Mavi düşünür Dolunay'ında kendimizi görmek.

  • Konbuyu başlatan 43887
  • Başlangıç tarihi
4

43887

Ekli dosyayı görüntüle 8305

Yaz dönencesine yalnızca 2 gün kala olan bu dolunay 19 yılda bir olan cinsten. Bir önceki 1997’deydi ve bir sonraki 2035’te olacak…

Her dolunay için geçerli olan 3 gün boyunca kuvvetli bir etki yaşama hali bu seferki enerjiler sebebi ile 18’ini ve 22’sini de içine alacak şekilde büyüyor olacak. Dolunaydan 19 saat sonra Yaz dönencesi olacak. Birçok duygusal etki sağlayan enerji merkezi kuvvetle buluşuyor olacak. Bu bizim için başlangıç olarak değerli çünkü dönence latince anlamı ile güneşin donup durmasıdır. Yani güneş gibi hayatımızın büyük bir kısmını etkileyen bir enerji kaynağı sanki bütün etkilerini verirken havada asılı kalacak ve biz uyumayan bir enerji ışıltısına maruz kalıyor olacağız. Buna dinlediğiniz bir cd’yi duraksatmak (pause yapmak) da diyebilirsiniz. Kimimiz için bu heyecanlanıp durmak gibiyken aslında kolayca yoğunluktan bir nefes almak anlamına geliyor. Bu sürede kendinize zaman ayırıp bolca enerjinizle buluşursanız kolayca yenilenmeler yaşayabilirsiniz. Bunun için meditasyon, dua, enerji çalışmaları gibi birçok yol var. İradeniz sizi nereye götürürse rahatça yolunuzu seçmekten geri durmayın.

İç enerjinizi bir kas gibi çalıştırıp onun zevkini çıkarmaya ne dersiniz?

Oldukça yüksek enerjilere açılmak için büyük bir şans bu dolunay. Arkadaşlık, ışığı hayatımıza çağırmak, bilinçlenmeye odaklanmak gibi bir çok yaygın tema bu enerjilerin içinde bizi bekliyor olacak.

Dolunayın mekaniği çok kolay; ay bizim gece göğümüzde gözler önünde güneşin bizim göremediğimiz konumundan gelen bütün ışıklarını bize yansıtmaktadır. Birçok inanışta güneşin kendi bir benliği olduğu bile vardır. Bu benlik elbette bir bilinç demek ve o bilinçte bir biçimde biz fark etsek de etmesek de bir nabız gibi atıyor; Bir kalp gibi çarpıyor diyebiliriz. Bu dünya yüzeyindeki hayatımızın %70’ini etkileyen bir güç güneş. Ne ile mi bunu yapıyor? Nötrinolarla. Şu anda içimizden geçen en önemli enerji taşıyıcısı onlar ve gündelik karşılaştığımız bu taşıyıcıların %70’i güneşten geliyor.

Güneş’in enerjisi bizim kim olduğumuzla çok yakından ilgili. Buzul devirlerinde olan bazı ilgi çekici “garipliklerin” güneşi görememekten başlayan ve bize göre değişen konumundan kaynaklanıyor. Aynı zaman da mısır uygarlıklarının ilginç derecede kuvvetli olmasının bir etkeni de güneşle olan farklı bağlarıdır diyelim. Güneş aynı zamanda “yang” yani erkek enerjisidirde. Bu açıdan meşguliyeti ve durmaksızın çalışmak düşüncesini de sıkça esinler. Bize yapmamız gereken, yaptıkça bir yerlere ulaşacak olan işlerimizi ve ödüllerini hatırlatır.

Kim olduğumuzu bize hatırlatmak isteyen güneşin çağrısını dinlemeye ne dersiniz?

Bu dönence dolunayında, içerisinin ışıklarını açıp içimizde bilgiye bakalım. Çünkü orada ve onu alan kazanacak. Bunun için iyice göreyim demeye hiç gerek yok, çünkü içinize kimse yabancı bir bilgi, yabancı cisim bırakmayacak.

