Kavram karmaşasına güzel bir örnek bu sorunuz. Herşey yanlış ya da eksik anlaşılmış. Deist olup olmamak değil sorun. Büyü öğrenmek istiyorum deyip öğrenilecek bir şey değil, araba tamir etmesini öğrenmek istiyorum der gibi.
Bunu yapabilecek molekül dizilimine sahip doğanların arasından uygun görülenlerin alın yazısıdır. Sadece bu kişiler eğitime alınır. Bunun dışında teorik olarak dışarıdan fikir sahibi olmanıza yetecek kadar bilgi öğrenebilirsiniz ama sadece genel kültür amaçlı kütüphane bilgisinden öteye geçmeyecek kadarına izin var.
Gelelim büyücü olmak için doğan kişilere: Doğduğu, yetiştiği inanç ne ise o kültüre uygun eğitim şeklini alır ve uygular. Eğer Allaha inanıyor ise Bereket tanrıçasına dualı sözler okuması abes olur, en küçük şüphe işi bozar bu yüzden içinden inanmadığı varlığa seslenemez, Kurandan ayetler okumak zorunda ya da Tevrattan (havass, kabala uygulamaları), aynı şekilde Allaha inanmıyor ise de kutsal kitaptaki duaları okuyup Allaha seslenemez, kendi tanrı ve tanrıçalarına seslenir, kendince dualı sözleri ile. İnanmama enerjisi ile iş yapılmaz, inanması ve şüphe duymadan inandığı yüce varlık aracılığı ile gerçekleşeceğine emin olarak uygulaması gerekir. Kişi diyelim her inanca saygılı ve hepsine inanıyor, hepsinin kökeni bir diye inanıyor ise hepsini yani bütün yöntemleri kullanabilir. Önemli olan içinde şüphe ve itiraz olmaması, olumsuz enerji yaymamasıdır. Tabi eğitimini aldıktan ve kendisini ispatladıktan sonra.
Siz büyücü olma kısmından geçemiyorsunuz ama en azından günün birinde işiniz düşer de bir büyücüye giderseniz kendi inanç sisteminize uyanı bulmanız gerekir, işin kolayca tutabilmesi açısından, zira büyücüde olduğu kadar müşterinin de şüphe duymaması, güvenmesi gerekir o uygulanan sisteme.
Koruma kısmına gelince zaten büyücü eğitim aşamasında bunları öğrenir en başta, eğitim zayiatı olmamak için.