Altın Üçgen Enerjisinde İsisi Çağırma Durumu

DeaGLeX

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Eyl 2012
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Merhabalar,

Konu ile ilgili bilen arkadaşların yorumlarını almak istedim.

Altın üçgen enerjisinde enerjiyi kullanırken İsis'i çağırmak ne kadar sağlıklıdır. Yani sonuçta bir büyücü olarak bildiğimiz kendine tanrıça diyen birinden bir müslüman olarak yardım almak, istemek doğru mudur ?

Çağıdığımız isis eğer geliyorsa yani ruhani olarak geliyorsa gerçekten yardım eder mi ? Eski Mısırda kendine tanrı diyenler Allah düşmanı insanlardı. Çok mu cahilce düşünüyorum, bilmiyorum ama ben olsam böyle bir durumda yardım etmezdim. :)
İslam da bildiğim bir durum var. Bu durum : "Hubb-i fillah buğd-i fillah"

Manası : Sevdiklerini sırf Allah rızası için sevmek, düşmanlık ettiklerine de sırf Allah rızası için düşmanlık etmek demektir. (Alıntı)
Allah dostlarını dost, düşmanlarını düşman bellemektir.

Hadis-i Şeriflerde bu durum şöyle açıklanıyor.

Cebrail aleyhisselam gibi ibadet etseniz, müminleri, Allah için sevmedikçe ve kâfirleri Allah için kötü bilmedikçe, hiçbir ibadetiniz, hayrat ve hasenatınız kabul olmaz! [Ey Oğul İlm.]

ve bir başka hadiste; İnsan Dünya'da kimi seviyorsa ahirette de onunla olacaktır.

İsis'i çağırıp yardım etmesi ona karşı olan hislerimizi yumuşatması inancımıza zarar vermez mi ?

Bir başka durumda, Hz.Musa aleyhisselam 'ın Allahü teâlâ ile konuşması:

Allahü teâlâ, Hazret-i Musa’ya sordu:
- Ya Musa, benim için ne işledin?
- Ya Rabbi, senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim, zikrettim.

- Ya Musa, kıldığın namazlar, seni Cennete kavuşturacak yoldur, kulluk vazifendir. Oruçların, seni Cehennemden korur. Verdiğin zekâtlar, kıyamette, sana gölgelik olur. Zikirlerin de, o günün karanlığında, sana ışıktır. Bunların faydası sanadır. Benim için ne yaptın?

- Ya Rabbi, senin için ne yapmak gerekirdi?
- Sırf benim için dostlarımı sevip, düşmanlarıma düşmanlık ettin mi?

Musa aleyhisselam, Allahü teâlâ için yapılması gereken en kıymetli amelin, Hubb-i fillah ve Buğd-i fillah olduğunu anladı. (Mektubat-ı Masumiyye)


Yine okuduğum bir metinde :

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Muhammed aleyhisselama uymak için, Onu tam ve kusursuz sevmek lazımdır. Tam ve olgun sevginin alameti de, onun düşmanlarını düşman bilip sevmemektir. Sevgiye müdahene [gevşeklik] sığmaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. Cem-i zıddeyn muhaldir. Yani iki zıddan birini sevmek, diğerine düşmanlığı gerektirir. (1/165)

Doğru imanın alameti, kâfirleri düşman bilip, onlara mahsus olan ve kâfirlik alameti olan şeyleri yapmamaktır. Çünkü İslam ile küfür, birbirinin aksidir. Bunlardan birine kıymet vermek, diğerine hakaret ve kötülemek olur. Allahü teâlâ, habibi olan Muhammed aleyhisselama, İslam düşmanları ile savaşmayı ve onlara sertlik göstermeyi emrediyor. Allahü teâlâ, kâfirlerin, kendi düşmanı ve Peygamberinin düşmanı olduklarını bildiriyor. Allah’ın düşmanlarını sevmek ve onlarla kaynaşmak, insanı Allah’a düşman olmaya sürükler. Bir kimse, kendini Müslüman zanneder, Kelime-i tevhidi söyleyip, inanıyorum der. Namaz kılar ve ibadet yapar. Halbuki, bilmez ki, böyle, [Allah’ın dostlarını sevmemek veya Allah’ın düşmanlarını “şu iyilikleri de var” diye sevmek] gibi çirkin hareketleri, onun imanını temelinden götürür. (1/163)

Bunları okumadan önce Altın üçgen enerjisine uyumlama almıştım. Şimdilerde de bu enerjiden soğudum. :)
Evet, İlla isisi çağırmak gerekmez ama isis bu enerjiyle bütünleşmiş bir şekilde her yerde karşımıza çıkıyor.

Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz ?
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
Sadece altın üçgen değil, tüm şifa enerjileri islamın tevhid esasına aykırıdır. Eğer soğuduysanız, müslümanlığı da tam yaşamak istiyorsanız kullanmayın enerjiyi. Zaten tam anlamıyla islamı yaşayan bir insan dengelidir, şifa enerjilerine de ihtiyaç duymaz. Sentezleme konusunda çok tartışma var ancak sonuç olarak benim görüşüm, niyet önemlidir. Eğer araya evreni sokup direkt olarak evrenden bir enerji talep edilirse bu şirk olur.
Benim mantığıma göre ise bu enerjiyi yaratan aynı yaratıcıya inanıyoruz. Ve ben evrene birşey isnad etmiyorum. Gerisi sizin inceliğinize kalmış..
 

DeaGLeX

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Eyl 2012
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Şifa enerjilerinin islama aykırı olduğunu düşünmüyorum. Farklı isimlerle anılabilir. Mesala meditasyon , tefekkür. Birbirlerine çok beneyen kavramlar. Kalp ile dua etmek, şifa dilemek ve vesilelere sığınmak. Vesilelerden kastım reiki vs. olabilir.
İslamı tam olarak yaşayan bir insan değilim ama her insan şifaya ihtiyaç duyar. Bunu enerjiden almışın yada reçeteli bir ilaçtan almışın farketmez. Aslında kafama takılan soru enerjiyi bu şekilde kullanmak doğru mu ? Yani herhangi bir enerji için bir tanrının yada tanrıçanın adını anmak. Bu şekilde olmazsa bu enerjiler çalışmıyor mu ?
İmam-ı Rabbani hazretlerinin metnin de okuduğum cümle beni çok etkiledi ve çok mantıklı geldi ;
İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. İki zıddan birini sevmek, diğerine düşmanlığı gerektirir.
Bu durumda ruhun dengesini ararken Allah'a inanıp, kendine tanrı(ça) diyen birinden yardım talep etmek bizi tamamen dengesiz bir ruh haline sokar gibime geliyor. Umarım anlatabilmişimdir.
(Sözlü iletişimim çok zayıfmış bunu da şimdi anladım :) )

Yorumun için de çok teşekkür ederim pembe pelerin.
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
Ben teşekkur ederim.
Tefekkür ile meditasyon bir değildir. Tefekkür, bir konu üzerinde kapsamlı araştırma yaparak malumat sahibi olup uzerine kendi yorumunu katarak, bunları da yaratıcıyla özdeşleştirerek O'na olan hayranlığının artması, O'nu zikretmektir. Meditasyon farklı bir kavram. Dinler arasi benzerlik gibi bir çok olay ve kavram benzeyebilir ama aynı değildir.
Her insan şifaya ihtiyaç duyar tabi ki ama bu şifayı alma şekliniz sizin inancınızı belirtir. İslamda niyet esas, fakat olaya takva boyutunda bakacak olursak size kalır demek istedim. Ve istediğinizi yapın, sizin tercihiniz. :)
 

Osiris

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
695
Tepkime puanı
127
Altın üçgen enerjisi bizzat Tanrıça İsis'ten gelen bir şifa sistemidir. Madem inancınıza aykırı,bence Usui Reiki,Kundalini Reiki vb. gibi sistemlere yönelmeniz daha doğru. Özellikle Kundalini Reikiye sizi ücretsiz uzaktan uyumlayacak bir sürü master bulabilirsiniz.
 