Oradaki sizin ve siz.

Orada bulduğumuz ne olabilir? Ya da ne getirebilir? O bilgi bize, duygusal, parasal veya mutluluk akışlarını getirebilir. Çünkü zaten o sahip olacağımız olanı temsil ediyor. Bu sebeple alan sahip olacağına doğru ilerlediği için kazanıyor olacak.

Değişkenlikler bir süredir bizimleydi ve şimdi ona biraz temkinlilik eklenecek. Böylece hayat kararları alıp bir risk alıp almamaya karar vermeden önce durup düşünme, bilgilenme zamanı geliyor. Lütfen bolca izleyip, gözleme önem vermemiz gereken bir enerjiden geçtiğimizi hatırlayalım.

Derin nefes ve izle!

Derin nefes ve gözle!

Ardından da ileriye ait niyetlerini ve düşüncelerini toparla!

Bu dolunayın etkileri ile beraber şunu da yaşıyor olacağız: Özgürlük ve serbestçe sözler sarf etmek gerçekten sorumluluk almak isteyebilir. Bunu yaparken dikkatli olmalıyız çünkü kimse buna hazır olmayabilir. Özgürlük bu aralar gerçekten bir yalnızlıkla ölçülüyor olacak.

Bu dolunay, mayıstaki gibi yine bir “mavi ay”. Yani, şefkat ve alçak gönüllük temalarını barındırıyor. Yüksek bir benlikle bunları taşıyor içinde. Yüksekte olan benlik nedir dersek? Bu özellikler orada, derinde, içinde var; Dokunabilirsek doğrudan alabiliriz. Dokunamasak bile her yerde o izleri görebileceğiz. Kendimizi bir daha güzel sevmek ve anlamak için zaman aralığı tanıyor bize demek bu aynı zamanda.

Bu dolunay, bir süredir olan ve alt beden ve sacral bölge konularını da hayatımızı getiriyor. Zaten aktif olan bu konuları Temmuz’un ilk zamanlarına kadar bir kez daha hatırlayın diyor olacak. Daha sonra bedensel hislerimiz daha çok kalp ve boğaza kaymadan az önce, bize, buralarda yapılacak işler olduğunu anlatıyor. Topraklanmak, hayat enerjimizi hissetmek, melankoliyi dünyadaki elektrik akımına geri vermek gibi zor olmayan konuları her gün biraz yapmamız için hadi hadi diyor bize.

Bütün bu olanlar içinde hemen soralım: Her şey bu kadar hareketliyken bize belirgin bir yöntem var mı? Evet, var. Konuşmak! Kendinizle konuşun!

Kendinizle şöyle konuşacak kadar açık olun:

“-Beden! Ne istiyorsun?”

“-Gövdem! Nasıl bir besin istiyorsun?”

Bu tür küçük konuşmalarda cevap gelecek günler geçiriyoruz.

Son bir yıla yakındır, bazı karanlık karmaları aydınlatan ani kural değişiklikleri var çevremizde. Birçok ünlü hayatlarının kurallarını değiştirerek aramızdan ayrıldılar bile. Herkes için elbette böyle radikal kararlar veya enerji etkileşimleri değil bunlar ancak oradalar ve oluyorlar. Eylüle kadar tam olmasa da böyle değişikliklerin enerjisi çevremizde oluyor olacak. Şaşırmak bir miktar akıştan kopmak ta anlamına gelebilir. Doğallıkla karşılamak bize de yararlı gelecektir.

Bu dolunayla birlikte, kadın enerjileri tırmanışa geçiyor olacak. O nedenle hangi cinsiyetten olursanız olun içinizdeki dişil enerjiyi hayatınızdaki atılımlar için bolca kullanmaya çalışabilirsiniz. Bu hepimiz için geçerli bir konu olacak. Kullanışlı ve olumlu bir deneyime açalım kendimizi.

Enerjileri büyük bir ay gibi dolu dolu yaşamanız dileklerimle…

alıntı; Esin Batal
 
Üst