İçimizdeki iyilik ve kötülük dengesi.

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
673
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Ying ve yang yasasına göre insan diğer her şey gibi bu ikiliği de bir şekilde içinde barındırmak zorunda.İyilik ve kötülük, belki çağlardır işlenen en klişe felsefik konulardan bir tanesi olabilir ama benım merak ettiğim acaba bu denge herkesde var mı ? Çünkü ben bir insanda ikisinin de 'denge' diyebilceğimiz halde bulunmasını pek algılayamıyorum.
İyi şeyler yapıyoruz, amcalara teyzelere yer veriyoruz, poşetlere yardım ediyoruz, perde asıyoruz veya hayır işlerinde çalışıyoruz, ağaçlandırma yapıyoruz vs vs.Bunlar iyilik.
Peki bunun kötülük karşılığı ne olacak ? Eyleme dökülsün veya dökülmesin insanın dengeli olabilmesi için içinde kötülük yapma gücünün de olması gerek miyor mu ?
O zaman şuraya geliyoruz , bütün dervişler, spirütüalistler, koşulsuz sevgiciler vs vs hepsi dengesiz ? Veya dengede değil.
Ben kendi içime baktığımda bu kötülüğü göremiyorum mesela.Sadece modern hayatın kötülükleri, burda basitleştirdiğim anlaşılmasın ama kötülüğün bir limiti var mı ? Adam öldürmek en büyük kötülük se , arkadan konuşmak aldatmak veya yaln söylemek ne kadar kötüdür ?

İyilik<.....Denge.....>Kötülük
Olay matematiksel olarak böyle değil midir ? Ve bu dünyada herkesin vicdan,ahlak,güzellik-çirkinlik realitesinin farklı ama aslında aynı olduğunu düşünürsek bu dengenin asıl normları nedir ? Nasıl belirlenir.
Mesela aklıma bir peygamber geliyor, anlatıldığına veya okuduğumuza göre yaşamı hep insan üstü bir varlık gibi geçmiş.Bir melek gibi mesela ? E hani nerde o zaman ikili sistem ? Hz.Muhammed(sav) küçükken melekler gelmiş ve kalbini açmışlar.Ve kalbinden siyah bir şeyi temizleyip yerini kar gibi beyaz bir şeyle doldurmuşlar.Bu onu günahsız yaptı..Acaba bu sembolik anlatımda da olduğu gibi kötülük denen o siyah şey hep kalbimizde mi ?
Biz sadece evcilleştirildik mi ? Veya bastırıldık ?
İslamda mekruh denen bir kavram varmış.Anlamı harama yakın demek.Peki ne kadar mekruh bir haram ediyor ? Konumuza göre şekillendirsek; ne kadar kötüye yakın bir gerçek kötülük ediyor ? Matematikte sonsuza giden diziler vardır.İyilik ve kötülüğü artı ve eksi sonsuz olarak nitelendirirsek aslında ikisine de gerçekten ulaşamayacağımızı görüyoruz.Soyut bir kavramı matematik gibi somut bir araçla incelemek biraz mantıksız gibi gözükebilir.
Bunun doğru olup olmadığını merak ediyorum.Çünkü denge , iyiliğe ve kötülüğe ulaşan iyilik ve kötülüklerin bir şekilde birbirini dengelemesi anlamına geliyor ki terazinin bır kısmı ağır basmasın.

Son söz olarak benim kanaatime göre modern hayat insanın içindeki cinselliği ve kötülüğü bir şekilde bastırarak hepimizi dengesiz yapmaya çalışıyor.Buna deforme edilmiş dinler ve öğretiler de dahil..Ben inanıyorum ki herkesin içinde olan kötülük bu kadar bastırlmasaydı, yani evcilleştirilmeseydik hepimiz kendimizi çok daha etkili bir biçimde bulabilirdik.
Çünkü birinin içinde sıkışan çığlık diğerinin ağzından çıkmayacaktı.Biz bir koro gibi olacaktık.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Bence bu her insanda mevcut.Algılayamıyorum dediğiniz kısmı bir kaç gün önce düşünmüştüm acaba hem iyilik hem kötülük nasıl hayat buluyor diye.Kötülük yerine buna karanlık eylem desek daha doğru olur gibime geliyo anlatacağım şey açısından.

Düşündüğüm şeylerden birtanesi dünyamızda varolan adaleti sağlamak için biraz karanlık tarafa ihtiyaç duyabilirmiyiz ? Bence biraz ihtiyaç duyuyoruz iyiliğin şusu busu aması belkisi olmaz iyilik iyiliktir karşılığı olmaz hata edeni suç işleyeni affetmek gerekir iyilik için,ama bazı suçlarda vardır ki toplum düzeni için cezalandırmak gerekir.Bu suça cezayı vermek bizdeki iyi trafın yapacağı şeymi ? Gene başka bir soru bizdeki karanlık taraf bir nevi bu adalet sisteminin hayat bulması için gerekli olarak bize verilmiş olabilirmi ?

Majide iki sistemden bahsedilir derviş ve savaşçı sistem bu konuyu bir arkadaşımla konuştuğumda bir sorum üzerine bu konu açılmıştı
Sorum şuydu "derviş birisi zulme uğrayan bir mazlumu korumak hakkını almak için majiyi kullanabilirmi ?"
Gelen cevap ise bu tür eylemler için savaşçı ekole mensup olunması gerektiğiydi.
Eğer bu bilgi doğru ise derviş ve savaşçı ekolünü inceleyerek algılayamadığınız şey konusunda kendinize yardım edebilirsiniz.

Yanlış bir bilgi vermişsem kusuruma bakılmasın :)
 

gizliherif

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eyl 2014
Mesajlar
127
Tepkime puanı
53
Bu konuyu uzun zaman düşündüm ve çoğu zaman farklı sonuçlar çıkarttım.En mantıklı sonuçta bile insanın doğasına aykırı kısımlar var, ya da bilinçaltımıza kaydedilen bilgilerden dolayı bize aykırı geliyor.Evrene göre iyilik veya kötülük diye bir şey yoktur, iyilik-kötülük sadece olayları basitleştirmek için uydurulmuştur.İnsanlar kendilerini taraflara ayırmak için yıllar boyu çeşitli durumları iyi yada kötü diye sınıflandırmıştır.Peki o zaman iyilik-kötülük yoksa ne var?
Pozitif ve negatif enerji var.Olayları atom boyutunda düşündüğümüzde aslında açıklaması daha kolay oluyor.Fizikte atomların içinde bile her parçacağın karşıt bir parçacığı vardır.Ve bu karşıt parçacıkların bütünü 1 atomu oluşturur.Durum böyleyken insanın içinde de karşıt enerji olmak zorunda.

Atomlar pozitifte olsa, negatifte olsa sürekli kararlı yani nötr olmak isterler.İstisnasız bütün atom çeşitleri kararlı olmak ister.İnsanda da bence durum böyle.Siz çok pozitif enerjili olsanız bile evren o enerjiyi atıp sizi dengelemek için elinden geleni yapar.Örneğin etrafınızdaki negatif kişilere istemsiz olarak sizdeki pozitif enerjiyi verirsiniz ya da başınıza kötü bir olay gelir birden çok mutluyken mutsuz duruma düşersiniz ve negatif enerji üretirsiniz.Sonuç olarak enerji korunmalı ve denge sağlanmalıdır.Gerektiği zaman pozitif enerjiyi gerektiği zaman da negatif enerjiyi kullanmalıyız (Burada kast edilen iyilik-kötülük).Yoksa çok mutluyken dengenin sağlanması için birdenbire dünyanın en mutsuz kişisi olabilirsiniz.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Kötülük yada iyilik görecelidir hazar, bir dervis iyilik yaptigini sanarak aslinda o karsisindakine kötülük etmis olabilir, bu yüzden denilir ki ameller niyete göredir.

Hakikatte kötülük yokturki bizatihi, karanligin olmadigi gibi.
Sen bir fiil islersin o fiili kötü yada iyi yapan sey sen degilsin senin niyetin bile degil, karsitarafin algilamasi onu iyi yada kötü yapar, buda göreceli yani.
Bu yuzden denilirki, niyetine dikkat et, fiilin adam öldürse dahi senin niyetinde bu yoksa senin ne gunahin var senden bu konuda neyin hesabi sorulacak, buna kaza denilir kaza ise kaderin icindedir. Bir sey olacaksa olur ve o seyin meydana gelmesi icin vesile ggerekiyor. vesile kimi zaman sen olursun kimi zaman ben, bu yuzden kötülükde iyilikte insanin icindedir deniliyor ya, belli olmuyor yani oku attin ama o ok nereye saplanacak fiilin sahibi icin dahi bir muamma, bu yuzden niyet amelin üstündedir.

Kisinin iyiligi ve kötülügünü ancak yine kisi kendisi bilir, disaridan birisi onun amelini görür de niyetini göremez..
 

Hiperaktifejderha

Banlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2015
Mesajlar
190
Tepkime puanı
7
Konum
Lily Dale
Zaten iyi-kötü, güzel-çirkin gibi kavramlar sonsuz olduğu için insanlar çoğunluğun kararlarını baz alarak buna belirli sınırlar çizme yoluna gitmiş. İnsan öldürmek toplumun çoğuna göre kötü olduğu için kötü olarak nitelendirilmiş. Bunun ne kadar kötü olduğu her insana göre değişir. Yani sadece insan öldürme konusunda bile ne kadar kötü olduğu hakkında sonsuz kadar derecelendirme var. Demek istediğim bu tarz kavramlarda insan baz alındığı için net bir sonuca varmak zor. Net bir sonuca varabilmek için mutlak bir referans noktası alınmalı. Henüz belirlenmiş bir nokta da malesef ki yok. Ama bana göre mutlak referans noktası Tanrı olmalı. Sanırım burası da bilim ve ahlak kavramlarının birleştiği nokta.
 

Göbeğim

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2016
Mesajlar
22
Tepkime puanı
2
Konum
Ankara
Bazı inanışlar insanı kurban yapar, köle yapar. Kişi kendisinin bir günahkar ve değersiz olduğuna inanır. Sizce bu bir dengesizlik değil midir?

Bence denge, yaşamdaki eylemlerimizden çok kendimizi nasıl bildiğimizle ilgili. İnsan aynı anda hem iyi ve kötü olduğunu bilip kendini böyle sevebilirse dengeye gelir. Çünkü bu şekilde yaparsa, o artık koşulların kurbanı olamaz. Özgür iradesiyle seçtiği bir hali yaşar.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst