Kundalini, bundan 2000 küsür yıl önce aramik dilde yazılmış olan zohar kitabında hayırla anılmaz... Samuel'in yılanı olarak geçer zohar'da.. Negatif ateş olarak geçer..
Aynı şekilde bütün anasırı erbaa'da o şekildedir.. pozitif ve negatif olarak ayrılırlar.. elementler doğaları gereğide erkek ve dişi olarak ayrılırlar...
Ateş, binah'dır.. Beria dünyasıdır.. Kadındır.. Neşama ışığıdır.. Kutsal annedir.. Negatif ateş ise; sam'in yılanı(kundalini)'dır..
Hava, zer anpin'dir. Yetzira dünyasıdır. Erkektir. kutsal ruah(ruh) ışığıdır.. Negatif hava ise; kötü ruah'tır.. Deccaldir.
Toprak, malkhuttur. Asiyya dünyasıdır. kadındır. manevi nefeş(nefs) ışığıdır.. yaradana yönelik arzulardır.. Negatif toprak ise; hayvani nefeş(nefs)'tir. Dünyevi hayata yönelik her türlü arzudur.
neşhama'dan neşamaya tatlı su'dur. Kevser havuzudur. Sütten ırmaklardır. hohmah(hikmet)'dır. Atsilut dünyasıdır. Haya ışığıdır. Erkektir.. Negatif su ise; tuzlu sudur. İrindir.. her türlü zehirleyici sıvılardır.
bu bahsedilen güçlerin manevi dünyalardan söz ettiğide unutulmamalıdır.. Yani manevi dünyalardaki his ve algılar.. daha fazlası değil.. Herhangi bir fiziksel cisimle kıyaslama yapmak yanlış algılara sebep olabilir..
Herhangi bir şekilde yanlış anlamayı gidermek için; bu güçlerin arı(özgecil) ve arı olmayan abya(atsilut,beria,yetzira,asiyya) dünyalarından bahsettiği düşünülebilir ve doğrudur.. Doğru bir algıdır.. bu şekilde düşünülürse insanın kafası fantezi dünyasına gitmemiş olur.. Zaten biliyorsunuz insanın kafası fantezilere gitmeye çok müsait.. binlerce yıldır hep öyle olmuş.. Anlayamadığı ve anlamlandıramadığı şeylere hep büyü ve mistisizm demiş.. Oysaki onu anlasa öyle demez.. Doğada işleyen bir takım güç ve kuvvetler var. Fiziksel dünyamızda öyle...
Aynı şekilde üst dünyalardada öyle.. biz algılayamıyoruz diye büyü ve mistisizm gibi geliyor bize.. Oysaki algısalasak; tıpkı fiziksel dünyamızdaki yer çekimi kanunu gibi, ateşi suya sokunca sönmesi gibi kuvvetler var derdik ve herhangi bir şekilde büyü veyahut mistisizm demezdik..