Kalu Bela'ya Dönmek.

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
673
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Merhaba merak ettiğim bir şey var,
Hipnoz veya herhangi bir yöntem-teknikle ruhların ilk yaratıldığı zamana gidebilir miyiz? Sonuçta geçmiş yaşamlarımızdan bir şekilde bazı şeyler alabiliyoruz. Yani ruhun zamanında böyle bir yolculuk mümkün mü? O sahneyi tekrar görmek, o soruya cevap verebilmek vs.

Bir kitapta bazı sufilerin bunu yapabildiğini okudum ancak ne kadar doğru bilmiyorum. Hipnoz bizi herhangi bir yaşamımıza götürebiliyor, peki yaşamsız olduğumuz vakite nasıl ineceğiz? Mantık olarak o vakitte beden yaratılmadığı için bilgiler direk bilinçaltına değil de ruha işleniyor. Yani çok daha manevi bir şey olmalı.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Kalu belaya dönmek aslinda dogru bir ifade degil cünki kalu bela cok farkli bir faarkindalik tir ve senin bahsettigin durum farkli bir olaydir.

Söyle, kalu-bela "Deki evet" demektir.
Allah ruhu yarattiginda henüz bedene üfleyip maddi alemle muhatab etmeden evvel sorar, ben senin rabbin degilmiyim, ve ruh cevab verir evet sen benim rabbimsin.
Bu sehadettir.

Allah zamansiz ve mekansiz oldugu icin onun kelami da zamana bagli degildir, daimidir.
Yani ruh her anda bu soru ile muhatabdir, sorun su ki insanin iki yönü var birisi maddi digeri ruhani. Ve insan bu dunyada bir eksistanasa sahibdir bu eksistansini egosu destekliyor, haliyle insan dunyada geneli ile ego kontrol altindadir, ruhunu hiss etmedigi gibi onun muhatab oldugu mekana ve olaylara uzak kalir. Ego kontrollü oldugu icin 5 duyu ve maddeye baglidir, bu gercekte senin bahsettigin olayi ulasilmaz kiliyor.

Sufiler'in yegane amaclari zaten senin sordugun o hale yaklasmaktir, yaklasmak vardir ama her sufi icin oraya ulasmak yoktur. Ama yaklasmak bile bir sufiye cok derin ilim verir.

Sufiler kendi variklarindan soyunma yollarina koyulurlar, yani geri dönüsümü olusturmak , felsefeleri bu.Bu geridönüsüme tekamül deniliyor.

Yani bir sufi kademe kademe terkler yapar önce afakta sonra enfüste, afaktaki terkler yani disarida onu baglayan ne varsa benim cocugum benim esim benim isim benim dedigi hersey, bu bile yillar alabilen bir mevzudur.Ama bu kademeler ile baglarini kopratiyorlar zihinlerini ve ic alemlerini bosaltiyyorlar.

Enfusi terkler ise olagan üstü acilari yanisira getirir, cünki terk etmek insana aci verir.

Terk edebildigi kadar yaklasir, sidre-i munteha duymussundur, bu alan varligin olmadigi alandir, varlik yoksa maddesel bir sey yok, yani düsünsene o alana yaklasmissin sen artik kendini yaratilmis bir varlik gibi hiss etmiyorsun tabiyati ile hafizandada yer yoktur maddi herhangi birseye. Sen orada nesin ? sen orada Hic sin. Hiclige ulasmak manasi sidre denilen siniri gecmek demektir. Orada hic bir sey yok herhangi bir dualite olusturacak bir sey yok. Orada saadece Allah var ,orada saadece Allah var oldugu icin sana hic olmak kaliyor.

Hallaci mansur yaklasti Enel-hakk dedi, ondan bunu diyen onun maddesel varligi degildi,Ruh Haktir, ruha hak degildir dersek batildir demis oluruz ve bu yanlis.

Mümkün mü diye sordun evet mümkün, Mevlana böyle bir kisiyid ve Sems..Yunus bunu basarabilmis bir veli idi ve Ibnul arabi. Ama Hallac da yoktu bu.

Yalniz hipnoz ile ulasilacak bir sey degil bu, neden diyeceksin Hipnoza girdin cocukluguna indin sonra anarahmine dogmamis bir bebeksin biraz daha geriye git eror verir ama hissiyati enteresandir, ve hipnozdan cikinca senin halin normallesir. Hipnoz altinda bir insan kendi varligindan haber verir, hiclik öyle birsey degilki. Yani kisi hipnoz altinda kendinden gecip eski dönemlerde bilmemne kiraliydim diye farkli bir hayatiyyetten bahsetse bile maddesel olandan bahsediyor, hiclik ile kelalaka.

Adini vermek istemedigim bir madde var , bu madde ile bu ve benzeri bir arastirma yapildi, bu madde uyusturucu özellikli bir sey, kisiler yasadiklarini anlatilar, bayagi ilginc ve anlasilmasi zor seyler ama onlar dahi renklerden bahsedebildirler yada bir takim hareket eden cisim gibi seylerden iste nebileyim o anlatirken benim zihnimde mandala tarzi ic ice islenmis örnekler gelmisti, zaten öyle izah ettiler bol isil isil isikli bir mekandan bir sey yok derken bile kendi hisisyatlarini ve tecrübe ettikleri algilardan bahsedebiliyorlardi,kendilerini bir benlik ile yansitabiliorlardi.Korkuyorum üsüme geldi ürperdim vs gibi..

Bir misal vereyim, Rasul bir gece namaza durar, namazi uzatinca esi Ayse merak eder yanina gider ve ona sorular sorar, rasul kafasini kaldirir hic birseyden habersizdir ve esine derki; SEn kimsin? Ben Ayse der esi, Ayse kim der. Ayse, ben senin esin Ayse diye kendisini hatirlatmak zorunda kalir. Rasulun muhatab oldugu kisinin esi olmasini birak kadin nedir evlilik nedir bunlari bile algilamak icin zamana ihtiyac duydu cünki maddeden siyrilmisti.Dünya ve varlik bir yana kendinden habersiz bir sekilde bir durum. Ve bu hale ulasabilmis bir dervis istedigi an o hale ulasir , yani isterse oraya cikar isterse yeryüzüne maddeye döner.Simya ve simyaci dedigimiz olgunun hakikatinde bu vardir her ne kadar günümüzde altin tas felsefetasi falan diye anilsada, tasi altina cevirenler zaten bu tiplerdir.

Insan bu özelliginden dolayi INS-AN diye isimlenen bir varliktir, yani ünsiyet kuran. Ins ünsiyet demektir. An ise an bildigin üzere.Istedigi an ünsiyet kurabilen, INSAN!

Hatta bu makamdan haberi olmayana tasavvuf ehli yada dervisler insan demez beser derler, cünki insan olmak bir meseledir onlarin gözünde :)
 

funnyyda

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Ara 2012
Mesajlar
51
Tepkime puanı
9
Ruhların kaderi ve ruhların yolculuğu kitaplarını okumanızı tavsiye ederim .
tam olarak sorduğunuz sorunun yanıtlarını bulacaksınız kitapta..
 

KillerHarpooN

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Tem 2012
Mesajlar
145
Tepkime puanı
7
kalu belaya hipnozla dönmek mümkün değildir...Hatta kalu bela gününe dönmeniz her türlü imkansızdır.Çünkü bu dünya hayatı bir imtihandır..Eğer o günü hatırlayabilirsen imtihan sırrı bozulur..Ve gerçeği görmüş olursun bu sebeble cennete veya cehenenme gitmene gerek kalmaz.Çünkü imtihan denilen birşey kalmaz..
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst