Merhaba,
Reenkarnasyon döngüsünü anlayabilmek için paralel matematiğine hakim olmanız gerekir. Şöyle anlatmaya çalışayım; içinde bulunduğumuz evren henüz oluşum sürecini tamamlamadı. Oluşum süreci devam eden bir yapının içerisinde ki canlıların da mutlak bir sonsuzluğa erişmesini bekleyemeyiz. Tanrı, dünyada insan formuna bürünebilen rahmet parçalarına oluşumlarını tamamlayabilmesi için sonsuz fırsatlar verir. Lakin bu fırsatları her defasında yakalayan bizler dünyada ki zaman algısı ile olayları ve durumları tartıp biçtiğimizden dolayı anlamlamdıramıyoruz ve halının altına doğru süpürüyoruz birçok şeyi... Aslınds hiçbirimiz bir yere gitmiyoruz, dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Sadece farklı formda... Cennet İmparatorluğunda bulunan ve Göksel alemin temel yapıtaşı olan Supha sonsuzluğu (unutkanlık nehri-denizi) herşeyin başladığı ve bittiği noktadır. Bir ruh; oluşumunu ve iş'ura sürecini binlerce yılda ve yaşamda tamamlayabilir, bunun bir sınırı bulunmaz. İnsanlara ait formlar değişir lakin ilkel ruhları değişmez. Rahmet paralele göre enerji yüklenir ancak öz enerjisini kaybetmez. Bu sebeple geçmiş yaşantımıza ait bazı gerçeklikleri dejavu adını verdiğimiz durum başlığı altında görebiliriz. Dejavu ben bu olayı daha önce yaşamıştım demek değildir. Dejavu; bu olaya benzer ya da çok yakın bir durum içerisinde daha önce bulunmuştum demektir. Evrende ki hiçbir şey aynı şekilde tekrarlanmaz. Sonsuz gerçeklikler vardır ve gerçekliklerinde kendilerine ait sonsuz paralelleri vardır. Tam olarak paralel matematiği de burada devreye giriyor zaten. X bir olayın oluşmasında Tanrı katında ki Prorden kazanında sonsuz sebebi sonucu bulunur. Sonsuz sonuç karşılığı "Şir" / sebep karşılığı ise "Pr" dir. X bir olayın oluşmasında ki sonsuz Pr'nin sadece bir tanesinin baz alınarak meydana geldiği gerçeğini düşünürsek, bir olayında tek bir sonucunun olmayacağı ortaya çıkar. Örnek vereyim; x bir günde paranızın olmaması sebebi ile ekmek alamadınız. Ancak ekmek dışında belki adını sayamayacağım kadar bir çok ürünü daha alamadınız. Paranız olsaydı sadece ekmek almak için gittiğiniz marketten 8 ürün + 1 ekmek alacaktınız. Sizin o an ki yaşadığınızı düşündüğünüz ekmek alamama durumu aslında diğer binlerce ürünü alamamanız içinde geçerli kılınmıştır lakin siz ekmek alamamayı baz alarak durumun zorluğunu yaşıyorsunuzdur. Tanrı katında ki oluşumlar da böyledir. Sebebi çokludur ancak yaşayanın algısı tekildir ya da sınırlıdır. Bu paralel matematiğinin %0.5 bile değildir. Muhtemel oluşumlar ve gelecekler matematiği ile reenkarnasyon olayını anlamak daha mümkündür aslında. Lakin şu kadarını söyleyeyim; her durumun, olayın sonsuz sonucunun bulunduğu bu evrende tek bir yaşam üzerinden değerlendirilemezsiniz, bu Tanrının adalet tanımına sığmaz zaten. Tanrı, özü enjekte eder ancak yapacağınız seçimler ve tercihler özünüzün rengini belirler. Lakin bu özün rengi ortalama bir insan ömrü olan dünyada ki zaman algısının karşılığı olarak belirtilen 100 sene içinde gerçekleşmez. Şöyle örnek vereyim, Tanrı (Öğretmen), insan (öğrenci) olsun. Öğretmen, öğrencisine bilginin temelini verir. Bu temeli şekillendirme öğrenciye aittir. Lakin bu bilgiyi şekillendirebilmesi için illa da 4 yıl mı gerekiyor? Hayır belki 20 yıl, belki 5 yıl... Belki de 1 gün, belki de 1 saat... Ancak istenilen ve hedeflenen 4 yıldır. Lakin muhtemel geleceği şekillendiren yine öğrencinin kendisidir. Öğretmen öğrencisini tek bir sınavdan geçirerek mi liseden mezun ediyor? Hayır. 4 yıl içerisinde ki sınavlarının, davranışlarının puanlanması sonucı doğan ortalama baz alınarak oluşan notların yeterliliği göz önünde bulundurularak mezuniyet gerçekleşir. Reenkarnasyon da kısacası bu mantıkta işler. Tanrı, her insan için sonsuz karne belirlemiştir. Ancak bu karneyi dolduracak notları belirlemek sizin elinizdedir. Özünüz de ki mutlak rengi belirlediğiniz takdirde döngünüz durur ve Tanrı tarafından sorguya çekilirsiniz. Karneleriniz değerlendirilir, ortalamanıza göre cezalandırılır ya da mükafatlandırılırsınız. Tanrı sizi, sizin belirlemiş olduğunuz notlara göre sorguya çeker, kendi adalet tanımına ya da doğruluk zirvesine göre değil. Zaten, tanrı sizi kendi adalet ve doğruluk tanımına göre değerlendirseydi mükemmelliğin çok ötesinde olmanız gerekirdi hatta ötesinin de ötesine geçmeniz gerekirdi. Mutlak mükemmellik seviyesine ulaşmalısınız ki Cennet İmparatorluğuna giriş yapabilesiniz.. Her döngüye ait hatıra mühürleri vardır. Sertu, Merhu, Linknu, Efse, Yenmi gibi... Her mührün, rahmet özünüz ile doğrudan bağlantısı vardır. Bu bağlantı, rahmetinizin üzerinde ki enerji düzeyinin anlık ya da sürekli artmasından dolayı gerilir ve mühürlerinizden bazıları çatlayabilir hatta kırılabilir. Bu sayede dejavu olayı yaşanır hatta, size ait olmadığını düşündüğünüz anılar belirebilir zihninizde... Şimdilik anlatmam gerekenlerin bunlar olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla.