Bilinçaltını Aşılamak-Baudoin Tekniği

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Charles Baudoin Fransa'da, Rousseau Enstitüsü'nde bir Profesör idi. Olağanüstü bir psikoterapist ve Nancy'de yeni tedavi okulunun araştırma departmanı müdürüydü. Daha 1910 yıllarında bilinçaltının, bilinçli bir çaba göstermeden, uyku benzeri bir halde, daha iyi etkilendiğini öğretiyordu. Kendisini pasif bir duruma getirdikten sonra, ruhsal odaklanma aracılığıyla, bilinçaltına dileğini bildiriyordu.

Dileği şu formülde toparlıyordu:

"Dileği, ya da elde edilmek istenen sonucu bilinçaltına aşılamanın en basit yolu, tasarıyı özetleyerek (sıkıştırılmış) kısa bir ifadeyle daha tesirli hale getirmek. Bu kısa cümleyi, bir ninni gibi, tekrarlamak (tekerlemek).


Birkaç yıl önce genç bir kadın, Los Angeles'te uzun süren bir miras davasından dolayı muzdaripti. Kocası tüm varlığını ona bırakmıştı, ancak ilk evliliğinden kızları ve oğulları tüm yollarla, bu vasiyetnameyi kendileri lehine geçersiz kılmak için uğraşıyorlardı. Kadın Baudoin tekniğinden haberdar olmuştu. Bu tekniği uygulamaya koymak için, rahat bir koltuğa oturdu. Kendisini fiziksel ve zihinsel bir gevşeme durumuna getirerek, endişelerinin çekirdeğini oluşturan şu cümleyi tekrarladı: "Tanrı'nın iradesi düzeni oluşturur". Bu cümlede tarif ettiği şey, bilinçaltının yasalarında kendisini gösteren sonsuz Bilgeliğin, ahenkli ve uyumlu düzeni yeniden sağlaması yatıyordu. On gün, her akşam, birbiri ardına bu kısa cümleyi yarı uykuda, yavaş yavaş, sessizce duygusal bir biçimde tekerlemişti. Her seferinde huzurla uykuya dalmıştı. On birinci günün sabahı uyandığında, vücudunda tarifsiz bir refah algılıyordu. Artık şüphe yoktu, Tanrı'nın iradesi düzeni sağlamıştı. Daha aynı gün avukatı telefonla, karşı tarafın dostane bir çözüme ulaşmak istediğini bildirmişti. Dört gözle beklenen bu sonuç, nihayet mahkeme kararı ile de yürürlüğe girmişti. Uykuya dalmadan önce, düşünceler genel olarak minimuma iner. Uyku halindeyken zihni aktiviteler büyük ölçüde geri çekilir. Bu nedenle uyumadan hemen önce ve uyandıktan hemen sonra, düşüncelerin kafanızı karıştırma olasılığı azdır, bilinçaltının kapıları açık durumdadır. Kötü bir alışkanlığınızdan kurtulmak için bu iyi bir fırsattır.

Örneğin yıkıcı bir huyunuzdan kurtulmak istiyorsunuz. Rahat bir duruma geçin, vücudunuzu ve düşüncelerinizi gevşetin, kendinizi yarı uykudaymış gibi bir duruma getirmeye çalışın. Hareketsiz kalarak, şu cümleyi tekrarlayın: “Bu alışkanlıktan tamamen kurtuldum, zihnimin uyum ve huzuru, kayıtsız şartsız çok iyi durumda.”

Her sabah ve gece yataktayken 5-10 dakika bu sözleri yavaş-yavaş sevgi ve güçlü bir duygu ile tekrarlayın. Her tekrarladığınızda, bu duygusal değer büyüyecektir. Gün boyu ne zaman bu proje aklınıza gelir de, tekrarlama dürtüsü hissederseniz, aynı sözleri bu sefer yüksek sesle tekrarlayın. Böylece bilinçaltınıza fikri kabul etme komutu verirsiniz ve iyileşme süreci hız alır.

Dr. Joseph Murphy
 

funnyyda

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Ara 2012
Mesajlar
51
Tepkime puanı
9
şu an mevcutta işe yarar kişisel gelişim reknik ve öğretilerinin tümü bu olumlama tekniğini önerir.
olumlamar , gece uykuya dalmadan hemen önce ve sabah uyanır uyamaz yapıldığında çok etkilidir.
çalışma süresi 21 gün ..
21 günde beyinde , yaratılmak isteen bir duygu - düşünce için nöron oluşmaktadır.
21 günden daha kısa süren çalışmalarda oluyor elbet ama devam etmekte fayda var .
benim çok sevdiğim bir tekniktir.
bir de reiki ile bu şekilde çalışılabilir.
3 sembol kullanılarak , olması istenen duruma pozitif enerji yüklenir ve beklenir ..
işe yarar çok teknik var aslında ..
Türkiyede de bu konuda çok iyi üstadlar var ..
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Buna bir isim vermek bir buluş gibi göstermek ne kadar tuhaf, Batı'da bu moda var, her yönteme iki farklı şey elleyip yöntem demek. Aşılama da çok komik bir isim geldi. Hipnoz, trans, meditasyon gibi gibi yöntemler de sık tekrar ile bilinçaltını etkimeme zaten var. Bilinaçaltı tekrarı sever, gerçek ile hayali ayıramaz, kendimizde bazı değişiklikler yapmak istediğimizde istediğimiz bir şeyi imaj ederiz, sık tekrar ederiz ve kendimizi rahat hissetiğimiz Zaman yaparız fakat bilinçaltındaki kalıp büyük ya da derin de ise kendimize yapmak fayda etmiyor uzman biri ile çalışmak gerekiyor. Derinleşme seviyesi ve sorunu bulmak önemli, telkin sonraki iş telkin vermeye bile gerek kalmıyor çoğu Zaman. Bunun yerine eft de yapılabilir.
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Evet böyle bir teknik literatürde mevcuttur lakin herkesin beyin algı sistemi aynı şekilde çalışmıyor. Dr.Joseph bu tekniğine Psychic Perception adlı kitabında bir kez daha değinmiş ve tekniğin bu teknikten ilk defa bahsettiği "Bilinçaltının Gücü" adlı kitabından farklı işlediğinden bahsetmiştir. Tekniğin esası Havening'e dayanmaktadır lakin Dr.Joseph bu tekniğin İşitsel Alt Sisteme sahip olanlara yönelik olan kısmını vermiştir oysa ki insanlar farklı Alt Sistemlere sahiptirler. Kimisinin beyni Vizualizasyona tepki verecek iken, kimisinin beyni de Smelly(İşitsel) durumlara daha fazla tepki verecektir. Herkesin nöronal plastitesi aynı değildir. Dr.Joseph'in tekniği yalnızca işitsellere yöneliktir. Havening'in gelişmiş ve daha doğru yöntemi için Richard Bandler'in Trance-Formation adlı kitabını okuyabilirsiniz.
 
Üst