Üçüncü Göz Çakrası ve Kuran

Lyusifer

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
208
Tepkime puanı
25
Konum
Loading...
Ekli dosyayı görüntüle 8094

İsmi:Ajna

Yeri: İki kaşımızın tam ortasındadır. Alnın ortasında, burun köprüsü üzerindedir.

Rengi; lacivert, sarı veya menekşe moru. Gerçek rengi berrak çivit mavi; sezgi ve holistik düşünce, birliği hissediş. Sarı; akılcı ve entelektüel düşünce ön plana geçiyor. Menekşe; duyular dışı algılamaların yüksek olduğunu ifade ediyor.

İlgili duyusu; tüm duyular ve duyular dışı algılama.

İlgili bölgeleri; yüz, sinüs, burun, gözler, merkezi sinir sistemi, beyincik, bütün vücuda dağılan sinirlerin başlangıç noktası.

İlgili salgı bezi; hipofiz salgı bezi, trioid, timüs, adrenalin. Bütün bezlerin düzgün çalışması bu çakraya bağlı. Orkestra şefi gibi. Sembolü; her püskülde ikişer yaprak olmak şeklinde 96 yapraklı lotus.

Temel ilkesi; oluş bilgisini bu çakra ile alıyoruz, Yaradılış bilgisi. Entelektüel kapasite, hafıza, yüksek zihinsel kapasite, güç, irade, bütün bunların merkezi. Fiziki olarak da Merkezi Sinir sistemi idare bölgesi.

Dengesiz Çalışan Üçüncü Göz Çakrası

Kapitalist sistemi yücelten entellektüel yanları kuvvetli olduğu için kibirlerinden yanlarına yaklaşılamayan tamamen bilimsel ispat ve gerçekliğe inanan insanların genel olarak üçüncü çakrası dengesiz çalışır hatta karın ve kalp çakraları da kapalıdır.

ÜÇÜNCÜ GÖZ

Üçüncü göz çakrasını anlamak günümüz dünyasında yaşananları anlamanın en basit yoludur.Aydınlanma felsefesinin tanımına bakacak olursak

“Din ya da Tanrı merkezli toplumsal yapının ve düzenlemelerin yerini bu süreçte akıl merkezli toplumsal düzenlemeler arayışı alır. Geniş ve genel anlamıyla aydınlanma, ortaçağ’da hüküm süren dünya görüşüne karşı yeni bir dünya görüşünün ortaya çıkması ve temellendirilmesi olarak belirtilir. Bu yüzyıl yeni bir ideal ile tarih sahnesinde yer alır; bu ideale göre, aklın aydınlattığı kesin doğrulara ve bilginin ilerlemesine dayanan entelektüel bir kültür egemen olmalıdır ve bu kültür sonsuz bir şekilde ilerlemelidir. Böylece ilerleme ideali, insanın geleneğin köleliğinden kurtularak sürekli mutluluk ve özgürlük yolunda gelişeceği düşüncesine dayandırılır.”
Bu tanımdan anlaşılacağı üzere dinlere savaş açıp tanrılaşma sevdası ile bilime sarılanların tüm dünyayı mutsuzluk ve kaosa sürüklemesine şaşmamak gerekir.Bu konuda aslında temel faktör aklın ön plana alınması değil inancın yok sayılmasıdır ideal olan ise ikisinin birlikte ilerlemesidir.


ÜÇÜNCÜ GÖZ VE KURAN TEORİSİ

Üçüncü göz kuranda cehennemin katlarından “NAR” ismi ile geçmektedir.Diğer çakralardan ziyade Kuran “NAR” ismine daha fazla vurgu yapmış benim tespitime göre 23 Surede 49 defa NAR’a girecekler tanımlanmıştır.Ayetlere örnek vermek gerekirse(turkuaz renkliler “Nar” kelimesinin geçtiği yerleri göstermekte)

Bakara

7.7-Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede) bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler.
8.8-Hayır! Kim bir kötülük eder de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.
9.9-Allah’ın indirdiği kitaptan bir şeyi (âhir zaman Peygamberinin vasıflarını) gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, işte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.
10.10-Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürür. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.

Ali İmran

1.1-Allah’ın, hakkında bir sultan (delil) indirmediği bir şeyi, Allah’a ortak koşmaları sebebiyle, o kâfirlerin kalplerine korku vereceğiz. Ve onların sığınağı (gideceği yer), ateştir . Ve zalimlerin kalacağı yer ne kötü.
2.2-Ve Allah’ın kendi fazlından onlara verdiği şeyleri, (Allah yolunda infak etmeyip) cimrilik edenler, sakın zannetmesinler ki o, kendileri için hayırdır. Bilâkis o, onlar için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet günü boyunlarına dolanacak. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah, yaptığınız şeylerden haberdar olandır.

Yunus

*27 – Kötülük kazanmış olanlara gelince, kötülüğün cezası, misli kadardır. Ve onları bir aşağılık ve eziklik kaplar. Onlar için Allah’dan başka hiçbir kurtarıcı yoktur. Yüzleri karanlık gecelerden bir parçaya bürünmüş gibidir. İşte onlar cehennem ehlidir. Orada ebedî kalacaklardır.

Hud

*106 – Bedbaht olanlar ateştedirler. Onlar orada başka türlü soluyacak, başka türlü haykıracaklar.

Neml
*8 – Oraya geldiğinde şöyle seslenilmişti: “Ateşin bulunduğu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kılınmıştır! Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden münezzehtir!”

Zumer

*16 – Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında yine ateşten tabakalar vardır. İşte Allah, kullarını bundan korkutuyor, “Ey kullarım! benden korkun.” (diyor).

Muhammed

*12 – Şüphesiz ki, Allah iman edip salih amel işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. İnkâr edenler ise dünyada zevk edip geçinirler. Hayvanların yediği gibi yerler. Onların varacakları yer ateştir.

Ayetleri ve üçüncü çakranın özelliklerini karşılaştırırsanız bu yazı size fikir verebilir.

Sevgiyle kalin..

Kaynank - S.Baris
 
Üst