Mithra

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2013
Mesajlar
394
Tepkime puanı
135
Enerjiyi istemiyorsanız, bildiğim kadarıyla rededebilirsiniz.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Size farklı bir akış açısı olsun:
***
17. (Rabbin) onları ve Allah’tan başka (bağlanıp) taptıklarını topladığı gün: “Şu kullarımı (emirlerimden) siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi yolu sapıttılar?” diye soracak.
18. Derler ki: “Senin şânın yücedir. Senden başka dostlar edinmek bize yakışmaz. Fakat sen, onları ve babalarını öyle nimet içinde yaşattın ki, (onlar azıtıp) zikri (Kur’an ve hükümlerini) unuttular ve yok olacak bir kavim oldular.''

***
Furkan Suresi 17-18

Burada kastedilen putlar olsa da, çağrılıp sorguya alınan ve insanların tanrı/tanrıça olarak taptıklarından bahsedildiği açık. Zira sitede de daha önce işlediğimiz üzere putlar aracılardır, putlara tapanlar da gayet iyi bilirlerdi ki o kilden, tahtadan yapılan değil, temsil edilen önemliydi onlar için.

Haliyle tanrı/tanrıça olarak görülmeye başlanan varlıklar veya zihinler, Kuran'a göre yok değil, gayet varlar ve hatta belki de insanlara yardım etmek için vardılar ama insanlar onları yükselterek, onların deyişiyle ''Allah'ın hükümlerini unuttular''.. Binlerce yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Daha 100 yıl önce olan toplumsal olayları bile çarpıtıyorsa insanlar bilerek ve bilmeyerek bu tür şeylerin de başkalaşmış olması çok doğal..

İslami bakış açısıyla sorduğunuz için bu şekilde bir bakış açısı sunmak istedim.
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
673
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Belki insanlarda kafa karışıklığına neden olabilir çünkü bazıları tek yaratıcı olan Allah'a da tanrı diyor haliyle tanrı/tanrıça diye bahsedilince olaylar karışıyor.Eski toplumlarda tanrılar tanrıçalar, sadece insan üstüydü.Bi nevi şuanki evliyalar veya hızır veya rehber ruhsal varlıklar vs vs gibi diyebiliriz.Zamanla insanlarla bu yüksek dereceli yaratılmışların iletişimleri kopup azaldıkça onlar hakkında hikayeler uydurmaya başladılar.Ve yukarıda da dendiği gibi Allahın hükümlerini unutmaya başladılar.Çünkü kendi bilinç seviyeleri azalmaya başladıkça ulaşılmaz oldular.
 

Grafigirl

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eki 2017
Mesajlar
15
Tepkime puanı
1
Yaş
35
İş
Grafiker
Baştan sona kadar aynı şeyleri yaşamışız bende bunu merak ediyorum. Isis ı çağırmak büyüye girer mi? Aydınlatacak kimse yok mu? Veya altın üçgen e uyumlananlar 1 ay sonra neler yaşadı?
 

quanttum

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Ağu 2013
Mesajlar
179
Tepkime puanı
111
Evet. İslam inancına göre böyle bir uygulama büyük günahtır ve dinden çıkmaya kadar yolu vardır.
Kendileri için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi bulunmaksızın, Rab’lerinin huzurunda toplanmaktan korkanları, Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar diye, onunla (Kur’an ile) uyar (En'am-51)
Yoksa onlar, Allah'ın dışında kulları durumundakilerden, veliler, koruyucular, emirlerine uyacakları otoriteler mi edindiler? Halbuki asıl koruyucu, asıl emirlerine itaat edilecek otorite Allah'tır. Ölülere de O hayat verir. O'nun gücü kudreti her şeye yeter. (Şura-9)
Bu konuda onlarca ayetten bazıları bunlar.


 
4

43887

İnancınıza ters ise altın üçgen şifa enerjisine uyumlanmaz , enerjisini kabul etmezsiniz. Kendi inandığınız yoldan ilerlersiniz. Bu kadar basit.

Altın üçgen şifa enerjisi ile çalışmak yada şifa almak büyüye girmez. Ben uyumluyum. Diger sifa sistemlerinden daha yakın hissediyorum. Şifa verirken de büyü yapmıyorum :)
 

X6K3

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Kas 2016
Mesajlar
119
Tepkime puanı
55
@*nefertiti*, uyumlama olmamasının sebebi sanırsam dinsel olmasından çok kişinin arzusu, eğer kişi şifayı Allah'tan dilerse inancı ve uygulamaları bu yönde olduğu için şifa niteliğinde ki uygulamalar sağlanabilir, ama altın üçgen şifa enerjisinde talep Allah'tan istenmediği için inanca ve kişinin görüşlerine ters düşüyor, bu nedenden dolayı kişi kendini ve enerjiyi uyumlayamadığı/içten istemediği için şifa işlemi gerçekleşmiyor. Doğru mu anladım acaba?

