Üçüncü Göz

shadows

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Tem 2013
Mesajlar
46
Tepkime puanı
4
Üçüncü göz, irade gücünün merkezidir. Bu yaşamda üçüncü göz çakraları etkin hale gelmemiş insanlar binlerce yönden esir olarak kalacaklardır. Bu merkez olmaksızın özgürlük söz konusu olamaz. Siyasi ve ekonomik özgürlükten haberdarız ama bunlar gerçek özgürlükler değildir çünkü irade gücüne sahip olmayan, üçüncü göz çakrası açılmamış olan bir kimse her zaman şu veya bu şekilde esir olarak kalacaktır. Esaretlerin bir türünden kurtulmayı başarabilir ama bu kez başka bir şeyin kölesi olacaktır. Kendi kendisinin efendisi olmasını sağlayacak olan irade merkezine, irade gücüne sahip değildir. Kendi kendine emir verme gücü yoktur; bedeni ve duyularının emirlerine uyar. Midesi aç olduğunu söylerse, açtır. Bedeni hasta olduğunu söylerse, hastadır. Cinsel merkezi sekse ihtiyacı olduğunu söylerse, cinsel arzusu uyanır. Bedeni yaşlı olduğunu söylerse, yaşlanır. Beden emir verir ve o da uyar.

Ancak irade gücü merkezi faaliyete geçtiği anda beden emir vermeyi bırakıp itaat etmeye başlar; tüm düzen tersine döner. Böyle bir kimse kanından akmamasını istediği zaman kanı durur, kalbinden, nabzından atmamasını isterse onlar da durur. Böyle bir kimse bedeninin, zihninin ve duyularının efendisi olmuştur. Ancak üçüncü göz çakrası faaliyete geçmeden bu olanaksızdır. Bu merkeze ne denli farkındalık getirirsen kendinin de o denli efendisi olursun.

Yogada bu merkezi uyandırmak üzere birçok deney yapılmıştır. Alında tilak taşımak da bunlardan biridir. Kişi zaman zaman farkındalığını bu noktada yoğunlaştırırsa büyük sonuçlar elde edebilir. Tilak taşındığında dikkatin sürekli bu noktaya çekilecektir. Tilak konduğu anda o nokta bedeninin gerisinden ayrılmış olur. Bu nokta çok hassastır ve tilak doğru yere konduğu zaman onu hep hatırlamak durumunda kalırsın. Belki de bedenindeki en hassas noktadır. Tüm çaba bu hassasiyeti tetiklemeye yöneliktir. Bu hassas noktayı işaretlemenin yöntemleri vardır. Yüzlerce deneyden sonra bu iş için sandal ağacı macunu seçilmiştir. Sandal ağacı macunu ve üçüncü göz çakrasının duyarlılığı arasında bir nevi titreşim mevcuttur ve macun o noktaya sürüldüğünde duyarlılığını derinleştirir. Herhangi bir madde bu iş için kullanılamaz, hatta diğer bazı maddeler o noktanın duyarlılığını fena halde zedeleyebilirler.

Örneğin kadınlar alınlarına renkli plastik noktalar yapıştırırlar ama çarşıdan alınan bu tika’lar herhangi bir bilimsel temele dayanmaz. Yogayla hiçbir ilgileri yoktur ve üçüncü gözün duyarlılığına zarar verirler. Buradaki soru bir maddenin bu noktanın duyarlılığını arttıracak mı yoksa azaltacak mı oluşudur. Eğer duyarlılığı arttırıcı özellikteyse iyidir, değilse de zararlıdır. Bu dünyada küçücük bir şey bile büyük bir fark yaratabilir; her şey kendi ayrı etkisine sahiptir. Bundan yola çıkarak bazı özel şeylerin faydaları ortaya çıkarılmıştır. Üçüncü göz çakrası duyarlılaşıp, etkin hale gelebilirse sana daha büyük bir bütünlük ve haysiyet kazandıracaktır. Daha tamamlanmış, daha bütün olacaksın; içindeki her şey ayrı ve bölünmüş olmayı bir kenara bırakacak ve sen tam olacaksın.

Tika denilen küçük, yuvarlak işaretle daha uzun olan tilak’ın kullanımları arasında fark vardır. Tika özellikle kadınlar içindir. Kadınların üçüncü göz çakrası çok zayıftır; öyle de olmak zorunda çünkü kadının tüm kişiliği teslimiyete yönelik yaratılmıştır, güzelliğini teslimiyetten alır. Eğer kadının üçüncü göz çakrası güçlenirse teslim olması da zorlaşacaktır. Onun üçüncü göz çakrası erkeğinkine kıyasla çok daha zayıftır. Bu nedenle bir kadın şu veya bu şekilde her zaman birinin yardımına ihtiyaç duyar. Kadın genelde kendi başına olmaya kalkışmak yerine bir yardım eli, yaslanacak bir omuz, yol gösterecek bir kişi arar. Birinin ona ne yapması gerektiğini söylemesinden hoşlanır ve bu birinin izinden gitme arzusu onu mutlu eder.

Hindistan, kadınların üçüncü göz çakrasını faaliyete geçirmeye yönelik çabanın gösterildiği tek ülkedir. Bunun tek nedeni, bu çakra faaliyete geçmeden kadının manevi yaşama dair hiçbir ilerleme kaydedemeyeceğinin, irade gücü olmaksızın meditasyonda ilerleyemeyeceğinin hissedilmesiydi çünkü bunları başarabilmek için güç gerekiyordu. Ancak onun üçüncü göz çakrasını farklı bir yöntemle güçlendirmek gerekliydi çünkü bu, erkekler için geçerli olan, olağan yoldan yapıldığı takdirde kadının dişiliğini eksiltecek ve erkeksi nitelikler edinmeye başlamasına neden olacaktı.

Bu nedenle tika değişmez ve katı bir şekilde kadının kocasıyla ilintiliydi. Bu bağlantı gerekliydi çünkü bağımsız olarak uygulansa kadının özgürlüğünü arttıracak ve kendi kendine yeter hale gelmesini sağlayacaktı. Ve o özgürleştikçe git gide zarafetini yitirecek, güzelliği ve esnekliği yok olacaktı. Onun başkalarından yardım arayan halinde belli bir nezaket ve yumuşaklık vardır oysa bağımsızlaşmasının sonucunda sert ve katı olması kaçınılmaz hale gelecektir. Bu nedenle onu doğrudan güçlü kılmanın dişiliğini zedeleyeceği, anne olarak sorun yaşamasına ve teslimiyetinin güçleşmesine neden olacağı düşünüldü. Bu yüzden irade merkezinin kocasıyla bağlantılı olmasına çaba gösterildi. Bu iki yönden yararlı olacaktı: dişiliği etkilenmeyecek ama irade merkezi yine de faaliyete geçebilecekti.

ALINTIDIR.

Burada sormak istediğim şey kadınlarda üçüncü gözün yanlış yöntemle güçlendirilmesi bahsedildiği gibi dişilik özelliklerinin eksilip erkeksi nitelikler edinilmesine yol açar mı? Ayrıca katılmamakla birlikte kadınların üçüncü göz bölgesinin çok daha zayıf olduğu fikri hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Konuyu bölmek istemediğim için yazıyı uzun almak zorunda kaldım,şimdiden teşekkürler. Işıkla kalınız.
 
Üst