışılan enerjiyle aynıdır. Piramidin tepe noktası toplanan güçlerin deşarj edildiği noktadır. Bu nokta da elektriksel bir etki görülür. -aynı bölgeye inşa edilen piramit uçlarında da manyetik akımların görülmesi doğaldır.''

-Keops Piramidi sırf beş köşeli olmasından ötürü mikrodalga ve makrodalga radyasyonu üretir. (Dört taban köşesi ve bir tepe) Piramitteki madde atomlarından çıkan radyasyon, köşe açılarını ortadan bölen ve bu radyasyonun bir ışınını piramidin merkezine aktaran ışın halinde birleşir. Enerji arttıkça, elektron yörüngeleri genişlemeye başlar.

-Piramitlerin merkez kısımlarında yer çekimi çok azdır.

-Aynı şekilde piramitlerin merkez kısımlarında hiç bir besin ve canlı bozulmaz, korunurlar.


Özet geçmek gerekirse piramitler, mistik sırlar ile insanlık arasında birer köprü görevi görmektedir.
 
Üst