Not: İslam hakkında ki bilgim çok kısıtlı, hatam varsa üzgünüm.
 
Ü

Üye silindi 58480

Baştan sona kadar aynı şeyleri yaşamışız bende bunu merak ediyorum. Isis ı çağırmak büyüye girer mi? Aydınlatacak kimse yok mu? Veya altın üçgen e uyumlananlar 1 ay sonra neler yaşadı?

Çağıdığımız isis eğer geliyorsa yani ruhani olarak geliyorsa gerçekten yardım eder mi ? Eski Mısırda kendine tanrı diyenler Allah düşmanı insanlardı. Çok mu cahilce düşünüyorum

Isisin gelmesi diye birsey olamaz. En fazla motivasyona kapilip yetersiz biririmin de verdigi kontrolsuz bir psisik cizirtiyla Kendisini Isis olarak tanidan cinni bir varlik kulak verebilir

Kadim buyuculerin kendilerinden sonraki devirler icin kendisi ve isbirlikci cinleri ile adeta 2 taraf arasinda sifrelenmis belli bir rituel anlasmasi yapabilirler. Cok uzun uygarliklar gelip gecebilir tarih sahnesinden ama buyucunun el verdigi kisiler ya da gomut olarak biraktigi kitap, sandik vs sadece cinlerinin anlayacagi hazirolun komutunda bekletilen vazifeli taife, ritueli isleyebilecek bir kisi tarafindan kaldigi yerden devralinabilir. ISisin kendisini cagirmak mumkun degildir ama ona tabi olmus cinni soyundan gelenekci cinlerini belki cagirmak mumkun olabilir . Evrende bunun mumkunati vardir en azindan . Cinler muhafazakar ve gelenekcidirler cunku, onlarin aleminde bizimki gibi 50 100 yilda bir dusunce akimlari degismez. Tarihi karakter ile cok yuzeysel bir arastirmam var yanilabilirim de.. ISis konusunda en iyi niyetle soyleyecegim bu

Islami acidan bakacak olursak ta :

Peygamber doneminde kafir de munafik ta PEygamber de cubbe giyiyordu. PEygamberden once de namaz ve oruc vardi. Namazi kilan Putlarina kiliyordu.
Ama genel sorun enerji butunlugunun tatmin edici olmamasindan saglanan baglanti kopuklugu idi. MEdet umulan put kisa vadede bir motivasyon sagliyor orta vadede etkisiz kaliyordu. Insanlar bir turlu reel olarak sahip cikabilecekleri bir dusunce ve inanc butunlugune sahip olamadiklari icin surekli tanri degistiriyorlardi. Gunese, aya, tabiata, yagmura, kendilerine, mala tapiyorlardi. Bu cok tanrililik temelde yetersiz olan inanc sisteminin surekli yeni tanrilar katilarak update edilmesi dongusune sapti ve artik zihinler ciddi anlamda yipranmaya basladi. Kiz cocuklarinin kotu kadere isaret ettigini soyleyen tanrilar cikti ..

Kuran bu yuzden Allahtan baska tapilan medet umulan hicbirseyin kalici olarak gecerli olmayacagini soylerken,, bunu kisa vadedeki iyi pazarlanmis cazip putlari kiskandigi icin degil, uzun bir hayat vadesinin tek sarti olarak soyluyor. Uzun hayat derken obur hayatin da en isabetli katilimci ve VIP sefaatcilerini de ortaya koyarak meydan okuyor. Kuranda eksiklik birakmadik derken,, Ben yeterliyim bende sorun yok senin ilmi zemininde sorun var ilim ogrenmeye devam et diyor.
Kuran bir ilim kitabi degil, yoksa hala inmeye devat etmesi gerekirdi, Birsuru ilim var etrafta ve oyle ilim sahipleri var ki Musa AS bile o ilim sahiplerinde birinin girtlagina yapisacakti tahayyul otesi oldugu icin
 
Üst